Cok tesekkur ederm ayrıntılı yazdıgınız için..İnanın ben hap polis yada askerle asla evlenmem diyen bir tiptim ama aşk işte sevgi yüzünden evlendim hayatım kurtulsun kafasında olmadım zaten bende üniversitesi mezunuyum ...Taksicilik benm aklıma geldi ama günlük ne kazanıyorlar biraz meçhul karışık yani..Ne getireceği belli degil malesef.Kendimde çalısırım iş basvuraları yaptım henüz dönüş yok pandemi zaten belimizi büküyo millet işçi cıkarıyo sürekli...depo sorumlusu işi aklıma geldi eşim için olursa tabi işe alınırsa..Zor zaman zor süreç gercekten iş imkanı kısıtlı her yere haber saldık dönüş yok henüz bekliyoruz ..Servisçilik pandemi olmasa cok iyi işti evin kredisini ödemeyecegmz için satıp servis aracı alırdık ama sürekli okul kapanıp duruyo .. Gerçekten şaşırdık ne yapacağımızı agla agla gözümde yas kalmadı tükendim öyle tükendim ki vücudum agrıyo yerimden kalkamıyorum ne olucaz diye düsünmekten
Leyla hanım, ben antimilitiarist bir insanım dünya görüşü olarak asker-polis ya da asker-polis eşi olabilecek bir insan değilim.
Ancak bu demek değil ki sizin bir suçunuz olduğunu düşüneyim...
Elbette öyle düşünmüyorum.
Sizin için de eşiniz çocuklarınız için de aklımdan en ufak öyle bir duygu/düşünce geçmez. sadece görüşlerimiz uymaz...(siyasete girmesin, ben bu kadar yazayım, siz de zaten anlamışsınızdır).
Bir devletin kesinlikle vermesi gereken 2 hizmet vardır, adalet ve güvenlik (her ne kadar ikisinin de suyu çıkmış olsa da!, her neyse) geri kalan herşeyi özel sektör de yapabilir. bu işlerdeki insanların durumları kritiktir. o yüzden ben süreci önemsiyorum. çünkü bu ikisi herkesi, hepimizi ilgilendiriyor....
Ben sizin, sizin derken sizi tanımam etmem, sizin durumunuzda olan 100 insandan 98'inin diyelim, bir suçu olmadığını belki 1 tanesinin o da belki suçu değil de ihmali olabileceğini düşünüyorum. Anca kalan 1 kişinin bir suçu vardır... Çok iddianame okudum. Çok mağdur tanıyorum. (ben antimilitaristim, dediğim gibi, yani bunlardan kimse ailem değil çok yakınım değil, objektif olduğumu düşünüyorum, zira annem-babam-eşim-kardeşim olsa objektif olamazdım elbette.) Zaten adli beraat almışsınız. Şu anda yaşadığınız şeyler idari- aslında direkt siyasi de, neyse.... Maalesef bunun da süreçleri çok uzun. Daha kötüsü, maalesef hiçbir kanıt vs. olmadan tanık beyanının yanlış olduğunu ispatlamasına rağmen ya da...bahsedilen tarihte bahsedilen yerde kendisinin hiç olmadığını, o tarihte atıyorum daha istanbulda öğrenci olduğunu KYK yurdunda kalıyor olduğunu, kanıtla şahitle ispatlamasına rağmen ihraç olan var.
Bu süreçler uzun. kadınlar genelde yıkılıyor. ben bu süreçte çok ağrılı acılı hastalıklar yaşayanlar tanıyorum. inanın eşleri değil hep kadınlar hasta oldu....bu arada elimden gelene de yardımcı oldum çocuklarına burs verdim, geçici işler buldum vs. ama onların artık 5. seneleri oldu, çocukları büyüdü, atandı, eşlerinin süreçleri bitti hepsi beraat etti, emekli maaşına filan bağlandı. geldi-geçti. yani geçiyor. ama nasıl geçiyor...bu size bağlı biraz. tabii ki birkaç gün şok olur. herkes oluyor. ama sonra toparlanmak, eşinizi bunlar neden oldu diye suçlamamak, yanında durmak ve bunu hissettirmek, kendinizi hasta etmemek...bunlar elinizde olan şeyler. inanın gayet şen şakrak geçiren de oldu, sebat abidesi gibi olan da vardı.
