- 15 Kasım 2016
- 17.146
- 52.905
- 32
Merhaba konuyu okuyan herkese,
Ben çok uzun sezonlu dizileri seyredebilen birisi olmadım hiçbir zaman. Dolayısıyla daha çok birkaç bölüm süren mini dizileri ve TV filmlerini tercih ediyorum. Size de izlediklerimden birkaç öneri sunmak istediğim için bu başlığı açtım. Umarım izler ve beğenirsiniz. İzlerseniz burada birlikte tartışmayı da çok isterim diyerek önerilerime geçiyorum. Önerileri sizlerle birlikte de güncelleyebiliriz.
1. Jane Eyre (BBC)
IMDB Puanı: 8.3
Yılı: 2006
Tür: Dram, Duygusal
Süre: 3 sa 50 dk (4 bölüm)
Yönetmen: Susanna White
Oyuncular: Ruth Wilson, Toby Stephens, Lorraine Ashbourne
Konusu: Charlotte Bronte’nin aynı adlı romanından uyarlanan mini dizide, Jane Eyre, 10 yaşındayken öksüz kalmış ve mutsuz bir çocukluk dönemi geçirmiştir. Babasının öldüğünü zanneden Jane, kendisine adeta bir köle gibi davranan yengesi tarafından oldukça katı disiplinli bir yatılı okula gönderilir. 10 yıl boyunca bütün hayatını geçirdiği bu yatılı okuldan mezun olduktan sonra kendisi de aynı çatı altında öğretmen olarak çalışmaya başlar. Bir süre sonra da Edward Rochester’ın malikânesinde Adelé isminde bir kız çocuğuna mürebbiyelik yapmaya başlar. Burada Rochester’la karşılaşan Jane, gitgide büyüyen bir dostluğun ardından ona aşık olduğunu fark eder. Nihayet aradığı mutluluğu bulduğunu sanan Jane'in sevinmesi için henüz çok erkendir. Sonsuza dek süreceğini düşündüğü bu mutluluk Rochester'ın korkunç sırrıyla yerle bir mi olacaktır?
(Duygusal aşk romanlarını genel olarak pek sevmesem de Jane Eyre benim en sevdiğim romanlardan biridir. Jane'in öksüzlüğü, kimsenin desteğini almadan tek başına verdiği hayat mücadelesi, istenmezliği, yalnızlığının üzerine en sonunda aşkı bulması ancak "tam mutlu oldum derken yıktın bütün dünyamı" dercesine başına gelen olaylara rağmen kendini asla bırakmayışı, dönemin buna müsait olmasına rağmen ağlak ve çaresiz kadınlar gibi davranmadan mücadelesine dimdik durarak devam etmesi beni her zaman çok etkilemiştir. Pek çok uyarlama filmi çekilmiş olsa da benim en çok sevdiğim bu BBC yapımı mini dizi versiyonu oldu. Charlotte Bronte İngiliz olduğu için BBC tarafından çekilen bir dizi daha gerçekçi ve gözde canlandırmak açısından daha avantajlı. Toby Stephens'ın muhteşem performansı için dahi izlemeye değer derim.)
2. The Jinx: The Life and Deaths of Robert Durst (HBO)
IMDB Puanı: 8.7
Yılı: 2015
Tür: Belgesel, Polisiye
Süre: 4 sa 39 dk (6 bölüm)
Yönetmen: Andrew Jarecki
Oyuncular: Robert Durst, Andrew Jarecki, Gary Napoli
Konusu: Bir adam, üç cinayet. 30 yılı aşan gizem dolu bir hikâye… New York'un emlak zenginlerinden Robert Durst'ün sıradışı hayatının ve suçlandığı cinayetlerin konu alındığı mini dizi tadında belgeselin yönetmenliğini, daha önce yine Robert Durst'ün hayatından ilham alınarak kurgulanan All Good Things filminin yönetmeni olan Andrew Jarecki üstleniyor.
(All Good Things filmini izlemiş olanlar varsa bilirler, Ryan Gosling başroldü hayranları varsa izlesin ehehe, Robert Durst sapına kadar gerçek bir karakterdir ve izlediğinizde emin olun kanınız çekilecek. Hukuk sistemiyle göz göre göre dalga geçen sosyopatın teki, bir seri katil. Kendisi epey zengin bir adam. Kendi karısı başta olmak üzere birçok cinayetle suçlanıyor ama garip bir şekilde kanıtlanamıyor bunlar. İnanılmaz iyi şekilde yalan söylüyor, Asperger sendromlu olduğunu iddia ediyor. ABD hükümetine kalsa hala yakalanamazdı ancak adamın kendi kendini ihbar etmesiyle yakalanıyor gibi bir şey. Çok ürkütücü, böyle polisiye belgeselleri seviyorsanız izlemenizi tavsiye ederim.)
3. The Act (Hulu)
IMDB Puanı: 8.1
Yılı: 2019
Tür: Biyografi, Polisiye, Dram
Süre: 8 sa (8 bölüm)
Yaratıcılar: Nick Antosca, Michelle Dean
Oyuncular: Patricia Arquette, Joey King, Calum Worthy
Konusu: Gerçek bir hikâye üzerine çekilen belgesel, kızına karşı epey düşkün olarak tanınan bir annenin evinde ölü bulunması, olayın akabinde kanser ve çeşitli beyin hastalıkları bulunan 23 yaşındaki kızı Gypsy Rose’un ortak Facebook hesaplarından “Sürtük geberdi” yazan bir paylaşımda bulunması nedeniyle olayların derinine inilmesi ile başlıyor ve şoke edici gerçekler açığa çıkıyor.
(Burada "Psikopatolojik Vakaları Anlatan Film Önerileri" adlı bir başlığım da var; orada da hem bu diziyi hem de belgeselini önermiştim. Yine öneriyorum. Gerçek bir psikopatolojik vakadan uyarlanmış bir dizi olduğunu belirteyim. Öncelikle Google'a yazmanız gereken şey: Münchausen by Proxy Sendromu. Ne olduğunu bilmeniz gerekiyor bu dizi için. İzlerken dehşete düşmemek elde değil. Anne Dee Dee bu hastalığa sahip bir kadın ve kızını 20 yıl boyunca hasta olduğuna inandırarak istismar ediyor. Çocuğa kanser olduğunu söyleyip saçlarını kazıtmaktan tut, besinleri yutamadığını iddia ederek beslenme tüpü taktırmak, nefes alamadığını iddia ederek oksijen tüpü taktırtmaya kadar ileri gidiyor. Tekerlekli sandalyeden kaldırtmıyor. Doktorlar hiçbir hastalık belirtisi bulamasalar da Dee Dee inatla kızının hasta olduğunu söyleyerek sahte belirtiler uyduruyor. Bu şekilde insanlardan bol bol ilgi, sevgi, destek görmekle beraber pek çok hayır kurumundan da para yardımı, ev yardımı gibi destekler alıyor. Ancak kızı Gypsy büyüyor haliyle ve annesinden gizli gizli internet kullanıp sosyal medya hesapları açmaya başlıyor ve bu şekilde dış dünyayla bağlantı kurabiliyor. En sonunda netten edindiği sevgilisiyle beraber annesini öldürmesi ile bu kızın korkunç gerçekliği de açığa çıkıyor. İnanılmaz, tek kelimeyle inanılmaz. Belgeselin kendisini izlemek isterseniz ismi "Mommy Dead and Dearest". Türkçe altyazısı yok, İngilizce bilenler Youtube'ta izleyebilirler.)
