Çok şükür
maşallah çok sevindim sizin adınıza. Allah nerede varsa bütün çocuklara şifa versin, bütün annelere yardım etsin
Geçtiğimiz yaz kabus gibiydi ailecek yıkıldık. Eşimle şark görevindeydik. Ben istifa ettim hemen. Memlekete ailemin yanına döndüm. Psikiyatra götürdük. Otizm belirtileri var ama otizm diyemem arada derede bir çocuk, rapora gerek yok bi özel eğitime gitsin haftada 5 saat kontrole getirirsin dedi. Özel eğitime hemen başladık. 2 ay kadar özel eğitim sürecimiz oldu. Özel eğitimdeki öğretmen ilk dersin sonunda çocukta otizm yok net uyaran eksikliği var dedi. Bulunduğum şehir dolayısıyla floortime yoktu, masa başına oturtup bağıra bağıra nesne kartlarını çocuğuma tekrar ettirdiler. Kelime dağarcığı arttı ama bu sefer ekolali başladı. Yani çocukla asla iletişim kuramıyoruz biz ne dersek papağan gibi tekrar ediyordu. En fazla 2 ay katlanabildik özel eğitime. Bıraktık. Ekolali 7 ay devam etti. Şimdi yeni yeni başladı soruşarımıza cevap vermeye ama hala yaşıtları gibi değil.
Biraz uzun oluyor ama sürecin başında 5-6 kelimesi vardı. İşaret parmağı kullanmıyordu. Elimizden tutup götürüyodu. Kendi etrafında gözlerini devirerek dönüyordu. Oyuncak arabalarını sıraya dizip yere yatıp izliyordu. Tekerlek çeviriyordu. Çamaşır makinasını izliyordu. Parka götürdüğümde asla yaşıtlarıyla ya da parktaki oyuncaklarla oynamıyordu. Deli dana gibi dolanıyodu etrafta. Heyecanlanınca sevinince korkunca kanat çırpıyodu o hala devam ediyor. Vantilatörden korkuyodu. Seslere hassasiyeti var halen. Kulaklarını kapatmaz ama bazı seslere hemen dikkat kesilir. Göz teması zaten yok denecek kadar azdı. İsme tepki de fazla yoktu. Uzaklara dalıp gitme vardı hatta o yüzden 4 ay önce hastaneye yattık mr eeg çektirdik doktor epilepsiden şüphelendi. Çok şükür temiz çıktı ama dalma halen eskisi kadar olmasa da devam ediyor.
Bir de duygusal açıdan çok zayıf bi bağ var oğlumla aramda. Çalıştığım için fazla vakit ayıramadım haliyle. Ama bana hiç düşkün değildir. Gelip kendi isteğiyle sarılıp öpmez. Kucağıma alırım fazla oturmaz. Saçını okşamak isterim elimi ittirir. Beni en çok kahreden şey bu. Aslında sadece bana değil herkese karşı böyle. İnan en çok buna üzülüyorum. Hatta başka bir doktora götürmüştüm. Reaktif bağlanma bozukluğu olabilir demişti.
Tuvalet eğitimine daha önceleri çok kez girişimim olmuştu ama başarısız sonuçlanmıştı. 1 hafta oldu tekrar başladık maşallah süreç iyi gidiyor. Bu sebepten kreşe yazdıramadım. Bezli almıyorlardı. Ben de sizin gibi sabahtan çıkıp akşama kadar sosyalleştirmekte buldum çareyi. Ama tek başına insan mahvoluyor. Eşim doğuda. Halen sosyal çevrem yok. E çocukta doğru düzgün her zaman yaşıtlarıyla bir araya gelemedi. Üstüne bir de baba uzakta. Bizi biraz böyle şansızlıklar da zorluyor.
Şimdilik iletişim başladı. Karşılıklı soru cevap var. Arada ekolali oluyo ama hemen toparlıyoruz. Merak duygusu iyi maşallah. Göz teması da iyi ama kaliteli değil. İsme tepki arttı. Dalmalar azaldı. Tekrarlayan hareketleri kayboldu. Kanat çırpmak hariç. Onu bi iletişim yolu gibi kullanıyor bence. Henüz birşeyler tam oturmadı sonuçta. Bazen sohbet halindeyken alakasız cümleler kurabiliyor. Ya da ben soru soruyorum o başka telden çalıyor.
Sonuç olarak çok uzun oldu, biraz içimi döktüm ama zor dostum. Evlatla sınanmak en zoru. Bizden daha kötü halde anneler var buna da şükür tabi ki ama herkes kendi derdini bilir. Yani her kafadan bir ses çıktı şu zamana kadar. Kimi otizm gibi dedi kimi uyaran eksikliği kimi riskli çocuk dedi kimi bağlanma bozukluğu. Bir sürü tanı ismi. İnternette derya deniz bilgi var. Okudukça dehşete kapılıyosun. Akli dengeni yitirecek gibi oluyorsun. İster istemez çevrene hatta çocuğuna yansıtıyosun. Cidden hayatımın en zor dönemi. Umarım çocuğum da ben de bir gün normalimize dönebiliriz. Allah cümlemizin yar ve yardımcısı olsun.