Bayram burukluğu

sizin hatanız yok

Adam 2. Haftada şiddet göstermiş bu normal bir şey mi ?

Yeniden çıkar karşınıza birileri bekar adam mı yok sanki Allah gönlünüze göre versin.

Siz de soyutlamayın kendinizi siz de ailenizle fotolar paylaşın.

Herşey gönlünüzce olsun
 
Merhabalar herkesin bayramı mübarek olsun inşallah. Bugün öyle bir burukluk yaşıyorum ki sizinle paylaşmak istedim. İnsan ailesine anlatamıyor bazı şeyleri. Güçlü görünmek istiyorum ama içinde fırtınalar kopuyor. Ben yeni boşanmış bir kadınım. 3-4 ay önce boşandım. Boşanmanın etkilerini dalgalı şekilde atlatıyorum. Bazen çok iyiyim bazen de şimdiki gibi çok hüzünlü. Evliliğim çok kötü bir evlilikti. Bu evliliğin bitmesinde benimde hatalarım çoktu. Bende cahillik yaptım. Ama sonra eşim öyle hatalar yaptı ki toparlamak istesemde toparlayamadım. Belki de bu psikolojiyle kendimi fazla suçluyorum bilmiyorum. Evliliğimde şiddet ikinci haftamızdan itibaren başladı. Eşim o kadar sert otoriter ve kuralcıydı ki evliliğin ilk zamanlarında her şeyin dört dörtlük olmasını istedi. Yemek, temizlik ,evin düzeni her şey yani ailesinin evinde gördüğü, alıştığı gibi olsun istedi. Bu beni çok sıktı. Evlilik başkaydı. Sevgililik nişanlılık dönemleri tek muhattabım eşimdi. Eşimin ailesi çok iyi insanlardı çok sevmiştim ilk baştan beri ama onlara karşı içimde hafif kıskançlık başladı. Ve bu git gide arttı. Eşim ailesinin yanında o kadar uzak ve soğuk davranıyordu ki bana ben bu davranışına alışamadım. Bende ailelerin yanında mesafeli olmayı tercih ederim ama bu başka oldu sanki. Onların yanında bir şey söylemem gerekiyorsa kızıyor, yüzüme çok bakıyorsun diyor, ne bileyim işte bir odada yalnız kaldıysak rahatsız oluyor. Ama ailesiyle tüm samimiyetini devam ettiriyor. Bende bu durumdan dolayı git gide içimde sıkıntı yaşadım ve hep arttı. Ben ailesinin yanında biraz daha bi tık daha özel davranmasını istedim. Orda kaldığımız oluyordu örneğin farklı odalarda uyuyorduk. Yani anlatabildim umarım. Bu durum aramızda iyice sorun olmaya başladı. Eşimde bu durumu çözmeye şöyle bir çözüm buldu. Bana gelme dedi. Yalnız gitmeye başladı. Bu sefer daha rahatsız oldum . Kayınvalidem arıyordu beni gel diye. Onlara bahane uyduruyordum çünkü eşimin bana söylediği şey çok zoruma gitti. Kavgalarımızın temel sebebi bu oldu hep. Ve kavgalarımızın sonu çoğunlukla şiddet ile sonlandı. Örtülü bir kadınım. Eşim örtülü olmamı seviyordu ama giyim tarzımı beğenmiyordu. Bende özenli biriyimdir. Farklı takımlar giyince yüzüme gülerek bakardı. Evin içinde giydiğim pijamalarla bile dalga geçerdi. Güzelim aslında ama tarzın bana uymuyor derdi. Bu konu da beni rahatsız eden bir durumdu. Nişanlıyken de bundan bahsetmişti o zamanda tartışmıştım. Eşimin istediği beni her şeyimle kontrol altına almak. Paramı, günlük rutinimi, giyimimi, kilomu, ailesiyle ilişkimi( kıskançlık olunca yalnız gitmeyi seçmesi) benim ailemle ilişkisini( ailemin yaptığı davetlere katılmayı istemezdi). Kendimi o kadar boğulmuş hissediyordum ki. Dayanamadım boşandım. O itiraz etti biraz ama ben direndim. Psikolojik şiddet, fiziksel şiddet, ekonomik şiddet olmasına rağmen , o günleri hatırlayınca mutsuz olduğumu çok net bilmeme rağmen ruh halim çok farklı. Onun için üzülmek istemiyorum. Ama sanki içimde yarım kalmış bir şeyler var. Sanki hala savaşmak istiyorum. Düzeltmek için değil intikam almak için. Bir yandan da içimde hüzün var. Evlenmeyi çok isteyerek evlenmiştim. Bayramda eşimle ailelerimizi ziyaret etmeyi isterdim. Mutlu olmak istedim. Sanki bir daha kimse tarafından sevilmeyeceğim, hayal ettiğim o evlilik hayatı sonsuza kadar kapandı sanki. Güzel bir işim var, yaşında 29. Ailem yanımda destekler bana. Herkes resimler paylaşıyor bayram diye. Eşleriyle aileleriyle. Ben ise ailemin yanında ağlamamak için zor tutuyorum kendimi. Karışık yazdım umarım anlatabilmişimdir
Bu hayata devam etmediğiniz için her gününüz Bayram
 