4. Sharp Objects (HBO)
IMDB Puanı: 8.2
Yılı: 2018
Tür: Polisiye, Dram, Gizem
Süre: 7 sa 1 dk (8 bölüm)
Yönetmen: Jean-Marc Vallée
Oyuncular: Amy Adams, Patricia Clarkson, Chris Messina
Konusu: Sharp Objects, kasabasında öldürülen iki genç kızın hikayesiyle birlikte kendi geçmişini de çözmeye çalışan Camille Preaker isimli bir muhabirin yaşadıklarını anlatıyor. Uzun zamandır görmediği annesi ve üvey kız kardeşi ile bir araya gelen Camille’in bir cinayeti çözmek için kendi geçmişinden yararlanmasının ardından işler iyice sarpa sarar.
(Yine psikopatolojik diyebileceğimiz, The Act dizisinde olduğu gibi Münchausen Sendromu ve buna bağlı gelişen travmalar ile alakalı bir dizi önerisi. Aslında çok boğucu, yani izlerken o kasaba ortamından, insanlardan falan boğuluyorsunuz. Ama boğulurken bu rahatsız ortamdan zevk de alıyorsunuz. Oyunculuklar, diyaloglar muazzam. Kitabı da varmış, yazarı benim çok sevdiğim bir film olan Gone Girl'ün de yazarı Gillian Flynn. Artemis Yayınları'ndan, direkt "Keskin Şeyler" adıyla çevrilmiş. Ben kitabını okumadım ancak kitabın da çok akıcı bir dili olduğu söyleniyor. İsterseniz kitabını okuyun, isterseniz dizisini izleyin ama bence birinden birini yapın.)
5. A Very English Scandal (Amazon Prime)
IMDB Puanı: 7.8
Yılı: 2018
Tür: Biyografi, Komedi, Polisiye
Süre: 3 sa (3 bölüm)
Yönetmen: Stephen Frears
Oyuncular: Hugh Grant, Ben Whishaw, Alex Jennings
Konusu: Film, Birleşik Krallık Liberal Parti lideri ve parlamento üyesi Jeremy Thorpe skandalını konu ediyor. İngiltere’de eşcinselliğin suç olduğu 70’li yıllarda politikacı Jeremy Thorpe’un büyük bir sırrı vardır. Eski sevgilisi Norman Scott’ın ortaya çıkması onun için büyük bir tehlike oluşturur. Norman ile geçmişteki birlikteliğinin duyulmasından korkan Jeremy, başını belaya sokar. Eski sevgilisini ortadan kaldırmak için komplo kurmak ve adam öldürmeye azmettirmekle suçlanan Jeremy, hakim karşısına çıkmak zorunda kalır.
(Çok sevdim. Tek cümleyle çok sevdim bu diziyi. Hugh Grant ve Ben Whishaw'un oyunculuğuna bayıldım, Whishaw'unkine ayrı bir parantez açarak. Ha ben öpüşen erkekleri seyretmek istemem derseniz izlemeyin ama öyle bir homofobikliğiniz yoksa mutlaka izleyin derim. Çok eğleneceksiniz izlerken. Anlatılanlar kesinlikle kurgu değil, tamamen gerçek bir olaydan uyarlanma ve Jeremy Thorpe vefat ettiği için çekilebilmiş bir dizi. Yoksa kendisi hayattayken bu skandalla ilgili yayınlanacak her şeyi engelliyormuş.)
6. When They See Us (Netflix)
IMDB Puanı: 9.0
Yılı: 2019
Tür: Biyografi, Dram, Tarih
Süre: 4 sa 56 dk (4 bölüm)
Yönetmen: Ava DuVernay
Oyuncular: Jharrel Jerome, Asante Blackk, Vera Farmiga
Konusu: Gerçek bir hikâyeden uyarlanan bu film, 1989 yılında geçmektedir. Harlemli beş genç, haksız yere Central Park'ta koşu yapan bir kadına vahşi bir cinsel saldırıyla suçlanınca tutuklanır ve sorgulanırlar. Ülke genelinde tansiyon yükselirken bu beş genç, kendilerini bir kâbusun içinde sıkışıp kalmış olarak bulur.
(Çok ağladım izlerken. Gerçekten bu rezaletin yaşanmasına ayrı ağladım, sırf siyahi oldukları için suçlanan, işkence gören, hayatları kararan gariban çocuklara ayrı ağladım, insanoğlunun sırf beyaz tenli doğdu diye bu kadar acımasızlaşabilmesine, beş kuruş olmamasına rağmen karşısındakini insan yerine koymamasına ayrı ağladım. Çelik gibi sinirleriniz yoksa çok ağlayacaksınız ama ağlasanız da izleyin. Görün bu insanlar için Barack Obama'nın başkan seçilmesi neden bu kadar anlamlıymış, "Black Lives Matter (Siyahların Hayatı Önemlidir)" hareketi neden bu kadar ses getirmiş? Jharrel Jerome'un muhteşem performansını izlemeniz de cabası.)
7. Chernobyl (HBO)
IMDB Puanı: 9.5
Yılı: 2019
Tür: Dram, Tarih, Gerilim
Süre: 5 sa 30 dk (5 bölüm)
Yönetmen: Craig Mazin
Oyuncular: Jared Harris, Stellan Skarsgård, Emily Watson
Konusu: Mini dizi, 1986 Nisan'ında Sovyet Ukrayna'da meydana gelen Çernobil nükleer santral felaketinin üzücü sonuçlarına ve felaketin nasıl ve niçin meydana geldiğini açıklamaya, savaşıp yenilen kahramanların hikâyelerine odaklanmaktadır.
