http://www.radikal.com.tr/yazarlar/...ingilterede_de_mi_ikinci_sinif_olacak-1424472
MÜGE
AKGÜN
Yazılarımı takip edenler fark etmiştir kızımın okulu nedeniyle Londra’dayım. Dünyanın neresinde olursak olalım, ülke gündemi hiç peşimizi bırakmasa da insan ister istemez içinde yaşadığı kültürde ne olup bittiğine bakıyor.
Hafta içinde İşçi Partisi başkan adaylarından Jeremy Corbyn’nin İngiltere’de toplu taşıma araçlarında kadınlara ayrı bir vagon ya da otobüs önerisi şaşkınlıkla karşılandı.
Jeremy Corbyn, İngiltere’de kadınları cinsel tacizden koruma amaçlı kadınlara özel tren vagonlarının oluşturulması fikrini önerdiğinden beri İşçi Partisi’nden, diğer başkan adaylarından ve halktan tepki görmeye devam ediyor.
Parti başkanlığı adaylığındaki rakipleri Liz Kendall, Yvette Cooper ve Andy Burnham sokak tacizlerini engellemeye yönelik tasarının içinde yer alan Corbyn’in bu teklifini lanetlerken bu teklifin tacizleri bitirmeye yönelik çalışmalarda yenilgiyi kabul etmekle eşdeğer olduğunu savunuyorlar.
Toplu taşımada ayrı otobüsler ya da vagonlar dünyanın bir kaç ülkesinde kullanılıyor. Bu ülkeler çoğunlukla kurumsallaşmış cinsel ayrımcılığın ve ciddi cinsel taciz vakalarının bulunduğu yerler.
Bu uygulamaların başarı oranları ise tartışmalı. Bazı kadınlar bu tip ayrı bölümleri güvenli birer cennet gibi görürken diğerleri ise bunun daha geniş kötü muamelelerin yaygınlaşmasına sebep olacağı görüşünde.
Türkiye’de de bir süre önce pembe otobüsler tartışmaya açılmıştı. Neyse ki sivil toplumdan özellikle kadınlardan gelen tepkiler sonucunca rafa kaldırıldı. Umarız yine seçim döneminde veya sonrasında tekrar gündeme getirilmez.
Çünkü bu uygulama tam anlamıyla kadınların ikinci sınıf vatandaş olduğunu tescillemekle eşdeğer. Kadınlar sadece toplu taşıma araçlarında mı cinsel tacize maruz kalıyor? Sokaklardaki, işyerlerindeki sapıkları ne yapacağız?
Ulaşımda ayrımcılık, “erkekler kadınlara saldırır bu normal bir erkek davranışıdır” demekten farkı olmayan bir uygulama. Tescilli katillerin sokakta dolaşmasına izin verip insanları öldürülmesin diye evlere kapatmaya benziyor.
Eminim İşçi Partili Jeremy Corbyn’in böyle bir niyeti yoktu ama bu öneriyi hangi ülkede olursa olsun kadınların toplumsal hayattan adım adım koparılması stratejisinin bir başlangıcı olarak okumak gerekir.
The Guardian’da verilen haberdeki ayrı taşıma aracı uygulaması olan ülkelere bir göz atacak olursak zaten bu uygulamanın kadınları korumaya yönelik olmadığı tüm açıklığıyla ortaya çıkıyor...
HİNDİSTAN
Hint metrolarında yaygın olan cinsel tacizi engellemek amacıyla sadece kadınlara özel vagonlar var. 2009 yılından beri ise sadece kadınlara hizmet veren trenler mevcut ancak bu trenlerde de çalışanlar erkek.
Her ne kadar taciz Hindistan’da çok yaygınsa, her gün ortalama 93 kadın tecavüz yüzünden polis merkezlerine başvursa ve binlercesinin bu vakaları bildirmekten korktuğu bilinse de Hindistan’da kadınlar, sadece kendilerine ayrılmış toplu taşıma araçlarının bir ilerleme değil, gerileme olduğuna inanıyor.