Merhabalar herkesin bayramı mübarek olsun inşallah. Bugün öyle bir burukluk yaşıyorum ki sizinle paylaşmak istedim. İnsan ailesine anlatamıyor bazı şeyleri. Güçlü görünmek istiyorum ama içinde fırtınalar kopuyor. Ben yeni boşanmış bir kadınım. 3-4 ay önce boşandım. Boşanmanın etkilerini dalgalı şekilde atlatıyorum. Bazen çok iyiyim bazen de şimdiki gibi çok hüzünlü. Evliliğim çok kötü bir evlilikti. Bu evliliğin bitmesinde benimde hatalarım çoktu. Bende cahillik yaptım. Ama sonra eşim öyle hatalar yaptı ki toparlamak istesemde toparlayamadım. Belki de bu psikolojiyle kendimi fazla suçluyorum bilmiyorum. Evliliğimde şiddet ikinci haftamızdan itibaren başladı. Eşim o kadar sert otoriter ve kuralcıydı ki evliliğin ilk zamanlarında her şeyin dört dörtlük olmasını istedi. Yemek, temizlik ,evin düzeni her şey yani ailesinin evinde gördüğü, alıştığı gibi olsun istedi. Bu beni çok sıktı. Evlilik başkaydı. Sevgililik nişanlılık dönemleri tek muhattabım eşimdi. Eşimin ailesi çok iyi insanlardı çok sevmiştim ilk baştan beri ama onlara karşı içimde hafif kıskançlık başladı. Ve bu git gide arttı. Eşim ailesinin yanında o kadar uzak ve soğuk davranıyordu ki bana ben bu davranışına alışamadım. Bende ailelerin yanında mesafeli olmayı tercih ederim ama bu başka oldu sanki. Onların yanında bir şey söylemem gerekiyorsa kızıyor, yüzüme çok bakıyorsun diyor, ne bileyim işte bir odada yalnız kaldıysak rahatsız oluyor. Ama ailesiyle tüm samimiyetini devam ettiriyor. Bende bu durumdan dolayı git gide içimde sıkıntı yaşadım ve hep arttı. Ben ailesinin yanında biraz daha bi tık daha özel davranmasını istedim. Orda kaldığımız oluyordu örneğin farklı odalarda uyuyorduk. Yani anlatabildim umarım. Bu durum aramızda iyice sorun olmaya başladı. Eşimde bu durumu çözmeye şöyle bir çözüm buldu. Bana gelme dedi. Yalnız gitmeye başladı. Bu sefer daha rahatsız oldum . Kayınvalidem arıyordu beni gel diye. Onlara bahane uyduruyordum çünkü eşimin bana söylediği şey çok zoruma gitti. Kavgalarımızın temel sebebi bu oldu hep. Ve kavgalarımızın sonu çoğunlukla şiddet ile sonlandı. Örtülü bir kadınım. Eşim örtülü olmamı seviyordu ama giyim tarzımı beğenmiyordu. Bende özenli biriyimdir. Farklı takımlar giyince yüzüme gülerek bakardı. Evin içinde giydiğim pijamalarla bile dalga geçerdi. Güzelim aslında ama tarzın bana uymuyor derdi. Bu konu da beni rahatsız eden bir durumdu. Nişanlıyken de bundan bahsetmişti o zamanda tartışmıştım. Eşimin istediği beni her şeyimle kontrol altına almak. Paramı, günlük rutinimi, giyimimi, kilomu, ailesiyle ilişkimi( kıskançlık olunca yalnız gitmeyi seçmesi) benim ailemle ilişkisini( ailemin yaptığı davetlere katılmayı istemezdi). Kendimi o kadar boğulmuş hissediyordum ki. Dayanamadım boşandım. O itiraz etti biraz ama ben direndim. Psikolojik şiddet, fiziksel şiddet, ekonomik şiddet olmasına rağmen , o günleri hatırlayınca mutsuz olduğumu çok net bilmeme rağmen ruh halim çok farklı. Onun için üzülmek istemiyorum. Ama sanki içimde yarım kalmış bir şeyler var. Sanki hala savaşmak istiyorum. Düzeltmek için değil intikam almak için. Bir yandan da içimde hüzün var. Evlenmeyi çok isteyerek evlenmiştim. Bayramda eşimle ailelerimizi ziyaret etmeyi isterdim. Mutlu olmak istedim. Sanki bir daha kimse tarafından sevilmeyeceğim, hayal ettiğim o evlilik hayatı sonsuza kadar kapandı sanki. Güzel bir işim var, yaşında 29. Ailem yanımda destekler bana. Herkes resimler paylaşıyor bayram diye. Eşleriyle aileleriyle. Ben ise ailemin yanında ağlamamak için zor tutuyorum kendimi. Karışık yazdım umarım anlatabilmişimdir
öyle narsistten ayrıldığın için sevinmelisin neden üzülüyosun sana zerre değer vermemiş işin var gücün var yeniden evlenirsin sakın üzülme o üzülsün onu o haliyle hangi kadın çeker
 
