Bebegime alışmak istiyorum

Kenanilegunsel

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
4 Şubat 2017
1
0
42
Arkadaşlar merhaba..

Uzun süredir forumlarda geziyorum, her şeyi okuyorum bu konu ile alakalı..kendime bir destek arıyorum içten içe çünkü çok suçlu hissediyorum, en yakinlarimla dahi paylaşamıyorum..psikoloğa gitmek istiyorum ama şu an için maddi durumum yetersiz..okumakicin zaman ayıran ve yardım edebilecek olan ya da benzer durumları yaşamış arkadaşlar varsa..lütfen birileri bir şey söylesin. Yalnız ve çaresizim ve en kötüsü kafanın içi ile basbasayim..

Eşimle 9 aylık bir tanışma sürecinin ardından evlendik. Öğretmenim. Doğuda görev yaparken tanıştık. Deli gibi aşık olduk. 32 yaşındaydım ve hayatımın aşkıydı..hala da öyle..ama öyle değişik oldu ki evlenme surecimiz..Ne düğün yapabildik ne balayına çıktık..Hiç umrumda olmadı bunlar çünkü sevdiğim adam artık kocamdi.. " yaza yaparız " dedik..aileler de karşı çıkmadı çünkü çok mutluyduk..

Yeni atandığım okulda ve bu bilmediğim, ne bir akrabamin ne bir arkadaşımın olduğu bu yerde evli olduğumu öğrenen herkes çocuk yapmamı artık yaşımın geldiğini söylüyordu..sonra çok zor olur, istesen de olmaz vs vs..

Ben ise hiç ama hiç istemiyordum..çünkü daha eşimle yaşayacağım çok şey vardı. Ben daha gelinlik bile giymemistim, eşimle basbasa bir tatile bile gitmemiş, gönlümce yasayamamistim içimde olan şeyleri..Ve birlikte vakit geçirmemize ufak da olsa sorun olabilecek hiçbir şeyi istemiyordum bunları yapmadan..

Madem istemiyordun neden korunmadin diyeceksiniz..doğal yollarla korunduk..ama bir 9 ay sonra adetim kesildi. Hamileyim diye çok korktum..Ve uzatmiyim hamile kalmıştım..haberi aldigimda agladim ama sevinçten değil..Artık her şey bitti dedim..hayatın değişti. Büyük ve yorucu bir kosusturmaca başlıyor..Benden Başka her çok sevindi..Ben ağlama krizlerine girdim. Eşimle tartismalarimiz başladı. Aldırmak bile geçti aklımdan ama içim el vermedi buna..

Hamileligim ne sorunlu ne de sorunsuz gecti ama etrafımda hamile olan kadınların yaşadığı o annelik içgüdüsü bende olmadı. Bombostum. " yüzünü gör geçer " dediler..

Ve uzun sancıların ardından doktor sezaryen dedi..sıkıntı var dedi..normal dogurursun ama riskli dedi..kocaman bir miyomum da vardı..

Kızımın doğduğu ilk anı unutamam..Benim mi bu allahım,dedim..hastane sürecinin ardından eve geldik..bocaladim tabi..ama iyiydim. Eşim destekti bana..ama yaninda kimse yoktu. Ne annem gelebildi ne kayinvalidem. Annemin ayağı kırıldı o süreçte. Uçağa binemezdi.

5.gün doktora gittik ve bebegimin kalbinde delik olduğunu öğrendik. Dünya başıma yıkıldı. Ölmek istedim. Kalbimi çıkarıp ona takmak istedim..o uyudu ben onu seyrettim içimin onca acısıyla ama doktor kapanacagini çok küçük olduğunu söyledi..

Ama ilaç kullanmamı,sigara içmem, ve beyazları çıkmış O iğrenç saçlarımı 6 ay boyunca boyamamami da tembihledi..

Bunlar basit şeyler..Hiç de önemli değil ama " doğursam da yapsam artık "dediğim şeylerdi.

Zaman gectikte bebeğe yabancilastim..eşimle koptuk cunku..ev darmaduman, uykusuzuz,ayrı yatıyoruz..evet çok olağan süreçler ama hazır değildim bunlara..

