Aşkı farklı yaşıyoruz
Aşkı hepimiz farklı yaşıyoruz. Kimimizin aşktan anladığı kalp acısı, kimimizinki ise coşku ve mutluluk. Ama asıl fark, kadının ve erkeğin aşkı yaşayışında ortaya çıkıyor. Nasıl mı?
Sanırız, bu konuda en aydınlatıcı rehber John Gray'in "Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten" adlı kitabı.
İşte "Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten" adlı kitaptan bazı alıntılar:
Erkek susuyor, kadın konuşuyor...
Erkekler, kendilerini iyi hissetmek ve sorunlarını kendi başlarına çözmek amacıyla mağaralarına çekilirler. Kadınlar ise biraraya toplanıp sorunlarını açıkça konuşurlar. Üstelik kadınlar, kendi acılarını unutmak için başkalarının sorunlarına üzülebilirler. İşte bu nedenle kadınlar, sorunlarını paylaşmak isterlerken, erkeklerin kafalarını kumun altına sokmalarına asla tahammül edemezler. Ancak kitabın yazarına göre, Mars'tan gelen erkeklerle,
Venüs'ten gelen kadınlar zamanla birbirlerinden çok şey öğrenmişler. Neler mi?
Marslılar, Venüslülerden ne öğrendi?
Marslılar, Venüslüler'in saldırısına uğrayıp suçlansalar bile bunun geçici olduğunu, çok geçmeden Venüslülerin son derece sevecen ve yumuşak başlı olduklarını anladılar. Dinlemeyi öğrenerek, sorunlar hakkında konuşmanın gerçekte Venüslüler için ne kadar önemli olduğunu takdir ettiler. Her Marslı sonunda Venüslü'nün sorunları hakkında konuşma ihtiyacının kendisinin herhangi bir eksikliğinden kaynaklanmadığını görüp huzur buldu.
Ayrıca Venüslünün bir kez sesini duyurduğunu gördükten sonra, sorunlarını kurcalamaktan vazgeçip son derece olumlu bir havaya büründüğüne de tanık oldu. Erkek dinlemekte ustalaştıkça, bunun kendi günlük sorunlarını unutmanın harika bir yolu olmasının yanı sıra, eşini de tatmin ettiğini gördü. Ancak gerçekten büyük baskı altında olduğu günlerde yine de mağarasına kapanıp haberler ve spor yarışmaları gibi başka bir şeyle oyalanmaya gereksinim duymayı sürdürdü.
Peki Venüslüler ne öğrendi?
Marslıların (yani erkeklerin) mağaraya çekilmelerinin onların kendilerini sevmedikleri anlamına gelmediğini anlayarak rahatladılar. Böyle zamanlarda erkek büyük baskı altında olduğundan, bu davranışını kabullenmeyi öğrendiler. Marslılar'ın dikkati kolayca dağıldığında Venüslüler buna alınmadılar.
Kadın ilgiye, erkek güvene ihtiyaç duyar
Erkek kadının duygularıyla ilgilenirse, o da sevildiğini hisseder. Böyle şefkatle yaklaşarak kadına kendini özel hissettirdiğinde, erkek, onun en önemli gereksinimini karşılamış olur. Doğal olarak kadın ona daha fazla güvenecektir. Güvenen kadın daha açık ve olumlu olacaktır. Böylelikle erkek de kendisine güvenildiğini hisseder.
Kadın saygıya, erkek takdire ihtiyaç duyar
Erkek, kadının haklarını, istek ve ihtiyaçlarını kabul eden ve öncelik tanıyan bir biçimde davrandığında, kadın kendisine saygı duyulduğunu hisseder. Erkeğin davranışı kadınin duygu ve düşüncelerine önem verdiğini gösteriyorsa, kadın saygı duyulduğundan emin olur. Kendisine saygı duyulduğunu hisseden kadın, erkeğin ihtiyacı olan takdir edilmeyi ona daha kolay hissettirecektir.