Merhabalar herkesin bayramı mübarek olsun inşallah. Bugün öyle bir burukluk yaşıyorum ki sizinle paylaşmak istedim. İnsan ailesine anlatamıyor bazı şeyleri. Güçlü görünmek istiyorum ama içinde fırtınalar kopuyor. Ben yeni boşanmış bir kadınım. 3-4 ay önce boşandım. Boşanmanın etkilerini dalgalı şekilde atlatıyorum. Bazen çok iyiyim bazen de şimdiki gibi çok hüzünlü. Evliliğim çok kötü bir evlilikti. Bu evliliğin bitmesinde benimde hatalarım çoktu. Bende cahillik yaptım. Ama sonra eşim öyle hatalar yaptı ki toparlamak istesemde toparlayamadım. Belki de bu psikolojiyle kendimi fazla suçluyorum bilmiyorum. Evliliğimde şiddet ikinci haftamızdan itibaren başladı. Eşim o kadar sert otoriter ve kuralcıydı ki evliliğin ilk zamanlarında her şeyin dört dörtlük olmasını istedi. Yemek, temizlik ,evin düzeni her şey yani ailesinin evinde gördüğü, alıştığı gibi olsun istedi. Bu beni çok sıktı. Evlilik başkaydı. Sevgililik nişanlılık dönemleri tek muhattabım eşimdi. Eşimin ailesi çok iyi insanlardı çok sevmiştim ilk baştan beri ama onlara karşı içimde hafif kıskançlık başladı. Ve bu git gide arttı. Eşim ailesinin yanında o kadar uzak ve soğuk davranıyordu ki bana ben bu davranışına alışamadım. Bende ailelerin yanında mesafeli olmayı tercih ederim ama bu başka oldu sanki. Onların yanında bir şey söylemem gerekiyorsa kızıyor, yüzüme çok bakıyorsun diyor, ne bileyim işte bir odada yalnız kaldıysak rahatsız oluyor. Ama ailesiyle tüm samimiyetini devam ettiriyor. Bende bu durumdan dolayı git gide içimde sıkıntı yaşadım ve hep arttı. Ben ailesinin yanında biraz daha bi tık daha özel davranmasını istedim. Orda kaldığımız oluyordu örneğin farklı odalarda uyuyorduk. Yani anlatabildim umarım. Bu durum aramızda iyice sorun olmaya başladı. Eşimde bu durumu çözmeye şöyle bir çözüm buldu. Bana gelme dedi. Yalnız gitmeye başladı. Bu sefer daha rahatsız oldum . Kayınvalidem arıyordu beni gel diye. Onlara bahane uyduruyordum çünkü