(Pek çoğunuz izlemişsinizdir belki ama eklememek olmaz. Bu kadar yakın zamanda gerçekleşen kaza görünümlü katliamdan nasıl haberimiz olmamış? Yaşananları nasıl bilmemişiz, bu felaketin sonuçlarını neden çok ciddiye almamışız? İzlerken dehşete kapıldım, bir yandan da çok endişelendim. Çok ses getirdi ama izlemeyeniniz kaldıysa öncelikle bundan başlayarak izlesin derim.)
8. Wild Wild Country (Netflix)
IMDB Puanı: 8.2
Yılı: 2018
Tür: Belgesel
Süre: 6 sa 43 dk (6 bölüm)
Yönetmenler: Chapman Way, Maclain Way
Oyuncular: Osho, Ma Anand Sheela, George Meredith
Konusu: Tartışmalı bir tarikat lideri olan Osho, Oregon çölünde ütopik bir kent kurar. Ancak yerel halkla yaşanan sürtüşme ulusal çapta bir skandala dönüşür.
( advers hanım sayesinde izlediğimi hatırladım, kendisine teşekkür ederim. İzlerken aslında size pek de yabancı gelmeyecek. Osho dini bir tarikatın lideri, bir o kadar da zengin. Adamlarda Rolls Royce marka araç gırla. Aklı başındadır diyebileceğiniz eğitimli, zengin pek çok insan bu şarlatanın müridi. Lüks hayat, sınırsız cinsel tatmin gibi vaatlerle gelip mutlu olmak istiyorlar. Ancak Osho bir süre sonra yıkılıyor. Epey vurucu bir belgesel.)
9. Day Break (ABC)
IMDB Puanı: 8.0
Yılı: 2006
Tür: Aksiyon, Dram, Bilim Kurgu
Süre: 13 sa (13 bölüm)
Yönetmenler: Rob Bowman, Bryan Spicer
Oyuncular: Taye Diggs, Moon Bloodgood, Victoria Pratt
Konusu: Dedektif Brett Hopper, bir sabah uyandığında savcı yardımcısı Alberto Garza'yı öldürmekle suçlandığını öğrenir. Kendisine komplo kurulduğunu anlar ve kaçma teşebbüsünde bulunur. Fakat sevdiklerinin de tehdit altında olduğunu öğrenince neler olduğunu öğrenip olayları çözmeye çalışır. Gün geceye kavuştuğunda artık olayları değiştirebilmek için çok geçtir. Tekrar sabah olduğunda olayların aynı şekilde tekrarlandığını fark eder.
(Öneri ile ekledim. Bu bir mini dizi olarak çekilmemiş bu arada ancak bir sezon sonrasında reytinglerin yetersiz olduğu gerekçesi ile yeni sezonları iptal edilmiş. Lost, The Walking Dead ya da Grundhog Day gibi dizi-filmleri severek izlediyseniz bunu da severek izlersiniz diye tahmin ediyorum. Yalnız dediğim gibi mini dizi olarak çekilmediği için dizinin sonu havada kalmış olabilir.)
10. Our Planet (Netflix)
IMDB Puanı: 9.3
Yılı: 2019
Tür: Belgesel
Süre: 6 sa 43 dk (8 bölüm)
Yönetmenler: Adam Chapman, Hugh Pearson
Oyuncu (Belgesel anlatıcısı): David Attenborough
Konusu: Muazzam bir içeriğe sahip olan bu çarpıcı belgeselde, gezegenimizin doğal güzelliklerine şahit olurken iklim değişikliğinin tüm canlıları nasıl etkilediğini göreceksiniz.
(Yine öneri ile eklediğim, içerik olarak harika görünen bir belgesel daha. Kutuplardan, yağmur ormanlarına, denizlerden, çöllere pek çok canlı türünü yakından inceliyor ve bu canlı çeşitliliğinin iklim krizi yüzünden nasıl tehlikeye düştüğünü anlatıyor. Doğa belgeselleri sevenler için seyretmesi oldukça keyifli olacaktır diye düşünüyorum. Ben de en kısa zamanda izleyeceğim.)
11. Unbelievable (Netflix)
IMDB Puanı: 8.5
Yılı: 2019
Tür: Polisiye, Dram
Süre: 6 sa 29 dk (8 bölüm)
Yönetmenler: Lisa Cholodenko, Michael Dinner, Susannah Grant
Oyuncular: Toni Collette, Merritt Wever, Kaitlyn Dever
Konusu: Konusu gerçek yaşanmışlıklara dayalı olan bu dizide, Marie Adler, hayatı koruyucu aileler tarafından büyütülmekle geçmiş genç bir kızdır. Bir gün tek başına yaşadığı yurt dairesinde maskeli bir saldırgan tarafından tecavüze uğradığını söyleyerek şikayette bulunur. Fakat iddiasının asılsız olduğu gerekçesi ile erkek dedektifler tarafından suçlanarak şikâyetini geri çekmesi için psikolojik baskı görür. Karen Duvall ve Grace Rasmussen adında iki kadın dedektif başka şehirlerde de Marie’nin uğradığı saldırılara benzer saldırılar olduğunu fark eder ve bu davanın peşine düşer. Marie gerçekten bir suçlu mu yoksa bir mağdur mudur?
(İzlerken her bölümünde boğazıma bir yumru oturdu. O kadar tanıdık ki bize... Kadınların çektiği her yerde aynı. Özellikle travmatik yaşam olaylarında empatinin ve merhametin ne kadar etkili olabileceğini, bütün zorbalıkların ve eziyetin üstesinden nasıl gelebildiğini anlatan şahane bir dizi. En çok sevdiğim şey dizinin taraf tutmadan, acıtasyon yapmadan sadece travma ve travmanın boyutlarını sade bir dille ele alması oldu.)
12. Killer Inside: The Mind of Aaron Hernandez (Netflix)
IMDB Puanı: 7.5
Yılı: 2020
Tür: Belgesel, Polisiye
Süre: 3 sa 22 dk (3 bölüm)
Yönetmen: Geno McDermott
Oyuncular: Kevin Armstrong, Dan Wetzel, Patrick Haggan
Konusu: Esrarengiz Odin Lloyd cinayetinin faili olarak başarılı NFL oyuncusu Aaron Hernandez’in tutuklanması spor dünyasını şoka uğratır. Belgeselde Aaron’ın bir NFL yıldızı olmadan önceki aile hayatı, ilişkileri incelenmekte ve Amerikan futbolu oynayanlarda sıkça rastlanan beyin sarsıntılarının yaşamına olan etkisi değerlendirilmektedir.
