1936 - Türkiye'de Pazarlıksız Satış Kanunu uygulaması başladı.
1935 - Atatürk'ün, öğleden sonra ve akşamı Çankaya'da kütüphanesinde çalışarak geçirmesi.
1932 - Atatürk'ün, Dolmabahçe Sarayı'nda Türk Dil Kurultayı çalışmalarını izlemesi.
1929 - Atatürk'ün, İstanbul'dan Ankara'ya dönüşü.
1928 - Atatürk'ün, Ankara'da Hâkimiyet-i Milliye gazetesi yönetim yerini ziyareti.
1927 - Atatürk'ün, Bursa'ya gelişi.
1924 - Atatürk'ün, Erzurum'da "Depremden Zarar Görenlere Yardım Komisyonu"nun çalışmalarını denetlemesi ve felâketzedelere harcanmak üzere gerek kendisi gerekse Lâtife Hanım'ın onar bin lira bağışta bulunması.
1920 - Milli Kuvvetler, Kağızman'ı geri aldı.
Koçkiri aşiretinden Alişir'in başlattığı isyan Kemah ve köylerine yayıldı.
1919 - Damat Ferit Paşa hükümeti istifa etti. Heyet-i Temsiliye Ankara'ya gideceğini açıkladı.
Atatürk'ün, Sivas'tan Kâzım Karabekir'e telgrafı: "Vaziyet inşallah lehimize mesut gelişmesine devam ettikçe aynı zamanda Heyet-i Temsiliye Karargâhı'nın Ankara'ya ve daha batıya nakil suretiyle İstanbul'a yaklaşmak hususunda da etkili olabileceğini düşünüyoruz. Bu yoldaki görüşlerinizi anlamak istiyoruz."
1918 - Şam'ın, Arapların da yardımıyla, İngilizlerin eline geçmesi. [Kocatürk]
Cumhurbaşkanı Atatürk, Ege manevralarında
(Ekim 1937)
1932 - Atatürk'ün, öğleye doğru Sakarya motoru ile Boğaz'da bir gezinti yapması.
1925 - Atatürk'ün, Bursa Kız Öğretmen Okulu'nda verilen müsamereyi izlemesi.
1923 - Müttefik Kuvvetlerin İstanbul'dan ayrılması.
Mustafa Kemal'in ''geldikleri gibi giderler'' dediği işgal güçlerine ait son birlik, İstanbul'dan ayrıldı.
İstanbul'un İtilaf Devletleri tarafından tahliyesi.
İşgal kuvvetlerine ait son askeri birlikler de İstanbul'dan ayrıldı.
İstanbul'da İtilâf Devletleri son birliklerinin, Dolmabahçe önünde Türk bayrağını ve Türk askerini selâmlayarak ayrılmaları.
İstanbul'a 13 Kasım 1918'de gelen ve 16 Mart 1920'de kenti tamamen işgal eden İtilaf Devletleri'nin son birlikleri, Dolmabahçe rıhtımından gemilere binerek kenti terk ettiler.
1922 - Atatürk'ün, İzmir'den Ankara'ya gelişi ve coşku ile karşılanışı.
Atatürk'e "Ankara Hemşehriliği" unvanı teklif ediliyor. (Atatürk'ün cevabı: 05.10.1922).
1920 - Konya'da Delibaş Ayaklanması çıktı.
Konya'da Delibaş Mehmet'in önderliğindeki ayaklanmacılar, Çumra'yı ele geçirdi.
1919 - Ali Rıza Paşa hükümeti kuruldu (bu kabine Harbiye Nazırlığına Mersin'li Cemal Paşa getirilmiştir.)
Atatürk'ün, İstanbul Belediyesi'ne yazısı ve Anadolu hareketinin manasını izah ile İstanbul'u da bu mücadeleye katılmaya çağırması: "Şimdiye kadar bütün mukadderatımızı payitaht idare ediyor ve millet ve memleketimizi kurtaracak girişimler Anadolu'dan değil, hemen daima İstanbul'dan çıkıyordu. Payitahtın bugün maruz olduğu tehlikeleri göz önüne alan Anadolu, mevcut şartlar altında İstanbul'dan kurtuluşu ümit etmek imkânı olmadığını gördüğünden yasal hukukumuzun savunulmasının kendi üzerine düştüğünü takdir edip vazifesini yapmaya başlamıştır. ...Anadolu, bugün İstanbul'un da bir millî vazifesi bulunduğu kanaatindedir. Ve bu vazife de payitahtın her tarafında millî örgüt merkezleri kurarak maddeten ve manen Anadolu millî hareketine katılmak ve baykuş edasıyla milletin mukadderatı üstünde durmakta olan mevcut hükümeti artık bu milletin başından gitmeye her surette davet etmektir."
Atatürk'ün, İzmit Mutasarrıfı Ali Suat ile telgraf görüşmesi: (Mutasarrıfın "Bendeniz, her kim ve her ne için olursa olsun neticesi meçhul bir maceraya başkalarını sevk etmeyi doğru görmem. Hükmüm bu hususta yalnız kendime geçer. Bu sebeple ileriyi görerek yavaş ve tedbirli davranılması taraftarı olduğumu tecrübem üzerine arz ederim(!)" görüşüne Atatürk'ün cevabı: "Zatıâlinize pek içtenlikle ve fakat, bütün kesinliği ile şunu arz ederim ki, zatıâliniz şu anda Ferit Paşa Kabinesi'ne itimat beslemiyorsanız bunu. Dahiliye Nezareti'ne resmen bildirmelisiniz. Eğer milletin hükmü ve arzusuna aykırı olarak Ferit Paşa Kabinesi'ne itimadınız mevcut ise, İzmit'in muhterem halkını millî, yasal hareketinde serbest bırakmak üzere derhal yerinizi terk ile İstanbul'a hareket ediniz!" [Kocatürk]
Damat Ferit Paşa'nın istifası üzerine Ali Rıza Paşa'nın kabine kuruşu. (Bu kabinede Harbiye Nazırlığı'na Cemal (Mersinli) Paşa getirilmiştir).
İstanbul'da tersane işçileri greve başladı.
1918 - Türkiye ile Mondros Mütarekesi.
İngilizler'in Halep'i alması.
Müttefikler'in Sofya'ya girmesi.
Macarlar'ın bağımsızlık ilanı.
Saint-Quentin'in geri alınması.
Almanlar'ın Wilson'a ilk notası.
Almanlar'ın Wilson'dan ateşkes istemi.
Cambrai'nin geri alınması.
Çekler'in bağımsızlık ilanı.
Lille ve Douai'nin geri alınması.
Belçikalılar'ın Brugge'ye girmesi.
Vittorio Veneto komutasındaki İtalyanlar'ın zaferi.
Hırvatlar'ın ve Slovenler'in bağımsızlık ilanı.
1917 - Başkomutan Vekili Enver Paşa'nın, Atatürk'ün 30 Eylül 1917 tarihli telgrafına cevabı: "Sina cephesinin iki ordu bölgesine ayrılmasını pek tabiî bulurum. ...Bundan başka Sina cephesinde bulunacak kıtaların harekâtını sevk ve idare etmekle görevlendirilmiş olan Mareşal Falkenhayn Paşa'nın, söz konusu harekâtın muvaffakiyetle neticelenmesi için en doğru karar ve önlemleri alacağına eminim. Bu husustaki itimadıma zatıâlinizin de iştirak buyurmanızı rica ederim."
Yıldırım Orduları Grubu Komutanı Mareşal Falkenhayn'ın, Atatürk'e yazısı: "...Sina cephesinde görev almakta tereddüt etmekte ısrar buyurup buyurmadığınız hakkında acele cevap verirseniz zat-ı devletlerine pek müteşekkir kalacağım."
1916 - Allied offensive on the Salonika Front.
1915 - Atatürk'ün, Anafartalar'da, 12 Tümen cephesine gidişi.
3 Ekim 1934
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, Çankaya Köşkü'nün terasında,
İsveç Veliahdı Gustav Adolf ile
1938 - Atatürk'ün, Dolmabahçe Sarayı'nda Başbakan Celâl Bayar ve Atina Büyükelçisi Ruşen Eşref Ünaydın'ı birlikte kabulü ve görüşmesi.
1937 - Atatürk'ün, Ertuğrul yatı ile Dolmabahçe'den Yalova önlerine gelişi, buradan Derince'ye geçişi, saat 19.00'da Derince'den trenle Ankara'ya hareketi.
1934 - Atatürk'ün, Ankara'ya gelen İsveç Veliahtı Prens Güstav Adolf'u istasyonda karşılaması ve akşam Çankaya'da şerefine verilen ziyafette konuşması.
1932 - İngilizlerden bağımsızlığını kazanan Irak, Milletler Cemiyeti'ne katıldı.
Atatürk'ün, Dolmabahçe Sarayı'nda Türk Dil Kurultayı çalışmalarını izlemesi.
1931 - Başvekil İsmet Paşa Yunan başbakanı E. Venizelos'un davetlisi olarak Atina'ya gitti. Atina'da törenlerle karşılanan İsmet Paşa'ya gösterilen bu konukseverlik Venizelos karşıtı kralcı basının eleştirilerine neden oldu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası hizmete açıldı.
1930 - Atatürk'ün, Cumhuriyet gazetesine demeci: "...Milletin umumî eğilimi benim şu veya bu zorunluluk karşısında başbakan olmamı gerektirirse bu vazifeyi tam bir tevazu ve minnetle yapmaya hazırım!"
1926 - İstanbul Sarayburnu'ndaki Atatürk heykelinin açılış töreni. [Kocatürk]
1925 - Atatürk'ün, İstanbul'dan gelen Türk lokantacıları tarafından Bursa Belediyesi'nde şerefine verilen ziyafette konuşması: "...Memleketimizde bu tür sanatkârlar ihtiyaç ile orantılı tarz ve miktarda yetiştirilmemiştir."
1924 - Atatürk'ün, Erzurum'da, deprem felâketzedeleri yararına tertiplenen at yarışlarını izlemesi, daha sonra "Depremden Zarar Görenlere Yardım Komisyonu" toplantısına katılması. [Kocatürk]
1922 (3-11 Ekim) - Mudanya Konferansı başladı.
Mütareke 11 Ekim 1922'de imzalandı.
Konferansa Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa'nın başkanlığı altında, İngiltere delegesi general Harrington, Fransa delegesi Charpy, İtalya delegesi general Mombelli katılmışlardır. Franklin Bouillon da Hamit Bey'le birlikte Mudanya'ya geldi.
Atatürk'ün, "İzmir Hemşehriliği" unvanı verilişi nedeniyle kendisini kutlayan Erzurum Belediye Başkanlığfna cevabı: "...Mevcudiyetimizin ruhunda saklı olan bağımsızlık aşkını anlamayanlarca bütün kurtuluş çarelerinin geçersiz sayıldığı bir sırada mukaddes savaşa önderlik yapan ve bilhassa davamızın en müşkül bir devresinde beni vefalı ve sadık sinesinde kucaklamış bulunan Erzurumlu kardeşlerime karşı daima sıcak bir saygı bağı ile bağlı bulunmaktayım." [Kocatürk]
1920 - Çumra'dan sonra Konya'ya giren ayaklanmacılar şehre hakim oldu. Vali Haydar Bey, 12. Kolordu komutanı Fahrettin Bey'den (Altay) yardım istedi.
Delibaş isyanı.
1919 - Atatürk'ün, Sadrazam Ali Rıza Paşa'ya telgrafı: "...Yeni kabine, Erzurum ve Sivas Kongreleri'nde tayin ve tespit edilen millî örgüt ve amaçlara saygı gösterdiği takdirde Kuva-yi Milliye ona yardımcı olacaktır."
1918 - Halep civarındaki Arap halkı, İngilizlerin kışkırtmasıyla ayaklandı.
Yıldırım Ordular Grubu, Halep'e doğru çekilmeye başladı.
1917 - Atatürk'ün, Yıldırım Orduları Komutanı Falkenhayn'ın 2 Ekim 1917 tarihli yazısına cevabı: "...Şimdiye kadar atandığım vazifelerde ve Umumî Harp'te geçirdiğim hayatta vazife yapmakta hevessizlik göstermiş ve özellikle yanlış karar ve icraat ile vatanıma zarar vermiş bir subay değilim. Bütün kabiliyetimi sarf için hakikî bir orduya komuta etmeye hazır ve böyle hakikî bir ordunun gösterilmesini beklediğimi arz ederim."
Atatürk'ün, Enver Paşa'nın 2 Ekim 1917 tarihli yazısına cevabı: "...Asla benim hatam olmaksızın beni resmî sıfat ve yetkimle kullanmaya imkân görmeyen veya niyet etmeyen, içinden hesaplı bir âmir'in [Mareşal Falkenhayn] elinden haysiyet ve şerefi kurtarmak mümkün değildir." (Atatürk bu yazısına, Mareşal Falkenhayn'ın 2 Ekim 1917 tarihli yazısı ile buna verdiği 3 Ekim 1917 tarihli cevabın bir örneğini de eklemiştir). [Kocatürk]
1908 - Trablusgarp'taki Fransız Konsolosu A. Alrick'in, Fransız Dışişleri Bakanlığı'na raporu: "Muhtemelen Selanik İttihat ve Terakki Komitesi üyesi olan bir Türk subayı, birkaç günden beri bu civarda olup bitenler ve kişiler hakkında soruşturma yapmaktadır. Kendisinin, daha şimdiden birçok yüksek memur ve eşrafı anayasaya ve onun başlıca ilkelerine sadakat yemini yapmaya davet ettiği, hürriyet ilkesi konusunda dindaşlarının menfi davranışıyla veya hiç değilse bazı tereddütleriyle karşılaştığı söylenmektedir." [Kocatürk]
Cumhurbaşkanı Atatürk, Ege manevralarında,
İsmet İnönü ile manevra alanına giderken (Ekim 1937)
1938 - Atatürk'ün, Makbule (Atadan), Afet (İnan) ve Sabiha Gökçen'i beraber kabulü (Atatürk'ün yanında 40 dakika kalmışlardır). [Kocatürk]
1937 - Atatürk'ün, trenle Derince'den Ankara'ya gelişi, İsmet İnönü ve Celâl Bayar tarafından karşılanışı.
1934 - Atatürk'ün, İsveç Veliahtı Güstav Adolf'un şerefine İsveç Elçiliği'nde verilen yemekte bulunuşu, akşam saat 20.00'de Veliaht'ı Ankara istasyonundan uğurlaması.
1933 - Atatürk'ün, Dolmabahçe Sarayı'nda İstanbul'a gelen Yugoslavya Kralı Alexandre'ı kabulü.
Atatürk bu ziyaret esnasında Yugoslavya Kralı ile yarım saat kadar görüşmüş, daha sonra Kral'ın ziyaretini iade için, kalmakta olduğu gemiye gitmiştir. Akşam da Kral şerefine Dolmabahçe Sarayı'nda bir ziyafet verilmiştir.
Atatürk'ün, Dolmabahçe Sarayı'nda öğleden sonra, Yunanistan eski Başbakanı Venizelos ve eşini kabulü. [Kocatürk]
1932 - Atatürk'ün, Diyarbakır gazetesi sahibine Dolmabahçe Sarayı'nda demeci: "Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir ırkın evlâtları, hep aynı cevherin damarlarıdır."
Atatürk'ün, Dolmabahçe Sarayı'nda Türk Dil Kurultayı çalışmalarını izlemesi.
1927 - Atatürk'ün, Bursa'da Şehitlik'i ziyareti.
1926 - Medeni Kanun yürürlüğe girdi.
4 Ekim 1926 tarihinde Türkiye’de Medeni kanun yürürlüğe girdi. Medeni Kanun ile ilgili haber ertesi günkü Milliyet gazetesinde şöyle duyuruldu: “Türkiye dün medeni ve içtimai inkılabını fiilen yaptı ve medeni kanunun tatbikatına başlandı. Bundan sonra, ne bir saniyelik sinirin verdiği cinnet nöbetiyle ” benden boşsun” demekle karı boşanabilecek, ne de aile işlerimiz sarığın tasallutu altında kalabilecektir. Şimdi her Türk kayıtsız şartsız kendi medeni hakkına sahiptir.”
1925 - Atatürk'ün, Bursa'dan Gemlik'e gelişi, bir süre kaldıktan sonra akşamüzeri tekrar Bursa'ya dönüşü.
1924 - Atatürk'ün, Lâtife Hanım'la beraber Erzurum'dan hareketle saat 18.00'de Sarıkamış'a gelişi ve geceyi burada geçirişi.
1923 - Atatürk'ün, kendisini İstanbul'a davet eden Üsküdar ve Beyoğlu Müdafaa-i Hukuk heyetlerinin telgrafına cevabı: "...Hürriyetine kavuşan sevgili İstanbul'u, çıkacak ilk fırsatta ziyarete koşacağım."
Anadolu Müstakil Türk Ortodoks lideri Papa Eftim (Pavli Karahisarlıoğlu), Kuvayı Milliye lehinde bildiri yayınladı.
Papa Eftim’in Türk ocağı ve Milli Hükümeti destekleyen beyannamesi:
Türk Hıristiyanlarının lideri Papa Eftim yalnız bir din adamı veya Türk Ortodoks Patrikhanesi’nin kurucusu değil, Kuvayı Milliyecidir. İl il, köy köy gezerek Hıristiyan Türkleri Kuvayı Milliye’ye katılmaya çağırır. Rum çetelerini ikna etmek için propagandacı olarak çalışır. Fener’deki Patrikhane Kuvayı Milliyeciler için “canavar suratlı zalim kemalistler” derken Papa Eftim Ankara’da Mustafa Kemal’le birlikte Meclis’i açmaktadır. Atatürk bu Hıristiyan ama Türk Kuvayı Milliyeci’den bir konuşma yapmasını rica eder. Papa Eftim’in Meclis’in balkonundan halka seslenişi şu sözlerle biter: “İstanbul’un Patrikhanesi’ni, Fener’in mumunu pek yakında söndüreceğim. Yaşasın muzaffer Türk ordusu ve Türk milleti!”
