- 22 Aralık 2014
- 957
- 652
-
- Konu Sahibi Life Garden
- #1
Ayrılık oyunu aşkı bitirir
Her tartışmaları ayrılıkla biten, birkaç gün sonra da barışan çiftler birbirlerine en büyük kötülüğü yapıyor. Bu ayrılıklar ‘büyük ayrılığın’ habercisi oluyor. Gençlerin deyimiyle ‘atar yapmak’ yerine oturup konuşmak gerekir. Sorunlar ayrılarak değil, konuşarak çözülür.
Çiftler en küçük bir tartışmada bile “Bu ilişki bitti” deyip ayrılma yolunu seçiyor. Tabii ki bu, gerçek bir ayrılık olmuyor. Birkaç günün ardından sinirler yatışıyor, tekrar bir araya geliyorlar. Bu ayrılık oyunu her tartışmada devam ediyor. Ciddi bir olgu olan ayrılık “Nasıl olsa barışırız” denilerek değersizleşiyor. Ama her ayrılık ilişkiye önemli zararlar veriyor ve aslında ilk ayrılıktan itibaren geri dönülmez bir yola girilmiş oluyor. Öyleyse, ayrılmak yerine iletişim kurup sorunu çözmek gerek. Peki iletişim nasıl kurulacak? Konuşma nasıl yapılacak?
1-MEMNUNİYETSİZLİĞİ DİLE GETİRMEK
Çiftler birbirleri hakkındaki olumsuz düşüncelerin üstünüörtmek yerine bunu mutlaka dile getirmeli. Ancak bu dile getiriş kavga şeklinde değil, anlaşmaya ve sorunu gidermeye yönelik olmalı. Taraflar vücut dilleriyle değil (ağız eğerek, burun kıvırarak, göz işaretleri yaparak, umursamaz davranarak) sözlerle memnuniyetsizliklerini anlatmalılar. Böylece sorun kavgaya dönüşmeden çözülme imkanına kavuşur.
2- KARŞI TARAFI DİNLEMEK
Tartıştığınız konuda haklı olabilirsiniz. Ama unutmayın ki ilişki bir rekabet değildir. Sevgililer birbirinin rakibi değil, tarafıdır. Sevgilinizi kaybettikten sonra haklı olmanızın zerre kadar önemi kalmaz. Bu yüzden haklı olduğunuz durumda bile sevgilinize söz verip onu dinleyin, kestirip atmayın. O davranışı neden yaptığını bir de onun ağzından dinlemelisiniz.
3- ÇATIŞMAYI OLUMLU HALE ÇEVİRMEK
Farklı karakterdeki insanlar elbette ki çeşitli olaylar karşısında farklı davranışlar sergileyecektir. Davranışlarımızı; karakterimizle birlikte eğitimimiz, kültürümüz, terbiyemiz de belirler. Örneğin sizin üzüldüğünüz bir olaya, sevgiliniz kayıtsız kalabilir. Bu onun sizi sevmediği, önemsemediği anlamına gelmez. Bu bir çatışma gibi görünse de aslında bir zenginliktir. Onun bu davranışı belki de size bambaşka şeyler öğretecektir.
4- ÇEVREDEN ETKİLENMEMEYİ ÖĞRENMEK
Çiftlerin en önemli sorunlarından biri de çevrelerinden (aile, arkadaşlar vs.) etkilenmeleridir. Bazen küçücük bir sorun çevrenin faktörüyle içinden çıkılmaz bir hale gelebilir. İnsan sosyal varlıktır ve sevgiliyken de hem ailesiyle hem arkadaşlarıyla ilişkilerini sürdürecektir. Ama iç meseleler, özel sorunlar çiftin arasında kalmalı ve çözülmelidir. “Arkadaşım senin hakkında şöyle diyor”şeklindeki bir cümle ilişkinizi sonsuza kadar bitirebilir, dikkatli olun.