(Milyonlarca insanların imrendiği bir yıldız aile hayatı ve çevre yüzünden nasıl dibe çakılır, bunu size tam anlamıyla ispatlayan gerçek bir yaşam hikayesi Aaron Hernandez'inki. Verdiği tıbbi ve hukuki bilgiler de gayet hoş. Yine taraf tutturmadan, ne tam anlamıyla aklayarak ne de suçlayarak olayı anlatması da verdiğim artı puanlardan. True crime belgesellerini seviyorsanız tazecik çıktı, hemen izleyin derim.)
13. Olive Kitteridge (HBO)
IMDB Puanı: 8.4
Yılı: 2014
Tür: Dram
Süre: 4 sa (4 bölüm)
Yönetmen: Lisa Cholodenko
Oyuncular: Frances McDormand, Richard Jenkins, Bill Murray
Konusu: 4 bölümlük bu mini dizi, inatçı, kuralcı, disiplinli bir matematik öğretmeni olan Olive Kitteridge ile onun uysal, hoşgörülü, kibar, eczacı eşi Henry ile olan 25 yıllık evliliğinin geçirdiği süreçleri konu alıyor.
(Bunu yine benim açtığım Psikopatolojik Vakaları Anlatan Film Önerileri başlığına eklemiştim ama mini dizi başlığına daha uygun olduğunu fark ettim. Size çok çok güzel bir mini dizi önerisiyle geldim. İzlemeyen kalmasın derim. Toplamda 4 bölüm, her biri yaklaşık 1 saat civarı süren ama bitirdiğinizde sizi olduğu yere mıhlayacak bir dizi Olive Kitteridge. Hikaye çok katmanlı, sayısız detay var. Disiplinli, inatçı, katı görünüşünün altında pek çok travmayı barındıran aslında yumuşak kalpli, sevilmeye muhtaç bir kadın Olive... ve onun kendisinin tersine bir o kadar uysal ve hoşgörülü olan eşi Henry ile olan 25 yıllık evliliklerinin geçirdiği süreci konu alıyor. Çift terapisti olduğum için mi bu kadar çok etkilendim bilmiyorum ama aşk, ölüm, evlilik, arkadaşlık, aile, ebeveyn olmak, hayat, yaşlılık, depresyon, kuşaklar arası fark gibi pek çok kavramı size o kadar güzel sorgulatıyor ki bıraksanız bunun analizini yapmayı, hakkında sayfalarca makale yazabilirim.)
14. Unorthodox (Netflix)
IMDB Puanı: 8.1
Yılı: 2020
Tür: Dram
Süre: 3 sa 33 dk (4 bölüm)
Yönetmen: Maria Schrader
Oyuncular: Shira Haas, Amit Rahav, Jeff Wilbusch
Konusu: Brooklynli Hasidik Yahudi bir kadın olan Esther “Esty” Shapiro, görücü usulü evlenmiştir ve hem dini hem kültürel sebeplerden dolayı hayatını özgürce yaşayamamaktadır. Yaşadığı bu yoğun baskıdan ötürü bunalan Esty çareyi kaçmakta bulur ve Berlin’e gider. Özgürlüğün anlamını yavaş yavaş öğrenen genç kızın geçmişi ise peşini bırakmayarak onu Berlin’de de bulacaktır. Ancak güçlü bir karakter olan Esty’nin artık baskılara boyun eğmek gibi bir niyeti yoktur.
(Bunu öneri üzerine izleyince buraya da ekledim. Biraz Türkiye'deki töre filmlerinden hallice, ancak Hasidik Yahudilerinin geleneklerini ve kültürlerini anlamak için güzel br dizi olmuş. Görücü usulü tanışma, evlilik töreniyle ilgili bazı ayrıntıları Türkiye kültürüne benzemiyor değil. :) Ancak (spoilerr spoilerrr) olumsuz yönler olarak karakteri ben gerçekçilikten uzak buldum. Bu kadar katı bir düzende büyümüş birinin elle tutulur bir belirgin motivasyonu olmadan zincirlerini bu kadar çabuk kırması zor. Esty Shapiro, seni sevmiyorum ve sana laflar hazırladım. Yanky adamdır ehehe.)
15. Don't F**k with Cats: Hunting an Internet Killer (Netflix)
IMDB Puanı: 8.1
Yılı: 2019
Tür: Belgesel, Polisiye, Gizem
Süre: 3 sa 7 dk (3 bölüm)
Yönetmen: Mark Lewis
Oyuncular: Deanna Thompson, John Green, Joe Panz
Konusu: İnternetteki şoke edici bir video, adalet peşinde olan bir grup hayvanseveri bir araya getirir. Ama hedeflerinde olan kişinin dehşet verici yeni planları vardır.
(Çok üzücü, çok üzüldüm. Hayvan öldüren insan öldürür diye yerlilerden Sevil Atasoy başta olmak üzere birçok yerli yabancı uzman bunu söylüyordu. Dizinin de bunu üzerine bastıra bastıra vurgulaması çok iyi. Belgesel soluk soluğa ilerliyor. 3 bölüm olmasına rağmen aman ne olacak şimdi diye diye tırnaklarınızı yiyorsunuz izlerken. Seyretmenizi kesinlikle tavsiye ederim.)
16. The Trials of Gabriel Fernandez (Netflix)
IMDB Puanı: 8.2
Yılı: 2020
Tür: Belgesel, Polisiye, Mini Dizi
Süre: 5 sa 31 dk (6 bölüm)
Yönetmen: Brian Knappenberger
Oyuncular: William Guirola, Wyatt Hinz, Rodrigo Alfonso
Konusu: 6 bölümlük belgesel türündeki mini dizi, Palmdale, California'dan sekiz yaşındaki Gabriel Fernandez'in annesi ve sevgilisi tarafından 2013 yılında korkunç bir şekilde istismar edilerek öldürülmesini ve bu konu ile ilgili kurumların ihmalini anlatıyor.
(Bu da beni kahreden bir başka belgesel. Son bölümlerde gözyaşlarımı tutamaz oldum artık. Çocuklarla çalışan bir psikoloğum, pek çok çocuğu dinledim, konuştum. Ama son bölümlerde canım çok yandı. Gözlerim doldu, bunun gerçekten yaşandığını bilmek içimi sızlattı. İhmalleri dinlerken kendimi dahi sorguladım. "Ben de mi acaba bir hata yaptım, gözümden kaçırdığım bir şey olmuş olabilir mi? Bir çocuğun gözyaşında payım olabilir mi, bir meslektaşımın payı olabilir mi?" İzleyin demek isterdim ama herkes kaldıramayabilir. Kaldırabilecek olan izlesin.)