Aşkı hepimiz farklı yaşıyoruz. Kimimizin aşktan anladığı kalp acısı, kimimizinki ise coşku ve mutluluk. Ama asıl fark, kadının ve erkeğin aşkı yaşayışında ortaya çıkıyor. Nasıl mı?
Sanırız, bu konuda en aydınlatıcı rehber John Gray'in "Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten" adlı kitabı.
İşte "Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten" adlı kitaptan bazı alıntılar:
Erkek susuyor, kadın konuşuyor...
Erkekler, kendilerini iyi hissetmek ve sorunlarını kendi başlarına çözmek amacıyla mağaralarına çekilirler. Kadınlar ise biraraya toplanıp sorunlarını açıkça konuşurlar. Üstelik kadınlar, kendi acılarını unutmak için başkalarının sorunlarına üzülebilirler. İşte bu nedenle kadınlar, sorunlarını paylaşmak isterlerken, erkeklerin kafalarını kumun altına sokmalarına asla tahammül edemezler. Ancak kitabın yazarına göre, Mars'tan gelen erkeklerle,
Venüs'ten gelen kadınlar zamanla birbirlerinden çok şey öğrenmişler. Neler mi?
Marslılar, Venüslülerden ne öğrendi?
Marslılar, Venüslüler'in saldırısına uğrayıp suçlansalar bile bunun geçici olduğunu, çok geçmeden Venüslülerin son derece sevecen ve yumuşak başlı olduklarını anladılar. Dinlemeyi öğrenerek, sorunlar hakkında konuşmanın gerçekte Venüslüler için ne kadar önemli olduğunu takdir ettiler. Her Marslı sonunda Venüslü'nün sorunları hakkında konuşma ihtiyacının kendisinin herhangi bir eksikliğinden kaynaklanmadığını görüp huzur buldu.
Ayrıca Venüslünün bir kez sesini duyurduğunu gördükten sonra, sorunlarını kurcalamaktan vazgeçip son derece olumlu bir havaya büründüğüne de tanık oldu. Erkek dinlemekte ustalaştıkça, bunun kendi günlük sorunlarını unutmanın harika bir yolu olmasının yanı sıra, eşini de tatmin ettiğini gördü. Ancak gerçekten büyük baskı altında olduğu günlerde yine de mağarasına kapanıp haberler ve spor yarışmaları gibi başka bir şeyle oyalanmaya gereksinim duymayı sürdürdü.
Peki Venüslüler ne öğrendi?
Marslıların (yani erkeklerin) mağaraya çekilmelerinin onların kendilerini sevmedikleri anlamına gelmediğini anlayarak rahatladılar. Böyle zamanlarda erkek büyük baskı altında olduğundan, bu davranışını kabullenmeyi öğrendiler. Marslılar'ın dikkati kolayca dağıldığında Venüslüler buna alınmadılar.
Kadın ilgiye, erkek güvene ihtiyaç duyar
Erkek kadının duygularıyla ilgilenirse, o da sevildiğini hisseder. Böyle şefkatle yaklaşarak kadına kendini özel hissettirdiğinde, erkek, onun en önemli gereksinimini karşılamış olur. Doğal olarak kadın ona daha fazla güvenecektir. Güvenen kadın daha açık ve olumlu olacaktır. Böylelikle erkek de kendisine güvenildiğini hisseder.
Kadın saygıya, erkek takdire ihtiyaç duyar
Erkek, kadının haklarını, istek ve ihtiyaçlarını kabul eden ve öncelik tanıyan bir biçimde davrandığında, kadın kendisine saygı duyulduğunu hisseder. Erkeğin davranışı kadınin duygu ve düşüncelerine önem verdiğini gösteriyorsa, kadın saygı duyulduğundan emin olur. Kendisine saygı duyulduğunu hisseden kadın, erkeğin ihtiyacı olan takdir edilmeyi ona daha kolay hissettirecektir.