Şimdi bebeğim 1 aylık..geceleri hep ağlıyorum. Eski hayatımı özlüyorum. Bazen bi şans verilse eskiye dönmek isterim derim ve bunun vicdan azabı beni öldürüyor. Bebeğimi sevmiyo muyum diyorum. Kendimden nefret ediyorum..ama kendi hayatim diye bir şey kalmadı. Gözlerimi kapatıp eski çocuksuz günleri ve eşimle o günlerdeki halimizi düşünüyorum ve bir de şimdiye bakıyorum..

Emziriyorum ve bundan çok mutluyum. Az emdiginde deliriyorum ama başka bir odaya geçip babası bakarken kızıma,biraz uyurken, özlemiyorum..Korkuyorum bu sekilde devam etmesinden. Yüzüne bakınca bütün dünya duruyo diyorlar bende olmuyor böyle bir şey.. eşimle konuşmaya çalıştım biraz,bence normal belki de bunalimdasin zamanla geçer diyor..ama ben kafayı yiyorum ne biçim bir anne oldum bilse istemez benim gibi bir anneyi diyorum. Şimdi bunları yazarken de ağlıyorum..ama kızım her şeyden habersiz masum masum uyuyor..Ben ne iğrenç bir insanım..
 
Kendine biraz zaman tanı. Annelik hem çok güzel hem de çok zor. Senelerce bebek sahibi olmak için uğraşıp türlü tedavilerle bebeğine kavuşan insanlar bile senin bu hissettiklerini yasiyor. Boş yere kendini kötü hissetme yani.

Hala lohusasin, hala hormonların tavan yapmış durumda o yuzden Bir sure daha bu şekilde hissetmen çok normal.

Simdi senden istediğim, bu olayı annelige filan bağlamadan gündelik hayatta yaşadığın her hangi bir sorun olarak gör. Ornegin ufak bir trafik kazası geçirdiğini varsayalım. Düşün bakalım 1 ay boyunca arabanın başında bekleyip ağlamak, ah vah etmek, keske trafiğe çıkmasaydım bu kaza hic yaşanmayacaktı demek, canım arabam başka bir sahibi olsa şimdiki gibi yamulmayacaktı diye düşünmek mantıklı mı :) hayır değil. Yapman gereken olayı olduğu gibi kabullenip içinde bulunduğun bu yeni duruma derhal çözüm odaklı bakmak. Evin dağınıklığı için yardımcı tutabilirsin mesela bu seni iyi hissettirecekse. Gelinlik hayallerine bebeğini de katabilirsin. Tamam belki düğün tarzı bir organizasyon olmaz ama bir kutlama yemeği verebilirsiniz. Şık bir kıyafet giyersin. Gelinliği de 1 günlüğüne kiralar açık havada fotoğraf çekimi filan yaptırırsınız. Bebek oldu diye neden tatile gidemeyesin ki? Biz bebeğim 2 aylıkken 7 saat mesafedeki bir yere tatile bile gittik.

Birseyleri kabullenmeye başladıkça çok daha mutlu olacaksın inşallah. Hele bir de şu havalar ısınsın, ailece gezer tozarsınız sen de açılırsın hic merak etme canım :)
 
Lohusalik depresyonu olabilir.
Devlet hastanelerinde psİkiyatri uzmanı da psikolog da var, mutlaka gitmelisiniz.
Kendi kendinize başedemezsiniz bu durumla, profesyonel destek şart.
 