Ben çok uzun sezonlu dizileri seyredebilen birisi olmadım hiçbir zaman. Dolayısıyla daha çok birkaç bölüm süren mini dizileri ve TV filmlerini tercih ediyorum. Size de izlediklerimden birkaç öneri sunmak istediğim için bu başlığı açtım. Umarım izler ve beğenirsiniz. İzlerseniz burada birlikte tartışmayı da çok isterim diyerek önerilerime geçiyorum. Önerileri sizlerle birlikte de güncelleyebiliriz.
1. Jane Eyre (BBC)
IMDB Puanı: 8.3
Yılı: 2006
Tür: Dram, Duygusal
Süre: 3 sa 50 dk (4 bölüm)
Yönetmen: Susanna White
Oyuncular: Ruth Wilson, Toby Stephens, Lorraine Ashbourne
Konusu: Charlotte Bronte’nin aynı adlı romanından uyarlanan mini dizide, Jane Eyre, 10 yaşındayken öksüz kalmış ve mutsuz bir çocukluk dönemi geçirmiştir. Babasının öldüğünü zanneden Jane, kendisine adeta bir köle gibi davranan yengesi tarafından oldukça katı disiplinli bir yatılı okula gönderilir. 10 yıl boyunca bütün hayatını geçirdiği bu yatılı okuldan mezun olduktan sonra kendisi de aynı çatı altında öğretmen olarak çalışmaya başlar. Bir süre sonra da Edward Rochester’ın malikânesinde Adelé isminde bir kız çocuğuna mürebbiyelik yapmaya başlar. Burada Rochester’la karşılaşan Jane, gitgide büyüyen bir dostluğun ardından ona aşık olduğunu fark eder. Nihayet aradığı mutluluğu bulduğunu sanan Jane'in sevinmesi için henüz çok erkendir. Sonsuza dek süreceğini düşündüğü bu mutluluk Rochester'ın korkunç sırrıyla yerle bir mi olacaktır?
(Duygusal aşk romanlarını genel olarak pek sevmesem de Jane Eyre benim en sevdiğim romanlardan biridir. Jane'in öksüzlüğü, kimsenin desteğini almadan tek başına verdiği hayat mücadelesi, istenmezliği, yalnızlığının üzerine en sonunda aşkı bulması ancak "tam mutlu oldum derken yıktın bütün dünyamı" dercesine başına gelen olaylara rağmen kendini asla bırakmayışı, dönemin buna müsait olmasına rağmen ağlak ve çaresiz kadınlar gibi davranmadan mücadelesine dimdik durarak devam etmesi beni her zaman çok etkilemiştir. Pek çok uyarlama filmi çekilmiş olsa da benim en çok sevdiğim bu BBC yapımı mini dizi versiyonu oldu. Charlotte Bronte İngiliz olduğu için BBC tarafından çekilen bir dizi daha gerçekçi ve gözde canlandırmak açısından daha avantajlı. Toby Stephens'ın muhteşem performansı için dahi izlemeye değer derim.)
2. The Jinx: The Life and Deaths of Robert Durst (HBO)
IMDB Puanı: 8.7
Yılı: 2015
Tür: Belgesel, Polisiye
Süre: 4 sa 39 dk (6 bölüm)
Yönetmen: Andrew Jarecki
Oyuncular: Robert Durst, Andrew Jarecki, Gary Napoli
Konusu: Bir adam, üç cinayet. 30 yılı aşan gizem dolu bir hikâye… New York'un emlak zenginlerinden Robert Durst'ün sıradışı hayatının ve suçlandığı cinayetlerin konu alındığı mini dizi tadında belgeselin yönetmenliğini, daha önce yine Robert Durst'ün hayatından ilham alınarak kurgulanan All Good Things filminin yönetmeni olan Andrew Jarecki üstleniyor.
(All Good Things filmini izlemiş olanlar varsa bilirler, Ryan Gosling başroldü hayranları varsa izlesin ehehe, Robert Durst sapına kadar gerçek bir karakterdir ve izlediğinizde emin olun kanınız çekilecek. Hukuk sistemiyle göz göre göre dalga geçen sosyopatın teki, bir seri katil. Kendisi epey zengin bir adam. Kendi karısı başta olmak üzere birçok cinayetle suçlanıyor ama garip bir şekilde kanıtlanamıyor bunlar. İnanılmaz iyi şekilde yalan söylüyor, Asperger sendromlu olduğunu iddia ediyor. ABD hükümetine kalsa hala yakalanamazdı ancak adamın kendi kendini ihbar etmesiyle yakalanıyor gibi bir şey. Çok ürkütücü, böyle polisiye belgeselleri seviyorsanız izlemenizi tavsiye ederim.)
3. The Act (Hulu)
IMDB Puanı: 8.1
Yılı: 2019
Tür: Biyografi, Polisiye, Dram
Süre: 8 sa (8 bölüm)
Yaratıcılar: Nick Antosca, Michelle Dean
Oyuncular: Patricia Arquette, Joey King, Calum Worthy
Konusu: Gerçek bir hikâye üzerine çekilen belgesel, kızına karşı epey düşkün olarak tanınan bir annenin evinde ölü bulunması, olayın akabinde kanser ve çeşitli beyin hastalıkları bulunan 23 yaşındaki kızı Gypsy Rose’un ortak Facebook hesaplarından “Sürtük geberdi” yazan bir paylaşımda bulunması nedeniyle olayların derinine inilmesi ile başlıyor ve şoke edici gerçekler açığa çıkıyor.
(Burada "Psikopatolojik Vakaları Anlatan Film Önerileri" adlı bir başlığım da var; orada da hem bu diziyi hem de belgeselini önermiştim. Yine öneriyorum. Gerçek bir psikopatolojik vakadan uyarlanmış bir dizi olduğunu belirteyim. Öncelikle Google'a yazmanız gereken şey: Münchausen by Proxy Sendromu. Ne olduğunu bilmeniz gerekiyor bu dizi için. İzlerken dehşete düşmemek elde değil. Anne Dee Dee bu hastalığa sahip bir kadın ve kızını 20 yıl boyunca hasta olduğuna inandırarak istismar ediyor. Çocuğa kanser olduğunu söyleyip saçlarını kazıtmaktan tut, besinleri yutamadığını iddia ederek beslenme tüpü taktırmak, nefes alamadığını iddia ederek oksijen tüpü taktırtmaya kadar ileri gidiyor. Tekerlekli sandalyeden kaldırtmıyor. Doktorlar hiçbir hastalık belirtisi bulamasalar da Dee Dee inatla kızının hasta olduğunu söyleyerek sahte belirtiler uyduruyor. Bu şekilde insanlardan bol bol ilgi, sevgi, destek görmekle beraber pek çok hayır kurumundan da para yardımı, ev yardımı gibi destekler alıyor. Ancak kızı Gypsy büyüyor haliyle ve annesinden gizli gizli internet kullanıp sosyal medya hesapları açmaya başlıyor ve bu şekilde dış dünyayla bağlantı kurabiliyor. En sonunda netten edindiği sevgilisiyle beraber annesini öldürmesi ile bu kızın korkunç gerçekliği de açığa çıkıyor. İnanılmaz, tek kelimeyle inanılmaz. Belgeselin kendisini izlemek isterseniz ismi "Mommy Dead and Dearest". Türkçe altyazısı yok, İngilizce bilenler Youtube'ta izleyebilirler.)