Kaynak: Türksolu Gazetesi nternet Sitesi
Kurtuluş Savaşı sırasında Ankara Hükümeti’nin izniyle Papa Eftim önderliğinde 21 Eylül 1922’de Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi kuruldu. Türk Ortodoks Patrikhanesi vatan topraklarının düşman tarafından ele geçirilmesini engellemek için mücadele vermiştir.
Kaynak: www.tusam.net
Atatürk'ün, 26 Ağustos Taarruzu, 30 Ağustos ve 9 Eylül Zaferleri hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde konuşması: "...Milletin mukadderatını doğrudan doğruya üzerine alarak ümitsizlik yerine ümit, perişanlık yerine düzen, tereddüt yerine kararlılık ve iman koyan ve yokluktan koskoca bir varlık çıkaran Meclisimizin fedakâr ve kahraman ordularının başında bir asker bağlılığı ve itaatiyle emirlerinizi yerine getirmiş olduğumdan dolayı, bir insan kalbinin nadiren duyabileceği bir memnuniyet içindeyim. Kalbim su sevinçle dolu olarak pek aziz ve muhterem arkadaşlarımı, bütün dünyaya karşı temsil ettikleri hürriyet ve bağımsızlık fikrinin zaferinden dolayı tebrik ediyorum. Bu Anadolu Zaferi, tarih sayfaları arasında, bir millet tarafından tamamen benimsenen bir fikrin ne kadar güçlü ve ne zinde bir kuvvet olduğunun en güzel misali olarak kalacaktır."
Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gizli oturumundaki görüşmeler esnasında konuşması: "...Şimdi Mudanya Konferansı ister müspet ister menfi sonuca varsın, biz bir an evvel barış masasının başına geçmeliyiz. Biz Mudanya Konferansı menfi çıkarsa barış konferansına gitmekten kaçınacak mıyız? O zaman bir taraftan askerî hareket devam eder, diğer taraftan da barış görüşmeleri devam eder"
Atatürk'ün, Ankara'da, Vakit gazetesi başmuharriri Asım (Us) Bey'e demeci: "...Millî emeller dahilinde barış elde edilecektir. Elde edilişi yakındır!"
İsmet Paşa'nın, Mudanya Konferansı'nın ilk 2 günündeki görüşmeler ve siyasî hava hakkında Atatürk'e raporu. [Kocatürk]
Himaye-i Hayvanat Cemiyeti adıyla Türkiye'deki hayvanları koruma amacı güden ilk dernek kuruldu.
1922 (3-11 October) - Mudanya Conference (armistice signed on October 11).
1920 - Sovyet elçilik heyetinin Ankara'ya gelişi.
Atatürk'ün, diğer komutanlarla beraber fedakâr çalışmaları nedeniyle Kâzım Karabekir'e telgrafı: "Millî emellerin elde edilişi, milletimizin birlik oluşu uğrunda harcanan çalışmanın teşekküre değer olduğunu arz eylerim." [Kocatürk]
Atatürk'ün, Enver Paşa'nın Moskova'dan yazdığı 26 Ağustos 1920 tarihli mektubuna cevabı.
1919 - Atatürk'ün, Sadrazam Ali Rıza Paşa'ya bir yazı ile Sivas Kongresi Bildirgesi'ni göndermesi.
Yahya Kaptan'ın, Kuşçalı'dan Atatürk'e telgrafı: "...Size, İzmit'ten tavsiye edilen Yahya'yım. Telgraf başında emirlerinizi almaya geldim!"
Atatürk'ün, Yahya Kaptan'ın telgrafına cevabı: "Bulunduğunuz bölgede kuvvetli bir örgüt yapınız. Adapazarı Kaymakamı Tahir Bey aracılığıyla bizimle ilişki kurunuz. Şimdilik hazır bulununuz."
1917 - Mareşal Falkenhayn'ın, Atatürk'ün 3 Ekim 1917 tarihli yazısına cevabı: "...Vaziyetimiz, son anda bu kadar ehemmiyetli makamların komutanlarında değişiklik yapılmasına müsait olmayacak kadar ciddîdir. Bana kalırsa ben bu husustaki mesuliyeti üzerime alamam zannediyorum."
1915 - Başkomutan Vekili Enver Paşa'nın, Mareşal Liman von Sanders'in -Atatürk'ün Anafartalar Grubu Komutanlığı'ndan affını isteyen dilekçesiyle ilgili- 30 Eylül 1915 tarihli yazısına cevabı: "Yazınızı aldım. Yüksek arzularınıza uygun olarak Mustafa Kemal Bey'e yazdım."
Başkomutan Vekili Enver Paşa'nın, Atatürk'e yazısı: "Rahatsızlığınızı işittim, müteessir oldum. Son defaki Çanakkale'yi ziyaretimde muhtelif mevzileri görmek isteğimden sizi ziyarete vakit kalmamıştı."
Atatürk'ün, Enver Paşa'nın 4 Ekim 1915 tarihli yazısına cevabı: "Rahatsızlığımdan dolayı yüksek iltifatlarınıza teşekkür ederim. Bendenizi yakında meydana gelmesi beklenilen olayları için hazırlanan kuvvetin başında da bulundurarak size daha büyük hizmetler yapılmasına eriştirmekle taltif edeceğinizden eminim." [Kocatürk]
1904 - Türkiye ve Almanya arasında bir telgraf anlaşması imzalandı
1883 - İstanbul'u Paris'e bağlayan "Orient Express" ilk yolculuğuna çıktı.
Avrupa'nın ilk kıtalararası ekspresi olan 'Orient Express', Paris'ten ilk seferine çıktı. Belçikalı işadamı Georges Nagelmackers'in hizmete soktuğu Orient Ekspres'in ilk seferinde, Paris'ten Varna Limanı'na kadar trenle gelen yolcular, oradan buharlı bir gemiye binerek İstanbul'a hareket etti.
Cumhurbaşkanı Atatürk, Ege manevralarında
(Ekim 1937)
1938 - İsmet İnönü'nün, Atatürk'e mektubu: "Sevgili Atatürk! Muhterem Celâl Bayar bana sizin selâmınızı getirdi. Çok sevindim. Sizin bir an evvel sağlığınıza kavuşmanız yegâne ve samimî dileğimdir. İki mübarek ellerinizden, sevgili ve can verici yüzünüzden, doymadan binlerce öperim, sevgili Atatürk, büyük Atatürk, velinimetim Atatürk!"
Atatürk'ün, Makbule (Atadan), Afet (İnan) ve Sabiha Gökçen'i beraber kabulü.
1937 - Atatürk'ün, Çankaya'da Irak Dışişleri Bakanı Tevfik Essuveydi'yi kabulü.
1933 - Eskişehir Şeker Fabrikası'nın açılışı.
1932 - Atatürk'ün, Dolmabahçe Sarayı'nda Türk Dil Kurultayı'nın son gün çalışmalarını izlemesi.
Türk Dili Tetkik Cemiyeti'nin düzenlediği Birinci Türk Dil Kurultayı İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda toplandı.
26 Eylûl - 5 Ekim 1932'de yapılan Birinci Türk Dili Kurultayı'nın çalışma programını Atatürk hazırlamıştı. (26 Eylül 1932 - "Dil Bayramı" ilk kez kutlandı).
Mustafa Kemal'in başkan olduğu kurultayda, Türkçe'nin eski bir dil oluşunun yanısıra diğer dünya dilleriyle ilişkisi üzerine 22 adet tebliğ sunuldu.
Gazi Mustafa Kemal, öğleden sonra Kurultay’ın son oturumunda hazır bulundular. Tüzük değişikliği ve program çalışmalarını izlediler. Seçimlerden önce salondan ayrıldılar. Kurultay kapandıktan sonra Boğaziçi’nde tekneyle bir gezinti yapıp 20.00’de Dolmabahçe Sarayı’na döndükten sonra Kurultay’da TDTC Umumî (Genel) Merkez Heyetine (Kuruluna) seçilen Başkan Sâmih Rifat (Horozcu), Genel Yazman (Umumi Kâtip) Ruşen Eşref (Ünaydın), Sayman (Muhasip) Besim (Atalay), Celâl Sahir (Erozan), Ahmet Cevat (Emre), Prof. Ragıp Hulûsi (Özdem), Hâmit Zübeyr (Koşay), Hasan Âli (Yücel) ve İbrahim Necmi (Dilmen) Beylerle Maarif Vekili Dr. Reşit Galip (Baydur) Beyi, ayrıca Kurultay düzenleme kurulundan Ali Canip (Yöntem) ve Ruşenî (Barkın) Beyleri kabul ettiler. Bu kabulde, Gazi’nin Merkez Heyeti üyelerini tebrik ettiği, başarılar dilediğini tahmin etmek güç olmasa gerek. Ayrıca, Kurultay’ın değerlendirilmesinin yapıldığını da bu tahmine ekleyebiliriz. Gazi, aynı gün, Kurultay’ın tamamlanması dolayısıyla Başbakan İsmet (İnönü) Bey'e bir telgraf göndererek; “Kurultay’ın değerli çalışmasından, yüksek duygular ortaya koymasından ne kadar sevindiğini” bildirmişlerdir. Telgrafta ayrıca Kurultay’ın kapanışında İsmet Bey'in adı geçince çok alkışlandığı da belirtilmiştir.
1931 - Başbakan İsmet İnönü ile Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras'ın Yunanistan'ı ziyaretleri sırasında, 1930 Türk-Yunan Dostluk Antlaşması yürürlüğe konuldu.
1930 - Türkiye’nin de katıldığı Birinci Balkan Konferansı Atina’da başladı.
1927 - Atatürk'ün, Veteriner Kongresi'nin saygı ve bağlılık telgrafına teşekkürü.
1926 - İstanbul Boğazı'nda trenler için vapur seferleri başlatıldı.
1925 - İlk Cumhuriyet Altını İstanbul Darphanesinde basıldı. İlk para Mustafa Kemal Paşa'ya gönderildi.
1924 - Atatürk'ün, Sarıkamış'ta Türkocağı'nı, Hükümet Binası'nı ve Belediye'yi ziyareti, heyetleri kabulü, akşam Lâtife Hanım'la beraber Kurtuluş Savaşı ile ilgili bir piyesi seyretmesi.
1923 - İstanbul'un düşman işgalinden kurtuluşu.
5 Ekim 1923'te İstanbul'un Anadolu yakasına gelen Türk ordusu, 6 Ekim 1923 günü coşkun bir bayram havası içinde, sevinç gözyaşları arasında ve çiçek yağmuru altında İstanbul'a girdi.
İsmet Paşa'nın, Mudanya Konferansı görüşmeleri hakkında Bursa'dan Atatürk'e geniş raporu.
Mustafa Kemal, Ankara’nın ‘Onursal Hemşeriliğini’ kabul etti:
Atatürk'ün, Ankara halkına, 2 Ekim 1922 günü teklif edilen Ankara Hemşeriliği'ni kabul ettiğine dair Belediye aracılığıyla yazısı: "...Sevgili milletimizin bütün bir düşmanlık âlemine karşı zaferle taçlandırdığı İstiklâl Mücadelesi Tarihi'nde Ankara adı en aziz bir yeri koruyacaktır. Büyük Millet Meclisi, sizin yiğitlik ortamınızda korkusuzca bağımsızlık mücadelesine devam edebilmiştir. Bu sebeple Ankaralı hemşerilerimin, vatanın kurtuluş mücadelesinde ayrı bir şeref hissesi vardır." [Kocatürk]
Atatürk'ün, beraberinde içişleri Bakanı Fethi (Okyar) Bey olduğu halde akşam Albay Mougin'i ziyareti.
1920 - Venizelos'un, Lloyd George'a yazısı:
"...Türk hükümetinin Mustafa Kemal'i ortadan kaldıramayacağına kanaat getirdim. Sultan'ın daha fazla asker göndermesi milliyetçileri kuvvetlendiriyor. Mustafa Kemal'e karşı tedbir olarak:
1- "Bütün Türkleri İstanbul'dan atalım (!)"
2- "Karadeniz'de Pontus Rum Devleti'ni kuralım (!)"
1919 - Atatürk'ün, Balıkesir'de Kuva-yi Milliye Reisi Hacim Muhittin (Çarıklı) Bey'e telgrafı: "...Aydın vilâyetimizin mukaddes topraklarını kirleten Yunanlıları kesinlikle kovup uzaklaştıracağımıza kesin güvenimiz mevcuttur. Bu kanaatleri orada bulunan bütün, aynı millî imanı taşıyan kahraman arkadaşlarımıza iletmenizi."
1918 - Atatürk'ün gece Halep'e gelişi ve Baron Oteli'ne yerleşmesi.
Osmanlı Hükûmeti'nin ateşkes antlaşması isteği ile Amerika'ya başvurması (4 Ekim 1918'de Almanya, 5 Ekim 1918'de Avusturya-Macaristan da ateşkes isteğinde bulunmuştur).
1915 - Bulgaristan'ın savaşa girişi.
İlk Fransız birliklerinin Selanik'e girişi.
Avusturya ve Alman birliklerinin Belgrad'ı alması.
Bulgaristan'ın Sırbistan'a savaş açması.
Fransa'nın Bulgaristan'a savaş açması.
İtalya'nın ve Rusya'nın Bulgaristan'a savaş açması.
1911 - İtalyan kuvvetleri Gelibolu'yu işgal etti.
Mustafa Kemal, Tobruk'ta ve Derne'de, İtalyanlara karşı savunma ve oyalama savaşlarına katıldı.
Atatürk'ün, İstanbul'dan Selanik'te bulunan Salih (Bozok) Bey'e mektubu: "...Birinci Şube'ye devam ediyorum. Mümkünse annemi görüp müteselli et!" [Kocatürk]
1911 - Italians launch occupation attack on Tripoli (Libya).
1908 - Bulgaristan, Osmanlı İmparatorluğu'ndan bağımsızlığını ilan etti.
Avusturya imparatorunun ilhak notasını imzalamasıyla Bosna-Hersek, Osmanlı toprağı olmaktan çıktı.
Cumhurbaşkanı Atatürk, Ege manevralarında (Ekim 1937)
1938 - İstanbul'un kurtuluşunun 15. yıldönümü nedeniyle gece düzenlenen fener alayı ile Tophane Caddesi'ni geçerek Dolmabahçe Sarayı önüne gelen halkın, "Yaşa Atatürk! Var ol Ulu Önder!" haykırışlarıyla gösterilerde bulunması.
Atatürk'ün, Afet (İnan)'ı, daha sonra Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak'ı kabulü.
1936 - Atatürk'ün, akşam trenle İstanbul'dan Ankara'ya hareketi.
1932 - Atatürk'ün, akşamüzeri otomobille Tarabya'ya gidişi, Sakarya motoru ile Dolmabahçe Sarayı'na dönüşü.
Atatürk'ün, Dolmabahçe Sarayı'nda Macar tarih bilgini Prof. Zayti Ferencz'i kabulü.
1930 - I. Balkan Konferansı Atina'da toplandı.
Balkan Konferansları 1930'da başladı. İlk konferans Atina'da, ikincisi İstanbul'da, üçüncüsü Bükreş'te, dördüncüsü de Selanik'te oldu ve 1934 yılında imzalandı.
Atatürk'ün, İstanbul'un kurtuluşunun 7. yıldönümü nedeniyle İstanbul Valisi Muhittin (Üstündağ) Bey'in şehir adına gönderdiği saygı ve bağlılık telgrafına cevabı: "...İstanbul halkının sevincine bütün kalbimle iştirak ederim. Hakkımda gösterilen hislerden de pek minnettarım."
Atatürk'ün, Çankaya'da İngiltere'nin Irak Komiseri Hempres'i kabulü.
1926 - Türkiye'de ilk uçak fabrikası Kayseri'de açıldı.
1924 - Atatürk'ün, Lâtife Hanım'la beraber sabah Sarıkamış'tan hareketle öğle vakti Kars'a gelişi, şehirde ziyaret ve tetkikleri, Türkocağı'nda millî oyunları izlemesi, akşam 21.00 'de trenle tekrar Sarıkamış'a hareketi.
1923 - İSTANBUL'UN KURTULUŞU.
Türk ordusunun İstanbul'a girişi. Şükrü Naili Paşa (Gökberk) komutasındaki Türk askeri birlikleri İstanbul'a girdi. Bugün İstanbul'un Kurtuluş Günü olarak kabul edildi.
Şükrü Naili (Gökberk) Paşa komutasında Türk birliklerinin, İstanbul'a girişi ve halk tarafından coşku ile karşılanışı.
Damat Ferit Paşa, Fransa'nın Nis kentinde öldü.
Milli Mücadele'ye karşı oluşuyla tanınan, çeşitli kabinelerde nazırlık ve sadrazamlıkta bulunan daha önce yurt dışına kaçmış olan Damat Ferit Paşa, Fransa'nın Nice kentinde öldü.
Mustafa Kemal Paşa'nın İsmet Paşa'ya telgrafı: "Trakya'nın TBMM Hükümetine iadesi kabul edilmediği takdirde 6 -7 Ekim'de hemen İstanbul üzerinde harekata geçiniz."
Atatürk'ün, İsmet Paşa'nın 5.10.1922 tarihli telgrafına cevabı: "...Trakya'nın boşaltılması ve bize teslimi asla belli olmayan bir zamana ertelenemez!"
