İçimi dökmek için yazıyorum.
Gayet güzel giden bir hamileliğim vardı. Tek sorun her adet dönemimde belli miktar kanamam oluyordu ama kaç doktora gittiysem asla bir neden bulunamıyordu. Her dediklerini yaptım, Progestanlar yatıp kalkmamalar. Bebekle ilgili sorun yoktu. Sonra 24. Haftanın son günlerinde birden su boşaldı. Gittim, testler yaptılar. Negatif, su değil enfeksiyon dediler. İlaç verdiler ama su durmuyor. Gidiyorum diyordum bu iltihap değil, hissediyorum. Yine testler, iltihap diyorlar. İşte bebeğin suyu gayet iyi o bu. Gittiğim yerde özel hastane en duyulmuş doktorlar. Neyse, ağrım var falan evde yerimde duramıyorum. Gece yattım. Bir rüya gördüm.
Rüyamda bebeğimin kesesi benden uzaklaşıyor. Bebeğim içinde , tutmaya çalışıyorum bir güvercinin altına giriyor. Gidiyor. Tutamıyorum. Bağırıyorum. Gidiyor. Uyandım. Hemen doktor kontrol randevusu aldım. Gittim, kapıdan girer girmez dedi ki senin suyun azdı değil mi?
Dedim siz öyle bir şey demediniz? Benim suyum mu azdı???? Böyle bir şey hiç demedi. Neyse ultrasona baktı ve dedi ki bebeğin hareketlerini hissediyor musun? Evet dedim. Senin suyun bitmiş dedi. O an dünya başıma yıkıldı. Madem 2 gün önce geldiğimde suyum azdı neden beni yatırmadın? Şhtimalinden bile bahsetmedin de kapıdan girer girmez suyun azdı demi diyorsun? Madem suyum azalmış neden ciğer geliştirici vurmadın? Araştırma hastanesine yönlendiriyorum orada ya gebeliğini sonlandırırlar ya da doğurturlar dedi dünyam başıma 2. Kez yıkıldı. Ne demek sonlandırırlar?! Bir de bana demez mi o test yüzde 99 doğru sen demek ki yüzde 1 ihtimaldesin. Dalga geçer gibi!!!!
Gittim araştırmaya , meğersem 7 cm açıklığım varmış kontrolde bebeğin başı geldi ellerine . Onu bile anlamamış Allah’ın belası. Bana diyorlar doğuracaksın , ben diyorum doğuramam ki ben. Neyse ciğer geliştirici vurdular. 2. Yetişmez bile dediler. Bebeğim tam 4 gün dayandı. Doğmak istemedi. Her gelen doktor zaten yaşamaz seni kurtaralım diyor , ben dua ediyorum Allaha nolur diye. Neyse sancım yok, doğurtmaya çalışıyor bunlar. Cehennem gibi günler. 4. Günün sonunda suni sancı verdiler. Yine aman aman sancım yok ama doğum başladı. Herkes ölü bir çocuk bekliyor. Oğlumun adı Poyraz. Bebeğim doğarken güneşli bir gündü tam doğum anında bir yağmur başladı , ölü bekledikleri bebeğim ağlayarak doğdu. Ben ağlamaktan duyamadım oğlumun sesini. Doktorlar da hem şok oldu hem ağladı bebeğimin ağlamasına. Küveze aldılar hemen. Bir gün sonra bebeğimi görmeye gittim. Avucum kadar ama aynı babası ve ben. Haftasına göre çok iyi hareketleri nefes alması ama haftası çok küçük belli olmaz dediler. sütüm geldi, sağdım. Kabul etmez dediler kusar. Kabul etti oğlum. Uyuyordu mesela babasıyla gidiyoruz poyraz annnecim diyorum kıpırdıyor. Sonra bir gün gittik yine annecim uyan bak ben seni bekliyorum dedim . Minicik elleri ayaklarını oynattı gözlerini açtı göz rengini çok merak ediyordum gözlerini açtı canım oğlum benim mahrum bırakmadı gözlerinden beni. ciğerden korkarken verilen ilaçları böbreği kaldırmadı. Haftası küçük diye diyalizi de kabul etmedi. Aradılar bir sabah durumu kötüleşiyor gelin. Gittik, annecim dedim sen atlatacaksın bak ben seni bekliyorum. Biz kapıdan çıktık, kalbi durmuş. Bizimle