4. Sharp Objects (HBO)
IMDB Puanı: 8.2
Yılı: 2018
Tür: Polisiye, Dram, Gizem
Süre: 7 sa 1 dk (8 bölüm)
Yönetmen: Jean-Marc Vallée
Oyuncular: Amy Adams, Patricia Clarkson, Chris Messina
Konusu: Sharp Objects, kasabasında öldürülen iki genç kızın hikayesiyle birlikte kendi geçmişini de çözmeye çalışan Camille Preaker isimli bir muhabirin yaşadıklarını anlatıyor. Uzun zamandır görmediği annesi ve üvey kız kardeşi ile bir araya gelen Camille’in bir cinayeti çözmek için kendi geçmişinden yararlanmasının ardından işler iyice sarpa sarar.
(Yine psikopatolojik diyebileceğimiz, The Act dizisinde olduğu gibi Münchausen Sendromu ve buna bağlı gelişen travmalar ile alakalı bir dizi önerisi. Aslında çok boğucu, yani izlerken o kasaba ortamından, insanlardan falan boğuluyorsunuz. Ama boğulurken bu rahatsız ortamdan zevk de alıyorsunuz. Oyunculuklar, diyaloglar muazzam. Kitabı da varmış, yazarı benim çok sevdiğim bir film olan Gone Girl'ün de yazarı Gillian Flynn. Artemis Yayınları'ndan, direkt "Keskin Şeyler" adıyla çevrilmiş. Ben kitabını okumadım ancak kitabın da çok akıcı bir dili olduğu söyleniyor. İsterseniz kitabını okuyun, isterseniz dizisini izleyin ama bence birinden birini yapın.)
5. A Very English Scandal (Amazon Prime)
IMDB Puanı: 7.8
Yılı: 2018
Tür: Biyografi, Komedi, Polisiye
Süre: 3 sa (3 bölüm)
Yönetmen: Stephen Frears
Oyuncular: Hugh Grant, Ben Whishaw, Alex Jennings
Konusu: Film, Birleşik Krallık Liberal Parti lideri ve parlamento üyesi Jeremy Thorpe skandalını konu ediyor. İngiltere’de eşcinselliğin suç olduğu 70’li yıllarda politikacı Jeremy Thorpe’un büyük bir sırrı vardır. Eski sevgilisi Norman Scott’ın ortaya çıkması onun için büyük bir tehlike oluşturur. Norman ile geçmişteki birlikteliğinin duyulmasından korkan Jeremy, başını belaya sokar. Eski sevgilisini ortadan kaldırmak için komplo kurmak ve adam öldürmeye azmettirmekle suçlanan Jeremy, hakim karşısına çıkmak zorunda kalır.
(Çok sevdim. Tek cümleyle çok sevdim bu diziyi. Hugh Grant ve Ben Whishaw'un oyunculuğuna bayıldım, Whishaw'unkine ayrı bir parantez açarak. Ha ben öpüşen erkekleri seyretmek istemem derseniz izlemeyin ama öyle bir homofobikliğiniz yoksa mutlaka izleyin derim. Çok eğleneceksiniz izlerken. Anlatılanlar kesinlikle kurgu değil, tamamen gerçek bir olaydan uyarlanma ve Jeremy Thorpe vefat ettiği için çekilebilmiş bir dizi. Yoksa kendisi hayattayken bu skandalla ilgili yayınlanacak her şeyi engelliyormuş.)
6. When They See Us (Netflix)
IMDB Puanı: 9.0
Yılı: 2019
Tür: Biyografi, Dram, Tarih
Süre: 4 sa 56 dk (4 bölüm)
Yönetmen: Ava DuVernay
Oyuncular: Jharrel Jerome, Asante Blackk, Vera Farmiga
Konusu: Gerçek bir hikâyeden uyarlanan bu film, 1989 yılında geçmektedir. Harlemli beş genç, haksız yere Central Park'ta koşu yapan bir kadına vahşi bir cinsel saldırıyla suçlanınca tutuklanır ve sorgulanırlar. Ülke genelinde tansiyon yükselirken bu beş genç, kendilerini bir kâbusun içinde sıkışıp kalmış olarak bulur.
(Çok ağladım izlerken. Gerçekten bu rezaletin yaşanmasına ayrı ağladım, sırf siyahi oldukları için suçlanan, işkence gören, hayatları kararan gariban çocuklara ayrı ağladım, insanoğlunun sırf beyaz tenli doğdu diye bu kadar acımasızlaşabilmesine, beş kuruş olmamasına rağmen karşısındakini insan yerine koymamasına ayrı ağladım. Çelik gibi sinirleriniz yoksa çok ağlayacaksınız ama ağlasanız da izleyin. Görün bu insanlar için Barack Obama'nın başkan seçilmesi neden bu kadar anlamlıymış, "Black Lives Matter (Siyahların Hayatı Önemlidir)" hareketi neden bu kadar ses getirmiş? Jharrel Jerome'un muhteşem performansını izlemeniz de cabası.)
7. Chernobyl (HBO)
IMDB Puanı: 9.5
Yılı: 2019
Tür: Dram, Tarih, Gerilim
Süre: 5 sa 30 dk (5 bölüm)
Yönetmen: Craig Mazin
Oyuncular: Jared Harris, Stellan Skarsgård, Emily Watson
Konusu: Mini dizi, 1986 Nisan'ında Sovyet Ukrayna'da meydana gelen Çernobil nükleer santral felaketinin üzücü sonuçlarına ve felaketin nasıl ve niçin meydana geldiğini açıklamaya, savaşıp yenilen kahramanların hikâyelerine odaklanmaktadır.