Merhaba . 65 günlük bir anne olarak sizi çok iyi anlıyorum. Bende lohusa depreyonunu çok ağır şekilde yaşadım. Aslında çok isteyerek hamile kaldım. Hamileliğim hiç sorunsuz geçti. Sezeryan dogum yaptım. Hastanede de herşey güzeldi. Herşey hastaneden çıktıktan sonra annemin 2. Gün evine gitmesiyle başladı. Kendimi çok yalnız çaresiz hissettim. Hep eski günleri düşündüm. Eşimle akşamları dışarı çıktığımızi, rahat rahat tw izledigimiz günleri, kafama estiginde anneme gitmeyi... Hep bunları dusunuyodum . Ve en kötüsü bebeğime karşı bir sicaklik hissedemiyordum. Kendimi o kadar sucluyordumki . O bana benim seçime muhtaç ama ben duygusuzm ona karşı diyordum. Bunların hepsini yaşadım ve bitti. 40im çıktıktan sonra tam anlamıyla olmasa da 50 günlükken normale döndüm. Eminim sizin de öyle olacak. Ona alışmaya başlayacaksınız.bi süre sonra onsuz olmayacağını , hayatınızın onunla tatlandigini anlayacaksınız. Ve bu sefer önceden yaptığınız herşeyi onunla yapmanın hayallerini kuracaksınız. Rabbim evladiniza hayirli bir ömür sizede güç ve ferahlık nasip etsin
:KK200:
 
Yalnız değilsin. Hiç üzülme korkma.

Hepsi ama hepsi geçecek :)

Durumundan haberdar et, seni merak ederim.
 
Lohusalık 40 gün diye kim demişse yalan...
Anne olan kadına lohusalık ömür boyu çünkü.
Hem kendinize, hem bebeğinize hem de eşinizle ilişkinize ağlıyorsunuz, eski hayat ve yeni hayat arasında bocalama, bol fedakarlık bazen bencillik derken değişik bir ruh hali.
7 ay oldu benim, zaman zaman bu krizlere giriyorum, geçmiyor.
Anne olmak, her şeye yetişmeye çalışıp, hiçbir şeyi yapamama hissiyatıyla oturup çaresizlikten ağlamakmış, anladım!
 
Arkadaşlar merhaba..

Uzun süredir forumlarda geziyorum, her şeyi okuyorum bu konu ile alakalı..kendime bir destek arıyorum içten içe çünkü çok suçlu hissediyorum, en yakinlarimla dahi paylaşamıyorum..psikoloğa gitmek istiyorum ama şu an için maddi durumum yetersiz..okumakicin zaman ayıran ve yardım edebilecek olan ya da benzer durumları yaşamış arkadaşlar varsa..lütfen birileri bir şey söylesin. Yalnız ve çaresizim ve en kötüsü kafanın içi ile basbasayim..

Eşimle 9 aylık bir tanışma sürecinin ardından evlendik. Öğretmenim. Doğuda görev yaparken tanıştık. Deli gibi aşık olduk. 32 yaşındaydım ve hayatımın aşkıydı..hala da öyle..ama öyle değişik oldu ki evlenme surecimiz..Ne düğün yapabildik ne balayına çıktık..Hiç umrumda olmadı bunlar çünkü sevdiğim adam artık kocamdi.. " yaza yaparız " dedik..aileler de karşı çıkmadı çünkü çok mutluyduk..

Yeni atandığım okulda ve bu bilmediğim, ne bir akrabamin ne bir arkadaşımın olduğu bu yerde evli olduğumu öğrenen herkes çocuk yapmamı artık yaşımın geldiğini söylüyordu..sonra çok zor olur, istesen de olmaz vs vs..

Ben ise hiç ama hiç istemiyordum..çünkü daha eşimle yaşayacağım çok şey vardı. Ben daha gelinlik bile giymemistim, eşimle basbasa bir tatile bile gitmemiş, gönlümce yasayamamistim içimde olan şeyleri..Ve birlikte vakit geçirmemize ufak da olsa sorun olabilecek hiçbir şeyi istemiyordum bunları yapmadan..

Madem istemiyordun neden korunmadin diyeceksiniz..doğal yollarla korunduk..ama bir 9 ay sonra adetim kesildi. Hamileyim diye çok korktum..Ve uzatmiyim hamile kalmıştım..haberi aldigimda agladim ama sevinçten değil..Artık her şey bitti dedim..hayatın değişti. Büyük ve yorucu bir kosusturmaca başlıyor..Benden Başka her çok sevindi..Ben ağlama krizlerine girdim. Eşimle tartismalarimiz başladı. Aldırmak bile geçti aklımdan ama içim el vermedi buna..

Hamileligim ne sorunlu ne de sorunsuz gecti ama etrafımda hamile olan kadınların yaşadığı o annelik içgüdüsü bende olmadı. Bombostum. " yüzünü gör geçer " dediler..