Atatürk'ün, Batı cephesi ordularının Boğazlar üzerindeki harekâtının durdurulması hakkında İsmet Paşa'ya verdiği yetkiyi kaldırması ve kendisine telgrafı: "Trakya'nın, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti'ne iadesi kabul edilmediği takdirde 6/7 Ekim'de hemen İstanbul üzerine harekete geçiniz!"
Franklin Bouillon'un, Atatürk'e telgrafı ve Başkomutan'ın cevabı: "...Dostça çalışmalarınızdan olumlu bir sonuç çıkacağını kuvvetle ümit ederim."
1921 - Atatürk'ün, Ankara'ya gelen Ali İhsan Paşa ile görüşmesi.
1920 - Kuvayı Milliye Konya'ya girdi.
Refet Bey (Bele) komutasındaki kuvvetler, Konya'ya gelerek şehri Delibaş'ın isyancılarından kurtardı.
Atatürk'ün, kendisine bağlılık duygularını bildiren 9.Tümen Komutanı Halit (Akmansü) Bey'e cevabı: "...Kurtuluşa ermek için yegâne millî dayanak, sizin gibi memleketin büyük komutanlarının vefa ve samimiyetidir. Telgrafınızdan cidden duygulandım, teşekkür ediyorum. Erzurum'un kuvvet ve gayreti ve ordunun disiplin ve bağlılığı bütün memleketin gözünü diktiği bir hedeftir." [Kocatürk]
1919 - Harbiye Nazırı Cemal Paşa tarafından Nezaret'e davet edilen Yunus Nadi Bey'in, Atatürk'le telgraf görüşmesi. (Bu görüşme Harbiye Nazırı'nın direktifiyle, Ali Rıza Kabinesi ile Heyet-i Temsiliye arasında anlaşma zemini yaratmak için yapılmıştır). [Kocatürk]
1917 - Mustafa Kemal 7. Ordu Komutanlığı'ndan istifa ettiğini Enver Paşa'ya bildirdi.
Atatürk'ün, Mareşal Falkenhayn'ın 4 Ekim 1917 tarihli yazısına cevabı ve 7. Ordu Komutanlığından istifası: "Komuta vaziyetini en iyi bir surette hal için zat-ı devletlerine imkân bırakmak suretiyle olsun hizmet arz edebilmek maksadıyla ordu komutanlığından kesin şekilde istifa ediyorum." (Atatürk bu mektubun bir suretini de Başkomutan Vekili Enver Paşa'ya göndermiştir). (Atatürk'ün 7. Ordu Komutanlığı'ndan istifası A.A.K., s.13'te 9 Ekim 1917 olarak gösterilmiş; A.H.E., s.136, K.A., s.224, A.K.D.D.A.Y., s.79, A. Y., s.98, H.A. Y., s. 184'te ise gün belirtmeksizin Ekim başı olarak ifade edilmiştir).
Başkomutan Vekili Enver Paşa'nın, Atatürk'ün 3 Ekim 1917 tarihli yazısına cevabı: "...Sina cephesinin 7. ve 8. Ordulara ne suretle bölüneceğini ve bu kuvvetleri nasıl kullanacağını Mareşal Falkenhayn Paşa'dan sormuştum. Cevap gelinceye kadar mevcut durumu değiştirmek istemiyorum. Sizden bir süre daha vaziyetin korunmasını rica ederim."
Cemal Paşa'nın, sabah, İstanbul'dan Halep'e gelişi, Atatürk'le görüşmesi, akşam trenle Şam'a hareketi. [Kocatürk]
1916 - Atatürk'ün, akşamüzeri Kurmay Başkanı İzzettin (Çalışlar) Bey ve yaverleriyle beraber Silvan-Beşiri yolunda atla bir gezinti yapması.
1915 - Atatürk'e, 6. Ordu (Irak Ordusu) Komutanlığı'nın teklif edilmesi, Atatürk'ün de bazı şartlarla kabul edeceğini bildirmesi.
Çanakkale cephesinde İngilizlerin, akşama doğru kara ve deniz toplarıyla Kireçtepe'yi bombardıman etmesi.
Cumhurbaşkanı Atatürk, Ege manevralarında (Ekim 1937)
1938 - Atatürk'ün, Dolmabahçe Sarayı'nda saat 11 .00'de Almanya'daki askerî manevralardan dönen 2. Ordu Müfettişi Orgeneral İzzettin Çalışlar'ı, saat 13.00'de Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak'ı kabulü.
Atatürk'ün, Makbule (Atadan), Afet (İnan) ve Sabiha Gökçen'i beraber kabulü (Atatürk'ün yanında 45 dakika kalmışlardır).
Atatürk'ün, İstanbul'un 15. kurtuluş yıldönümü nedeniyle İstanbul Vali ve Belediye Başkanı Muhittin Üstündağ tarafından çekilen saygı telgrafına cevabı: "...Sayın halkın bana karşı gösterdiklerini bildirdiğiniz samimî hislerden çok duygulandım. Aziz İstanbullulara candan teşekkür ve sevgilerimin iletilmesini rica eder, hepinize daima artan refah ve saadetler dilerim."
1937 - Atatürk'ün, Çankaya'da Başbakan Vekili Celâl Bayar, Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak ve Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras'ı kabulü.
1936 - Osmanlı devletinin son sadrazamı Tevfik Paşa İstanbul'da öldü.
Atatürk'ün, İstanbul'dan Ankara'ya gelişi.
1932 - Atatürk'ün, Dolmabahçe'den Sakarya motoru ile Yalova'ya gelişi, akşam tekrar Dolmabahçe Sarayı'na dönüşü.
1928 - İstanbul'da tramvay işçileri greve başladı. Grev 8 gün sürdü.
1925 - Atatürk'ün, Bursa'da çeşitli heyetleri kabulü.
1924 - Atatürk'ün, Sarıkamış'ta ilgililerle görüşme ve tetkikleri, günün bir bölümünü istirahatle geçirmesi.
Sarıkamış'ta akşam, Ordu Komutanı Ali Sait Paşa'nın, evinde Atatürk şerefine ziyafeti. (Bu ziyafet sonrası, yemek salonunun yanındaki hususi dairelerine geçen Atatürk ile Lâtife Hanım arasında -Lâtife Hanım'ın yemekteki yersiz bir davranışı üzerine- tartışma olmuştur). [Kocatürk]
1922 - Şile'nin kurtuluşu.
İsmet Paşa'nın, Mudanya Konferansı görüşmeleri hakkında Atatürk'e rapor halinde telgrafı.
1916 yılında Doğu cephesinde şehit düşen, 2. Kolordu Komutanı Faik Paşa'nın eşinin Atatürk'e telgrafı: "...İnşallah yakın zamanda, Büyük Komutanımızı İstanbul'un büyük caddelerinden geçerken fevkalâde alkışlarla karşılayacağız! Çünkü sayenizde yeniden dünyaya geldik. Yine, sayenizde o şanslı askerleriniz, şerefli komutanlarınız kusursuz vazifelerini yapmış, vatanı kurtarmışlardır." [Kocatürk]
1922 (3-11) - Mudanya Konferansı görüşmeleri.
1921 - Atatürk'ün, Batı Cephesi Komutanlığı emrinde olmak üzere I. Ordu Komutanlığı'na Ali İhsan Paşa'nın atandığını bildiren yazısı.
1920 - "Ceridei Resmiye" (Resmi Gazete) kuruldu. (Çıkışı; 7.2.1921)
Ankara İstiklâl Mahkemesi'nin, Damat Ferit Paşa, Hadi Paşa, Rıza Tevfik ve Reşat Halis hakkında -Sevres Antlaşması'nı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin izni olmaksızın düşmanlarla müzakere ve imza etmeleri gerekçesiyle- gıyaben idam kararı. [Kocatürk]
1919 - Harbiye Nazırı Cemal Paşa'nın, Kabine adına Atatürk'e telgrafı: "Kabine, sizinle aynı fikirdedir ve millî iradenin egemenliğini kabul eder. Devletin dışarıya karşı şeref ve haysiyetini iade için millî iradeye ve Heyet-i Temsiliye'ye dayanacaktır."
Mustafa Kemal, Heyet-i Temsiliye adına padişah Vahdettin'e bir telgraf çekerek yeni hükümetin kurulmasından dolayı teşekkür etti. Atatürk'ün, Harbiye Nazırı Cemal Paşa'ya, yeni kabine'ye başarı temenni eden telgrafı: "Kabinenin bizimle beraber ve bir olarak, milli iradenin hâkimiyeti esasını kabul etmesine millet adına teşekkür ederiz. ...Sizin ve dahil bulunduğunuz kabinenin başarı saylamasına ve bu sayede vatanın kurtuluşuna yönelik amacın bir an evvel gerçekleşmesine bütün varlığımızla çalışacağımıza güvenmenizi arz ile burada hazır bulunan bütün arkadaşlarımın selâm ve hürmetlerini takdim ederim."
Atatürk'ün, Ali Rıza Paşa Kabinesi'nin Heyet-i Temsiliye ile aynı fikirde olduğunu belirtmesi üzerine vilâyetlere, kazalara ve basına bildirisi: "...Hükümetle millî istekler arasında tam anlaşma meydana geldiğini memnuniyetle müjdeleriz. Bu sebeple Ferit Paşa Kabinesi'ne karşı resmî yazışmaların kesilmesi hususunda telgrafhanelerce zorunlu olarak alınmış olan önlemler derhal kaldırılacaktır."
Atatürk'ün, Heyet-i Temsiliye adına millete bildirgesi: "En ağır tarihî şartlar altında bile millî vakarından ve herkesin hukukuna saygı göstermedeki mazisinden gelen hasletlerinden zerre kadar ayrılmamış olan milletimizin, bundan sonra da aynı tarz ve harekette sabit kalacağından ve bu suretle bu mübarek topraklara sahip olmaktaki uygarlık yeteneğini bütün cihana onaylatacağından şüphe yoktur." [Kocatürk]
Atatürk'ün, Damat Ferit kabinenin millî müracaat ve şikâyet üzerine düşürülmesiyle yerine millî istekler dairesinde işleri yürütecek yeni bir kabine kurulması nedeniyle Padişah Vahdettin'e teşekkür telgrafı.
Atatürk'ün, 56. Tümen Komutanı Bekir Sami Bey'e telgrafı: "Bursa halkının vatanperver tavrına ve samimî hissiyatına teşekkür ediyorum."
Osmanlı Mebusan Meclisi için mebus seçimlerinin başlayacağının ilanı.
Yunan zulmünü incelemek için kurulan "milletlerarası tahkik komisyonu"nun hazırladığı raporu Paris Konferansına sunması.
1917 - Mareşal Falkenhayn'ın, Atatürk'ün 6 Ekim 1917 tarihli yazısına cevabı: "Dünkü mektubunuzun kapsamı tamamiyle anlaşılamadığından bu sabah saat 11.OO'de beni görmenizi rica ederim. Böyle bir mühim meselede harekete geçmeden önce her şeyi açıkça bilmekliğim ve görmekliğim lâzımdır. Sizinle şahsen ve karşı karşıya münakaşada bulunmaksızın neticeye varmaya muvaffak olamayacağımı sanıyorum."
Atatürk'ün, Mareşal Falkenhayn'ın 7 Ekim 1917 tarihli yazısına cevabı: "Dünkü tarihli mektubumla arz ettiğim izahattan başka bir maruzatta bulunamayacağımdan dolayı affımı rica ederim."
1915 - Atatürk'ün, Gelibolu'ya gidişi, 5. Ordu Karargâhı'nda misafir edilişi.
1908 - Osmanlı yönetimine başkaldıran Girit adası Yunanistan ile birleşti.
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, Ankara'da Birinci Ordu manevralarında dinlenirken
(8 Ekim 1926)
1938 - Atatürk'ün, Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak'ı, daha sonra Kılıç Ali'yi kabulü ve görüşmesi.
Atatürk'ün, Makbule (Atadan), Afet (İnan) ve Sabiha Gökçeni beraber kabulü.
1937 - Atatürk'ün, öğleden sonra trenle Ankara'dan Aydın'a hareketi.
1934 - Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanındı.
8 Ekim 1934'de kabul edilen ve 5 Aralık 1934'de yürürlüğe giren yasayla kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı.
1933 - Plastik sanatlar alanında, Batı'daki çağdaş yaklaşımlara açık bir sanat gurubu olarak kurulan 'd Grubu', ilk sergisini Beyoğlu'ndaki Mimoza Şapka Mağazası'nda açtı. 'd Grubu', ilk sergisinden başlayarak, uzun süredir Batı'da yaygın olan kimi eğilimleri tanıtmaya çalıştı.
1926 - Atatürk'ün, Ankara dolaylarında yapılan askerî manevraları izlemesi.
1925 - Yahudi ve Ermeni ruhani başkanları, Lozan Antlaşması'nın 'Azınlıkların Korunması' ile ilgili hükümlerinin tanıdığı haklardan vazgeçerek, Türk toplumu içinde Türk yasalarıyla yaşamak istediklerini açıkladılar.
Atatürk'ün, Bursa'dan Balıkesir'e hareketi.
Atatürk'ün, Balıkesir'e gelişi ve Belediye önünde konuşması: "...Türk milletini kendi nefsini bile anlamaktan men eden seller, setler imha edilmiştir, yıkılmıştır. Ve mütemadiyen imha edilecektir, yıkılacaktır!"
1924 - Atatürk'ün, Latife Hanımla beraber Sarıkamış tan hareketle öğleden sonra Erzurum'a dönüşü.
Atatürk'ün, İsmet Paşa'ya telgrafı: "...Konferansın olumsuz neticeye doğru daha fazla devamından hasıl olacak mahzurların ve bütün uygarlık dünyası nazarındaki büyük mesuliyetin sorumluları biz olmadığımızı ve olmak istemediğimizi, dünyanın takdir edeceğine şüphemiz yoktur."
İsmet Paşa'nın, Atatürk'e Mudanya Konferansı görüşmeleri hakkında telgrafı.
Atatürk'ün, "Büyük Zafer" nedeniyle kendisine gelen tebriklere açık teşekkürü: "Yoğun meşguliyetten ve bu sebeple bunların tümüne ayrı ayrı cevap vermek imkânsızlığından dolayı özel teşekkürlerimi açık olarak ifade ediyorum." [Kocatürk]
1919 - Atatürk'ün, tüm telgraf memurlarına teşekkürü: "...Telgraf memurlarının her türlü güç şartlara rağmen yasal isteklerimizi desteklemesi, millî birliğin pek kıymetli bir etkeni olduğundan bütün millet adına hepinizi tebrik ile teşekkür ederim."
Harbiye nazırı Cemal Paşa Mustafa Kemal'e çektiği telgrafta seçimleri en kısa zamanda yapacaklarını bildirdi. Ali Rıza Paşa ise Mustafa Kemal'e çektiği telgrafta memnuniyetlerini dile getirdi.
1919 (7-8) - Ahmet İzzet Paşa'nın, Atatürk'e telgrafı: "Yeni kabinede ekseriyetle mevcut olan eski ve samimi arkadaşlarımı ziya*ret ederek durum değerlendirmesi ve fikir alış verişi yap*mıştım. Öğrendiğim bazı durumlar üzerine, vatan ve mille*tin hayatî menfaatleri endişesiyle ve aramızdaki dostluk ve askerî kardeşliğe güvenerek görüşlerimi iletiyorum."
1918 - Talat Paşa kabinesi görevinden çekildi.
İttihat ve Terakki Partisi'nin iktidardan uzaklaştırılması.
Talât Paşa'nın, sadrazamlıktan istifası (Talât Paşa'nın istifası üzerine, kabineyi kurma görevi Tevfik Paşa'ya verilmiş, ancak kendisinin 11 Ekim 1918'de kabineyi kuramayacağını bildirmesi üzerine bu görev Ahmet izzet Paşa'ya verilmiştir).
1917 - Atatürk'ün, öğleye doğru, Halep'e gelen Ahmet İzzet Paşa'yı karşılama, öğleden sonra da uğurlama törenlerinde bulunması.
1916 - Atatürk'ün, Kurban Bayramı nedeniyle sabah, Kurmay Başkanı İzzettin (Çalışlar) Bey ve yüksek rütbeli subaylarla, Silvan'da camiye giderek bayram namazı kılması. Hükümet Dairesi'nde tebrikleri kabul etmesi, öğleden sonra askerin bayramını tebriki.
1912 - Birinci Balkan Savaşı başladı (1912-13).
(Osmanlılar ile Karadağ, Yunanistan, Bulgaristan ve Sırbistan arasında).
Mustafa Kemal, Bolayır'da kurulan kolordunun hareket şubesi müdürlüğüne getirildi.
Balkan ülkelerinin Osmanlı İmparatorluğu’na karşı açtıkları Balkan Savaşı başladı. Osmanlı yenilgisinin ardından, barış koşullarını saptamak üzere Aralık ayında başlayan Londra Konferansı 1913 Mayıs’ında sonuçlandı. Balkan Savaşı’nı izleyen yıllarda yüzbinlerce Türk İstanbul ve Anadolu’ya sığındı. (Londra Konferansı, 1912 ve 1921 Balkan Savaşı sırasında 1912 Aralık ayının ortalarında aynı anda başlayan iki ayrı uluslararası konferans. Bunlardan birinde Osmanlı ve Balkan ülkelerinin temsilcileri karşı karşıya geliyordu. Diğeri ise, Avrupalı altı büyük devlet temsilcisinden oluşmaktaydı.)
1912 - Karadağ'ın Osmanlı Devletine harp ilânı ile Balkan Harbi'nin başlaması.
