Atatürk’ün Fikir Sofrası (İsmet Bozdağ)

Elif

Onur Üyesi
Pro Üye
12 Temmuz 2006
35.026
30.401
60
KİTABIN ADI : Atatürk’ün Fikir Sofrası
KİTABIN YAZARI : İsmet BOZDAĞ
YAYINEVİ VE ADRESİ : Tekin Yayınevi
BASIM TARİHİ : 1999

KİTABIN YAYIM MAKSADI

Atatürk’ün akşam sofrasının temel felsefesi

KİTABIN ÖZETİ

Atatürk de, bildiğimiz bizim gibi bir insandı. Bir çok kişisel özellikleri vardı. İnsan ilişkilerinde nasıl davranırdı? Neyi sever, neye öfkelenir,nasıl düşünürdü? Günlük hayatı nasıldı,kaç saat uyur,kaç saat çalışırdı? Fikirlerini uygularken kullandığı metodlar nelerdi? gibi bir çok sorular aklımıza gelebilir. Bu kitapta da bunların dışında ATATÜRK’ün sofralarından, verdiği eğlencelerinden, toplantılarından bahsedilmiştir.
“Atatürk’ün Sofrası” demek fikir ve kararlarını kesinleştiği an demektir. Atatürk’ün hayatında dinlenme için ayrılmış bir zaman yoktur. Uyumuyorsa, okumuyorsa, yazmıyorsa mutlaka sofrada arkadaşları ile bir şeyler konuşmakta, bir şeyler tartışmakta, haber alıp vermekte, uyguyalayacağı düşüncelerine sosyal taban hazırlamaktadır. Atatürk’ün güçlü bir kişiliği olduğunu hepimiz biliyoruz. O çevresindeki insanların , hatta yakın arkadaşlarının kendi karşısında rahat konuşmadıklarını , fikirlerini açıklamaktan çekindiklerini görüyordu.



Her şeyi bilmek , her bildiğini değerlendirmek inancında idi. O nedenledir ki konuştuğu insanları rahatlatabilmek , her şeyi konuşabilmek ve çözümlemek için sofrasına çağırırdı. Şu inançtaydı; içki ve dostlukla rahatlamış insanlar , bir süre sonra fikirlerini cesaretle ortaya koyar, bildiklerini , işittiklerini kendi görüşlerine göre değerlendirirlerdi. Bu yüzden Atatürk; bir çok devlet ,memleket, dünya meselelerini zaman zaman sofraya getirmiş , orada konuşulmuş hatta karara bağlamıştır. Devlet ,memleket , dünya olayları Atatürk sofrasının aynasıdır. Fikirler ulusal görüşlere orada dönüşürdü. Örneğin, sofrasındaki en yakın arkadaşlarını çevresinden uzaklaştırır, bakan,başbakan değiştirir ,kadrosunu kurar, kadrosunu tasfiye eder, halkı aydınlatır ve devlet adamlarını uyarırdı.

Bu kitabın genelinde Atatürk’ün sofralarından alıntılar mevcuttur. Bunlardan bazılarına değinecek olursak

TÜRK MİLETİ’NİN ÖYKÜSÜ

Bu bölümde Cumhuriyetin 10. Yılını kutlamak için verilen geceden bahsediliyor. Gecede halkı ile eğleniyor ve onlara öğütler veriyordu. Bir Yüzbaşıya da “Gençlik bilekte değil kafadadır” diyerek büyüklüğünü gösteriyor. Ayrıca yeri geliyor, eğlence yerini meclise çeviriyor. Yaptığı inkılapları anlatıyor. Kırtasiyecilikle boğuştuğumuzu , vatandaşlara babadan oğula sıçrayan bir ideal verdiğimizi ve Yarının Türkiyesi’nin temellerini attığını söylüyor.

BİR GÜN ATATÜRK GİZLİCE KÖŞTEN KAÇTI

Bu bölümde gerçekten Florya Köşkü’nden sıkıldığını Atatürk arkadaşı Nuri CONKER’e anlatır.Bir arabayla kaçarlar ve bir çocuk gibi sevinirler. Bu arada askerlere “Merhaba Asker!”deyip, karşılığında topluca “Sağol” dendiğini anlatıyor. Arabayla bir köye giderler ve orada Halil Ağadan ayran içip onu köşke yemeğe davet ederler. Yemekte ise köylünün derdini sorunlarını dinler ve direkt bakanlara ve başbakana emir verir.

MAZARİK’DE BİR AKŞAM

Yine köşkten kaçıp halkın arasına karışmıştı. Sonra Harbiye Öğrencisi iken gelmiş olduğu Mazarik adlı kokteyl ve yemek salonuna geldi. O’nun oraya geldiğini duyan vali, sivil ve resmi polisler otomobillerle gelince Atatürk rahatsızlığını dile getirir ve köşke döner.

YORGO’NUN MEYHANESİ

Öğrencilik yıllarında geldiği yerlerden biriydi burası. Köşkte arkadaşlarıyla otururken akıllarına gelir ve hemen oraya gidip, anılarını tazeleyip dertleşirler. Bir ara halinden sıkılıp “Vatandaş olmak başka bir güzellik yahu.”der.
Bu kitapta değinilen diğer anı başlıkları ise şunlardır;

-ATATÜRK AFERİSTLERLE BOĞUŞUYOR
-BİR ALTIN TABAKA HİKAYESİ
-DOKTOR REŞİT GALİP DEVRİMLER KONUSUNDA ATATÜRK İLE ÇATIŞIYOR.
-MADAM SENYA OLAYI
-ÇALLI İBRAHİM’İN KÜRKÜ
-ATATÜRK İSMET PAŞA İLE ÇATIŞIYOR.
-ATATÜRK’ÜN BEĞENDİĞİ BİR JEST
-YAHYA KEMAL’E VERİLEN SOFRA CEZASI
-DEVLET VE PARTİ
-ATATÜRK’ÜN YAKASINA YAPIŞTIĞI PARTİ
-ÇELİK PALAS’TA BİR AKŞAM
-ANKARA PALAS‘TA DANSLI ÇAY
-AHMET EMİN YALMAN ATATÜRK’ÜN MASASINDA
-ATATÜRK VE REFİK KORALTAY
-ATATÜRK’ÜN FRANSIZ SEFERİ’NE VERDİĞİ DERS
-KOLAĞASI MUSTAFA KEMAL
-ATATÜRK’E SUİKAST İHBARI
-BİR SOFRADA ÜÇ OLAY

Kitapta adı geçen başlıklarda çeşitli yer ve mekanlarda Atatürk’ün yemeklerde, partilerde ve çaylarda aldığı kararlar ve düşünceler işlenmiştir. Ayrıca Atatürk’ün en yakınlarından alınan her bir bilgi aynı olayın görgü tanıkları ile pekiştirilmiş, hafızalardaki yanlışlıklar düzeltilmiş ve gerçeğe en yakın biçime dönüştürülmüştür. Atatürk’ün sofralarının temel felsefesi O’nun şu sözünde yatmaktadır: “HÜKÜMET UYANDI ,HADİ BİZ YATALIM”.

ANAFİKİR

Bizler konuştuğumuz insanları rahatlatabilmek, dertlerine çözüm bulabilmek, onları daha iyi anlayabilmek için en iyi yöntemi seçmeliyiz. Onları yemeğe davet edip, dostluk, içki ve hoşgörü ile rahatlatarak,fikirlerini cesaretle ortaya döktürerek bildiklerini, işittiklerini acılarını ve sevinçlerini paylaşmalıyız. Bu sayede hayatta bakış açımızı genişletmiş oluruz.
bilgicik.com
 
X