Kast ettiğim şey şuydu: genelde ev hanımı olduğu için bu kadınlar, eşleri işlerini yitirince sudan çıkmış balığa dönüyorlar...bir de nasıl anlatayım, "kendini eşi üzerinden tanımlama" durumunun en fazla görüldüğü yerlerden birisi galiba, bu aileler. asker-polis eşi olmak bir tür gurur vesilesi, kahraman bir eş algısı var. hal böyleyken şu yaşananlar.... nasıl denir eşekten düşmüş karpuz derler ya öyle yani. bunun için tekrar tekrar söylüyorum adli beraat de almış olsa eşiniz aktif çalışıyor da olsa, maddi hazırlık yapın psikolojik hazırlık yapın. her an her şey olabilir.
Sizi incitmek hiç istemem. zaten incinmişsiniz eminim boğuluyorsunuz şu anda.. ancak (aslında burada sadece size değil herkese demek istediğim bir şey): şirazemiz kaydı. vallahi çivisi çıktı artık bu işin. yani bugün sizin başınıza gelen bu iş yarın benim, öbür gün herkesin başına gelebilir. Bunu teselli olsun diye söylemiyorum şunun için söylüyorum: ağlamayın, neden diye düşünmeyin, hukuki süreci takip edin... Ama
Ama. öyle hergün hergün açıp UYAP bakmayın. günlerce kimse aramayabilir, eşiniz dilekçe vermek istese almak istemeyebilir bazı kurumlar. en basitinden içerde yardımlaşma sandıklarında filan parası varsa alana kadar göbeğiniz çatlar.. şimdiye kadar hiç alışık olmadığı şeyler görebilir. dava aylarca ilerlemeyebilir....iş bulmak zaten zor yani size mahsus değil, herkese zor.
böyle.
kısacası zor bu süreç, kendinizi sürecin uzun olacağına, saçma sapan bir sürü şey olacağına hazırlayın. üzülmeyin. Allah büyüktür.
1. eşiniz polis idiyse askerlik yaptı mı? 10 senesi dolmadıysa askerlik meselesi var biliyorsunuz, önce bunu düşünün
2. eşiniz de üni mezunu mu? dana önemlisi askerlik-polislik bir iş ama bir meslek değil. eşinizin bir mesleği var mı? ya da zanaati var mı? zanaat diplomadan daha çok iş yapıyor aslında. Al-sat yapabilir mi? mizacı uygun mu? değerlendirin ama alel acele bir yatırım yapmayın derim. genelde memurluktan ilk çıktığında piyasaya hemen uyum sağlayamıyor insanlar.
3. ev krediniz ve olası gelir durumunuzu değelendirip atıyorum 3-6 ay 1 sene şeklinde değişken planlar yapın derim. çocuklarınıza da taşınmanız gerekebileceğini filan trajikleştirmeden, ama alıştıra alıştıra önceden anlatın.
4. size sırtını dönen çok insan olacaktır. ama hiç beklemediğiniz insanların size destek olacağını da göreceksiniz. bu sürecin inanılmaz değişik bir süreç olacağını siz de seneler sonra anlatırsınız. ben bunu çok dinledim. çekinmeyin. beyin sermayesiyle iş kuran da çok tanıdığım oldu... kriminal vb. uzmanlığı olanlar mühendis kökenli olanlar büro kurdular, bürolarda işe alındılar vs. etrafınızda konuşabileceğiniz herkese ulaşmaya çalışın sadece CV yollamayın. atıyorum büroda sadece haftada 1-2 gün elemana ihtiyacı olan olabiliyor.
İçinizi ferah tutun. Bu da geçer.