eşimin bana söylediği şey çok zoruma gitti. Kavgalarımızın temel sebebi bu oldu hep. Ve kavgalarımızın sonu çoğunlukla şiddet ile sonlandı. Örtülü bir kadınım. Eşim örtülü olmamı seviyordu ama giyim tarzımı beğenmiyordu. Bende özenli biriyimdir. Farklı takımlar giyince yüzüme gülerek bakardı. Evin içinde giydiğim pijamalarla bile dalga geçerdi. Güzelim aslında ama tarzın bana uymuyor derdi. Bu konu da beni rahatsız eden bir durumdu. Nişanlıyken de bundan bahsetmişti o zamanda tartışmıştım. Eşimin istediği beni her şeyimle kontrol altına almak. Paramı, günlük rutinimi, giyimimi, kilomu, ailesiyle ilişkimi( kıskançlık olunca yalnız gitmeyi seçmesi) benim ailemle ilişkisini( ailemin yaptığı davetlere katılmayı istemezdi). Kendimi o kadar boğulmuş hissediyordum ki. Dayanamadım boşandım. O itiraz etti biraz ama ben direndim. Psikolojik şiddet, fiziksel şiddet, ekonomik şiddet olmasına rağmen , o günleri hatırlayınca mutsuz olduğumu çok net bilmeme rağmen ruh halim çok farklı. Onun için üzülmek istemiyorum. Ama sanki içimde yarım kalmış bir şeyler var. Sanki hala savaşmak istiyorum. Düzeltmek için değil intikam almak için. Bir yandan da içimde hüzün var. Evlenmeyi çok isteyerek evlenmiştim. Bayramda eşimle ailelerimizi ziyaret etmeyi isterdim. Mutlu olmak istedim. Sanki bir daha kimse tarafından sevilmeyeceğim, hayal ettiğim o evlilik hayatı sonsuza kadar kapandı sanki. Güzel bir işim var, yaşında 29. Ailem yanımda destekler bana. Herkes resimler paylaşıyor bayram diye. Eşleriyle aileleriyle. Ben ise ailemin yanında ağlamamak için zor tutuyorum kendimi. Karışık yazdım umarım anlatabilmişimdir
Kaybın safhaları
İnkar isyan depresyon ve kabullenmedir.
Siz 2, 3 safhalardasınız
Depresyon biraz daha devam edecek ve kabulleneceksiniz
Adam narsiste benziyor. Bitirmeniz cok doğru olmuş. Aglayın üzülün bitirin ve sonra hayata gülümseyin. Bundan sonra Hersey cok güzel olur inşallah. (sizin hiç bir sucunuz yok olanlarda)
 