5- GEÇMİŞİ ASLA GÜNDEME GETİRMEMEK
Herhangi bir sorundan başlayan tartışma büyüyünce ne yazık ki çiftler geçmişte yaptıkları ya da yapmadıklarını da gündeme getirir. Örneğin, randevuya 5 dakika gecikilmişse ve bu tartışma uzamışsa “Zaten sen sorumsuzsun. Kuzenimin düğününe bile bilmemkaç dakika gecikmiştin”şeklinde suçlamalar yöneltilir. Bunun nedeni geçmişte yaşanan o sorunun çözülmeden üstünün kapatılmasıdır. Bir tartışma konusu varsa, sadece o konu üzerinde odaklanmalı ve geçmiş gündeme getirilmeden çözüm zümü sağlanmalıdır.
6- DUYGU SÖMÜRÜSÜ YAPMAMAK
Tartışmalarda bir taraf olayı duygusallığa taşıdığı anda maalesef sorun yine çözülmez, üstü kapatılır. Gözyaşına kimse dayanamaz. Ama dikkat edin, o gözyaşları ilerde ayrılık gözyaşlarına dönüşebilir. Elbette sevdiği kişiyle sorun yaşaması kişiyi üzer. Bu durumda yapılacak şey şudur: Üzüntünüz geçene kadar konuyu ertelemek. Daha sağlıklı düşünmeye başladığınız anda sorunu konuşursanız doğru karar alabilirsiniz.
7- KISKANÇLIĞI ABARTMAMAK
Çiftlerin sık ayrılma nedenlerinin en başında kıskançlık geliyor. Dozunda kıskançlık aşkı besler, aşırı kıskançlık öldürür. Nitekim başta çok kıskanılmak hoşunuza gitse de bir süre sonra baskıyı hissetmeye başlarsınız. Bu baskı sudan sebeplerle tartışmanıza, hatta kavga etmenize sebep olacak. Aşırı kıskançlığı hissettiğiniz anda bunu mutlaka konuşmalısınız. Çiftler birbirine güvenmiyorsa zaten o ilişkiyi yürütmenin de hiçbir önemi yoktur.
8- AYRILIK KELİMESİNİ KULLANMAMAK
Tartışma ne kadar büyük olursa olsun eğer seviyorsanız ayrılığı asla gündeme getirmeyin. Sinirli olduğunuzu, sevgilinizi kırabileceğinizi düşünüyorsanız ayrılmak yerine “Birkaç gün görüşmesek iyi olur” gibi çözümler bulun. O birkaç gün, hem sinirinizi yatıştırır hem de sevgilinizi özlemenizi sağlar. Ama dikkat! Birkaç günü birkaç haftaya çıkarırsanız o zaman da bunun hiçbir değeri kalmaz. Kısa tutmak iyidir.
9- TUTAMAYACAĞINIZ SÖZLER VERMEMEK
İnsanın yapabileceği şeyler vardır, yapamayacağışeyler vardır. İlişkilerde değişmemek asıldır. Ama iyiye doğru değişim de ilişkinin sağlıklı yürümesi açısından önemlidir. Kendini tanıyan kişiler ilişkilerde daha başarılı oluyor. Öyleyse ilk adım, kendinizi iyi tanımak olmalı. Kendinizi tanıdıktan sonra da yapabileceğini ya da yapamayacağınız şeyleri belirlersiniz. Sevgilinizi etkilemek için olmadık sözler vermeyin. Sonra mahcup olursunuz.
10- AYRILIĞI BİR TEK KEZ KONUŞMAK
Ne demiştik? Zırt pırt ayrılık, ayrılığı değersizleştirir. Ayrılıp sürekli geri dönüyorsanız sizin sözünüzün de bir değeri kalmaz. Öyleyse ayrılığı gündeme getirecekseniz bunu çok iyi düşünmeniz gerekli. Yani konu ayrılıksa bu ciddi olarak konuşulmalı ve nokta konulmalı. Kendinize güvenemiyorsanız ayrılmayacaksınız. Evet, ayrılık üzücüdür, hele karşınızdaki insan sizi seviyorsa çok üzülecektir. Ama aşkta güle oynaya ayrılık zaten yoktur ki.