Sırbistan, Yunanistan, Bulgaristan ve Karadağ Osmanlı Devleti'ne karşı aralarında bir anlaşma yapmışlardı. Bu anlaşmayı, kısa süre sonra 8 Ekim 1912'de Karadağ'ın, 18 Ekim 1912'de Yunanistan ve Bulgaristan'ın, 20 Ekim 1912'de de Sırpların harp ilânı izledi. Osmanlı Devleti de adı geçen Balkan Devletlerine savaş ilân etti. [Kocatürk]
1908 - İlk sendika ve grev yasağı getirildi; ‘Tatil-i Eşgal’ yasası ile grevler ve sendikalar yasaklandı.
9 Ekim 1937
Nazilli basma fabrikası, Atatürk'ün katıldığı törenle açıldı
9 Ekim 1937
Nazilli’de çocuklar tarafından yapılan bir karşılama töreni
Cumhurbaşkanı Atatürk, Nazilli Basma Fabrikası tesislerini gezerken
(9 Ekim 1937)
Nazilli Fabrikası Atatürk tarafından işletmeye açıldı.
Pamuk ile Atatürk'e bilgi veren, fabrika direktörü Fazlı Turga’dır.
(9 Ekim 1937 )
1944 - Anıtkabir’in temel atma töreni yapıldı.
Başbakan Şükrü Saraçoğlu, Anıtkabir'in temelini attı.
Rasattepe'de, Anıtkabir inşaatına başlanılması ve ilk harcı Başbakan Şükrü Saraçoğlu'nun koyması.
Anıtkabir'in inşaatına 9 Ekim 1944 günü saat 10.00'da görkemli bir temel atma töreni ile başlandı.
Kaynak: www.tsk.mil.tr/anitkabir
1938 - Atatürk'ün, Ankara-Erzurum demiryolunun Erzincan'a ulaşması nedeniyle Başbakan Celâl Bayar'ın telgrafına cevabı: "Muhterem halkın bu önemli ve mesut olaydan pek yerinde olarak duyduğu hislerini belirtirken bana karşı gösterdiğini bildirdiğiniz hislerden çok duygulandım."
Atatürk'ün, kız kardeşi Makbule (Atadan), Afet (İnan) ve Sabiha Gökçeni beraber kabulü (Atatürk'ün yanında 35 dakika kalmışlardır).
Atatürk'ün, 45 dakika süreyle radyo dinlemesi.
1937 - Nazilli basma fabrikası, Atatürk'ün katıldığı törenle açıldı.
Atatürk'ün, saat 14.00'de Nazilli'ye gelişi, Nazilli Basma Fabrikası'nı işletmeye açışı.
Atatürk'ün, Nazilli'den Söke'ye hareketi, saat 20.00'de söke'ye gelişi.
Nazilli Basma Fabrikasi, Nazilli Bozdogan yolu üzerinde 65000 m² lik bir alanda kurulmustur. 25 Agustos 1935 yilinda temeli atilan ve 09 Ekim 1937 tarihinde büyük bir törenle Atatürk tarafindan hizmete açilan "ilk Türk basma fabrikasi" dir.
Cumhuriyetin en büyük eserlerinden biri olan Nazili Basma Fabrikasi'nin açilis töreni ve geçit resmini Atatürk yanindaki zevatla Fabrika Idare Binasinin balkonundan izlemistir. Açilis yapildiktan sonra ayni binada bugün "Atatürk Müzesi" olarak ayrilan odada Atatürk yanindaki zevat ve fabrika yetkilileriyle bir toplanti yapmistir. Bu toplantinin anisina toplanti masasi, koltuklar, telefon ve açilisla ilgili cam negatifler burada korunmaktadir. Fabrika idari binasi giris kapisinin sag yanina günün anisina konulan kitabe söyledir.
"Atatürk, birinci endüstrilesme planina göre, Sümerbank'in kurdugu ilk Türk basma fabrikasini açti. 9 birinci Tesrin 1937"
1934 - Atatürk'ün, Üçüncü Balkan Güreş Kongresi'nin saygı ve bağlılık telgrafına cevabı: "Kongre dolayısıyla hakkımda gösterilen duygulara teşekkür ederim."
Atatürk'ün, Fransa Dışişleri Bakanı Bartu'nun suikast sonucu ölümü nedeniyle Fransa Cumhurbaşkanı Albert Lebrun'a başsağlığı telgrafı.
Atatürk'ün, Yugoslavya Kralı Alexandre'ın ölümü üzerine Kraliçe Mari, Veliaht Piyer ve Krai Naibi Prens Paul'a başsağlığı telgrafları.
1933 - Atatürk'ün, akşam İstanbul'dan trenle Ankara'ya hareketi.
1930 - Safiye Ayla Mulen Ruj’da konser vermeye başladı.
1927 - Atatürk'ün, Bursa'dan Ankara'ya hareketi.
1925 - Atatürk'ün, Balıkesir'de heyetleri kabulü, şehirde tetkik ve ziyaretleri.
1924 - Atatürk'ün, Erzurum'da sabah Muş ve Bitlis'ten gelen heyetleri kabulü.
Atatürk'ün, Erzurum'dan hareketle depremden zarar gören Hasankale (Pasinler) ve köylerinde incelemelerde bulunması (akşam tekrar Erzurum'a dönüşü).
Öğleden sonra Belediye'yi, Komutanlığı, okulları, hastaneleri ziyareti; Lise'de ve Erkek Öğretmen Okulu'nda şereflerine verilen çaylarda öğretmenlerle sohbeti.
Atatürk'ün, Lâtife Hanım'ı Ankara'ya götürmek üzere Başyaver Salih (Bozok) Bey'e direktifi, bu direktif üzerine Lâtife Hanım'ın otomobille Erzurum'dan ayrılışı ve Atatürk tarafından uğurlanışı. (Lâtife Hanım, Erzincan'a geldiğinde -oraya bir gün sonra Atatürk'le beraber gelecek olan- Kılıç Ali'ye verilmek üzere Kolordu Komutanı Asım (Gündüz) Paşa'ya bir mektup bırakmıştır. Kılıç Ali'ye verilecek olan bu mektubun içinde ayrıca, kapalı zarf içinde Lâtife Hanım tarafından Atatürk'e yazılmış bir mektup da bulunuyordu. Bu mektup, Atatürk'ün Erzincan'a geldiği 10 Ekim 1925 gecesi Kılıç Ali tarafından kendisine sunulmuştur). [Kocatürk]
Refet Paşa'nın (Bele) Ankara Hükümetince İstanbul temsilciliğine aynı zamanda Doğu Trakya'yı teslim almaya memur edilmesi.
Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gizli oturumunda konuşması: "Görülüyor ki Trakya'yı bize vermek istemiyorlar ve gelecekte temin etmek istedikleri şekle şimdiden bir şekil vermek istiyorlar. Halbuki bizim istediğimiz şey, Trakya'nın ve İstanbul'un doğrudan doğruya bizim hükümetimize teslim olunmasıdır.".
İsmet Paşa'nın Atatürk'e telgrafı: "Trakya'yı bize hakikaten vermek fikrinde görünmüyorlar!"
İsmet Paşa'nın, Atatürk'e Mudanya Konferansı gelişmeleri ve itilâf Devletleri temsilcilerinin barış şartları hakkında telgrafı.
İsmet Paşa'nın, Atatürk'e Mudanya Konferansı görüşmeleri hakkında diğer bir telgrafı: "Fransızlar, bütün güçleriyle İngiliz tekliflerini desteklemekle meşguldürler." [Kocatürk]
Franklin Bouillon'un, Mudanya'dan, Atatürk'e telgrafı: "...İngiltere'nin, Konferans'tan evvel yapmak istediği bütün fedakârlıkları yaptığını hissettim(!)"
Atatürk'ün, İtilâf Devletlerinin barış şartlarını bildiren İsmet Paşa'ya, görüşlerini bildiren cevabî telgrafı: "...Vuku bulacak öneriler projesi, tarafınızdan kabule uygun bir hale getirildikten sonra, hükümetin onayını almak kaydıyla, tarafınızdan kabul edildiğini ifade edebilirsiniz."
1919 - Atatürk'ün, Teke Mutasarrıfı Celâl Bey'e telgrafı: "Bölgeniz dahilindeki yabancıların hareket ve demeçlerine dair muntazam bilgi verilmesi, bilhassa İtalyanların vaziyetinin dikkatle izlenmesi."
Harbiye Nazırı Cemal Paşa'nın, Atatürk'e Heyet-i Temsiliye ile görüşmek üzere İstanbul hükümetince Bahriye Nazırı Salih Paşa'nın Anadolu'ya hareketinin uygun görüldüğünü bildiren ve görüşme yerini soran telgrafı.
General Harbord'un, Amerika'ya gitmek üzere bindiği Martha Washington gemisinden, Samsun'da iken Atatürk'e mektubu: "...Başkanı olduğunuz Cemiyet'in siyasal amaçlarını belirten mektubunuzu Samsun'da aldım."
İngiltere Savunma Bakanı Winston Churchill'in, İngiliz Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan bir raporu ilgililere göndermesi: "Mustafa Kemal'in liderliğindeki millî hareketin gayesi. Türk topraklarının Yunan, İtalyan ve Ermeniler arasında paylaşılmasına engel olmaktır." [Kocatürk]
1917 - 9 Ekim 1917 Tarihinde becayişen 2 nci Ordu Kumandanlığı'na tayin kılınmıştır.
Kaynak: Atatürk'ün Özlük Dosyası
Başkomutan Vekili Enver Paşa'nın, Atatürk'ün istifasına cevabı: "Telgrafınızı okudum. Gerçekten bu vaziyette bu vazifeyi yapmanın müşkül olacağını takdir ediyorum. 2. Ordu Komutanı olarak Fevzi Paşa ile karşılıklı yer değiştirmeniz uygun görülerek onaya sunulmuştur." (Atatürk, bu telgraf üzerine Başkomutan Vekilliği'ne istirahate ihtiyacı olduğunu ifade ile İstanbul'a hareketi için izin istemiş, uygun cevap gelmesi üzerine İstanbul'a hareket etmiştir.
Atatürk'ün, tekrar Diyarbakır'da bulunan 2. Ordu Komutanlığı'na atanması (Atatürk, bu atamayı kabul etmediğinden işlem yürürlük kazanmamış, kendisi 2. Ordu Komutanı sıfatiyle izinli sayılarak Halep'ten İstanbul'a gelmiştir.
2. Ordu Komutanı Fevzi (Çakmak) Paşa'nın, Atatürk'ün yerine 7. Ordu Komutan Vekilliğine atanması.
1914 - Anvers'in düşüşü.
İngiltere Almanya'ya abluka uygulama kararı aldı.
Odesa'nın topa tutulması.
1938 - Atatürk'ün, Başbakan Celâl Bayar'ı kabulü ve 70 dakika görüşmesi.
Atatürk'ün, Makbule (Atadan), Afet (İnan) ve Sabiha Gökçeni beraber kabulü (Atatürk'ün yanında 80 dakika kalmışlardır).
1937 - Atatürk'ün, sabah Söke bölgesinde askerî manevraları izlemesi, daha sonra Kuşadası yoluyla Çamlık'a gelişi ve bu bölgedeki askerî tatbikatı izlemesi, geceyi Çamlık'ta trende geçirmesi.
1935 - Türkiye'deki mason locaları faaliyetlerini durdurarak, bütün mallarını Halkevlerine bağışladı.
Atatürk'ün, saat 18.00'de Çankaya'da Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak'ı kabulü.
1934 - Atatürk'ün, akşamüzeri Tevfik Rüştü (Araş) Bey'in evine uğrayışı, daha sonra Millî Savunma Bakanlığı'nı ziyareti.
1933 - Atatürk'ün, İstanbul'dan Ankara'ya gelişi.
1932 - Atatürk'ün, öğleye doğru Sakarya motoru ile Üsküdar Araba İskelesi'ne geçişi, buradan da otomobille Alemdağ yoluyla Şile'ye gelişi, incelemeleri; akşam Ertuğrul yatıyla Dolmabahçe Sarayı'na dönüşü.
1927 - Atatürk'ün, Bursa'dan Ankara'ya dönüşü.
1925 - Atatürk'ün, sabah Balıkesir Türkocağı'nı ziyareti ve ocağın hatıra defterine yazdıkları: "...Millete yüzyılın uygarlığının bugünkü ve yarınki gereklerini iyi aşılamaya Balıkesir Türkocağı'nın verimli bir kaynak, başarılı bir kurum olması*nı temenni ederim."
Atatürk'ün, Balıkesir'den Akhisar'a gelişi ve Türkocağı'nda konuşması: "...Şapka giyelim mi, giymeyelim mi gibi sözler manasızdır. Şapka da giyeceğiz, batının her türlü uygarlık eserlerini de alacağız. Efendiler, uygar olmayan insanlar uygar olanların ayakları altında kalmaya mahkûmdurlar!"
Atatürk'ün, Akhisar Belediyesi'ni ziyareti ve belediyenin hatıra defterine yazdıkları: "...Memleket güzeldir, halk temiz, sağlıklı ve aydındır. Sevgi bağlılığı, bu aydın çevrenin havasında ne kadar derin bir kaynaşma ile saklıdır."
Atatürk'ün, Akhisar'dan Manisa'ya gelişi ve Belediye balkonundan halka söylevi: "...Felâketler insanları, akılları başında olan milletleri daima kararlı hamlelere sevk eder!"
1924 - Atatürk'ün, sabah Ankara'ya dönmek üzere Erzurum'dan ayrılışı.
Atatürk'ün, saat 13.00'te Tercan'a gelişi ve öğle yemeğini burada yemesi.
Atatürk'ün, akşam Erzincan'a gelişi ve gece Halk Partisi tarafından şerefine verilen ziyafette bulunması.
Atatürk'ün, gece, Lâtife Hanım'ı Ankara'ya götürmekte olan Başyaver Salih (Bozok) Bey'e telgrafı: "Kayseri'den ileri geçmeyiniz, orada beni bekleyiniz!" (Erzurum'dan Kayseri'ye gelmiş olan Lâtife Hanım, bu telgraf üzerine, Kayseri'ye 60 km mesafede Sivas yoluna doğru giderek Atatürk'ü karşılamış, beraber Atatürk'ün otomobiliyle Kayseri'ye gelmişlerdir). [Kocatürk]
Atatürk'ün, Mudanya Antlaşması'nı imzalamaya yetkili olduğuna dair İsmet Paşa'ya telgrafı: "Sözleşmeyi imza ediniz! İmzanız, Meclis'in de kabulünün eklendiği kuvvetine sahip olacaktır."
Atatürk'ün, Mudanya'da bulunan Franklin Bouillon'un 9.10.1922 tarihli telgrafına cevabı: "...Fransız dostlarımızın, Türkiye'nin belli haklarından fedakârlıkta bulunmasını isteyici hareketlerini yorumlamakta güçlüğe uğruyorum." [Kocatürk]
Franklik Bouillon'un, Atatürk'ün 10.10.1922 tarihli telgrafına Mudanya'dan cevabı: "...Adaletten başka bir şey müdafaa etmediğimi bilirsiniz ve milletiniz karşısında şahidim olacaksınız."
Atatürk'ün, Mudanya'da bulunan Franklin Bouillon'un 10.10.1922 tarihli telgrafına cevabı: "...Barış Konferansının yakın zamanda ve bilhassa bizzat bulunmak fırsatını verecek olan İzmir'de olmasını teminin ne kadar mühim olduğunu takdir buyurursunuz, İzmir'in toplantı yeri olmasını temin için bizzat Paris'te vuku bulacak çalışmanızın bir an evvel başlaması uygun olur, görüşündeyim."
Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gizli oturumunda konuşması: "Ordu vazifesini tamamlamıştır. Bundan sonra temini lâzım gelen sonuçlar diplomatik yolla hallolunacaktır!"
Atatürk'ün, saat 19.00'da Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık odasında Sovyet Elçisi Aralof'u kabulü ve görüşmesi (Görüşme esnasında icra Vekilleri Heyeti Başkanı Rauf (Orbay) Bey ve Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal (Tengirşenk) Bey de bulunmuştur). [Kocatürk]
1919 - Atatürk'ün, Harbiye Nazırı Cemal Paşa'ya "Salih Paşa ile görüşme yeri olarak Amasya'yı tespit ettiklerini ve Heyet-i Temsiliye adına kendisi ile Rauf (Orbay) ve Bekir Sami (Kunduh) Beylerin bulunacağını" bildiren cevap telgrafı.
Atatürk'ün, İstanbul gazetelerinde yayımlanan duyurusu: "...Ferit Paşa Kabinesi'ne karşı resmî haberleşmelerin kesilmesi hususunda zorunlu olarak alınmış önlemler derhal kaldırılacaktır!"
Atatürk'ün, İstanbul Matbuat Cemiyeti Reisi Velit (Ebüzziya) Bey'in Tasvir-i Efkâr, Vakit, Akşam, Türk Dünyası ve İstiklâl gazeteleri adına 9 Ekim 1919 tarihli telgrafla sorduğu sorulara cevapları: "...Bugünkü hükümetin iç ve dış siyasetimizi iyi idareye muktedir olup olmadığı hakkında şimdilik kesin bir şey söyleyemeyiz; bunu uygulama gösterecektir."