vedalaşmayı beklemiş oğlum. Melek oğlum benim, kokusuna hasret kaldım. Kokusunu yenidoğan kokusu bildim. Arada burnuma geliyor kokusu. Biliyorum o bir melek ben bir melek annesiyim, o bizi cennet kapısında bekliyor. Biliyorum bunların hepsini. Yaşım 25 herkes yeniden çocuğun olur diyorlar. İnşallah olur Allah büyüktür ama poyrazımın yerini nasıl tutar bununla nasıl teselli olabilirim ki. Aldığım kıyafetler, hayallerim. En zoru da bir fotoğrafını çektim küvezde, gülümsüyor gibi duruyor. O kadar güzel ki. çekme dediler izin vermediler bağ kurma diye. Nasıl bağ kurmayayım benim oğlum o, ben anneyim sadece oğlum bu dünyada yanımda değil. İyi ki çekmişim yoksa her gün yüzünü unutacağım diye kafayı yerdim. İşte o fotoğrafta gözleri kapalı. İnsan bir fotoğrafa yalvarır mı gözlerini aç diye? Bir fotoğrafıyla avunuyorum. Çok zor, imtihandan büyük imtihan vardır biliyorum şükrediyorum ama çok zor. Ağladığını duymamıştım diye çok ağlamıştım. Rüyamda sesini duyurdu rabbim. Her gece rüyama gelsin diye dua ediyorum. Şimdi melek kanadından bir mezarı var. Yağmurla geldi, gömerken de yağmur vardı yağmurla gitti oğlum. Oğlum oğlum oğlum. geldi 11 gün nefesiyle annesi babasına cennet kapısını açıp gitti. Çok zor. O doktoru mahkemeye vericem. Araştırdım ihmali çok/ Versem ne olacak? Yine kendini kurtaracak ama adı kirlense bile yeter. Benim oğlumun nefesi o yüzde 1 ihtimalden değersiz miydi? Birde dalga geçer gibi beni arayıp bebeğin zaten 25 haftalık , yaşamaz, bu Doğumla düşük arası bir şey olacak 3 ay sonra gelirsin yeni bir hamilelik planlarsın dedi. O hastane yatağında bana bunları söyledi. Allah’ından bulsun.
Gayet güzel giden bir hamileliğim vardı. Tek sorun her adet dönemimde belli miktar kanamam oluyordu ama kaç doktora gittiysem asla bir neden bulunamıyordu. Her dediklerini yaptım, Progestanlar yatıp kalkmamalar. Bebekle ilgili sorun yoktu. Sonra 24. Haftanın son günlerinde birden su boşaldı. Gittim, testler yaptılar. Negatif, su değil enfeksiyon dediler. İlaç verdiler ama su durmuyor. Gidiyorum diyordum bu iltihap değil, hissediyorum. Yine testler, iltihap diyorlar. İşte bebeğin suyu gayet iyi o bu. Gittiğim yerde özel hastane en duyulmuş doktorlar. Neyse, ağrım var falan evde yerimde duramıyorum. Gece yattım. Bir rüya gördüm.
Rüyamda bebeğimin kesesi benden uzaklaşıyor. Bebeğim içinde , tutmaya çalışıyorum bir güvercinin altına giriyor. Gidiyor. Tutamıyorum. Bağırıyorum. Gidiyor. Uyandım. Hemen doktor kontrol randevusu aldım. Gittim, kapıdan girer girmez dedi ki senin suyun azdı değil mi?
Dedim siz öyle bir şey demediniz? Benim suyum mu azdı???? Böyle bir şey hiç demedi. Neyse ultrasona baktı ve dedi ki bebeğin hareketlerini hissediyor musun? Evet dedim. Senin suyun bitmiş dedi. O an dünya başıma yıkıldı. Madem 2 gün önce geldiğimde suyum azdı neden beni yatırmadın? Şhtimalinden bile bahsetmedin de kapıdan girer girmez suyun azdı demi diyorsun? Madem suyum azalmış neden ciğer geliştirici vurmadın? Araştırma hastanesine yönlendiriyorum orada ya gebeliğini sonlandırırlar ya da doğurturlar dedi dünyam başıma 2. Kez yıkıldı. Ne demek sonlandırırlar?! Bir de bana demez mi o test yüzde 99 doğru sen demek ki yüzde 1 ihtimaldesin. Dalga geçer gibi!!!!