İRAN
İran’da kadınlar ve erkekler evli oldukları takdirde bile şehir otobüslerinde cinsiyetlerine göre ayrılmış olan bölümlerde seyahat etmek zorundalar. Metrolarda sadece kadınlara ayrılmış vagonlar bulunsa da bunları kullanmak isteğe bağlı. Uzun yol otobüsleri ve trenlerde ise bir ayrım yok.
JAPONYA
Japonya yaklaşık on yıldan beri bazı metro ve tren hatlarında kadınlara özel vagonlar kullanıyor, çünkü yapılan araştırmalara göre Tokyo’da trene binen kadınların yarısından fazlası elle tacize uğramış.
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ
Dubai’de metroda işe didiş ve dönüş saatlerinde sadece kadınlara ayrılmış vagonlar var. Otobüslerin ön sıraları kadınlara ayrılıyor. Kadınlar tarafından sürülen ve sadece kadınların binebildiği pembe taksiler de mevcut. Ancak Human Rights Watch’a göre Birleşik Arap Emirliklerinde kadınlar etkin bir şekilde ikinci sınıf vatandaş olarak görülüyorlar.
MISIR
Metrolarda ilk kez 2007 yılında kadınlara ayrılmış vagonlar konulmuş. BM’nin yaptığı bir araştırmaya göre de mülakata katılan kadınların yüzde 99’u bir şekilde tacize uğradıklarını belirtmiş.
ENDONEZYA
2010 ve 2013 yılları arasında kadınlara özel tren vagonları ve tümüyle trenler oluşturulmuş olsa da, tekrar kadın erkek birlikte kullanılan ulaşım sistemine dönülmüş.
BREZİLYA
2006 yılında çok fazla cinsel taciz ortaya çıktıktan sonra bu uygulama devreye sokulmuş. Ancak son yıllarda yoğun saatlerde kadınlara özel vagonlar olsa da bu uygulama etkili şekilde işlemiyormuş...
MÜGE
AKGÜN
Yazılarımı takip edenler fark etmiştir kızımın okulu nedeniyle Londra’dayım. Dünyanın neresinde olursak olalım, ülke gündemi hiç peşimizi bırakmasa da insan ister istemez içinde yaşadığı kültürde ne olup bittiğine bakıyor.
Hafta içinde İşçi Partisi başkan adaylarından Jeremy Corbyn’nin İngiltere’de toplu taşıma araçlarında kadınlara ayrı bir vagon ya da otobüs önerisi şaşkınlıkla karşılandı.
Jeremy Corbyn, İngiltere’de kadınları cinsel tacizden koruma amaçlı kadınlara özel tren vagonlarının oluşturulması fikrini önerdiğinden beri İşçi Partisi’nden, diğer başkan adaylarından ve halktan tepki görmeye devam ediyor.
Parti başkanlığı adaylığındaki rakipleri Liz Kendall, Yvette Cooper ve Andy Burnham sokak tacizlerini engellemeye yönelik tasarının içinde yer alan Corbyn’in bu teklifini lanetlerken bu teklifin tacizleri bitirmeye yönelik çalışmalarda yenilgiyi kabul etmekle eşdeğer olduğunu savunuyorlar.
Toplu taşımada ayrı otobüsler ya da vagonlar dünyanın bir kaç ülkesinde kullanılıyor. Bu ülkeler çoğunlukla kurumsallaşmış cinsel ayrımcılığın ve ciddi cinsel taciz vakalarının bulunduğu yerler.
Bu uygulamaların başarı oranları ise tartışmalı. Bazı kadınlar bu tip ayrı bölümleri güvenli birer cennet gibi görürken diğerleri ise bunun daha geniş kötü muamelelerin yaygınlaşmasına sebep olacağı görüşünde.