İstanbul'da İngiliz Yüksek Komiseri Amiral J. de Robeck'in, İngiltere Dışişleri Başkanı Lord Curzon'a gizli raporu: ".. .Anadolu'daki millî hareketin baskısıyla Ferit Paşa Hükümeti'nin istifa ettiği. Mustafa Kemal'in karşısında İngiliz Arslanı'nın prestijinin sarsıldığı. Mütarekeyi imzalayan Türkiye'nin yerine bugün bambaşka bir Türkiye'nin doğduğu ve bu yeni Türkiye'ye barış şartlarını zorla kabul ettirmenin kolay olmayacağı." [Kocatürk]
1919 (23 Mayıs 1919 - 13 Ocak 1920) - Sultanahmet Mitingleri: "Türk Ocağı" ve "Karakol Cemiyeti" tarafından düzenlenen mitinglerdir. İzmir'in işgal edildiğinin duyulmasıyla birlikte, başta İstanbul olmak üzere tüm yurtta derin infial uyandı. Bunun üzerine İstanbul Sultanahmet Meydanı'nda bir dizi protesto mitingi yapıldı. Sultanahmet Mitingleri, 23 Mayıs 1919, 30 Mayıs 1919, 10 Ekim 1919, 13 Ocak 1920 tarihlerinde dört kez yapıldı. Her birine yaklaşık 150-200 bin kişinin katıldığı mitinglerde Şair Mehmet Emin Yurdakul, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Halide Edip Adıvar, Şüküfe Nihal gibi hatipler konuşmuştur. Sultanahmet mitingleri Anadolu direnişinin moral ve kadro kaynağı olmuşlardır. Bundan önce yine İstanbul'da işgali kınamak ve direnişi yaymak için Fatih, Üsküdar–Doğancılar, Kadıköy mitingleri yapılmıştı.
1915 - Atatürk'ün, öğleden sonra Kurmay Başkanı İzzettin (Çalışlar) Bey'le beraber 26. Tümen Karargâhı'na gidişi ve Tümen Komutanı Esat Bey'le görüşmesi.
11 Ekim 1925
Atatürk, Şapka İnkilabından sonra İzmir'de
Ege Manevraları' nda bir dinlenme anında (10 -11 Ekim 1937)
Mudanya Ateşkesi imzalandı (11 Ekim 1922)
11 Ekim 1937
Atatürk Ege manevralarında
1938 - Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp'in Atatürk'ü ziyareti ve 30 dakika yanında kalışı.
Atatürk'ün, Afet (İnan)'ı, daha sonra Sabiha Gökçen'i kabulü.
Atatürk'ün, Başbakan Celâl Bayar, Londra Büyükelçisi Fethi Okyar ve Salih Bozok'u beraber kabulü ve 45 dakika görüşmesi.
1937 - Atatürk'ün, Çamlık bölgesinde askerî manevraları izlemesi ve komutanlarla görüşmesi.
Atatürk'ün, Ege manevra bölgesinden ayrılırken Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak ve Manevra Komutanı Orgeneral İzzettin Çalışlar'ı kabul ederek ordu manevralarından memnun olduklarını ifade etmesi.
1932 - Atatürk'ün, akşamüzeri Sakarya motoru ile adalar çevresinde bir gezinti yapması, saat 19.00'da -Heybeliada'dan motora binen- İsmet Paşa'yla beraber Dolmabahçe Sarayı'na dönüşü.
1929 - Yavuz Savaş Gemisi'nin onarımı bitti; gemi Türk Deniz Kuvvetleri'ne teslim edildi.
1925 - Atatürk'ün, Manisa'dan İzmir'e gelişi ve Belediye binası balkonundan halka söylevi: "...Arkadaşlar! Birbirimize daima gerçeği söyleyeceğiz! Felâket ve saadet getirsin, iyi ve fena olsun, daima gerçekten ayrılmayacağız!"
1924 - TBMM yeni binasına taşındı; Cumhuriyet Bayramı'nın ilk kutlama töreni burada yapıldı.
Atatürk'ün, sabah 11.00'de Erzincan'dan hareketle, akşam geç vakit -o tarihlerde il merkezi olan- Şebinkarahisar'a gelişi ve geceyi burada geçirişi.
Türkiye-Çekoslavakya arasında dostluk anlaşması imzalandı.
1922 - Mudanya Ateşkes antlaşması'nın imzalanması.
TBMM Hükümeti ile İtilaf Devletleri arasında Mudanya Mütarekesi imzalandı.
Mudanya'da Batı Cephesi Kumandanı İsmet Paşa'nın başkanlığında, İngiltere delegesi General Harrington, Fransa delegesi General Charpy ve İtalya delegesi General Mombelli'nin katılımlarıyla, "Mudanya Ateşkesi" imzalandı. (Daha sonra da Yunanistan anlaşmayı imzaladı).
Anlaşma 15 Ekim 1922 günü yürürlüğe girdi.
Atatürk'ün, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti örgütüne ve Belediye Başkanlarına, Mudanya Ateşkes Antlaşması'nın imzalandığını bildiren telgrafı: "...Kazanılan büyük zaferin ilk önemli siyasî sonucu bu suretle Mudanya Konferansı'nda elde edilmiş bulunuyor. Millî sınırlarımız içinde tam bir bağımsızlıkla yaşamamızı temin edecek olan barış devresine pek ziyade yaklaştığımız bu günlerde, millî savaşa önderlik eden ve memleketin bütün maddî ve manevî kuvvetlerini bu mukaddes mücadeleye yönelten saygıdeğer Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ve fedakâr halkın temsilcisi bulunan Belediye Heyetlerini selâmlamakla bahtiyarım."
Atatürk'ün, Mudanya Ateşkes Antlaşması'nı takiben General Harington'a telgrafı: "...Barışın kurulması için sarf edilen gayretlerin başarıyla sonuçlanmasını, bütün insanlık adına arzulamakta ve ümit etmekteyim."
1920 - Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gizli oturumunda, Rusya'ya elçilik heyeti ile beraber gidecek olan "İlmî Tetkikat Heyeti"nin izinli sayılması hakkında konuşması.
1919 - Atatürk'ün, Yenigün gazetesinin Sivas'ta bulunan muhabirine millî örgüt hakkında demeci: "...Ben sırf vatan ve milletime böyle bir tarihî dakikada tamamiyle kendimi verebilmek gayesiyle mukaddes mesleğimden ayrılıp milletin sinesine katıldım. Bu sebeple tamamiyle milletimin umumî iradesine boyun eğmiş durumdayım."
1918 - Hükümeti kurmakla görevlendirilen Tevfik Paşa, görevden affını istedi.
Atatürk'ün, Halep'ten Padişah Vahdettin'e iletilmek üzere Başyaver Naci (Eldeniz) Bey'e telgrafı: "...Vatanımın selâmetinin temini bakımından arz ederim ki, Tevfik Paşa Hazretleri gerçekten müşkülâta tesadüf etmişlerse sadaretin derhal İzzet Paşa Hazretlerine verilmesi ve onun da, esası Fethi (Okyar), Tahsin (Üzer), Rauf (Orbay), Canbulat, Azmi, Şeyhülislâm Hayri ve âcizlerinden oluşan bir kabine teşkil etmesi zarurîdir. Adı geçen kişilerin oluşturacağı kabinenin vaziyete hâkim olabileceği görüşündeyim. ..Mümkün ise bu kimselerin Padişahımıza arzını rica ederim" (Kaynaklarda bu telgrafın tarihi yoktur. Olayların akışı 11 ya da 12 Ekim 1918 olabileceğini düşündürmektedir). (Atatürk, Ahmet İzzet Paşa'ya da aynı şekilde bir telgraf çekmiş, kabinede Harbiye Nazırlığının kendisine verilmesini istemiştir). [Kocatürk]
1917 - 11 Ekim 1917 Tarihinde bir ay müddetle İstanbul'a mezunen gitmişler ve rahatsızlıklarına mebni tedavi edilmek üzere üç ay mezuniyet verilmiştir.
Kaynak: Atatürk'ün Özlük Dosyası
Atatürk'ün, izinli olarak Halep'ten İstanbul'a hareketi.
1916 - Atatürk'ün, Silvan'a gelen Diyarbakır Vali Vekili Bedri Bey'i karşılamaya gitmesi.
1915 - Atatürk'ün, Çanakkale'den, İstanbul'da bulunan Salih (Bozok) Bey'e mektubu: "Karşımızdaki düşman, artık güçsüz bir hale gelmiştir, inşallah yakında tamamen atılır. Herhalde vatanımız bu yönden emindir!"
Bulgaristan'ın, Almanya-Avusturya yanında I. Dünya Savaşı'na girişi.
1908 - Trablusgarp'taki Fransız Konsolosu A. Alrick'in, Fransa Dışişleri Bakanlığı'na -Atatürk'le görüşmesine dair- raporu: "...Selanik İttihat ve Terakki Komitesi Üyesi Yüzbaşı Kemal Bey İngiliz ve İtalyan meslektaşlarımı olduğu gibi, beni de ziyaret etti. Kendisinin ziyaretini iade ile bir görüşme yaptım." [Kocatürk]
1937 - Atatürk'ün, İsmet İnönü ile beraber Aydın'dan trenle Ankara'ya hareketi.
Atatürk'ün, Aydın'dan Ankara'ya dönerken trendeki sohbet esnasında yazdırdığı nottan: "...Büyük devletler arasındaki mücadele, gerginlik, düşmanlık o haldedir ki bunların arasında bulunarak bir badireye karışmak ihtimali vardır. Bu ihtimale karşı ise son derecede dikkatli, tedbirli ve soğukkanlı bulunarak, postu kurtarmaya çalışmak vaziyetindeyiz."
Atatürk'ün, Aydın'dan Ankara dönerken trendeki sohbet esnasında, "yazı" kelimesinin açıklanmasıyla ilgili olarak yazdırdığı nottan: "Yazı, bu Türk kelimesi, şu anlamı işaret eder: Herşey, hususiyle bir şey. O da insan zekâsının, düşüncesinin, kafasındaki geniş parlaklığın, o zekâ parlaklığının bütün buluş ve görüşlerinin, yapışlarının ifadesine yarayan bir şeydir, objedir." [Kocatürk]
1925 - Atatürk'ün, sabahleyin Kemalpaşa yakınlarında yapılmakta olan sonbahar ordu manevraları alanına gelişi, manevraları izlemesi, daha sonra Kemalpaşa'ya dönerek Askerlik Dairesi'nde bir süre dinlenişi, Türkocağı'nı ziyareti.
Atatürk'ün, Kemalpaşa Türkocağı'nda konuşması: "...Arkadaşlar, bütün hayatımda sevinçle geçirdiğim bir gece vardır. O gece, ordumuzun İzmir'e girdiği günün burada geçirdiğim gecesidir. O vakit buradan geçerken bu muhterem halkın gördüğü zulüm ve tecavüze rağmen resmimi koyunlarından çıkararak beni tanıdıklarını ve otomobilime atılarak kucakladıklarını unutmam. Bugün o hatırayı yaşıyorum, bahtiyarım!"
Atatürk'ün, öğleden sonra Bornova'yı ziyareti, akşam İzmir'e dönüşü.
1924 - Atatürk'ün, Şebinkarahisar'da sabah Belediye'yi, Halk Partisi'ni, Türkocağı'nı, Vilayeti, Alay Komutanlığı'nı ziyaretleri, öğleye doğru hareketle saat 20:00'de Sivas'a gelişi.
1919 - Atatürk'ün, "Askerî Nigehban Cemiyeti"nin ortadan kaldırılması hakkında Harbiye Nazırı Cemal Paşa'ya telgrafı: "...Bu fesat kaynağının hemen kökünden sökülüp atılmasını, mensuplarının diğerlerine ibret olacak surette cezalandırılmasını ve bu icraat ve takibattan ordunun resmî genelgeler ile haberdar edilmesini fedakâr ve namuslu subaylarımızın zihinlerinin rahatlaması, ordunun disiplininin temini açısından hayatî bir mesele saydığımızdan arzını ödev kabul ederiz."
Atatürk'ün, Harbiye Nazırı Cemal Paşa'ya Aydın cephesinin desteklenmesi ve alınması gereken tedbirler hakkında yazısı. (Cemal Paşa'nın cevabı: 14.10.1919). [Kocatürk]
1937 - Atatürk'ün, saat 21.10'da Aydın'dan trenle Ankara'ya gelişi.
Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak'ın, orduya genelgesi: "Ege manevrasını başlangıcından itibaren bütün ayrıntıları ile yerinde izleyen Cumhurbaşkanımız Atatürk, ordumuzun en modern silâhları pek iyi kullanmasını, komutanlarla subaylarımızın sevk ve idaredeki kabiliyet ve maharetlerini fevkalâde takdir buyurmuşlar, beraberlerinde bulunan hükümet erkânının da bu takdirlere iştirak ettiklerini bil*dirmişler ve bu takdirlerin selâmları ile birlikte bütün orduya duyurulmasını emir buyurmuşlardır. Orduya gösterilen bu yüksek iltifatları, benim de göğsümü iftiharla kabartmıştır."
1925 - Atatürk'ün, İzmir Kız Lisesi'ni ziyareti ve okulun hatıra defterine yazdıkları: "Müdür hanım ve bey öğretmenlerin ciddî, isabetli çalışmasının eserleri kolaylıkla ve takdirle görülmektedir."
Atatürk'ün, saat 17.00'de İzmir Türkocağı'nı ziyareti, burada bazı heyetleri kabulü, daha sonra Musiki Yurdu gençlerinin verdiği konseri izlemesi.
Atatürk'ün, Karşıyaka'da annesi Zübeyde Hanım'ın kabrini ziyareti ve çelenk koyusu.
Atatürk'ün, Karşıyaka Spor Kulübü'nü ziyareti ve kulübün hatıra defterine yazdıkları: "Karşıyaka Spor Kulübü'nde karşı karşıya bulunduğum gençlik iftihara çok değerdir. Bu gençlik karşısında geleceğin kuvveti, ne kadar belirgin görünmektedir."
Atatürk'ün, İzmir Müstahkem Mevki Komutanlığı tarafından şerefine verilen ziyafette konuşması: "...Kahraman Türk ordularının kazandıkları büyük zaferlerde şahsıma düşmüş olan vazifeleri yapabilmişsem çok bahtiyarım. Yalnız bu noktada bir gerçeği izah için arz edeyim ki, benim, ordularımızı sevk ve yönelttiğim hedefler, esasen ordularımın her erinin, bütün subaylarının ve komutanlarının görüşlerinin, vicdanlarının, kararlarının, ülkülerinin yöneldiği hedefler idi!" [Kocatürk]
1924 - Atatürk'ün, sabah Sivas'tan hareketle akşamüzeri Lâtife Hanımla beraber Kayseri'ye gelişi, Belediye'yi ziyareti, gece kaldığı evin önünde toplanan halkı selâmlaması ve onlara seslenişi: "Mazinin kararsız, çürümüş zihniyeti ölmüştür. Bütün dünya bilmelidir ki Türk milleti hakkını, haysiyetini, şerefini tanıtmaya gücü yetecek kadar kuvvetlidir. Türk vatanının bir karış toprağı için bütün millet bir vücut olarak ayağa kalkar!" [Kocatürk]
1923 - Ankara'nın gurur günü. Ankara'nın başkent oluşunun yıldönümü.
Ankara, 13 Ekim 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti ilan edildi.
TBMM'de, Ankara'nın hükümet merkezi ve başkent olması kararlaştırıldı.
Büyük Millet Meclisi'nde Ankara'nın hükümet merkezi olmasına ilişkin kanun teklifi kabul edildi. Ankara'nın Yeni Türk Devleti'nin merkezi olduğuna dair Kanunun kabul edilişi.
1923 - Ocak'ta imzalanan Ahali Mübadelesi nüfus değişimi için 17 Temmuz'da hazırlanan iskân cetvelinde aksamaların olması üzerine Mübadele, İmar ve İskân Vekaleti kurularak Anadolu 10 iskân bölgesine ayrıldı.
Ankara Hükümetiyle Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan arasında Kars Antlaşması imzalandı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Kafkas Cumhuriyetleri (Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan) arasında "Kars Antlaşması"nın imzalanması.
Sakarya zaferinden sonra Sovyet Rusya’nın aracılığıyla 3 Sovyet Cumhuriyeti Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan ile TBMM Hükümeti arasında 13 Ekim 1921’de Kars Antlaşması imzalandı. Buna göre: Her 3 Cumhuriyet, Moskova Antlaşmasını kendileri için de geçerli sayıyordu. Böylece Türkiye’nin doğu sınırı kesinleşti ve Ermeni Sorunu da sona erdi. Sovyetler Sosyalist Cumhuriyetler Birliği 1991’de dağıldıktan sonra bağımsız olan Ermenistan Kars Antlaşmasını tanımamaktadır.
Kaynak: Kars - Vikipedi
1921 - Treaty of Kars signed by Bolshevik Russia and Turkey.
The Treaty of Kars determines Turkey's eastern frontier (ratified in Yerevan, Armenia on September 11 1921.
1919 - Atatürk'ün, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk örgütüne genelgesi: "...Millî varlığımızı dost ve düşman nazarında gösteren ve ispat den örgütün, tüzük gereğince şekillendirilmesi ve bilhassa küçük, büyük bütün merkezlerin birbirleriyle ve merkezî heyet ile sıkı bir bağ kurmaları bugünün en mühim hayatî ve millî ve vatanî bir vazifesidir."
Atatürk'ün, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Merkez Heyetlerine cemiyet tüzüğünün esas maddelerinin önemli kısımlarını belirten genelgesi: "...Tüzüğün elinize ulaşmasına kadar bu esaslar içinde örgüte başlanması ve örgütün bir an evvel kurulmasına gayret gösterilmesi."
Atatürk'ün, Harbiye Nazırı Cemal Paşa'ya Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti tüzüğünün onbirinci maddesi hakkında görüşünü isteyen telgrafı: "Mebuslar Meclisi'nin açılışından sonra cemiyetin ne gibi bir siyasî durum alması lâzım geleceği hakkındaki yüksek düşüncelerinizin bildirilmesi."
