- 5 Şubat 2015
- 5.233
- 6.047
- Konu Sahibi Meredith Grey
- #1
Merhabalar hanımlar,
Başlık biraz Yeşilçam Filmleri'nin isimlerini andırdı farkındayım. Kısa bir süre önce biriyle tanıştım. Henüz az sayıdaki buluşmalarımızda; vakit geçirmekten keyif aldım, güldüm, eğlendim. Ama... İşte aması var.
Belli bir yaşanmışlığa sahip olunca ya da az çok belli bir olgunluğa gelince mantık ön plana çıkıyormuş sanırım. Kalbinin götürdüğü yerden gidemiyorsun, ayakların yere sağlam bassın istiyorsun.
Aramızda yaşam tarzı olarak o kadar çok fark varmış ki yeni yeni buluştukça, konuştukça fark ediyorum. Türkçe'yi yazı dili olarak iyi kullanırım. Karşımdaki kişi 'direkt' yazamayan biri, 'yapmakta' yerine 'yapmakda', 'falan' yerine 'felan' yazıyor. Yani muhtemelen en son ilkokulda eline kitap almış.
Boş zamanlarımda ben mesela arkadaşlarımla gezerim, bütçemizin elverdiğince değişik restoranlara gider, değişik yemekler deneriz. En kötü ihtimal evimde oturur film izlerim, ilgi duyduğum alanlarla ilgili araştırmalar yaparım. Karşımdaki kişi ise izin günlerinde kahveye gittiğini söyledi. Orada bir dumur oldum zaten.
Ailesiyle yaşıyor. Birkaç yıldır çalışıyor, hem de Türkiye standartlarına göre iyi bir maaşa. Buna rağmen herhangi bir birikimi yok. Aksine borç içinde. Nedense parasını yönetemeyen erkeklerden hazzetmiyorum. Çok istisnai durumlar olur, hastalık vs gibi ama öyle bir durum da yok.
Ailelerimiz de birbirine çok uç. Detaylıca anlatıp burada tepki almak istemiyorum. Ama ileride evlensek ailenin marjinal ve sevilmeyen gelini olma ihtimalim hayli yüksek. Ay Meredith daha flört ediyorsunuz ne evlenmesi diyecekleri duyar gibiyim. Ama artık gelecek odaklı bir ilişki istiyorum. O yüzden bunu da göz önünde tutuyorum.
Bana bu durum ilişkiye evrilirse ne kadar da iyi anlaşırsak anlaşalım, mutsuz olurmuşum gibi geliyor. Sizin yorumlarınız nedir hanımlar?
Başlık biraz Yeşilçam Filmleri'nin isimlerini andırdı farkındayım. Kısa bir süre önce biriyle tanıştım. Henüz az sayıdaki buluşmalarımızda; vakit geçirmekten keyif aldım, güldüm, eğlendim. Ama... İşte aması var.
Belli bir yaşanmışlığa sahip olunca ya da az çok belli bir olgunluğa gelince mantık ön plana çıkıyormuş sanırım. Kalbinin götürdüğü yerden gidemiyorsun, ayakların yere sağlam bassın istiyorsun.
Aramızda yaşam tarzı olarak o kadar çok fark varmış ki yeni yeni buluştukça, konuştukça fark ediyorum. Türkçe'yi yazı dili olarak iyi kullanırım. Karşımdaki kişi 'direkt' yazamayan biri, 'yapmakta' yerine 'yapmakda', 'falan' yerine 'felan' yazıyor. Yani muhtemelen en son ilkokulda eline kitap almış.
Boş zamanlarımda ben mesela arkadaşlarımla gezerim, bütçemizin elverdiğince değişik restoranlara gider, değişik yemekler deneriz. En kötü ihtimal evimde oturur film izlerim, ilgi duyduğum alanlarla ilgili araştırmalar yaparım. Karşımdaki kişi ise izin günlerinde kahveye gittiğini söyledi. Orada bir dumur oldum zaten.
Ailesiyle yaşıyor. Birkaç yıldır çalışıyor, hem de Türkiye standartlarına göre iyi bir maaşa. Buna rağmen herhangi bir birikimi yok. Aksine borç içinde. Nedense parasını yönetemeyen erkeklerden hazzetmiyorum. Çok istisnai durumlar olur, hastalık vs gibi ama öyle bir durum da yok.
Ailelerimiz de birbirine çok uç. Detaylıca anlatıp burada tepki almak istemiyorum. Ama ileride evlensek ailenin marjinal ve sevilmeyen gelini olma ihtimalim hayli yüksek. Ay Meredith daha flört ediyorsunuz ne evlenmesi diyecekleri duyar gibiyim. Ama artık gelecek odaklı bir ilişki istiyorum. O yüzden bunu da göz önünde tutuyorum.
Bana bu durum ilişkiye evrilirse ne kadar da iyi anlaşırsak anlaşalım, mutsuz olurmuşum gibi geliyor. Sizin yorumlarınız nedir hanımlar?