Türkiye’de de bir süre önce pembe otobüsler tartışmaya açılmıştı. Neyse ki sivil toplumdan özellikle kadınlardan gelen tepkiler sonucunca rafa kaldırıldı. Umarız yine seçim döneminde veya sonrasında tekrar gündeme getirilmez.
Çünkü bu uygulama tam anlamıyla kadınların ikinci sınıf vatandaş olduğunu tescillemekle eşdeğer. Kadınlar sadece toplu taşıma araçlarında mı cinsel tacize maruz kalıyor? Sokaklardaki, işyerlerindeki sapıkları ne yapacağız?
Ulaşımda ayrımcılık, “erkekler kadınlara saldırır bu normal bir erkek davranışıdır” demekten farkı olmayan bir uygulama. Tescilli katillerin sokakta dolaşmasına izin verip insanları öldürülmesin diye evlere kapatmaya benziyor.
Eminim İşçi Partili Jeremy Corbyn’in böyle bir niyeti yoktu ama bu öneriyi hangi ülkede olursa olsun kadınların toplumsal hayattan adım adım koparılması stratejisinin bir başlangıcı olarak okumak gerekir.
The Guardian’da verilen haberdeki ayrı taşıma aracı uygulaması olan ülkelere bir göz atacak olursak zaten bu uygulamanın kadınları korumaya yönelik olmadığı tüm açıklığıyla ortaya çıkıyor...
HİNDİSTAN
Hint metrolarında yaygın olan cinsel tacizi engellemek amacıyla sadece kadınlara özel vagonlar var. 2009 yılından beri ise sadece kadınlara hizmet veren trenler mevcut ancak bu trenlerde de çalışanlar erkek.
Her ne kadar taciz Hindistan’da çok yaygınsa, her gün ortalama 93 kadın tecavüz yüzünden polis merkezlerine başvursa ve binlercesinin bu vakaları bildirmekten korktuğu bilinse de Hindistan’da kadınlar, sadece kendilerine ayrılmış toplu taşıma araçlarının bir ilerleme değil, gerileme olduğuna inanıyor.
İRAN
İran’da kadınlar ve erkekler evli oldukları takdirde bile şehir otobüslerinde cinsiyetlerine göre ayrılmış olan bölümlerde seyahat etmek zorundalar. Metrolarda sadece kadınlara ayrılmış vagonlar bulunsa da bunları kullanmak isteğe bağlı. Uzun yol otobüsleri ve trenlerde ise bir ayrım yok.
JAPONYA
Japonya yaklaşık on yıldan beri bazı metro ve tren hatlarında kadınlara özel vagonlar kullanıyor, çünkü yapılan araştırmalara göre Tokyo’da trene binen kadınların yarısından fazlası elle tacize uğramış.
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ
Dubai’de metroda işe didiş ve dönüş saatlerinde sadece kadınlara ayrılmış vagonlar var. Otobüslerin ön sıraları kadınlara ayrılıyor. Kadınlar tarafından sürülen ve sadece kadınların binebildiği pembe taksiler de mevcut. Ancak Human Rights Watch’a göre Birleşik Arap Emirliklerinde kadınlar etkin bir şekilde ikinci sınıf vatandaş olarak görülüyorlar.
MISIR
Metrolarda ilk kez 2007 yılında kadınlara ayrılmış vagonlar konulmuş. BM’nin yaptığı bir araştırmaya göre de mülakata katılan kadınların yüzde 99’u bir şekilde tacize uğradıklarını belirtmiş.
ENDONEZYA
2010 ve 2013 yılları arasında kadınlara özel tren vagonları ve tümüyle trenler oluşturulmuş olsa da, tekrar kadın erkek birlikte kullanılan ulaşım sistemine dönülmüş.
BREZİLYA
2006 yılında çok fazla cinsel taciz ortaya çıktıktan sonra bu uygulama devreye sokulmuş. Ancak son yıllarda yoğun saatlerde kadınlara özel vagonlar olsa da bu uygulama etkili şekilde işlemiyormuş...