Tasvir-i Efkâr gazetesi sahibi Velit (Ebüzziya) Bey'in, Atatürk'e Kuva-yi Milliye'nin vaziyeti hakkında telgrafla soruları ve Atatürk'ün cevapları: "Millî örgütün ileri gelenleri, vatanın müdafaası ve bağımsızlığı için kalpleri çırpınan milletin umum güzide evlâtlarıdır. Ana maksat, vatanın bütünlüğünü ve milletin bağımsızlığını temin etmektir."
Atatürk'ün, Sivas'ta halkın "kahrolsun işgal!" diye gösteride bulunması üzerine, "Kahrolsun işgal tarzındaki yazılar, hükümetin bugünkü siyasetine uygun değildir" şeklinde Sivas vilâyetine uyarıda bulunan Dahiliye Nazırı Mehmet Şerif Paşa'nın bu davranışı sebebiyle Harbiye Nazırı Cemal Paşa'ya telgrafı: "Milletin gerçek hissiyatına dayanarak hükümetin bu haksız işgalleri, siyasî, resmî dille ret ve mütareke hükümlerine aykırı bugüne kadar vuku bulmuş müdaha*leleri protesto edeceğini beklemekteyiz!"
56. Tümen Komutanı Albay Bekir Sami Bey'in, Atatürk'e -Bursa bölgesindeki çalışmalarını bildiren- telgrafı: "Bilecik'te Ali Fuat Paşa Hazretleriyle görüşüp durum değerlendirmesi yaptık. Fikir birliği sağladık." [Kocatürk]
1918 - Atatürk'ün, Halep'te askerî birlikleri denetlemesi.
Sina cephesinde 4. Ordu'nun kaldırılması ve bu orduya ait birliklerin emir ve komutasının 7. Ordu Komutanı Atatürk'e devredilmesi.
Talat Paşa liderliğindeki İttihat ve Terakki hükümeti Mondros mütarekesini imzalayarak Osmanlı için I. Dünya Savaşı'nı bitirdi ve istifa etti. (Savaşın Almanya ve müttefiklerinin yenilgisiyle sonuçlanacağının anlaşılması ve Almanya'nın İtilaf Devletleri'nden ateşkes istemesi üzerine, Talat Paşa hükümeti de istifa etti. Yeni kurulan Ahmet İzzet Paşa hükümeti savaşı sona erdiren Mondros Mütarekesini 30 Ekim 1918 imzalarken, İttihat ve Terakki Fırkası da 1 Kasım 1918'de son kongresini yaptı.)
1907 - Mustafa Kemal'in Selanik'teki III. Orduya atanması.
Atatürk'ün Şam'dan, merkezi Manastır'da bulunan 3. Ordu Karargâhı'na atanması. (Bu tarih, bazı kaynaklarda Eylül 1907 olarak gösterilmiştir: Erden, s.9; İ.A., s.721; S.A.A., s.111; K.A., s.687; Borak, s.62, 295; A.Y., s.12; A.A.K., s.52). (Atatürk, söz konusu atama üzerine 3. Ordu Karargâhı'nın Selanik'teki Kurmay Şubesi'nde çalışmak üzere Selânik'e geldi. Bu sıralarda Selanik'teki "Vatan ve Hürriyet Cemiyeti" şubesinin kurucularını da içine almış olan "İttihat ve Terakki Cemiyeti" faaliyet halinde idi. Mustafa Kemal de bu cemiyete dahil olarak Selanik'te hizmet görmeye başladı. Memleketin istibdat idaresinden kurtarılması, yapılacak yenilikler onun da baş düşüncesiydi. Aynı şubede çalışan Fethi [Okyar] Bey ile yakın arkadaşlığı da bu devreye rastladı). [Kocatürk]
Efendiler, Lozan Antlaşması`nın eklerinden olan düşman işgali altındaki topraklarımızı boşaltma protokolu uygulandıktan sonra, yabancı işgalinden tamamen kurtulan Türkiye`nin toprak bütünlüğü fiilî olarak sağlanmıştı. Artık yeni Türkiye Devleti`nin başkentini bir kanunla tespit etmek gerekiyordu. Bütün düşünceler, Yeni Türkiye`nin başkenti Anadolu`da ve Ankara şehri olarak seçme lüzumunda birleşiyordu.
Bu seçimde, coğrafî durum ve askerî strateji en büyük önemi taşıyordu. Devletin başkentini bir an önce tespit ederek, içten ve dıştan gelen kararsızlıklara bir son vermek şarttı. Gerçekten de, bilindiği üzere, başkentin İstanbul olarak kalacağı veya Ankara olacağı konusunda öteden beri içeride ve dışarıda kararsızlıklar görülüyor, basında demeçlere ve tartışmalara rastlanıyordu. Bu arada İstanbul`un yeni milletvekillerinden bazıları, R e f e t P a ş a başta olmak üzere, İstanbul`un hükûmet merkezi olarak kalması gereğini bazı örneklere dayanarak ispat etmeye çalışıyorlardı. Ankara`nın gerek iklim, gerek ulaştırma araçları ve gelişme kabiliyet ve istidadı ve gerekse mevcut tessisler ve kuruluşlar bakımından hiç de uygun ve elverişli olmadığını söylüyorlar; İstanbul`un "payitaht" olması lâzımdır ve mutlaka olacaktır, diyorlardı. Bu ifadeye dikkat edilirse, bizim "başkent" deyimiyle kastettiğimiz anlam ile, bu ifadelerdeki "payitaht"deyimini kullananların görüşleri arasında bir fark bulmamak mümkün değildir. Bundan dolayı, bu konuda zaten kesinleşmiş bulunan kararımızı resmen ve kanunî yoldan ilân ettirerek,"payitaht" sözünün de yeni Türkiye Devleti`nde kullanılmasına gerek kalmadığını göstermek lâzım, geldi. Dışişleri bakanı İ s m e t P a ş a,9 Ekim 1923 tarihli tek maddelik bir kanun tasarısını Meclis`e teklif etti. Altında daha on dört kadar zatın imzası bulunan bu kanun teklifi,13 Ekim 1923 tarihinde uzun görüşme ve tartışmalardan sonra çok büyük bir çoğunlukla kabul edildi. Kabul edilen kanun maddesi şudur : "Türkiye Devleti`nin başkenti Ankara şehridir."
Kaynak: Nutuk
ANKARA`NIN BAŞKENT OLUŞU
Lozan Barış Antlaşması`nın TBMM tarafından onaylanmasından sonra, İstanbul 23 Eylül 1923`ten itibaren tahliye edilmeye başlandı. 6 Ekim 1923`de İstanbul`un yabancı işgal kuvvetleri tarafından boşaltılması tamamlandı. Yabancı işgal kuvvetlerinin İstanbul`dan ayrılması, gündeme hükümet merkezi sorununu getirdi. İsmet Paşa (İnönü) hükümet üyesi olmakla beraber, Ankara`nın başkent oluşunu öngören önergeyi 9 Ekim 1923`te on dört arkadaşı ile birlikte, Malatya Milletvekili olarak TBMM`ne verdi. İsmet Paşa, Ankara`nın hükümet merkezi olması konusunu acil bir sorun olarak görmekte ve Lozan`dan itibaren zihnine yerleşmiş bulunduğunu ifade etmektedir. İsmet Paşa`ya göre, Ankara`nın başkent olması iç ve dış çeşitli sebeplere dayanmaktadır: "Lozan`da Batı dünyasının murahhasları, mütehassısları, diplomatları ile görüşüyorum. Bunlar İstanbul Hükümeti`ni İstanbul muhitini tanıyan insanlar ve yeni devletin o muhitin insanlarına göre kurulmasını arzu ediyorlar. Bunu her hallerinden anlıyorum. Bizim bakımımızdan meselenin daha ehemmiyetli ve değişik cepheleri var. Bir defa Boğazlar askeri bakımdan tamamıyla açık, tamamıyla emniyetsiz. Bu vaziyetteyiz. Lozan Antlaşması`yla elde edebildiğimiz neticeler ve tarihi şartlar bizi endişeye sevk ediyor. Ayrıca Anadolu`nun ortasında bulunarak ve bir Anadolu hükümeti olarak yeni devleti çalıştırmak istiyoruz".
İsmet Paşa`ya göre; Ankara`nın hükümet merkezi olması meselesinin, hilafetle bir ilgisi yoktur. Fakat, Ankara hükümet merkezi olunca, hilafet bir bakıma devletimizin dışına atılmış oluyor: "Gerçi biz hilafeti devamlı bir müessese olarak düşünmüyoruz, Fakat Ankara`nın hükümet merkezi olması ve hilafet merkezinin İstanbul`da bulunması, ondan kurtulmak için ayrıca bir temel vasıta olacaktır."
Teklif edilen Anayasa maddesi gayet kısadır: Türkiye Devletinin makarrı idaresi Ankara şehridir." Ancak teklif edilen kanun maddesinin gerekçesi, Ankara`nın yeni Türkiye`nin merkezi olması gereğini açıklamaktadır. Gerekçe özetle, yeni Türkiye`nin varlığının, ülkenin kuvvet kaynaklarının gelişmesinin sağlanması, Anadolu`nun merkezinde başkent tesis etmek lüzumunu açıklıyor ve coğrafi ve stratejik durum, iç ve dış güvenlik de bunu gerekli görüyordu.
13 Ekim 1923`te TBMM`de kabul edilen tek maddelik bir yasa ile Ankara, yeni devletin başkenti olmuş ve böylece devlet merkezinin İstanbul olacağı yolundaki çekişmelere son verildiği gibi, Cumhuriyetin ilanı için de bir adım atılmıştır. Bu, aynı zamanda Milli Mücadele`nin başından beri uygulanan Ankara`nın İstanbul`a hakim olacağı esasının bir sonucu idi.
1927 - Cumhuriyet Halk Fırkası'nın İkinci Büyük Kurultayı Ankara'da toplandı.
Mustafa Kemal Nutuk'u bu kurultayda, günde 6 saat olmak üzere toplam 36.5 saatte ve 6 günde okudu. Nutuk Türkiye'de olduğu gibi dünyada da büyük yankılar yarattı. Okunan metnin tümü ilk olarak yüzbin adet basıldı.
1926 - Atatürk'ün, Ankara dolaylarında yapılan askerî manevraların bitişi nedeniyle silâh arkadaşlarına yazısı: "...Kıymeti ve kahramanlığı denenmiş olan ordumuz, bu münasebetle de vatan vazifesini yerine getirecek kuvvete sahip olduğunu göstermiştir."
1925 - Atatürk'ün, İzmir Belediyesi tarafından şerefine verilen ziyafette konuşması: "...Türk, esaret kabul etmeyen bir millettir. Türk milleti esir olmamıştır!"
Atatürk'ün, İzmir'de Altay Spor Kulübü'nü ziyareti ve kulübün hatıra defterine yazdıkları: "Altay Spor Kulübü'nde tanıdığım gençlik iftihara değerdir. Bu gençlik karşısında geleceğin kuvveti ve saadeti ne belirgin görülmektedir!"
Atatürk'ün, İzmir Erkek Öğretmen Okulu'nda İzmir öğretmenleri tarafından şerefine verilen çayda konuşması: "...Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir!" (Bu çayda, genç bir öğretmen olan Afet (İnan) Hanım, öğretmen arkadaşları adına yazdığı bir söylevle Atatürk'ün takdirini toplamış, o günden itibaren Atatürk'ün yüksek himayelerine kavuşarak manevî kızı sıfatıyla yanında bulunmuştur.
Atatürk'ün, İzmir Bölge Sanat Okulu'nu ziyareti ve okulun hatıra defterine yazdıkları: "Bu defaki ziyaretimde daha çok memnun oldum. Her yıl biraz daha ilerleme var; daha çok lâzım!"
Atatürk'ün, İzmir Kız Öğretmen Okulu'nu ziyareti ve öğrencilerle konuşması: "Cumhuriyet ahlâkî fazilete dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir! Sultanlık korku ve tehdide dayalı bir idaredir. Cumhuriyet idaresi faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir. Sultanlık korkuya, tehdide dayalı olduğu için korkak, zelil, sefil, rezil insanlar yetiştirir. Aradaki fark bunlardan ibarettir."
Atatürk'ün, İzmir Kız Öğretmen Okulu'nda zeybek dansını izledikten sonra söyledikleri: "...Zeybek dansı her sosyal salonda kadınla beraber oynanabilir ve oynanmalıdır."
Atatürk'ün, Kız Öğretmen Okulu'nun hatıra defterine yazdıkları: "İzmir Kız Öğretmen Okulu'nda geçirdiğim gecenin saatleri halde değil, gelecekte bütün milletin yaşayacağı hayattan örnek oldu." [Kocatürk]
Türkiye'de ilk betonarme köprü, Menderes Nehri üzerinde yapıldı.
1924 - Atatürk'ün, Kayseri'de Vilâyet'i, Komutanlığı, Halk Partisi'ni ve Ticaret Odası'nı ziyareti, yeni yapılan Memleket Hastanesi'ni hizmete açışı, öğleden sonra Kayseri Lisesi'nde şereflerine verilen müsamereyi izlemesi. [Kocatürk]
Atatürk'ün, Lâtife Hanımla beraber Kayseri Lisesi'nin hatıra defterine yazdıkları: "Kayseri Lisesi'ni müdürüyle, öğretmenleriyle, bütün öğrencisiyle Cumhuriyetin ateşli, feyizli bir ocağı bulduk."
1922 - T.B.M.M.'nin 14 Ekim 1922'de çıkardığı özel bir kanunla ilk "Milli Şehit" ilan edilmiş.
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey, Ermeni tehcirinde görevini kötüye kullanarak ölümlere sebep olduğu iddiasıyla, idamla yargılanmıştır. Ermeni ayaklanmasının önlenmesi amacıyla çıkarılan "tehcir" uygulanmasında hatalı olduğu için yargılanan ve aklanmasına rağmen idam edilmiştir. (Kemal Bey I. Dünya Savaşı sonrasındaki Mütareke döneminin işgal altındaki İstanbul'unda, işgal güçlerin, Ermeni azınlığın ve bir kısım bürokrasinin işbirliği ile I. Dünya Savaşı sırasındaki Ermeni tehcirleri esnasında yaşananlar için bir sorumlu arayışına girdikleri bir dönemde yargılanarak idam edilmiş).
1919 - Harbiye Nazırı Cemal Paşa'nın, Atatürk'ün 12.10.1919 tarihli telgrafına cevabı: "Yüksek takdirleri gereği hükümetin, Kuva-yi Milliye'nin harekâtı ile açıkça alâkadar gözükmesi siyasete uygun değildir. Fakat herhalde Aydın cephesinin takviyesi ve düzenlenmesi lâzımdır" (Cemal Paşa bu yazısında alınmasını düşündüğü önlemleri bildirmiştir). [Kocatürk]
1918 - Ahmet İzzet Paşa'nın kabine kuruşu, Harbiye Nazırlığı ve Başkomutanlık Genelkurmay Başkanlığı'nı kendi üzerine alışı.
Osmanlı Devleti’nin 29 Eylül 1918 tarihinde Bulgaristan’ın İtilâf Devletleri ile mütareke imzalaması üzerine, Almanya ve Avusturya ile bağlantısı kesilmişti. Yeni iktidara gelen İzzet Paşa ise, 12 Ekim 1918’de İspanya hükûmeti vasıtasıyla 14 Ekim 1918 de Wilson’dan, Wilson Prensipleri çerçevesinde bir mütareke imzalanmasını, bunu da Wilson’un üstlenmesini istemiştir. Wilson bunu kabul etmiş ve diğer ülkelere bildirmiştir. Ancak Osmanlı Devleti sonucu beklemeden 30 Ekim 1918 de mütarekeyi imzaladı.32 Mütarekeyi takiben ülkenin önemli bir kısmının işgale uğraması üzerine, insanlar ne yapacaklarını bilmez bir duruma gelmişlerdi.
15 EKIM - OCTOBER 15
Tarihte Bugün - Today in History
Gazi Mustafa Kemal, Büyük Nutkuna başlarken...
15 – 20 Ekim 1927
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)
İkinci Büyük Kongresinin açış nutkunu söylerken
(15 Ekim 1927)
1927 NUTUK : Cumhuriyet Halk Partisi'nin 15-20 Ekim tarihleri arasında toplanan İlinci Büyük Kongresinde söylenmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk'u (Söylev), CHP'nin 2. Kurultayı'nda, 15-20 Ekim 1927 tarihlerinde 36 saat 33 dakikada okumuştur. Atatürk, bu uzun konuşması ile 19 Mayıs 1919'da başlayan Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın nasıl verildiğini ve Cumhuriyetin hangi koşullar altında kurulduğunu anlatır.
Belgelere dayandırdığı bu konuşmasının sonunda, ulaşılan başarıyı Türk Gençliği'ne emanet eder. Gençlikten Türk bağımsızlığının ve cumhuriyetinin sonsuzluğa değin korunmasını ister.
15 Ekim 1927
Cumhuriyet Halk Fırkası Kongresi’nde Büyük Nutku’nu okurken
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, CHP İkinci Büyük Kongresinin ilk toplantısından çıkarken
(15 Ekim 1927)
1938 - Atatürk'ün, Belediye seçimlerinin sonuçlarını bildiren Başbakan Celâl Bayar'a cevap telgrafı: "...İstiklâl Savaşı ve Türk inkılâbı, her hamlesinde ve her safhasında, milletimizin yüksek siyasî ve uygar karakteriyle memleket işlerindeki şuurlu birliğine dayanarak başarıya erişmiştir. Dün ve bugün olduğu gibi yarın da memleket ve millet için yegâne kudret, mutluluk ve refah kaynağı, inkılâp ilkeleri ve Cumhuriyet rejimidir"
Atatürk'ün, Afet (İnan), Sabiha Gökçen ve kız kardeşi Makbule (Atadan)'ı ayrı ayrı kabulü.
