Başbakan Yıldırım: Yeni liseye geçiş sistemini bir hafta içerisinde açıklayacağız

Chess

Nirvana
Kayıtlı Üye
14 Ağustos 2009
53.296
42.837
Başbakan Yıldırım: Yeni liseye geçiş sistemini bir hafta içerisinde açıklayacağız
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Akademik Yılı Açılışı töreninde konuşan Başbakan Yıldırım, "TEOG'un yerine getirilecek yeni liseye geçiş sistemini bir hafta içerisinde açıklayacağız.Daha konforlu bir şey getiriyoruz"dedi.
Sitene Ekle
basbakan-binali-yildirim-egitim-butcemiz-her-yil-artiyor-10076900.Jpeg

ANKARA/MİLLİYET

Başbakan Binali Yıldırım, sağlık Bilimleri Üniversitesi Akademik Yılı Açılışı ve Fahri Doktora Tevdi Töreni'nde konuştu. eğitim ile ilgili önemli bilgiler veren Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin üniversite sınavı tamamen kalksın sözlerine de yanıt verdi. Üniversiteye geçiş sınavı ile ilgili de Yıldırım, “Asıl problem; üniversitelerde girişe sadece sınava endeksli olmamalı. Üniversitelere giriş, 24-25 Haziran’da yapılacak sınava bütün kaderimiz bağlanmamalı. Ne olmalı; liseden birikimimiz neyse o birikimimiz, artı o sınavda elde edeceğimiz sonuçlarla oluşan bir başarı seviyesi belirleyici olmalı. Şartlar oluşursa sınavdan vazgeçilebilir” diye konuştu. Başbakan Binali Yıldırım, kaldırılan TEOG yerine yeni sistemin 1 hafta içinde kamuoyu ile paylaşılacağını da duyurdu.


Yıldırım, çıkarılan KHK’nın ardından GATA’yı da bünyesine katan Sağlık Bilimleri Üniversitesi akademik yıl açılış törenine katıldı. Törende Yıldırım’a fahri doktora da verildi. Fahri doktora için Rektör eski Ak Parti Milletvekili Prof. Dr. Cevdet Erdöl’e teşekkür eden Yıldırım, törende şunları söyledi:

ÇARPIKLIKLAR YOK: Avrupa’nın sebebi bilinmeyen hastalıklarla kıvrandığı dönemde Fransız bilim adamı Pastör’ün geliştirdiği kuduz aşısını Abdülhamid 10 bin frank vererek desteklemiştir. 3 yıl sonra da kuduz aşısı ilk olarak İstanbul’da üretilmeye başlamıştır. İstanbul’da eğitim gören tıbbiyelileri Abdülhamid Fransa’ya göndermiştir. 7 düvelin Osmanlı’nın üzerine geldiği bir dönemde bile ecdad bilimsel gelişmeleri takip etmiş ve desteklemiştir. Böyle kutlu bir ecdadın temelini attığı mektepteyiz. Öğrenciler bizim aydınlık yarınlarımız. Önceliğimiz hep eğitim oldu. Bu ülke eğitimli insanların omuzlarında yükselecek. Mustafa Kemal Atatürk’ün muasır medeniyetler üzerine çıkma hedefi; eğitimli, bilgili düşünen sorgulayan gençler, bireyler ile mümkün olacaktır. Eğitime son 15 yılda 11 kat artış sağladık. Bu sene eğitim bütçemiz 130 milyarı buldu. Eğitim verenlerin de alanların da en iyi imkanlara sahip olmasını önemsiyoruz. Eğitimde kaliteye, fırsat eşitliğini, sürekliliği sağlamak için gayret gösterdik. İlk olarak üniversitelerdeki adaletsizlikler kaldırıldı. Üniversite kapıları açılmıyor, kapatılıyor yarışta katsayı icadı ile adalet, fırsat eşitliği sağlanmıyordu. Artık böyle çarpıklıklar yok. Üniversitesi olmayan il yok. Bir düzineye kadar üniversitesi olan ilimiz de var.

YABANCI ÖĞRENCİ ARTSIN: Yükseköğretimdeki öğrenci sayısı 7 milyonu aştı. 110 bin yabancı öğrenci var. YÖK Başkanım bu sayı yetersiz; en az minimum 350 bin olması lazım. Gelen her öğrenci bizim gönüllü elçimizdir. Yurtdışında eğitim görmüş biri olarak söylüyorum. Eğitim gördüğünüz ülkeyle duygusal bağ oluyor, hangi konumda olursanız olun devam ediyor. 200 ülkeden öğrenci olsa, kalsalar sadece dil öğrenmiyorlar. Türklerin hayat tarzını, yaşayış şeklini, imkan ve kapasitesini, kabiliyetlerini öğreniyorlar. Milyonlar harcayıp elde edemeyeceğiniz tanıtım, gönüllü elçiniz oluyor. Hala İsmet Bey (Yılmaz) ile ihtisas yaptığımız Dünya Denizcilik Üniversitesi var. Burada tanıştık, biri genel müdür, biri bakan bir şey olursa arıyoruz; diplomatik kanalları beklemeye falan gerek yok. Tık tık işler çözülüyor. Bireysel işler önemli. Ne kadar öğrenci olursa hem para kazanır, hem de ömür boyu memleketimizi, insanımızı yapan gönüllü elçilere sahip oluruz. Zorlaştırmayalım, kolaylaştıralım. Hocalar, binalar var. 2000 öğrenci okuyacağına 2010 öğrenci okusun, ilave yük getirmez. Seneye bakacağız kayıtlara. Benim kota 350 bin. Yüzde 5’i bütün üniversite öğrencilerinin, çok dediğimiz bu. Üniversite özgüven kazanılan yerdir. Küresel düşünmeli analitik sorgulama yeteneğinin geliştirilmesi gerekir. Üniversitelerimiz sadece okul olarak görülmemeli hayata olaylara bakışı sağlıklı hale getiren insanı geliştiren özgüveni artıran önemli kurumlardır.






