Şimdi saat sensizliğin ertesi yıldız dolmuş gökyüzü ay aydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldım, bir ben kaldım, tenhasında gecenin, hiç uyumamış ben.
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim ki bu yaşlar utangaç boynunun kolyesi olsun.
Bu da benim sana ayrılırken hediyem olsun.
Soytarılık etmeden güldürebilmek seni, ekmek çalmadan doyurabilmek, ve haksızlık etmeden doğan güneşe bütün aydınlıkların içine süzmek gibi mülteci isteklerim oldu ara sıra biliyorsun.
Şimdi iyi niyetlerimi bir bir yargılayıp asıyorum bu son olsun
Bu da benim sana ayrılırken hediyem olsun
Şimdi saat yokluğunun belası sensiz gelen sabaha günaydın
İşi gücü olanlar çoktan gitti.
Bir ben kaldım bir ben kaldım voltasında gecenin hiç uyumamış ben.
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim ki bu yaşlar utangaç boynunun kolyesi olsun.
Bu da benim sana ayrılırken hediyem olsun.
Kafamı duvara vurmadan tanıyabilmek seni, beyninin içindekileri anlayabilmek ve yitirmeden yüzündeki anlık tebessümü bütün saatleri öylece durdurabilmek için çıldırasıya paraladım kendimi.
Lanet olsun
Artık sigarayı üç pakete çıkardım günde olsun gözüm olsun, ne olacaksa olsun...
Bu da benim sana ayrılırken hediyem olsun