Merhabalar herkesin bayramı mübarek olsun inşallah. Bugün öyle bir burukluk yaşıyorum ki sizinle paylaşmak istedim. İnsan ailesine anlatamıyor bazı şeyleri. Güçlü görünmek istiyorum ama içinde fırtınalar kopuyor. Ben yeni boşanmış bir kadınım. 3-4 ay önce boşandım. Boşanmanın etkilerini dalgalı şekilde atlatıyorum. Bazen çok iyiyim bazen de şimdiki gibi çok hüzünlü. Evliliğim çok kötü bir evlilikti. Bu evliliğin bitmesinde benimde hatalarım çoktu. Bende cahillik yaptım. Ama sonra eşim öyle hatalar yaptı ki toparlamak istesemde toparlayamadım. Belki de bu psikolojiyle kendimi fazla suçluyorum bilmiyorum. Evliliğimde şiddet ikinci haftamızdan itibaren başladı. Eşim o kadar sert otoriter ve kuralcıydı ki evliliğin ilk zamanlarında her şeyin dört dörtlük olmasını istedi. Yemek, temizlik ,evin düzeni her şey yani ailesinin evinde gördüğü, alıştığı gibi olsun istedi. Bu beni çok sıktı. Evlilik başkaydı. Sevgililik nişanlılık dönemleri tek muhattabım eşimdi. Eşimin ailesi çok iyi insanlardı çok sevmiştim ilk baştan beri ama onlara karşı içimde hafif kıskançlık başladı. Ve bu git gide arttı. Eşim ailesinin yanında o kadar uzak ve soğuk davranıyordu ki bana ben bu davranışına alışamadım. Bende ailelerin yanında mesafeli olmayı tercih ederim ama bu başka oldu sanki. Onların yanında bir şey söylemem gerekiyorsa kızıyor, yüzüme çok bakıyorsun diyor, ne bileyim işte bir odada yalnız kaldıysak rahatsız oluyor. Ama ailesiyle tüm samimiyetini devam ettiriyor. Bende bu durumdan dolayı git gide içimde sıkıntı yaşadım ve hep arttı. Ben ailesinin yanında biraz daha bi tık daha özel davranmasını istedim. Orda kaldığımız oluyordu örneğin farklı odalarda uyuyorduk. Yani anlatabildim umarım. Bu durum aramızda iyice sorun olmaya başladı. Eşimde bu durumu çözmeye şöyle bir çözüm buldu. Bana gelme dedi. Yalnız gitmeye başladı. Bu sefer daha rahatsız oldum . Kayınvalidem arıyordu beni gel diye. Onlara bahane uyduruyordum çünkü eşimin bana söylediği şey çok zoruma gitti. Kavgalarımızın temel sebebi bu oldu hep. Ve kavgalarımızın sonu çoğunlukla şiddet ile sonlandı. Örtülü bir kadınım. Eşim örtülü olmamı seviyordu ama giyim tarzımı beğenmiyordu. Bende özenli biriyimdir. Farklı takımlar giyince yüzüme gülerek bakardı. Evin içinde giydiğim pijamalarla bile dalga geçerdi. Güzelim aslında ama tarzın bana uymuyor derdi. Bu konu da beni rahatsız eden bir durumdu. Nişanlıyken de bundan bahsetmişti o zamanda tartışmıştım. Eşimin istediği beni her şeyimle kontrol altına almak. Paramı, günlük rutinimi, giyimimi, kilomu, ailesiyle ilişkimi( kıskançlık olunca yalnız gitmeyi seçmesi) benim ailemle ilişkisini( ailemin yaptığı davetlere katılmayı istemezdi). Kendimi o kadar boğulmuş hissediyordum ki. Dayanamadım boşandım. O itiraz etti biraz ama ben direndim. Psikolojik şiddet, fiziksel şiddet, ekonomik şiddet olmasına rağmen , o günleri hatırlayınca mutsuz olduğumu çok net bilmeme rağmen ruh halim çok farklı. Onun için üzülmek istemiyorum. Ama sanki içimde yarım kalmış bir şeyler var. Sanki hala savaşmak istiyorum. Düzeltmek için değil intikam almak için. Bir yandan da içimde hüzün var. Evlenmeyi çok isteyerek evlenmiştim. Bayramda eşimle ailelerimizi ziyaret etmeyi isterdim. Mutlu olmak istedim. Sanki bir daha kimse tarafından sevilmeyeceğim, hayal ettiğim o evlilik hayatı sonsuza kadar kapandı sanki. Güzel bir işim var, yaşında 29. Ailem yanımda destekler bana. Herkes resimler paylaşıyor bayram diye. Eşleriyle aileleriyle. Ben ise ailemin yanında ağlamamak için zor tutuyorum kendimi. Karışık yazdım umarım anlatabilmişimdir
Allah kurtarmış boşanmışsın da. Bence git bi kurban falan kes uzulecegine. Yasına da çok genç.
 