ŞARTLAR OLUŞURSA VAZGEÇİLİR: Üniversitelerimizle ilgili sınav sistemi değişikliğine gidildi, basitleştirildi. Bir günde iki oturumda tamamlanacak öğrenci stresi 2’den 1’e düşecek. Biraz daha azalacak. Asıl problem; üniversitelerde girişe sadece sınava endekslenilmesi olmamalı. Üniversitelere giriş, 24-25 Haziran’da yapılacak sınava bütün kaderimiz bağlanmamalı. Ne olmalı; liseden birikimimiz neyse o birikimimiz, artı o sınavda elde edeceğimiz sonuçlarla oluşan bir başarı seviyesi belirleyici olmalı. Devlet Bahçeli, ‘sınavlar kalksın’ dedi. Akademisyen olduğu için söylediğine dikkatle bakmak lazım. Lise mezunu sayısı ile üniversite alacağı öğrenci sayısı hemen hemen eşit. Ne kadar mezun ise o kadar üniversiteye girebilir. 2,4 milyon öğrenci geçmiş yıllardan var. Denemiş girememiş. Bunlarla ilgili çözüm üretmemiz lazım. 1 milyon mezun kapasite var ama herkes 185 üniversitenin 10 tanesine gitmek istiyor. İşi nasıl çözeceğiz, seçim metoduna ihtiyaç var. En azından kısa vadede ihtiyaç var. Orta ve uzun vadede sınavın yegane belirleyici olduğu yöntemde şartlar oluşursa vazgeçilebilir.

TEOG BİR HAFTAYA: TEOG meselesi var. Bu sene uygulamayacağız. Maalesef çeşitli propagandalar yapılıyor; ‘eğitim sistemi alt üst oldu’ diye. Hiçbirisi gerçekle bağdaşmıyor. Öğrenciler okula devam ediyor. Bizim yapacağımız 1 hafta içinde de detaylarını anne, baba ve velilerle paylaşacağız. TEOG’ta da öğrencileri sınav streslerinden dolayı yanlış yapmalarının önüne geçecek konforlu bir şey getiriyoruz. TEOG’un da merkezi yerleştirme sınavı olmamasına rağmen böyle algılanmaya başladı. Öğrenciler her yıl birinci dönem 3, ikinci dönem 3 sınav oluyorlar ortalaması oluyor. Hepsinin ortalaması da başarı notu oluşuyor. Lise geçişte de ölçü elde ediliyor. Bunun nasıl yapılacağına karar vereceğiz. Yapılacak sınavların en az iki tanesinin başlangıçta merkezi sistemle yapılması ve değerlendirmelerin genel başarı ortalamasına dahil edilmesi. Farklı alternatif de var. Bunları uzmanlar değerlendiriyor artı ve eksilerini ortaya koyuyor, başka ülkelerdeki uygulamaları araştırdılar. Veli ve öğrencilerden de görüşlerini alıyoruz. Mükemmel değil ama iyi bir şey ortaya çıkacak. Mükemmel iyinin düşmanıdır. Mükemmeli elde edemezsiniz, iyiyi başarınca maksat hasıl olmuş olur.

TEHLİKE TAHMİNİMİZDEN DE BÜYÜK: Ülkemiz hain bir darbe girişimine maruz kaldı. 15 Temmuz Türkiye’nin ikinci İstiklal harbidir. Failleri hesap veriyor şunu gördük ki; tehlike tahminlerimizden daha büyük. Devletin bütün kurumları asker, polis, jandarma, sahil güvenlik, yargı üniversiteler, liseler bürokrasiye, iş hayatı STK’lar, tüm buralara kılcal damarlara girmişler. Büyük bir operasyon gerektiriyor. Titiz bir çalışma gerektiriyor. Her kurum minimum hata ile tamamlamak için gayret gösteriyor. Ve Allaha şükür önemli bir mesafe aldık. Hiçbir devlet kendisine sadakat ile bağlı olmayan insanlarla çalışamaz, yol yürüyemez. En yakın örneği Doğu-Batı Almanya’dır. Bir gecede 500 bin kamu çalışanı uzaklaştırıldı. 15 Temmuz sonrası silahlı kuvvetlerde de yeniden yapılanmaya gittik. Amacı, asli fonksiyonlarına daha fazla yönelmesi, tali hizmetlerin silahlı kuvvetleri meşgul etmesinden kurtarılması. Tersaneler, bakım atölyeleri şunlar bunlar bakanlığa devredildi. Değişimlerden bir tanesi de GATA, askeri hastaneler bakanlığa devredildi. Burası sivillerinde askerlerin de hizmetinde. Üniversite de öyle. Bir geçiş süreci var, zorluk ve sıkıntı yaşanacak.

http://www.milliyet.com.tr/basbakan-binali-yildirim-egitim-siyaset-2539391/
 
TEOG BİR HAFTAYA: TEOG meselesi var. Bu sene uygulamayacağız. Maalesef çeşitli propagandalar yapılıyor; ‘eğitim sistemi alt üst oldu’ diye. Hiçbirisi gerçekle bağdaşmıyor. Öğrenciler okula devam ediyor. Bizim yapacağımız 1 hafta içinde de detaylarını anne, baba ve velilerle paylaşacağız.

bu ne demek şimdi, bi var diyorlar bi yok diyorlar bu ne ya
ne diyosun parkon parkon ben mi yanlış anlıyorum
 
Bir açıklayamadılar şunu, bu kadar beklemeye degecek bir şey çıkar inşallah..
 
X