Ve uzun sancıların ardından doktor sezaryen dedi..sıkıntı var dedi..normal dogurursun ama riskli dedi..kocaman bir miyomum da vardı..

Kızımın doğduğu ilk anı unutamam..Benim mi bu allahım,dedim..hastane sürecinin ardından eve geldik..bocaladim tabi..ama iyiydim. Eşim destekti bana..ama yaninda kimse yoktu. Ne annem gelebildi ne kayinvalidem. Annemin ayağı kırıldı o süreçte. Uçağa binemezdi.

5.gün doktora gittik ve bebegimin kalbinde delik olduğunu öğrendik. Dünya başıma yıkıldı. Ölmek istedim. Kalbimi çıkarıp ona takmak istedim..o uyudu ben onu seyrettim içimin onca acısıyla ama doktor kapanacagini çok küçük olduğunu söyledi..

Ama ilaç kullanmamı,sigara içmem, ve beyazları çıkmış O iğrenç saçlarımı 6 ay boyunca boyamamami da tembihledi..

Bunlar basit şeyler..Hiç de önemli değil ama " doğursam da yapsam artık "dediğim şeylerdi.

Zaman gectikte bebeğe yabancilastim..eşimle koptuk cunku..ev darmaduman, uykusuzuz,ayrı yatıyoruz..evet çok olağan süreçler ama hazır değildim bunlara..

Şimdi bebeğim 1 aylık..geceleri hep ağlıyorum. Eski hayatımı özlüyorum. Bazen bi şans verilse eskiye dönmek isterim derim ve bunun vicdan azabı beni öldürüyor. Bebeğimi sevmiyo muyum diyorum. Kendimden nefret ediyorum..ama kendi hayatim diye bir şey kalmadı. Gözlerimi kapatıp eski çocuksuz günleri ve eşimle o günlerdeki halimizi düşünüyorum ve bir de şimdiye bakıyorum..

Emziriyorum ve bundan çok mutluyum. Az emdiginde deliriyorum ama başka bir odaya geçip babası bakarken kızıma,biraz uyurken, özlemiyorum..Korkuyorum bu sekilde devam etmesinden. Yüzüne bakınca bütün dünya duruyo diyorlar bende olmuyor böyle bir şey.. eşimle konuşmaya çalıştım biraz,bence normal belki de bunalimdasin zamanla geçer diyor..ama ben kafayı yiyorum ne biçim bir anne oldum bilse istemez benim gibi bir anneyi diyorum. Şimdi bunları yazarken de ağlıyorum..ama kızım her şeyden habersiz masum masum uyuyor..Ben ne iğrenç bir insanım..
İmtihanın bu güzel kardeşim, senin yerinde olmayı isteyen binlerce kadın var
 
Yıllar geçti, böyle hikayeler okuyunca en çok da konu sahibi ne yapıyor şimdi diye merak ediyor insan. Yıllardır foruma girilmemiş, keşke içimizi ısıtacak bir devam hikayesi de olsaydı..
 
Lohusalık depresyonu...Kızım 7 aylık hemde 2. Yavrum hala eski günlerime Özlem duyarım.Yaşadığınız süreç çok normal kendinizi ben nasıl anneyim düşüncelerinde boğmayın.Lohusalık 40 gün derler ama öyle olmuyor bende o süreci uzun yaşayanlardayım gerekirse destek almaktan çekinmeyin bazen tek başınıza kaldıramayacağınız kadar ağır gelebiliyor.Ev işleri için yardımcı çağırabilirsiniz evin dağınıklığı ekstra bunalıma sokacaktır evi toplu görmek bana çok iyi geliyordu.Umarım yakın zamanda atlatırsınız kızım şu an ayağını üstüme atmış uyuyor rabbim kötü günlerini göstermesin 🤲🏻
 
Arkadaşlar merhaba..