Merhabalar herkesin bayramı mübarek olsun inşallah. Bugün öyle bir burukluk yaşıyorum ki sizinle paylaşmak istedim. İnsan ailesine anlatamıyor bazı şeyleri. Güçlü görünmek istiyorum ama içinde fırtınalar kopuyor. Ben yeni boşanmış bir kadınım. 3-4 ay önce boşandım. Boşanmanın etkilerini dalgalı şekilde atlatıyorum. Bazen çok iyiyim bazen de şimdiki gibi çok hüzünlü. Evliliğim çok kötü bir evlilikti. Bu evliliğin bitmesinde benimde hatalarım çoktu. Bende cahillik yaptım. Ama sonra eşim öyle hatalar yaptı ki toparlamak istesemde toparlayamadım. Belki de bu psikolojiyle kendimi fazla suçluyorum bilmiyorum. Evliliğimde şiddet ikinci haftamızdan itibaren başladı. Eşim o kadar sert otoriter ve kuralcıydı ki evliliğin ilk zamanlarında her şeyin dört dörtlük olmasını istedi. Yemek, temizlik ,evin düzeni her şey yani ailesinin evinde gördüğü, alıştığı gibi olsun istedi. Bu beni çok sıktı. Evlilik başkaydı. Sevgililik nişanlılık dönemleri tek muhattabım eşimdi. Eşimin ailesi çok iyi insanlardı çok sevmiştim ilk baştan beri ama onlara karşı içimde hafif kıskançlık başladı. Ve bu git gide arttı. Eşim ailesinin yanında o kadar uzak ve soğuk davranıyordu ki bana ben bu davranışına alışamadım. Bende ailelerin yanında mesafeli olmayı tercih ederim ama bu başka oldu sanki. Onların yanında bir şey söylemem gerekiyorsa kızıyor, yüzüme çok bakıyorsun diyor, ne bileyim işte bir odada yalnız kaldıysak rahatsız oluyor. Ama ailesiyle tüm samimiyetini devam ettiriyor. Bende bu durumdan dolayı git gide içimde sıkıntı yaşadım ve hep arttı. Ben ailesinin yanında biraz daha bi tık daha özel davranmasını istedim. Orda kaldığımız oluyordu örneğin farklı odalarda uyuyorduk. Yani anlatabildim umarım. Bu durum aramızda iyice sorun olmaya başladı. Eşimde bu durumu çözmeye şöyle bir çözüm buldu. Bana gelme dedi. Yalnız gitmeye başladı. Bu sefer daha rahatsız oldum . Kayınvalidem arıyordu beni gel diye. Onlara bahane uyduruyordum çünkü eşimin bana söylediği şey çok zoruma gitti. Kavgalarımızın temel sebebi bu oldu hep. Ve kavgalarımızın sonu çoğunlukla şiddet ile sonlandı. Örtülü bir kadınım. Eşim örtülü olmamı seviyordu ama giyim tarzımı beğenmiyordu. Bende özenli biriyimdir. Farklı takımlar giyince yüzüme gülerek bakardı. Evin içinde giydiğim pijamalarla bile dalga geçerdi. Güzelim aslında ama tarzın bana uymuyor derdi. Bu konu da beni rahatsız eden bir durumdu. Nişanlıyken de bundan bahsetmişti o zamanda tartışmıştım. Eşimin istediği beni her şeyimle kontrol altına almak. Paramı, günlük rutinimi, giyimimi, kilomu, ailesiyle ilişkimi( kıskançlık olunca yalnız gitmeyi seçmesi) benim ailemle ilişkisini( ailemin yaptığı davetlere katılmayı istemezdi). Kendimi o kadar boğulmuş hissediyordum ki. Dayanamadım boşandım. O itiraz etti biraz ama ben direndim. Psikolojik şiddet, fiziksel şiddet, ekonomik şiddet olmasına rağmen , o günleri hatırlayınca mutsuz olduğumu çok net bilmeme rağmen ruh halim çok farklı. Onun için üzülmek istemiyorum. Ama sanki içimde yarım kalmış bir şeyler var. Sanki hala savaşmak istiyorum. Düzeltmek için değil intikam almak için. Bir yandan da içimde hüzün var. Evlenmeyi çok isteyerek evlenmiştim. Bayramda eşimle ailelerimizi ziyaret etmeyi isterdim. Mutlu olmak istedim. Sanki bir daha kimse tarafından sevilmeyeceğim, hayal ettiğim o evlilik hayatı sonsuza kadar kapandı sanki. Güzel bir işim var, yaşında 29. Ailem yanımda destekler bana. Herkes resimler paylaşıyor bayram diye. Eşleriyle aileleriyle. Ben ise ailemin yanında ağlamamak için zor tutuyorum kendimi. Karışık yazdım umarım anlatabilmişimdir
Tekrar seviliyorsunuz seviyorsunuz ne o ne de ondan alacaginiz intikam k.cinizda bile olmuyor
 
X