- 20 Ocak 2010
- 511
- 6
Kimse mutlu olmak istemiyor, herkez mutlu olmak istediğini söylüyor ama yalan. İnsanlar haklı olmak istiyorlar, başkalarını kontrol etmek istiyorlar, sevilmek istiyorlar, kendilerine değer verilmesini istiyorlar, çalişmadan kazanmak istiyorlar, bakılmak istiyorlar, rahat yaşamak, güzel olmak istiyorlar. İstedikleri zam...an istedikleri şeyi yapmak istiyorlar, haklarında güzel şeyler söylenmesini istiyorlar, ama mutlu olmak istemiyorlar. Size desemki bende bir sihir var, sizi dünyanin en çirkin ama en mutlu insanı yapabilirim, yada en güzel ama en mutsuz insanı yapabilirim. Hangisini seçersiniz?
İnsanlar mutluluğun birşeyin sonunda olduğuna inanıyorlar. “Bir gün istediklerim yerine gelince, mutlu olacağım.” Hayatta böyle bir şey yok. Hayatta “bir gün” diye bir şeyde yok. “Bu gün” var. Nasıl mutlu olacaksınız bu gün?
Bakın negüzel bir hikaye. Asya’da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak vardır. Bir hindistancevizi oyulur ve iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa bağlanır. Hindistancevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan içine tatlı bir yiyecek konur. Bu yarık sadece maymunun elini açıkken sokacağı kadar büyüklüktedir, yumruk yaptığında elini dışarı çıkaramaz. Maymun, tatlının kokusunu alır, yiyeceği yakalamak için elini içeri sokar ve yiyeceği kavrar, ama yiyecek elindeyken elini dışarı çıkarması olanaksızdır. Sıkıca yumruk yapılmış el, bu yarıktan dışarı çıkmaz. Avcılar geldiğinde, maymun çılgına döner ama kaçamaz. Aslında bu maymunu tutsak eden hiçbir şey yoktur. Onu sadece kendi bağımlılığının gücü tutsak etmiştir. Yapması gereken tek şey elini açıp yiyeceği bırakmaktır. Ama zihninde açgözlülüğü o kadar güçlüdür ki bu tuzaktan kurtulan maymun çok nadir görülür. Bizi tuzağa düşüren ve orada kalmamıza neden olan şey, arzularımız ve zihnimizde onlara bağımlı oluşumuzdur. Tüm yapmamız gereken, elimizi açıp benliğimizi ve bağımlı olduğumuz şeyleri serbest bırakmak, özgürleşmektir. …. Joseph Goldstein
İnsanlar mutluluğun birşeyin sonunda olduğuna inanıyorlar. “Bir gün istediklerim yerine gelince, mutlu olacağım.” Hayatta böyle bir şey yok. Hayatta “bir gün” diye bir şeyde yok. “Bu gün” var. Nasıl mutlu olacaksınız bu gün?
Bakın negüzel bir hikaye. Asya’da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak vardır. Bir hindistancevizi oyulur ve iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa bağlanır. Hindistancevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan içine tatlı bir yiyecek konur. Bu yarık sadece maymunun elini açıkken sokacağı kadar büyüklüktedir, yumruk yaptığında elini dışarı çıkaramaz. Maymun, tatlının kokusunu alır, yiyeceği yakalamak için elini içeri sokar ve yiyeceği kavrar, ama yiyecek elindeyken elini dışarı çıkarması olanaksızdır. Sıkıca yumruk yapılmış el, bu yarıktan dışarı çıkmaz. Avcılar geldiğinde, maymun çılgına döner ama kaçamaz. Aslında bu maymunu tutsak eden hiçbir şey yoktur. Onu sadece kendi bağımlılığının gücü tutsak etmiştir. Yapması gereken tek şey elini açıp yiyeceği bırakmaktır. Ama zihninde açgözlülüğü o kadar güçlüdür ki bu tuzaktan kurtulan maymun çok nadir görülür. Bizi tuzağa düşüren ve orada kalmamıza neden olan şey, arzularımız ve zihnimizde onlara bağımlı oluşumuzdur. Tüm yapmamız gereken, elimizi açıp benliğimizi ve bağımlı olduğumuz şeyleri serbest bırakmak, özgürleşmektir. …. Joseph Goldstein