Gittim araştırmaya , meğersem 7 cm açıklığım varmış kontrolde bebeğin başı geldi ellerine . Onu bile anlamamış Allah’ın belası. Bana diyorlar doğuracaksın , ben diyorum doğuramam ki ben. Neyse ciğer geliştirici vurdular. 2. Yetişmez bile dediler. Bebeğim tam 4 gün dayandı. Doğmak istemedi. Her gelen doktor zaten yaşamaz seni kurtaralım diyor , ben dua ediyorum Allaha nolur diye. Neyse sancım yok, doğurtmaya çalışıyor bunlar. Cehennem gibi günler. 4. Günün sonunda suni sancı verdiler. Yine aman aman sancım yok ama doğum başladı. Herkes ölü bir çocuk bekliyor. Oğlumun adı Poyraz. Bebeğim doğarken güneşli bir gündü tam doğum anında bir yağmur başladı , ölü bekledikleri bebeğim ağlayarak doğdu. Ben ağlamaktan duyamadım oğlumun sesini. Doktorlar da hem şok oldu hem ağladı bebeğimin ağlamasına. Küveze aldılar hemen. Bir gün sonra bebeğimi görmeye gittim. Avucum kadar ama aynı babası ve ben. Haftasına göre çok iyi hareketleri nefes alması ama haftası çok küçük belli olmaz dediler. sütüm geldi, sağdım. Kabul etmez dediler kusar. Kabul etti oğlum. Uyuyordu mesela babasıyla gidiyoruz poyraz annnecim diyorum kıpırdıyor. Sonra bir gün gittik yine annecim uyan bak ben seni bekliyorum dedim . Minicik elleri ayaklarını oynattı gözlerini açtı göz rengini çok merak ediyordum gözlerini açtı canım oğlum benim mahrum bırakmadı gözlerinden beni. ciğerden korkarken verilen ilaçları böbreği kaldırmadı. Haftası küçük diye diyalizi de kabul etmedi. Aradılar bir sabah durumu kötüleşiyor gelin. Gittik, annecim dedim sen atlatacaksın bak ben seni bekliyorum. Biz kapıdan çıktık, kalbi durmuş. Bizimle vedalaşmayı beklemiş oğlum. Melek oğlum benim, kokusuna hasret kaldım. Kokusunu yenidoğan kokusu bildim. Arada burnuma geliyor kokusu. Biliyorum o bir melek ben bir melek annesiyim, o bizi cennet kapısında bekliyor. Biliyorum bunların hepsini. Yaşım 25 herkes yeniden çocuğun olur diyorlar. İnşallah olur Allah büyüktür ama poyrazımın yerini nasıl tutar bununla nasıl teselli olabilirim ki. Aldığım kıyafetler, hayallerim. En zoru da bir fotoğrafını çektim küvezde, gülümsüyor gibi duruyor. O kadar güzel ki. çekme dediler izin vermediler bağ kurma diye. Nasıl bağ kurmayayım benim oğlum o, ben anneyim sadece oğlum bu dünyada yanımda değil. İyi ki çekmişim yoksa her gün yüzünü unutacağım diye kafayı yerdim. İşte o fotoğrafta gözleri kapalı. İnsan bir fotoğrafa yalvarır mı gözlerini aç diye? Bir fotoğrafıyla avunuyorum. Çok zor, imtihandan büyük imtihan vardır biliyorum şükrediyorum ama çok zor. Ağladığını duymamıştım diye çok ağlamıştım. Rüyamda sesini duyurdu rabbim. Her gece rüyama gelsin diye dua ediyorum. Şimdi melek kanadından bir mezarı var. Yağmurla geldi, gömerken de yağmur vardı yağmurla gitti oğlum. Oğlum oğlum oğlum. geldi 11 gün nefesiyle annesi babasına cennet kapısını açıp gitti. Çok zor. O doktoru mahkemeye vericem. Araştırdım ihmali çok/ Versem ne olacak? Yine kendini kurtaracak ama adı kirlense bile yeter. Benim oğlumun nefesi o yüzde 1 ihtimalden değersiz miydi? Birde dalga geçer gibi beni arayıp bebeğin zaten 25 haftalık , yaşamaz, bu Doğumla düşük arası bir şey olacak 3 ay sonra gelirsin yeni bir hamilelik planlarsın dedi. O hastane yatağında bana bunları söyledi. Allah’ından bulsun.