Atatürk'ün, saat 19.00'dan itibaren bir süre radyo dinlemesi.
1936 - Atatürk'ün, saat 18.30'da Başbakan İsmet İnönü'nün köşküne gidişi, bir süre kaldıktan sonra Çankaya'ya dönüşü, gece Bolu Milletvekili İsmail Hakkı Uzmay'ın evine gidişi, geç saatlerde Çankaya'ya dönüşü.
Gazi Mustafa Kemal Paşa Cumhuriyet Halk Partisi kurultayında "Büyük Nutuk"u okumaya başladı. Nutuk'un okunuşu 6 gün sürdü.
Mustafa Kemal Atatürk, 15 Ekim'de başladığı konuşmasını 20 Ekim'de tamamladı. "Cumhuriyetçilik", "Halkçılık", "Milliyetçilik", "Laiklik" CHP’nin dört temel ilkesi olarak benimsendi. Bu kurultayda, partinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal, partinin değişmez genel başkanı olarak belirlendi.
CHP İkinci Kurultay Bildirisi
Atatürk'ün Genel Başkanı bulunduğu Cumhuriyet Halk Partisi'nin "II. Büyük Kongresi"nin Ankara'da toplanması. (Sivas Kongresi, Parti'nin I. Kongresi kabul edilmiştir).
Atatürk'ün, Cumhuriyet Halk Partisi II. Büyük Kongresi'nde 36 saat 33 dakika süren söylevine başlaması: "...Efendiler, bu vaziyet karşısında bir tek karar vardı. O da millî egemenliğe dayanan, kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk Devleti kurmak! işte, daha İstanbul'dan çıkmadan evvel düşündüğümüz ve Samsun'da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulanmasına başladığımız karar, bu karar olmuştur."
1925 - Atatürk'ün, İzmir Ziraat Okulu'nu ziyareti ve okulun hatıra defterine yazdıkları: "İzmir Ziraat Mektebi yetenekli ellerde verimli eserini göstermiştir. Ziyaretimden memnunum."
İzmir Belediyesi'nin, "Naim Palas" binasını Hazine'den satın alarak Atatürk'e hediye edişi. (Bu tarih A.İ. ve A.M., s.21'de 13 Ekim 1926 olarak gösterilmiştir). [Kocatürk]
1922 - Mudanya Mütarekesi yürürlüğe girdi. Yunan kuvvetlerinin boşaltmaya başladıkları yerleri teslim almak üzere Müttefiklere bağlı kuvvetler Trakya'da harekâta başladı.
Atatürk'ün, Kâzım Karabekir ve Refet (Bele) Paşa'yla beraber Ankara'dan Bursa'ya hareketi.
Haçin'de Ermenilerin Türk kuşatmasını yarmak istemesiyle birlikte şehir işgal edildi.
Demirci Mehmet Efe'nin, -Konya'da Delibaş isyanını bastırmak üzere Albay Şefik (Aker) Bey'le beraber isyan bölgesine hareketini bildiren- Atatürk'e telgrafı: "Yüce emrinizi saygı ile aldım. Şükranlarımı arz ederim. Bütün mücahit arkadaşlarım ellerinizden öperler. Millî maksatlar için çalışan mücahitlerin önderi, en sadık hizmet edeni olduğumu teyiden arz ederim."
Atatürk'ün, Demirci Mehmet Efe'nin 15 Ekim 1920 tarihli telgrafına cevabı: "Hissiyatınıza teşekkür ve milletimizin birliğini amaç edinen bugünkü vatanî çalışmalarınızda başarılar diler, bütün arkadaşlara selâm ederim." [Kocatürk]
1919 - Meclis-i Mebusan seçimleri başladı. Amasya'da Heyet-i Temsiliye ile yapacakları görüşmeye katılmak için görevlendirilen Bahriye Nazırı Salih Paşa ve yanındaki heyet Samsun'a hareket etti.
Ankara Vali Vekili Yahya Galip (Kargı) Bey'in, İstanbul hükümetinin Ankara Valiliği'ne -sabık Bitlis Valisi- Ziya Paşa'yı ataması nedeniyle Atatürk'e telgrafı: "Mademki bugünkü hükümet, buraya yeniden vali göndermeye kalkmıştır, şu halde buradaki millî hareketin söndürülmesi gerekli görülüyor demektir. Nasıl ki zat-ı âlileri askerlikten istifa ederek bir millet ferdi gibi çalışmaya karar verdiniz; bendeniz de buradan çekilerek aynı suretle milletimin vazifesini yerine getirmeye karar verdim!"
1917 - Atatürk'ün, Halep'ten İstanbul'a dönüşü.
Mustafa Kemal'in VII. Ordu komutanlığından ayrılarak İstanbul'a dönmesi. (Söz konusu kaynaklarda Atatürk'ün İstanbul'a dönüşü Ekim ortası veya Ekim sonu olarak gösterilmiştir). [Kocatürk]
1915 - Dardanelles:
General Sir Ian Hamilton is sacked as commander of the Mediterranean Expeditionary Force. Hamilton and Braithwaite are replaced by Kitchener.
1912 - Trablusgarp Savaşı sonunda, Osmanlı Devleti ile İtalya, Uşi Barış Antlaşması'nı imzaladılar. Trablusgarp ve Bingazi, İtalyanlara bırakıldı.
Osmanlı Devleti'nin, İtalyanlarla "Ouchy Antlaşması"nı imzalaması (Bu antlaşma sonucu Osmanlı Devleti, Trablusgarp ve Bingazi'yi İtalyanlara bırakmış, buradaki Türk subay ve askerlerini geri çekmiştir.
1911 - Atatürk'ün, İtalyanlara karşı savaşmak için Trablusgarp'e (Libya) gitmek üzere İstanbul'dan ayrılması.
Atatürk'ün, Trablusgarp'a gönüllü gitmek üzere -Gazeteci Mustafa Şerif kimliği ile- bir kısım arkadaşları (Ömer Naci, Sapancalı Hakkı, Yakup Cemil vb.)'yla beraber İstanbul'dan ayrılışı. [Kocatürk]
16 Ekim 1927
Cumhuriyet Halk Partisinin ikinci büyük kongresinde Büyük Nutkunu okurken
15 – 20 Ekim 1927
Gazi Mustafa Kemal, Büyük Nutkuna başlarken...
1938 - Atatürk, ilk ciddî komaya 16 Ekim 1938 günü girmiş ve bu koma hali 17 ve 18 Ekim günleri de devam etmiş, 19 Ekim günü ise yavaş yavaş komadan çıkmıştır.
1930 - Atatürk'ün, Çankaya'da Romanya Elçisi Jean Çarp ve Yugovlavya Elçisi Nechich'in güven mektuplarını kabulü ve Elçilerin söylevlerine cevap konuşmaları.
1927 (Ekim 15-20) - Gazi Mustafa Kemal'in CHP İkinci Kurultayın'da Tarihi Büyük Nutku'nu söylemesi.
Büyük Nutuk (15-20 Ekim 1927): Atatürk'ün Büyük Nutku 1919-1927 yılları arasında geçen olayları belirtmektedir. Kendisi tarafından 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında 6 günde 36,5 saat içinde TBMM salonunda milletvekilleri huzurunda okunmuştur. İlk baskısı belgelerle birlikte eski Türkçe olarak 846, yeni Türkçe olarak 1280 sayfadır. Birçok baskısı yapılmıştır.
1924 - Atatürk'ün, Yozgat'ta Vilâyet'i ve Belediye'yi ziyareti, Vilâyette yapılan toplantıda ilgililerden şehrin sorunları hakkında bilgi alması, Yozgat'ın kazalarında doktor olmadığını, Memleket Hastanesi'nde de yalnız bir operatör bulunduğu*nu öğrenince söyledikleri: "İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerdeki doktorları, milletin hayat ve sağlığı ile ilgilendirmek çarelerini bulmalıyız!" [Kocatürk]
1922 - Atatürk'ün, Ankara'dan Bursa'ya gelişi ve coşkuyla karşılanışı.
Atatürk'ün, Bursa'da Belediye Heyeti'ni kabulü ve konuşması: "...Üç buçuk sene süren bu mücadeleden sonra ilim açısından, maarif açısından, iktisadiyat açısından mücadelemize devam edeceğiz ve eminim ki, bunda da muvaffak olacağız!"
1921 - Atatürk'ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gizli oturumunda, Fransızlarla yapılacak antlaşmayla ilgili görüşmeler esnasında konuşması: "...Şimdi bendeniz için olduğu gibi, bütün arkadaşlarımız için de ölçü, Misak-ı Millî'dir. Misak-ı Millî'yi darbeleyen bir antlaşmayı kabulde mazuruz."
1920 - Atatürk'ün, Sovyet Rusya'nın antlaşma için Van ve Bitlis'in Ermenilere bırakılması teklifi üzerine Moskova'da bulunan Bekir Sami (Kunduh) Bey'e talimatı: "...Gerek Büyük Millet Meclisi'nin ve gerek onun güven ve itimadına sahip bulunan Bakanlar Kurulu'nun, coğrafî, askerî ve iktisadî hiçbir ilke ile izahı ve bağdaştırılması mümkün olmayan söz konusu teklifi her ne pahasına olursa olsun kabul edemeyeceği." [Kocatürk]
1918 - Atatürk'ün, Sadrazam Ahmet İzzet Paşa'nın 15 Ekim 1918 tarihli telgrafına cevabı: "Barış gecikecektir, barışa kadar çok buhranlı anlar geçireceğiz. Bu devrede vatana faydalı olabilirsem düşüncesiyle Harbiye Nezareti'ni istemiştim. Yoksa barışa kavuştuktan sonra onun huzur ve sükûnu içinde Harbiye Nazırlığı'nı benden çok mükemmel yapacak kişiler bulunabilir. Buna nazaran barıştan sonra işbirliğimizi hiç de zorunlu, hattâ gerekli görmüyorum."
1919 - Atatürk'ün, -İstanbul'dan gelecek olan Salih Paşa ile görüşmek üzere- Sivas'tan Amasya'ya hareketi.
Harbiye Nazırı Cemal Paşa'nın, Atatürk'e telgrafı: "Mebuslar Meclisi'nin İstanbul'da açılması gereğini arz ederim; aksi halde İstanbul'un hükümetsiz olduğunu gösterecektir."
1912 - Bingazi Umum Komutanı Binbaşı Enver Bey'in, Atatürk'ün Balkan Harbi'nde görev almak üzere Trablusgarp'tan ayrılma izni istediğine dair Başkomutanlık Kurmay Başkanlığına yazısı. [Kocatürk]
17 Ekim 1919
İstanbul Hükümeti’nin temsilcisi Bahriye Nazırı (Bakanı) Salih Hulusi Paşa (Kezrak)’yla
görüşmek üzere Amasya’ya giderken Tokat’ta karşılanışı. Sağında Heyeti Temsiliye üyesi
Bekir Sami Kunduh, solunda Hüseyin Rauf Orbay, Ruşen Eşref Ünaydın ve yaveri Cevat Abbas Gürer
15 – 20 Ekim 1927
Gazi Mustafa Kemal, Büyük Nutkuna başlarken...
1938 - Atatürk Dolmabahçe Sarayı'nda koma halinin ciddî olarak devam etmesi.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'nin, Atatürk'ün geçirmekte olduğu rahatsızlığa ait sabah ve akşam yayımlanan iki bildirisi: "...Karaciğer hastalığı normal seyrini izlerken 16.10.1938 pazar günü birdenbire umumî halsizlikle birlikte sindirim ve sinir sistemine ait belirtiler göstermeye başlamıştır." (Atatürk'ün sağlık durumu ile ilgili bu bildiriler, 22 Ekim 1938 gününü de içermek üzere sabah ve akşam günde 2 defa yayımlanmıştır).*
*Atatürk'ün sağlık durumuyla ilgili yayımlanan bildirilerde imzası bulunan hekimler şunlardır: Sürekli hekimler: Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp, Prof. Dr. Mim Kemal Öke, Dr. Nihat Reşat Belger. Danışman hekimler; Prof. Dr. Âkil Muhtar Özden, Prof. Dr. Hayrullah Diker, Prof. Dr. Süreyya Hidayet Serter, Dr. Abrevaya Marmaralı, Dr. Mehmet Kâmil Berk. [Kocatürk]
1933 - Atatürk'ün, Çankaya'da Amerika Büyükelçisi Robert Pect Skinner ve Japonya Büyükelçisi Vikont Kintoma Mushkoji'nin güven mektuplarını kabulü ve Elçilerin söylevlerine cevap konuşmaları.
Atatürk'ün, Çankaya'da Fransız Büyükelçisi Kammerer, Meksika Büyükelçisi Genaro Estrado, Avusturya Büyükelçisi Bucberger'in güven mektuplarını kabulü ve Elçilerin söylevlerine cevap konuşmaları.
1927 (Ekim 15-20) - Gazi Mustafa Kemal'in CHP İkinci Kurultayın'da Tarihi Büyük Nutku'nu söylemesi.
Büyük Nutuk (15-20 Ekim 1927): Atatürk'ün Büyük Nutku 1919-1927 yılları arasında geçen olayları belirtmektedir. Kendisi tarafından 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında 6 günde 36,5 saat içinde TBMM salonunda milletvekilleri huzurunda okunmuştur. İlk baskısı belgelerle birlikte eski Türkçe olarak 846, yeni Türkçe olarak 1280 sayfadır. Birçok baskısı yapılmıştır.
1922 - Tevfik Paşa'nın Mustafa Kemal Paşa'ya telgrafı: "Yakında toplanması gerekecek Barış Konferansı'na İstanbul ve Ankara delegelerinin birlikte katılmaları uygun olacaktır. Bu gaye ile önceden bir zatın görüşmek üzere İstanbul'a gönderilmesi."
Sadrazam Tevfik Paşa'nın, "yakında toplanması gerekecek barış konferansına İstanbul ve Ankara delegelerinin birlikte katılmalarının uygun olacağı ve bu gaye ile önceden bir kişinin görüşmek üzere İstanbul'a gönderilmesi hakkında" Atatürk'e telgrafı. [Kocatürk]
Atatürk'ün, Bursa'da kendisini karşılayan çocuklara söyledikleri: "Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir talih ışığısınız. Memleketi asıl aydınlığa kavuşturacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, kıymetli olduğunu düşünerek ona göre çalışınız. Sizden çok şeyler bekliyoruz; kızlar, çocuklar!" [Kocatürk]
1919 - Atatürk'ün, 56. Tümen Komutanı Albay Bekir Sami Bey'e telgrafı: "13 ekim 1919 tarihli telgrafınızdaki vatanperver düşünce ve çalışmalarınıza teşekkür ederim."
Batı Trakya'daki İskeçe Kasabası, Yunanlılar tarafından işgal edildi.
1911 - Atatürk'ün, İskenderiye'ye giderken vapurdan -Selanik'te bulunan- Fuat (Bulca) Bey'e mektubu: "15 Ekim'de İstanbul'dan hareket ettim. Lüzum ve fayda görürsem seni ve daha bazı arkadaşları da isteyeceğim. ...Vatanı kurtarmak için şimdiye kadar olduğundan ziyade gayret ve fedakârlık zorunludur." [Kocatürk]
1935 - Ağustos ayının sonlarında Atatürk'e bir suikast girişiminin ortaya çıkarılmasıyla başlayan soruşturma sonunda Urfa milletvekili Ali Saip Ursavaş ilgili görülerek, dokunulmazlığı kaldırıldı.
1927 (Ekim 15-20) - Gazi Mustafa Kemal'in CHP İkinci Kurultayın'da Tarihi Büyük Nutku'nu söylemesi.
Büyük Nutuk (15-20 Ekim 1927): Atatürk'ün Büyük Nutku 1919-1927 yılları arasında geçen olayları belirtmektedir. Kendisi tarafından 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında 6 günde 36,5 saat içinde TBMM salonunda milletvekilleri huzurunda okunmuştur. İlk baskısı belgelerle birlikte eski Türkçe olarak 846, yeni Türkçe olarak 1280 sayfadır. Birçok baskısı yapılmıştır.
Atatürk'ün, Konya Belediyesi'ni ziyaretinde konuşması: "...Konya'da bayındırlığa ve uygarlığa sarf olunan çalışmanın verimli sonuçları meydandadır. Özellikle aziz Konya halkının, en son onurlandığım tarihten bugüne kadar duygularında, görüşlerinde, yenilik ve ilerleme yolunda yürüme kararında ne derece yüksek fark gördüğümü takdirlerle ifade ederim."
Atatürk'ün, Konya Türkocağı'nı ziyareti'nde konuşması: "...Verimli ve parlak alınlarınızda çok büyük ümitler görmekten duyduğum zevk ve mutluluk büyüktür!"
Atatürk'ün, Konya Öğretmenler Birliği'ni ziyaretinde konuşması: "...Her türlü başarı sırrının, her tür kuvvetin, kudretin gerçek kaynağının, milletin kendisi olduğuna inancımız tamdır!" [Kocatürk]
1924 - Cumhurbaşkanı Atatürk'ün çağrısı üzerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin -Musul meselesiyle ilgili olarak- olağanüstü toplanışı. Bu toplantı Meclis’in yeni binasındaki ilk toplantı oldu.
Atatürk'ün, Lâtife Hanımla beraber Kırşehir'den hareketle saat 13.00'te Ankara'ya gelişi ve törenle karşılanışı.
1922 - Atatürk'ün, Sadrazam Tevfik Paşa'ya bildirilmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti'nin İstanbul temsilcisi Hamit (Hasancan) Bey'e yazdığı cevap telgrafı: "Türkiye Büyük Millet Meclisi ordularının kazandığı kesin zaferin doğal sonucu olmak üzere toplanması yakın olan barış konferansında Türkiye Devleti, yalnız ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti tarafından temsil olunur!"