Mehmet Coşkundeniz
Her tartışmaları ayrılıkla biten, birkaç gün sonra da barışan çiftler birbirlerine en büyük kötülüğü yapıyor. Bu ayrılıklar ‘büyük ayrılığın’ habercisi oluyor. Gençlerin deyimiyle ‘atar yapmak’ yerine oturup konuşmak gerekir. Sorunlar ayrılarak değil, konuşarak çözülür.
Çiftler en küçük bir tartışmada bile “Bu ilişki bitti” deyip ayrılma yolunu seçiyor. Tabii ki bu, gerçek bir ayrılık olmuyor. Birkaç günün ardından sinirler yatışıyor, tekrar bir araya geliyorlar. Bu ayrılık oyunu her tartışmada devam ediyor. Ciddi bir olgu olan ayrılık “Nasıl olsa barışırız” denilerek değersizleşiyor. Ama her ayrılık ilişkiye önemli zararlar veriyor ve aslında ilk ayrılıktan itibaren geri dönülmez bir yola girilmiş oluyor. Öyleyse, ayrılmak yerine iletişim kurup sorunu çözmek gerek. Peki iletişim nasıl kurulacak? Konuşma nasıl yapılacak?
1-MEMNUNİYETSİZLİĞİ DİLE GETİRMEK
Çiftler birbirleri hakkındaki olumsuz düşüncelerin üstünüörtmek yerine bunu mutlaka dile getirmeli. Ancak bu dile getiriş kavga şeklinde değil, anlaşmaya ve sorunu gidermeye yönelik olmalı. Taraflar vücut dilleriyle değil (ağız eğerek, burun kıvırarak, göz işaretleri yaparak, umursamaz davranarak) sözlerle memnuniyetsizliklerini anlatmalılar. Böylece sorun kavgaya dönüşmeden çözülme imkanına kavuşur.
2- KARŞI TARAFI DİNLEMEK
Tartıştığınız konuda haklı olabilirsiniz. Ama unutmayın ki ilişki bir rekabet değildir. Sevgililer birbirinin rakibi değil, tarafıdır. Sevgilinizi kaybettikten sonra haklı olmanızın zerre kadar önemi kalmaz. Bu yüzden haklı olduğunuz durumda bile sevgilinize söz verip onu dinleyin, kestirip atmayın. O davranışı neden yaptığını bir de onun ağzından dinlemelisiniz.
3- ÇATIŞMAYI OLUMLU HALE ÇEVİRMEK
Farklı karakterdeki insanlar elbette ki çeşitli olaylar karşısında farklı davranışlar sergileyecektir. Davranışlarımızı; karakterimizle birlikte eğitimimiz, kültürümüz, terbiyemiz de belirler. Örneğin sizin üzüldüğünüz bir olaya, sevgiliniz kayıtsız kalabilir. Bu onun sizi sevmediği, önemsemediği anlamına gelmez. Bu bir çatışma gibi görünse de aslında bir zenginliktir. Onun bu davranışı belki de size bambaşka şeyler öğretecektir.
4- ÇEVREDEN ETKİLENMEMEYİ ÖĞRENMEK
Çiftlerin en önemli sorunlarından biri de çevrelerinden (aile, arkadaşlar vs.) etkilenmeleridir. Bazen küçücük bir sorun çevrenin faktörüyle içinden çıkılmaz bir hale gelebilir. İnsan sosyal varlıktır ve sevgiliyken de hem ailesiyle hem arkadaşlarıyla ilişkilerini sürdürecektir. Ama iç meseleler, özel sorunlar çiftin arasında kalmalı ve çözülmelidir. “Arkadaşım senin hakkında şöyle diyor”şeklindeki bir cümle ilişkinizi sonsuza kadar bitirebilir, dikkatli olun.
