- 14 Ağustos 2009
- 53.297
- 42.836
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ilköğretimden orta öğretime geçişteki sınav sistemini ortadan kaldıracak yeni bir model üzerinde çalıştıklarını söyledi. Bakan Dinçer, öngördükleri modelin ana hatlarıyla tamamlandığını ve konunun uzmanlarıyla görüşmelerin devam ettiğini belirtti.
Milli Eiğitim Bakanı Ömer Dinçer, Bahçeşehir Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Siyaset Okulu 9’ programına katıldı. Açılış konuşmasını yapan Dinçer, eğitim sistemiyle ilgili bir çok konuya değindi ve soruları cevapladı.
Eğitimde tartışılan bir çok konuyu çözmek ve orta eğitimde rekabet edebilir bir nesil yetiştirmek için yapılması gerekenleri sıralayan Dinçer, “SBS imtihanlarının kaldırılması gerekiyor. Dersane sisteminin gözden geçirilmesi lazım. Orta öğretimdeki okul çeşitliliğinin azaltılması. Dünyanın hiçbir yerinde bizim kadar farklı lise diploması veren ikinci bir ülke yok. Bizden sonra en fazla lise diploması veren ülke İtalya. O da 5 farklı diploma veriyor. Biz 24 tane lise diploması veriyoruz.” dedi.
Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Bakan Dinçer, “Türkiye’de orta öğretimde okul türünün çok fazla olduğunu çok kez söyledim. Buna dair çalışma yaptığımızı da zaten söyledim. Ama ‘anadolu lisesi şöyle olacak fen lisesi böyle olacak’ şeklideki haberin doğru olmayacağını, onlarla ilgili kararın henüz verilmediğini altını çizerek söylemek lazım. Sizden ricam buna benzer konuların teyidi yoksa insanların kafasını karıştırmayalım. Eğitim konusu herkesi ilgilendiren konu. Yanlış bilgi hafızalarda kalırsa temizlemek zor oluyor. Milli Eğitim Bakanlığı bir açıklama yapmamışsa o henüz tartışılabilecek bir konu değildir.” cevabını verdi.
“Dersanelerin kaldırılması tartışmasından öte nasıl bir sisteme geçilebilir, yeni sistem nasıl uygulanabilir, sınavın önüne nasıl geçilir ve öğrenci seçimi nasıl yapılır?” şeklindeki soru üzerine Dinçer, Türkiye’deki merkezi yerleştirme sisteminin aslında çok adil bir yapı kurduğunu kaydetti. Sınav yapmakla merkezi yerleştirme sistemini ayırmanın mümkün olup olmadığının tartışılabileceğini ifade eden Dinçer, “Bizim şu anda esas odaklandığımız nokta ilk öğretimden orta öğretime geçişteki sınavı kaldırmak. Orta öğretimden yüksek öğretime geçiş sınavıyla alakalı henüz bir çalışmamız yok. Dolayısıyla dersanelere bakarken iki açıdan bakmak mümkün. Ben doğrusu öngördüğümüz model nasıl olacak sizlerle burada paylaşmak istemiyorum. Çünkü kararı verilmiş bir durum yok. Çalışmamız tamamlandı, ana hatlarıyla bir model hazırladık. Ama bunun kararını verecek mercilere de sunulması lazım. Biz uzmanlarımızla görüştük ve görüşmelerimiz devam ediyor. Yakın zamanda eğitim fakülteleri dekanlarıyla bir toplantı daha yapacağız. Ondan sonra biz kendi tasarımızı Bakanlar Kurulu’na sunacağız. Orada ana hatlarıyla belli olursa kamuoyu ile ayrıntısı ile paylaşacağız. Şimdi gereksiz bir tartışmaya sebebiyet vermemesi için ayrıntısını anlatamıyorum.” dedi.
Kılık kıyafetle uygulamasıyla ilgili soru üzerine Dinçer, “Bu değişimi otoriter tarzın yerine daha demokratik tarzı sembolize eden bir adım olarak görüyoruz.” diye konuştu. ‘Zenginle fakir arasındaki uçurum ortaya çıkar’ şeklindeki eleştirileri hatırlatan Dinçer, “Zenginle fakir arasındaki uçurum ortaya çıkacak diye endişe ediyorsanız ve bunu bir ayıp olarak görüyorsanız bırakın bu ayıp çıksın. Niye örtbas ediyoruz. Bakınız normal şartlarda doğru da değil. Doğru olsa bu kadar cesur bir laf edemem ben size. Türkiye’de çevremize bir bakarmısınız içinde yaşadığımız şehirlerin hangisinde mavi ya da siyah önlük giyorlar. Büyükşehirlerde mavi önlük kalmadı zaten. Mavi önlüğü köy çocuklarına zorla giydiriyoruz biz. Okul forması alışkanlığı var. Okul idareleri belirli mağazalarla anlaşıyorlar. Bundan daha fazla şikayet geliyor. Pek çok aile için de büyük bir maliyet getiriyor. Eğer farklılık istiyorsanız, ayakkabıda kot pantolonda çıkıyor. Onlar da zaten serbest. O zaman hangi farklılık ortaya çıkacak.” şeklinde konuştu. CİHAN
Milli Eiğitim Bakanı Ömer Dinçer, Bahçeşehir Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Siyaset Okulu 9’ programına katıldı. Açılış konuşmasını yapan Dinçer, eğitim sistemiyle ilgili bir çok konuya değindi ve soruları cevapladı.
Eğitimde tartışılan bir çok konuyu çözmek ve orta eğitimde rekabet edebilir bir nesil yetiştirmek için yapılması gerekenleri sıralayan Dinçer, “SBS imtihanlarının kaldırılması gerekiyor. Dersane sisteminin gözden geçirilmesi lazım. Orta öğretimdeki okul çeşitliliğinin azaltılması. Dünyanın hiçbir yerinde bizim kadar farklı lise diploması veren ikinci bir ülke yok. Bizden sonra en fazla lise diploması veren ülke İtalya. O da 5 farklı diploma veriyor. Biz 24 tane lise diploması veriyoruz.” dedi.
Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Bakan Dinçer, “Türkiye’de orta öğretimde okul türünün çok fazla olduğunu çok kez söyledim. Buna dair çalışma yaptığımızı da zaten söyledim. Ama ‘anadolu lisesi şöyle olacak fen lisesi böyle olacak’ şeklideki haberin doğru olmayacağını, onlarla ilgili kararın henüz verilmediğini altını çizerek söylemek lazım. Sizden ricam buna benzer konuların teyidi yoksa insanların kafasını karıştırmayalım. Eğitim konusu herkesi ilgilendiren konu. Yanlış bilgi hafızalarda kalırsa temizlemek zor oluyor. Milli Eğitim Bakanlığı bir açıklama yapmamışsa o henüz tartışılabilecek bir konu değildir.” cevabını verdi.
“Dersanelerin kaldırılması tartışmasından öte nasıl bir sisteme geçilebilir, yeni sistem nasıl uygulanabilir, sınavın önüne nasıl geçilir ve öğrenci seçimi nasıl yapılır?” şeklindeki soru üzerine Dinçer, Türkiye’deki merkezi yerleştirme sisteminin aslında çok adil bir yapı kurduğunu kaydetti. Sınav yapmakla merkezi yerleştirme sistemini ayırmanın mümkün olup olmadığının tartışılabileceğini ifade eden Dinçer, “Bizim şu anda esas odaklandığımız nokta ilk öğretimden orta öğretime geçişteki sınavı kaldırmak. Orta öğretimden yüksek öğretime geçiş sınavıyla alakalı henüz bir çalışmamız yok. Dolayısıyla dersanelere bakarken iki açıdan bakmak mümkün. Ben doğrusu öngördüğümüz model nasıl olacak sizlerle burada paylaşmak istemiyorum. Çünkü kararı verilmiş bir durum yok. Çalışmamız tamamlandı, ana hatlarıyla bir model hazırladık. Ama bunun kararını verecek mercilere de sunulması lazım. Biz uzmanlarımızla görüştük ve görüşmelerimiz devam ediyor. Yakın zamanda eğitim fakülteleri dekanlarıyla bir toplantı daha yapacağız. Ondan sonra biz kendi tasarımızı Bakanlar Kurulu’na sunacağız. Orada ana hatlarıyla belli olursa kamuoyu ile ayrıntısı ile paylaşacağız. Şimdi gereksiz bir tartışmaya sebebiyet vermemesi için ayrıntısını anlatamıyorum.” dedi.
Kılık kıyafetle uygulamasıyla ilgili soru üzerine Dinçer, “Bu değişimi otoriter tarzın yerine daha demokratik tarzı sembolize eden bir adım olarak görüyoruz.” diye konuştu. ‘Zenginle fakir arasındaki uçurum ortaya çıkar’ şeklindeki eleştirileri hatırlatan Dinçer, “Zenginle fakir arasındaki uçurum ortaya çıkacak diye endişe ediyorsanız ve bunu bir ayıp olarak görüyorsanız bırakın bu ayıp çıksın. Niye örtbas ediyoruz. Bakınız normal şartlarda doğru da değil. Doğru olsa bu kadar cesur bir laf edemem ben size. Türkiye’de çevremize bir bakarmısınız içinde yaşadığımız şehirlerin hangisinde mavi ya da siyah önlük giyorlar. Büyükşehirlerde mavi önlük kalmadı zaten. Mavi önlüğü köy çocuklarına zorla giydiriyoruz biz. Okul forması alışkanlığı var. Okul idareleri belirli mağazalarla anlaşıyorlar. Bundan daha fazla şikayet geliyor. Pek çok aile için de büyük bir maliyet getiriyor. Eğer farklılık istiyorsanız, ayakkabıda kot pantolonda çıkıyor. Onlar da zaten serbest. O zaman hangi farklılık ortaya çıkacak.” şeklinde konuştu. CİHAN