(Pek çoğunuz izlemişsinizdir belki ama eklememek olmaz. Bu kadar yakın zamanda gerçekleşen kaza görünümlü katliamdan nasıl haberimiz olmamış? Yaşananları nasıl bilmemişiz, bu felaketin sonuçlarını neden çok ciddiye almamışız? İzlerken dehşete kapıldım, bir yandan da çok endişelendim. Çok ses getirdi ama izlemeyeniniz kaldıysa öncelikle bundan başlayarak izlesin derim.)
8. Wild Wild Country (Netflix)
IMDB Puanı: 8.2
Yılı: 2018
Tür: Belgesel
Süre: 6 sa 43 dk (6 bölüm)
Yönetmenler: Chapman Way, Maclain Way
Oyuncular: Osho, Ma Anand Sheela, George Meredith
Konusu: Tartışmalı bir tarikat lideri olan Osho, Oregon çölünde ütopik bir kent kurar. Ancak yerel halkla yaşanan sürtüşme ulusal çapta bir skandala dönüşür.
( advers hanım sayesinde izlediğimi hatırladım, kendisine teşekkür ederim. İzlerken aslında size pek de yabancı gelmeyecek. Osho dini bir tarikatın lideri, bir o kadar da zengin. Adamlarda Rolls Royce marka araç gırla. Aklı başındadır diyebileceğiniz eğitimli, zengin pek çok insan bu şarlatanın müridi. Lüks hayat, sınırsız cinsel tatmin gibi vaatlerle gelip mutlu olmak istiyorlar. Ancak Osho bir süre sonra yıkılıyor. Epey vurucu bir belgesel.)
9. Day Break (ABC)
IMDB Puanı: 8.0
Yılı: 2006
Tür: Aksiyon, Dram, Bilim Kurgu
Süre: 13 sa (13 bölüm)
Yönetmenler: Rob Bowman, Bryan Spicer
Oyuncular: Taye Diggs, Moon Bloodgood, Victoria Pratt
Konusu: Dedektif Brett Hopper, bir sabah uyandığında savcı yardımcısı Alberto Garza'yı öldürmekle suçlandığını öğrenir. Kendisine komplo kurulduğunu anlar ve kaçma teşebbüsünde bulunur. Fakat sevdiklerinin de tehdit altında olduğunu öğrenince neler olduğunu öğrenip olayları çözmeye çalışır. Gün geceye kavuştuğunda artık olayları değiştirebilmek için çok geçtir. Tekrar sabah olduğunda olayların aynı şekilde tekrarlandığını fark eder.
(Öneri ile ekledim. Bu bir mini dizi olarak çekilmemiş bu arada ancak bir sezon sonrasında reytinglerin yetersiz olduğu gerekçesi ile yeni sezonları iptal edilmiş. Lost, The Walking Dead ya da Grundhog Day gibi dizi-filmleri severek izlediyseniz bunu da severek izlersiniz diye tahmin ediyorum. Yalnız dediğim gibi mini dizi olarak çekilmediği için dizinin sonu havada kalmış olabilir.)
10. Our Planet (Netflix)
IMDB Puanı: 9.3
Yılı: 2019
Tür: Belgesel
Süre: 6 sa 43 dk (8 bölüm)
Yönetmenler: Adam Chapman, Hugh Pearson
Oyuncu (Belgesel anlatıcısı): David Attenborough
Konusu: Muazzam bir içeriğe sahip olan bu çarpıcı belgeselde, gezegenimizin doğal güzelliklerine şahit olurken iklim değişikliğinin tüm canlıları nasıl etkilediğini göreceksiniz.
(Yine öneri ile eklediğim, içerik olarak harika görünen bir belgesel daha. Kutuplardan, yağmur ormanlarına, denizlerden, çöllere pek çok canlı türünü yakından inceliyor ve bu canlı çeşitliliğinin iklim krizi yüzünden nasıl tehlikeye düştüğünü anlatıyor. Doğa belgeselleri sevenler için seyretmesi oldukça keyifli olacaktır diye düşünüyorum. Ben de en kısa zamanda izleyeceğim.)
11. Unbelievable (Netflix)
IMDB Puanı: 8.5
Yılı: 2019
Tür: Polisiye, Dram
Süre: 6 sa 29 dk (8 bölüm)
Yönetmenler: Lisa Cholodenko, Michael Dinner, Susannah Grant
Oyuncular: Toni Collette, Merritt Wever, Kaitlyn Dever
Konusu: Konusu gerçek yaşanmışlıklara dayalı olan bu dizide, Marie Adler, hayatı koruyucu aileler tarafından büyütülmekle geçmiş genç bir kızdır. Bir gün tek başına yaşadığı yurt dairesinde maskeli bir saldırgan tarafından tecavüze uğradığını söyleyerek şikayette bulunur. Fakat iddiasının asılsız olduğu gerekçesi ile erkek dedektifler tarafından suçlanarak şikâyetini geri çekmesi için psikolojik baskı görür. Karen Duvall ve Grace Rasmussen adında iki kadın dedektif başka şehirlerde de Marie’nin uğradığı saldırılara benzer saldırılar olduğunu fark eder ve bu davanın peşine düşer. Marie gerçekten bir suçlu mu yoksa bir mağdur mudur?
(İzlerken her bölümünde boğazıma bir yumru oturdu. O kadar tanıdık ki bize... Kadınların çektiği her yerde aynı. Özellikle travmatik yaşam olaylarında empatinin ve merhametin ne kadar etkili olabileceğini, bütün zorbalıkların ve eziyetin üstesinden nasıl gelebildiğini anlatan şahane bir dizi. En çok sevdiğim şey dizinin taraf tutmadan, acıtasyon yapmadan sadece travma ve travmanın boyutlarını sade bir dille ele alması oldu.)
12. Killer Inside: The Mind of Aaron Hernandez (Netflix)
IMDB Puanı: 7.5
Yılı: 2020
Tür: Belgesel, Polisiye
Süre: 3 sa 22 dk (3 bölüm)
Yönetmen: Geno McDermott
Oyuncular: Kevin Armstrong, Dan Wetzel, Patrick Haggan
Konusu: Esrarengiz Odin Lloyd cinayetinin faili olarak başarılı NFL oyuncusu Aaron Hernandez’in tutuklanması spor dünyasını şoka uğratır. Belgeselde Aaron’ın bir NFL yıldızı olmadan önceki aile hayatı, ilişkileri incelenmekte ve Amerikan futbolu oynayanlarda sıkça rastlanan beyin sarsıntılarının yaşamına olan etkisi değerlendirilmektedir.