5- GEÇMİŞİ ASLA GÜNDEME GETİRMEMEK
Herhangi bir sorundan başlayan tartışma büyüyünce ne yazık ki çiftler geçmişte yaptıkları ya da yapmadıklarını da gündeme getirir. Örneğin, randevuya 5 dakika gecikilmişse ve bu tartışma uzamışsa “Zaten sen sorumsuzsun. Kuzenimin düğününe bile bilmemkaç dakika gecikmiştin”şeklinde suçlamalar yöneltilir. Bunun nedeni geçmişte yaşanan o sorunun çözülmeden üstünün kapatılmasıdır. Bir tartışma konusu varsa, sadece o konu üzerinde odaklanmalı ve geçmiş gündeme getirilmeden çözüm zümü sağlanmalıdır.
6- DUYGU SÖMÜRÜSÜ YAPMAMAK
Tartışmalarda bir taraf olayı duygusallığa taşıdığı anda maalesef sorun yine çözülmez, üstü kapatılır. Gözyaşına kimse dayanamaz. Ama dikkat edin, o gözyaşları ilerde ayrılık gözyaşlarına dönüşebilir. Elbette sevdiği kişiyle sorun yaşaması kişiyi üzer. Bu durumda yapılacak şey şudur: Üzüntünüz geçene kadar konuyu ertelemek. Daha sağlıklı düşünmeye başladığınız anda sorunu konuşursanız doğru karar alabilirsiniz.
7- KISKANÇLIĞI ABARTMAMAK
Çiftlerin sık ayrılma nedenlerinin en başında kıskançlık geliyor. Dozunda kıskançlık aşkı besler, aşırı kıskançlık öldürür. Nitekim başta çok kıskanılmak hoşunuza gitse de bir süre sonra baskıyı hissetmeye başlarsınız. Bu baskı sudan sebeplerle tartışmanıza, hatta kavga etmenize sebep olacak. Aşırı kıskançlığı hissettiğiniz anda bunu mutlaka konuşmalısınız. Çiftler birbirine güvenmiyorsa zaten o ilişkiyi yürütmenin de hiçbir önemi yoktur.
8- AYRILIK KELİMESİNİ KULLANMAMAK
Tartışma ne kadar büyük olursa olsun eğer seviyorsanız ayrılığı asla gündeme getirmeyin. Sinirli olduğunuzu, sevgilinizi kırabileceğinizi düşünüyorsanız ayrılmak yerine “Birkaç gün görüşmesek iyi olur” gibi çözümler bulun. O birkaç gün, hem sinirinizi yatıştırır hem de sevgilinizi özlemenizi sağlar. Ama dikkat! Birkaç günü birkaç haftaya çıkarırsanız o zaman da bunun hiçbir değeri kalmaz. Kısa tutmak iyidir.
9- TUTAMAYACAĞINIZ SÖZLER VERMEMEK
İnsanın yapabileceği şeyler vardır, yapamayacağışeyler vardır. İlişkilerde değişmemek asıldır. Ama iyiye doğru değişim de ilişkinin sağlıklı yürümesi açısından önemlidir. Kendini tanıyan kişiler ilişkilerde daha başarılı oluyor. Öyleyse ilk adım, kendinizi iyi tanımak olmalı. Kendinizi tanıdıktan sonra da yapabileceğini ya da yapamayacağınız şeyleri belirlersiniz. Sevgilinizi etkilemek için olmadık sözler vermeyin. Sonra mahcup olursunuz.
10- AYRILIĞI BİR TEK KEZ KONUŞMAK
Ne demiştik? Zırt pırt ayrılık, ayrılığı değersizleştirir. Ayrılıp sürekli geri dönüyorsanız sizin sözünüzün de bir değeri kalmaz. Öyleyse ayrılığı gündeme getirecekseniz bunu çok iyi düşünmeniz gerekli. Yani konu ayrılıksa bu ciddi olarak konuşulmalı ve nokta konulmalı. Kendinize güvenemiyorsanız ayrılmayacaksınız. Evet, ayrılık üzücüdür, hele karşınızdaki insan sizi seviyorsa çok üzülecektir. Ama aşkta güle oynaya ayrılık zaten yoktur ki.
Mehmet Coşkundeniz