1920 - Türkiye Komünist Fırkası, Ankara'da resmen kuruldu.
"Türkiye Komünist Fırkası" adlı örgütün Ankara'da resmen kuruluşu (bu fırka Mustafa Kemal Paşa'nın direktifi ve bilgisi dahilinde yakın arkadaşlarına kurdurulmuş danışıklı bir örgüttü).
Misak-ı Milli esaslarına aykırı Sovyet'lerin toprak istekleri , TBMM'nde reddedildi
1919 - Atatürk'ün, Sivas'tan Amasya'ya gelişi.
Salih Paşa ile Heyet-i Temsiliye adına görüşecek olan Mustafa Kemal, Rauf Bey ve Bekir Sami Bey Amasya'ya geldiler.
Atatürk'ün Amasya'dan, Edirne'de I. Kolordu,Komutanı Albay Cafer Tayyar Bey'e telgrafı: "...Trakya'daki umumî örgütün genişletilmesinde mümkün olduğu kadar Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin tüzüğünü esas tutmak ve bu suretle görünüşte de umumî birliğimizde bir fark olmadığını göstermek mühimdir."
Atatürk'ün, Ahmet İzzet Paşa'nın 7/8.10.1919 tarihli telgrafına cevabı: "Görüşleriniz lâyık olduğu ehemmiyetle göz önüne alındı. Milli hareketin etkileri hakkındaki olumlu görüşlerinize teşekkür olunur." [Kocatürk]
1912 - Trablusgarp Savaşı'nı sona erdiren "Uşi Antlaşması" imzalandı.
İtalyanlarla Uşi Antlaşması (Trablus ve Bingazi İtalyanlara bırakılır).
Balkan Savaşı'nda Türk Havacılığı:
18 Ekim 1912 günü başlayan Balkan Savaşı'na Türk Havacıları 9 adet harp ve 4 adet eğitim uçağı ile iştirak ettiler. Savaşın ilk döneminde bir başarı elde edilemedi ve 4 uçak kaybedildi. Türk Ordusu Çatalca savunma hattına çekildi. Yapılan savunma muharebeleri ve bunu takip eden ileri hareket sırasında çok başarılı keşif uçuşları gerçekleştirildi. Bu uçuşlara iştirak eden pilotlardan Fesa, Salim, Fethi ve Fazıl Beylerle Rasıt Yüzbaşı Kemal Bey özellikle kendilerini gösterdiler.
1908 - Selanik'te, İttihat ve Terakki Cemiyeti 1. Büyük Kongresi'nin toplanışı.
İttihat ve Terakki Cemiyeti, 1911 yılı da dahil olmak üzere yıllık genel kongrelerini Selanik'te yapmış, 1912 yılından itibaren bu kongreler, Genel Merkez'in İstanbul'a alınması sebebiyle İstanbul'da yapılmıştır.
Gazi Mustafa Kemal, Büyük Nutkuna başlarken...
15 – 20 Ekim 1927
1939 - 19 Ekim Türk-İngiliz-Fransız Üçlü İttifakının Ankara'da İmzalanması.
Türkiye ile İngiltere ve Fransa arasında Ankara'da yapılan anlaşma. Buna "Üçlü İttifak" adı da verilmiştir. Başbakan Dr. Refik Saydam Türkiye'nin Başdelegesi idi. II. Dünya Savaşının başlaması sırasında Almanya'nın Orta Avrupa'da, İtalya'nın da Akdeniz'de egemenlik kurma istekleri karşısında üç devlet arasında karşılıklı yardım ve dostluk için bir üçlü anlaşma gücü kuruldu. Bu anlaşma Türkiye için daha çok bir savunma hazırlığı niteliğinde idi. Bu anlaşmada yüklenen koşullar arasında Türkiye'nin kuzey komşusu Rusya ile silâhlı bir anlaşmazlığa düşmeyeceğine dair açık kayıtlar konulmuştu.
Kaynak: Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Sözlüğü 1918-2000
1938 - Atatürk'ün, zaman zaman komadan çıkışı ve akşama doğru komanın tamamen açılışı.
Başbakan Celâl Bayar başkanlığındaki Bakanlar Kurulu'nun, T.B.M.M. Başkanı Abdülhalik Renda ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak'ın da katılımıyla Dolmabahçe Sarayı'nda bir toplantı yapması.
Sağlık Bakanı Dr. Hulusi Alataş'ın, sürekli ve danışman hekimlere -Atatürk'ü tedavide gösterdikleri başarı nedeniyle- Bakanlar Kurulu'nun tebrik ve teşekkürlerini bildirmesi. [Kocatürk]
1934 - Mübadele Komisyonu görevini tamamladı. Anadolu ve Trakya Rumları ile Yunanistan Müslümanlarının mübadelesini düzenlemekle görevli Komisyon 7 Ekim 1923'de kurulmuştu.
1927 (Ekim 15-20) - Gazi Mustafa Kemal'in CHP İkinci Kurultayın'da Tarihi Büyük Nutku'nu söylemesi.
Büyük Nutuk (15-20 Ekim 1927): Atatürk'ün Büyük Nutku 1919-1927 yılları arasında geçen olayları belirtmektedir. Kendisi tarafından 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında 6 günde 36,5 saat içinde TBMM salonunda milletvekilleri huzurunda okunmuştur. İlk baskısı belgelerle birlikte eski Türkçe olarak 846, yeni Türkçe olarak 1280 sayfadır. Birçok baskısı yapılmıştır.
1925 - Atatürk'ün, Konya Öğretmenler Birliği müsameresinde konuşması: "...Zaman, bütün gerçekleri en geri olanlara dahi anlatacaktır. Milletimizi vehimlerden nefsini kurtarmaya gücü yetecek hale getirmeye çok çalışalım!"
1924 - Atatürk'ün, doğu seyahati izlenimleri hakkında Cumhuriyet gazetesi muhabirine demeci: "...Kesinlikle bir daha gördüm ki, ilerlemeyi, yükselmeyi ve yüzyılın gereklerini seven ve isteyen güzide bir milletimiz vardır. Türk'e olumlu ve iyi bir şey veriniz; bunu reddetmesi ihtimali yoktur. Halkın karanlığı aşmak, refaha ve iyiliğe varmak arzusu elle tutulacak kadar belirgindir. Cumhuriyet'in eli bu arzuyu tutmuştur." [Kocatürk]
1922 - Trakya'yı teslim almakla görevlendirilen Refet Paşa'nın İstanbul'a gelişi.
Refet Paşa İstanbul'da coşkun bir kalabalık tarafından karşılandı. Gülcemal vapurundan indiği Kabataş'tan Fatih'e kadar güçlükle ilerleyen Refet Paşa, Fatih'in türbesi önünde büyük bir kalabalığa seslenirken "Yaşasın Büyük Millet Meclisi", "Yaşasın Şanlı Ordu" haykırışları her tarafı inletti.
Yunan Kuvvetlerinin Mudanya Mütarekesi gereğince, Trakya'yı boşaltmaya başlamaları.
İngiltere'de Lloyd George kabinesinin istifası.
Refet Paşa General Harrington'la görüştü.
Lâtife Hanım'ın, İzmir'den, Başyaver Salih (Bozok) Bey'e mektubu: "...Paşa Hazretlerine karşı taşıdığım temiz ve ebedî bağlılığı hiç kimse sizin kadar takdir etmemiştir. Bana birkaç kelimecikle sıhhatleri hakkında bilgi verin, olmaz mı? Paşa Hazretleri, rica ve isteğime rağmen Ankara'da en ufak bir vazifeyle bile görev vererek beni beraberinde bulundurmak istememişlerdi. Yalnız bir gece, sonsuz denizlere benzeyen etkili gözlerini bana dikerek: "Bir yere gitmeyin, beni bekleyin! Bunu emrediyorum!" demişlerdi. Bu cümleyi hatırladıkça "belki bir daha kavuşmak mümkün olacaktır" diyor, memnuniyet içinde yeni bir saadeti bekliyorum." [Kocatürk]
Büyük Türk Zaferi üzerine, İngiliz Başbakanı Lloyd George'un istifası (İngiliz Parlamentosu'nda ağır ithamlara uğrayan Lloyd George Başbakanlıktan çekilirken kendisini şöyle savunmuştur:" Arkadaşlar! Yüzyıllar nadir olarak dâhi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki, o büyük dâhi, çağımızda Türk ulusuna nasip oldu ve bizim karşımıza çıktı; Mustafa Kemal'in dehasına karşı elden ne gelirdi!"
1919 - Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Erzurum Merkezi'nin Atatürk'e, kendisini İstanbul Mebuslar Meclisi'ne Erzurum'dan aday gösterdiğini bildiren telgrafı.
1908 - Atatürk'ün, Trablusgarp'ta güvenliği temin ettikten sonra buradan Bingazi'ye hareketi
(Atatürk Bingazi'de de bir süre kalmış, bu arada bir kısım kuvvetlerle, II. Meşrutiyet'e isyan halinde olan aşiret reisi Şeyh Mansur'un evini sararak şeyhi teslim olma zorunluğunda bırakmış ve bölgede devlet otoritesini sağlamıştır). [Kocatürk]
15-20 Ekim 1927
Gazi Mustafa Kemal'in CHP İkinci Kurultayın'da Tarihi Büyük Nutku'nu söylemesi
NUTUK : Atatürk'ün Türk Gençliğine Seslenişi
Atatürk'ün "Gençliğe Sesleniş"i Nutuk'un son bölümünü oluşturmaktadır. Nutuk Cumhuriyet Halk Partisi'nin 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında toplanan İlinci Büyük Kongresinde söylenmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk'u (Söylev), CHP'nin 2. Kurultayı'nda, 15-20 Ekim 1927 tarihlerinde 36 saat 33 dakikada okumuştur. Atatürk, bu uzun konuşması ile 19 Mayıs 1919'da başlayan Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın nasıl verildiğini ve Cumhuriyetin hangi koşullar altında kurulduğunu anlatır.
Belgelere dayandırdığı bu konuşmasının sonunda, ulaşılan başarıyı Türk Gençliği'ne emanet eder. Gençlikten Türk bağımsızlığının ve cumhuriyetinin sonsuzluğa değin korunmasını ister.
TÜRK GENÇLİĞİNE BIRAKTIĞIM KUTSAL ARMAĞAN
Sayın baylar, sizi, günlerce işlerinizden alıkoyan uzun ve ayrıntılı sözlerim, en sonu tarihe malolmuş bir çağın öyküsüdür. Bunda, ulusum için ve yarınki çocuklarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek kimi noktaları belirtebilmiş isem kendimi mutlu sayacağım.
Baylar, bu söylevimle, ulusal varlığı sona ermiş sayılan büyük bir ulusun, bağımsızlığını nasıl kazandığını; bilim ve tekniğin en son ilkelerine dayanan ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım.
Bugün ulaştığımız sonuç, yüzyıllardan beri çekilen ulusal yıkımların yarattığı uyanıklığın ve bu sevgili yurdun her köşesini sulayan kanların karşılığıdır.
Bu sonucu, Türk gençliğine kutsal bir armağan olarak bırakıyorum.
ATATÜRK'ÜN TÜRK GENÇLİĞİNE HİTABESİ
1927 (Ekim 15-20) - Gazi Mustafa Kemal'in CHP İkinci Kurultayın'da
Tarihi Büyük Nutku'nu söylemesi.
(Orijinal)
Büyük Nutuk'un son sayfasındaki Atatürk'ün Gençliğe hitabı:
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı!
İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
ATATÜRK'ÜN TÜRK GENÇLİĞİNE SESLENİŞİ
(Yeni Türkçe)
Ey Türk Gençliği!
Birinci ödevin; Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini, sonsuzluğa değin korumak ve savunmaktır.
Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel, senin en değerli güven kaynağıdır. Gelecekte de, yurt içinde ve dışında, seni bu kaynaktan yoksun etmek isteyen kötücüller bulunacaktır. Bir gün, bağımsızlığını ve cumhuriyetini savunmak zorunda kalırsan; ödeve atılmak için, içinde bulunacağın durumun olanaklarını ve koşullarını düşünmeyeceksin! Bu olanaklar ve koşullar çok elverişsiz olabilir. Bağımsızlığına ve cumhuriyetine kıymak isteyecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmedik bir utku kazanmış olabilirler. Zorla ve aldatıcı düzenlerle sevgili yurdunun bütün kaleleri alınmış, bütün gemilikleri ele geçirilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve yurdun her köşesine düşman girmiş olabilir. Bütün bu koşullardan daha acıklı ve korkunç olmak üzere, yurdunda, iş başında bulunanlar, aymazlık ve sapkınlık içinde olabilirler. Üstelik, hainlik de yapabilirler. Daha kötüsü, iş başında bulunan kişiler, kendi çıkarlarını, yurduna girmiş olan düşmanların siyasal erekleriyle birleştirebilirler. Ulus, yoksulluk ve sıkıntı içinde ezgin ve bitkin düşmüş olabilir.
Ey Türk geleceğinin gençliği!
İşte, bu ortam ve koşullar içinde bile ödevin, Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Bunun için gereken güç, damarlarındaki soylu kanda vardır!
Söylev' den 20 Ekim 1927
20 Ekim 1927
Büyük Nutku’nu okuduktan sonra meclisten çıkarken
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, CHP İkinci Büyük Kongresinde
Büyük Nutku'nu bitirdikten sonra TBMM'den ayrılırken
(20 Ekim 1927)
1938 - Komayı atlatan Atatürk'ün, tamamen kendine gelişi ve durumunun düzelmeye başlaması.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'nin, Atatürk'ün sağlığı ile ilgili bildirisi: "Umumî durum iyiliğe gitmekte olup, sinirsel belirtiler tamamen geçmiştir."
1935 - Türkiye'de İkinci Nüfus Sayımı yapıldı. Sonuçlara göre Türkiye'nin nüfusu; 8 milyon 221 bin 248'i kadın, 7 milyon 936 bin 770'i erkek olmak üzere toplam 16 milyon 158 bin 018 kişi olarak belirlendi.
Atatürk'ün, akşamüzeri otomobille Gazi Orman Çiftliği'ne gidişi, dönüşte ismet İnönü'nün köşküne uğraması, bir süre dinlendikten sonra akşam Çankaya'ya gelişi.
1927 - Atatürk'ün, Cumhuriyet Halk Partisi II. Büyük Kongresi'nde okuduğu söylevini bitirişi: "...Bugün ulaştığımız netice, asırlardan beri çekilen millî felâketlerin doğurduğu uyanıklığın ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların karşılığıdır. Bu neticeyi Türk Türk gençliğine emanet ediyorum. Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyeti'ni sonsuza dek savunmaktır. ...Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur!"
1921 - Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Çiçerin, Yunan ordusunun Anadolu'da yapmış olduğu zulme karşı çıkarak protestoda bulundu.
Türkiye ile Fransa arasında Ankara'da yapılan barış (Franklin-Bouillon Antlaşması).
Ankara hükümeti ile Fransa arasında bir süredir devam eden toplantılar sonuçlandı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Fransa Hükümeti arasında "Ankara Antlaşması"nın imzalanması. Fransa adına Franklin Bouillon'un sürdürdüğü görüşmeler sonrasında Fransa işgal ettiği Anadolu topraklarından çekildi.
İmzalanan antlaşma ile Ankara hükümeti ilk kez Batılı bir ülke tarafından tanınmış oldu.
1921 - French-Turkish Accord signed in Ankara; French to withdraw from southern Turkey.
Franklin-Bouillon Treaty of Ankara is signed between France and Turkish national forces of the Grand National Assembly (also called the Franklin-Bouillon Agreement, Franco-Turkish Agreement of Ankara, Treaty of Ankara, or the Accord of Ankara). The signatories were French diplomat Henri Franklin-Bouillon and Turkish Foreign Minister Yusuf Kemal Bey. The agreement ended the Cilicia War and French claims over Turkish land (officially recognised in the Armistice of Mudanya which was signed on October 11 1922).
Jews & the 1921 Franklin-Bouillon Treaty of Ankara
Jews had left Turkey as long before as 1921, in the company of the French army that evacuated the country as the result of the Franklin-Bouillon Treaty of Ankara, by which France abandoned its effort to occupy Southeastern Turkey in alliance with Britain against the Turkish War of National Liberation (1918-1923), and began to help the Turks drive the British, Greek and Armenian invaders out of the country. Turkish Jews left Turkey at that time not because they opposed Turkish resistance to the Allied occupation-most Turkish jews supported Turkish integrity, as they had supported Ottoman integrity against the Christian nationalist revolts that had taken place during the 19th century and World War I. They left, rather, because they were afraid that despite the French withdrawal, the Turks would be unable to win the war against both the British and Greek invaders and that as aresult, most of western Turkey would be occupied Greece (which had a long history of persecuting and massacring Jews--in 1917 the Greeks had burned down the Jewish quarter of Jewish Salonica).
Atatürk'ün, Amasya'da, beraberinde Rauf (Orbay) ve Bekir Sami (Kunduh) Beyler olmak üzere İstanbul hükümetinin Bahriye Nazırı Salih Paşa ile görüşmelere başlaması (Amasya Mülakatı).
General Milne'in raporu: "...Millî liderler silâhlı mukavemete iyiden iyiye kendilerini kaptırmışlardır... Mustafa Kemal'in başkanlığındaki millî bir parti, çetin bir cevize benzer!"
Sivas Valisi Reşit Paşa'nın, Şeyh Recep olayı hakkında Amasya'da bulunan Atatürk'e telgrafı.