(Milyonlarca insanların imrendiği bir yıldız aile hayatı ve çevre yüzünden nasıl dibe çakılır, bunu size tam anlamıyla ispatlayan gerçek bir yaşam hikayesi Aaron Hernandez'inki. Verdiği tıbbi ve hukuki bilgiler de gayet hoş. Yine taraf tutturmadan, ne tam anlamıyla aklayarak ne de suçlayarak olayı anlatması da verdiğim artı puanlardan. True crime belgesellerini seviyorsanız tazecik çıktı, hemen izleyin derim.)
13. Olive Kitteridge (HBO)
IMDB Puanı: 8.4
Yılı: 2014
Tür: Dram
Süre: 4 sa (4 bölüm)
Yönetmen: Lisa Cholodenko
Oyuncular: Frances McDormand, Richard Jenkins, Bill Murray
Konusu: 4 bölümlük bu mini dizi, inatçı, kuralcı, disiplinli bir matematik öğretmeni olan Olive Kitteridge ile onun uysal, hoşgörülü, kibar, eczacı eşi Henry ile olan 25 yıllık evliliğinin geçirdiği süreçleri konu alıyor.
(Bunu yine benim açtığım Psikopatolojik Vakaları Anlatan Film Önerileri başlığına eklemiştim ama mini dizi başlığına daha uygun olduğunu fark ettim. Size çok çok güzel bir mini dizi önerisiyle geldim. İzlemeyen kalmasın derim. Toplamda 4 bölüm, her biri yaklaşık 1 saat civarı süren ama bitirdiğinizde sizi olduğu yere mıhlayacak bir dizi Olive Kitteridge. Hikaye çok katmanlı, sayısız detay var. Disiplinli, inatçı, katı görünüşünün altında pek çok travmayı barındıran aslında yumuşak kalpli, sevilmeye muhtaç bir kadın Olive... ve onun kendisinin tersine bir o kadar uysal ve hoşgörülü olan eşi Henry ile olan 25 yıllık evliliklerinin geçirdiği süreci konu alıyor. Çift terapisti olduğum için mi bu kadar çok etkilendim bilmiyorum ama aşk, ölüm, evlilik, arkadaşlık, aile, ebeveyn olmak, hayat, yaşlılık, depresyon, kuşaklar arası fark gibi pek çok kavramı size o kadar güzel sorgulatıyor ki bıraksanız bunun analizini yapmayı, hakkında sayfalarca makale yazabilirim.)
14. Unorthodox (Netflix)
IMDB Puanı: 8.1
Yılı: 2020
Tür: Dram
Süre: 3 sa 33 dk (4 bölüm)
Yönetmen: Maria Schrader
Oyuncular: Shira Haas, Amit Rahav, Jeff Wilbusch
Konusu: Brooklynli Hasidik Yahudi bir kadın olan Esther “Esty” Shapiro, görücü usulü evlenmiştir ve hem dini hem kültürel sebeplerden dolayı hayatını özgürce yaşayamamaktadır. Yaşadığı bu yoğun baskıdan ötürü bunalan Esty çareyi kaçmakta bulur ve Berlin’e gider. Özgürlüğün anlamını yavaş yavaş öğrenen genç kızın geçmişi ise peşini bırakmayarak onu Berlin’de de bulacaktır. Ancak güçlü bir karakter olan Esty’nin artık baskılara boyun eğmek gibi bir niyeti yoktur.
(Bunu öneri üzerine izleyince buraya da ekledim. Biraz Türkiye'deki töre filmlerinden hallice, ancak Hasidik Yahudilerinin geleneklerini ve kültürlerini anlamak için güzel br dizi olmuş. Görücü usulü tanışma, evlilik töreniyle ilgili bazı ayrıntıları Türkiye kültürüne benzemiyor değil. :) Ancak (spoilerr spoilerrr) olumsuz yönler olarak karakteri ben gerçekçilikten uzak buldum. Bu kadar katı bir düzende büyümüş birinin elle tutulur bir belirgin motivasyonu olmadan zincirlerini bu kadar çabuk kırması zor. Esty Shapiro, seni sevmiyorum ve sana laflar hazırladım. Yanky adamdır ehehe.)
15. Don't F**k with Cats: Hunting an Internet Killer (Netflix)
IMDB Puanı: 8.1
Yılı: 2019
Tür: Belgesel, Polisiye, Gizem
Süre: 3 sa 7 dk (3 bölüm)
Yönetmen: Mark Lewis
Oyuncular: Deanna Thompson, John Green, Joe Panz
Konusu: İnternetteki şoke edici bir video, adalet peşinde olan bir grup hayvanseveri bir araya getirir. Ama hedeflerinde olan kişinin dehşet verici yeni planları vardır.
(Çok üzücü, çok üzüldüm. Hayvan öldüren insan öldürür diye yerlilerden Sevil Atasoy başta olmak üzere birçok yerli yabancı uzman bunu söylüyordu. Dizinin de bunu üzerine bastıra bastıra vurgulaması çok iyi. Belgesel soluk soluğa ilerliyor. 3 bölüm olmasına rağmen aman ne olacak şimdi diye diye tırnaklarınızı yiyorsunuz izlerken. Seyretmenizi kesinlikle tavsiye ederim.)
16. The Trials of Gabriel Fernandez (Netflix)
IMDB Puanı: 8.2
Yılı: 2020
Tür: Belgesel, Polisiye, Mini Dizi
Süre: 5 sa 31 dk (6 bölüm)
Yönetmen: Brian Knappenberger
Oyuncular: William Guirola, Wyatt Hinz, Rodrigo Alfonso
Konusu: 6 bölümlük belgesel türündeki mini dizi, Palmdale, California'dan sekiz yaşındaki Gabriel Fernandez'in annesi ve sevgilisi tarafından 2013 yılında korkunç bir şekilde istismar edilerek öldürülmesini ve bu konu ile ilgili kurumların ihmalini anlatıyor.
(Bu da beni kahreden bir başka belgesel. Son bölümlerde gözyaşlarımı tutamaz oldum artık. Çocuklarla çalışan bir psikoloğum, pek çok çocuğu dinledim, konuştum. Ama son bölümlerde canım çok yandı. Gözlerim doldu, bunun gerçekten yaşandığını bilmek içimi sızlattı. İhmalleri dinlerken kendimi dahi sorguladım. "Ben de mi acaba bir hata yaptım, gözümden kaçırdığım bir şey olmuş olabilir mi? Bir çocuğun gözyaşında payım olabilir mi, bir meslektaşımın payı olabilir mi?" İzleyin demek isterdim ama herkes kaldıramayabilir. Kaldırabilecek olan izlesin.)
Son düzenleme: