"Ayşe Sakın Hasta Olmasın!!!"

Herkesin şaşırdığı bir konu oldu bu.İnsanlar birbirlerini sevmeyi bırakabilirler ve boşanabilirler.Sonra başkasına aşık olup evlenirler.Bunda saçma bir taraf yok ancak bu işin boyutu çok daha farklı.Yıllarını sana vermiş ve karşılık olarak yıllarını verdiğin bir insana en azından vefa borcun vardır.En azından insan da vicdan denen bir şey vardır.Ne yazık ki bunların olmaması bir tarafta hasta olan eski eşi bir tarafta hayal kırıklığına uğramış bir evladı bıraktı.Kimsenin ahı kimse de kalmaz o ayrı..

Zamanında babası annesine benzer durumu yaşatan bir evlat nasıl gönül rahatlığıyla bugün o çok kızdığı kadının konumuna gelebiliyor?Hatta daha kötü bir konum.Düne kadar kendi başına bu durum gelince laf eden kadın bugün söz konusu evladı olunca nasıl alkış tutabiliyor?Her ne olursa olsun bir şekilde vefat etmiş ve ardında minik bir evlat bırakmış bir insanın arkasından ahlak polisliği yapıp 'su testisi su yolunda kırıldı' diyen adam bugün ahlaksızlığa nasıl şahit olabiliyor?Bir insan nasıl bunca yıl ardından bu kadar vefasız olabiliyor?Benim aklım almadı...
Fakat şöyle bir gerçek var ki televizyon dünyası bu toplumun yansımasıdır.Nasıl ki azınlıkta kendi işini yapan,gündem de olmayan iyi sanatçılar varsa toplumda iyi insan azınlıkta olduğu gibi böyle de televizyon soytarıları çoğunlukta toplumun başını alıp gittiği gibi.​