Uzun süredir forumlarda geziyorum, her şeyi okuyorum bu konu ile alakalı..kendime bir destek arıyorum içten içe çünkü çok suçlu hissediyorum, en yakinlarimla dahi paylaşamıyorum..psikoloğa gitmek istiyorum ama şu an için maddi durumum yetersiz..okumakicin zaman ayıran ve yardım edebilecek olan ya da benzer durumları yaşamış arkadaşlar varsa..lütfen birileri bir şey söylesin. Yalnız ve çaresizim ve en kötüsü kafanın içi ile basbasayim..

Eşimle 9 aylık bir tanışma sürecinin ardından evlendik. Öğretmenim. Doğuda görev yaparken tanıştık. Deli gibi aşık olduk. 32 yaşındaydım ve hayatımın aşkıydı..hala da öyle..ama öyle değişik oldu ki evlenme surecimiz..Ne düğün yapabildik ne balayına çıktık..Hiç umrumda olmadı bunlar çünkü sevdiğim adam artık kocamdi.. " yaza yaparız " dedik..aileler de karşı çıkmadı çünkü çok mutluyduk..

Yeni atandığım okulda ve bu bilmediğim, ne bir akrabamin ne bir arkadaşımın olduğu bu yerde evli olduğumu öğrenen herkes çocuk yapmamı artık yaşımın geldiğini söylüyordu..sonra çok zor olur, istesen de olmaz vs vs..

Ben ise hiç ama hiç istemiyordum..çünkü daha eşimle yaşayacağım çok şey vardı. Ben daha gelinlik bile giymemistim, eşimle basbasa bir tatile bile gitmemiş, gönlümce yasayamamistim içimde olan şeyleri..Ve birlikte vakit geçirmemize ufak da olsa sorun olabilecek hiçbir şeyi istemiyordum bunları yapmadan..

Madem istemiyordun neden korunmadin diyeceksiniz..doğal yollarla korunduk..ama bir 9 ay sonra adetim kesildi. Hamileyim diye çok korktum..Ve uzatmiyim hamile kalmıştım..haberi aldigimda agladim ama sevinçten değil..Artık her şey bitti dedim..hayatın değişti. Büyük ve yorucu bir kosusturmaca başlıyor..Benden Başka her çok sevindi..Ben ağlama krizlerine girdim. Eşimle tartismalarimiz başladı. Aldırmak bile geçti aklımdan ama içim el vermedi buna..

Hamileligim ne sorunlu ne de sorunsuz gecti ama etrafımda hamile olan kadınların yaşadığı o annelik içgüdüsü bende olmadı. Bombostum. " yüzünü gör geçer " dediler..

Ve uzun sancıların ardından doktor sezaryen dedi..sıkıntı var dedi..normal dogurursun ama riskli dedi..kocaman bir miyomum da vardı..

Kızımın doğduğu ilk anı unutamam..Benim mi bu allahım,dedim..hastane sürecinin ardından eve geldik..bocaladim tabi..ama iyiydim. Eşim destekti bana..ama yaninda kimse yoktu. Ne annem gelebildi ne kayinvalidem. Annemin ayağı kırıldı o süreçte. Uçağa binemezdi.

5.gün doktora gittik ve bebegimin kalbinde delik olduğunu öğrendik. Dünya başıma yıkıldı. Ölmek istedim. Kalbimi çıkarıp ona takmak istedim..o uyudu ben onu seyrettim içimin onca acısıyla ama doktor kapanacagini çok küçük olduğunu söyledi..

Ama ilaç kullanmamı,sigara içmem, ve beyazları çıkmış O iğrenç saçlarımı 6 ay boyunca boyamamami da tembihledi..

Bunlar basit şeyler..Hiç de önemli değil ama " doğursam da yapsam artık "dediğim şeylerdi.

Zaman gectikte bebeğe yabancilastim..eşimle koptuk cunku..ev darmaduman, uykusuzuz,ayrı yatıyoruz..evet çok olağan süreçler ama hazır değildim bunlara..

Şimdi bebeğim 1 aylık..geceleri hep ağlıyorum. Eski hayatımı özlüyorum. Bazen bi şans verilse eskiye dönmek isterim derim ve bunun vicdan azabı beni öldürüyor. Bebeğimi sevmiyo muyum diyorum. Kendimden nefret ediyorum..ama kendi hayatim diye bir şey kalmadı. Gözlerimi kapatıp eski çocuksuz günleri ve eşimle o günlerdeki halimizi düşünüyorum ve bir de şimdiye bakıyorum..

Emziriyorum ve bundan çok mutluyum. Az emdiginde deliriyorum ama başka bir odaya geçip babası bakarken kızıma,biraz uyurken, özlemiyorum..Korkuyorum bu sekilde devam etmesinden. Yüzüne bakınca bütün dünya duruyo diyorlar bende olmuyor böyle bir şey.. eşimle konuşmaya çalıştım biraz,bence normal belki de bunalimdasin zamanla geçer diyor..ama ben kafayı yiyorum ne biçim bir anne oldum bilse istemez benim gibi bir anneyi diyorum. Şimdi bunları yazarken de ağlıyorum..ama kızım her şeyden habersiz masum masum uyuyor..Ben ne iğrenç bir insanım..
Bende çok isteyerek hamile kaldım. Hayalim 30 umda anne olmaktı. Ve rabbim bunu bana nasip etti. 2 sene kadarda çocuğumuz olmadi. Tam istediğim zamanda meleğim kucagima geldi. Ancak ben bebekli bir eve bile girmemisim daha önce. Elime bebek bile almamışım. Bu durumu sonradan farkettim. Balıklama atladım annelik işine. Doğumum sezeryanla oldu. Yanimda ne annem ne kayınvalidem. Annem vefat etti kanserden. Kayınvalidem de afedersin poposunu kaldircak hali yok. Kilo problemi ve hastalık hastalığı var. Yanımda eltim kaldı o kadar samimi olmamamiza rağmen tuvaletime bile taşıdı beni. Mecburdum onun ellerini tuta tuta tuvaletimi yaptım.
Derken eve geldik. Hastaneye gelmeyen kayınvalidem eve geleli yarım saat olmasına rağmen bizdeydi. Annem de yok ya bende seviniyorum yardımı dokunacak diye. Bebeğin banyosunu yaptırdı sıcak suyla yikanirmis. Sonra yerinden kalkmadı. Bende öyle bir heyecan var ki, yatmak ne kelime oturmuyorim bile doğumdan sonra herşeyi yapmaya çalıştım. Eşimin horlama problemi var diye ayrı odada yattı. Ben tek başıma ameliyatlı halimle tüm gece ayakta bebeğime baktım. Onlar uyudular. Ertesi gün sabah 10 da bebegim uyurdu tüm gece uyumazdi kaynanam da 10 da kalkardı. Mecbur kahvaltı hazırlamak zorundasın senin evin... Tam uyucam derken kahvaltı hazırlamaya başlardım. O sırada bebek uyanirdi. Bu şekilde 10 gün devam etti. Ve ben ayakta duramaz hale gelmiştim ordan oraya ameliyatlı halimle kosturmaya çalışırken...... Ağlama krizlerim hicbirseye yetisememenin verdiği sinir..... 1 sene geçti evi toplayıp yemek yapıp bebeğe bakmaya çalışıyorum. Ama hergun yine aynı daginiklik. Kızım da her saniye ilgi bekliyor. Ve her gördüğünü isteme huyu başladı. Oturup 1 lokma yemeği zor yiyorim....
2 tane üniversite okudum birini yarıda bıraktım mesleğim var. Ama elim kolum bağlı.bebegim aciz ve bana ihtiyacı var.
Bebeğinizi öpüp koklayın. Allah'ın size nasip ettiği bu eşsiz güzelliği düşünün..onun varoluş süreci sizin kucağınıza gelmesi hepsi bir mucize. Yasadigimiz herşeyi dünya hayatı için yaşamıyoruz. Ahiretimizin güzelliğinin anahtarı anneligini hakkıyla yapmak. Süt verdiğiniz her an size sevap kazandiriyor. Buna dair ayetler var. Bunları okuyup bebeğinizin yanında olduğunuz sürece ona mutluluk vermeye çalışın. Emin olun bu gelgitleri herkes yaşıyor. Bende bebeğimi çok sevmeme rağmen eski günlerimi özlüyorum. Çünkü şuan özgür değiliz. Her insan aynı sıkıntıyı yaşar.
 
X