- 12 Temmuz 2006
- 35.047
- 30.494
- 61
KİTABIN ADI AŞK-I MEMNU
YAZARI Halit Ziya UŞAKLIGİL
YAYIN EVİ İnkılap Kitap Evi Sirkeci/İSTANBUL
BASIM YILI 1987(8inci basım)
1.KİTABIN KONUSU :
İstanbulda yaşayan bir ailenin içinde bulunduğu karmaşık durum,aile ilişkilerinin çarpıklığı ve insanın ihtirasları uğruna ne hallere düşeceği anlatılıyor.
2.KİTABIN ÖZETİ :
İstanbul’un tanınmış ve zengin aileleri eğlence yerlerine gelerek gecelerini neşe içerisinde geçirmektedirler.Adnan Bey ve ailesi de bunlardan birisidir.Adnan Bey iki tane çocuğu olan karısını kaybetmiş dul bir adamdır.Eğlencelerde sık sık Firdevs Hanımla karşılaşırlar.Firdevs Hanım da eski istanbul ailelerine mensup soylu bir kadındır.Bihter ve Peyker adında iki tane kızı vardır.Adnan Bey aralarındaki yaş farkına rağmen bihterle evlenmek ister ve evlenirler.Mutlu bir hayatları vardır.
Adnan Beyin Nihal adında bir kızı vardır.Nihal, amcasının oğlu Behlülle evlendirilmek istenmektedir.Behlül ise yengesine karşı ilgi duymaktadır.Bir gece Bihteri odasına davet ederek ona duygularını anlatır.Bihter ise Behlüle inanmaz çünkü onun Peykere karşı ilgi duyduğuna şahit olmuştur zaten Behlülün ne kadar çapkın olduğu herkes tarafından bilinmektedir.O gece Bihterle Behlül birlikte olurlar ve bu binbir tehlike içinde devam eder.
Nihali, evde yetiştirilmiş bir zenci çocuğun olan Beşir de sevmektedir.Bir gün Nihal üvey annesinin macerasını öğrenir ve onları dinlerken düşer bayılır böylece öğrendiklerini de açığa vurur.Bu olaydan sonra Nihal yatağa düşer onun kötü olduğunu gören Beşir herşeyi Adnan Beye anlatır.Karısı tarafından aldatıldığını öğrenen Adnan Bey çok kızar.Bihter de gelecek tepkilerden korktuğu için kendisini odasına kapatır ve yaşamakla ölmek arsında bir tercih yapmak zorundadır.Birkaç dakika sonra odadan bir el silah sesi duyulur .Bihter intahar etmiştir.Olayları öğrenen behlül ise ortadan kaybolarak kayıplara karışır.
Bir süre sonra Nihal iyileşir ve babasıyla beraber birbirleri için yaşamaya başlarlar.
3.KİTABIN ANAFİKRİ :
Toplumun değer yargılarına ters düşen davranışların insanları nereye sürükleyeceği.
4.KİTAPTAKİ OLAY VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Olaylar İstanbulda geçer.Genelde İstanbul ailelerinin gece eğlencelerinden ,aile yaşantılarından ve ilişkilerinden bahsedilir.
Adnan Bey :Saf iyi kalpli bir insandır.Karısyla aralarında yaş farkı olmasına rağmen iyi geçinir ama iyi niyeti aldatılmayla son bulur.
Firdevs Hanım:Bihterle Peyker’in annesidir.Kocasının vefatı üzerine kızlarıyla yalnız kalmış ve herşeyini onlara adamıştır.
Bihter :Adnan Beyle evlidir ama aklı fikri hep aşkta meşktedir.
Behlül :Oldukça çapkın birisidir kadınları baştan çıkarır ve onlarla birlikte olur.
Nihal :Adnan Beyin kızıdır çok hassas ve narin bir yapısı vardır.
5.KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER:
Kitap Osmanlının son döneminde Fransız akımının etkisiyle yazılmıştır.Bahsedilen eğlence kültürü Fransızlarınkine benzemektedir.Kitabın dili ağır sayılabir.
6.KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:
İstanbul'da doğdu, 22 Mart 1945'te aynı kentte öldü. Mahalle mektebinden sonra Fatih Rüştiyesi'ne gitti.Sonra da Fransızca öğrenmesi için rahipler okuluna gönderildi. Fransızca'dan ilk çevirilerini bu yıllarda yaptı. Tevfik Nevzat ile 1884'te Nevruz dergisini, 1886'da da Hizmet gazetesini çıkarttı. İlk romanlarını bu gazetede yayımladı. Okulu bitirdikten sonra bir yandan İzmir Rüştiyesi'nde Fransızca öğretmenliği yaparken, bir yandan da Osmanlı Bankası'nda memur olarak çalıştı. 1896'da Edebiyat-ı Cedide topluluğuna katılarak Servet-i Fünun dergisinde kendine geniş ün sağlayan romanlarını yayımladı.
Uşaklıgil Edebiyat-ı Cedide'nin sanat anlayışı doğrultusunda yeni bir dil yaratmaya çaba göstermiştir. Osmanlıca'da bile kullanılmayan Farsça ve Arapça sözcükler bularak, Türkçe'de olmayan kurallarla tamlamalar yaparak konuşulan dilden çok ayrı, süslü ve yapay bir sanat dili oluşturmuştur.
Yaşantı alanının darlığına karşın, Uşaklıgil Türk romanının öncüsü sayılmıştır. Çünkü ondan önce, romanı bir sanat yapıtı kabul ederek onun kadar ciddiye alan, bir sanatçı titizliğiyle romanın yapısına ve tekniğine gereken önemi veren başka bir Türk yazarı olmamıştır.
YAPITLAR (başlıca): Roman: Nemide, 1889; Bir Ölünün Defteri, 1889; Ferdi ve Şürekâsı, 1894; Mai ve Siyah, 1897; Aşk-ı Memnu, 1900; Kırık Hayatlar, 1923. Öykü: Bir Muhtıranın Son Yaprakları, 1888; Bir İzdivacın Tarih-i Muaşakası, 1888; Heyhat, 1894; Solgun Demet, 1901; Sepette Bulunmuş, 1920; Bir Hikâye-i Sevda, 1922; Hepsinden Acı, 1934; Onu Beklerken, 1935; Aşka Dair, 1936; İhtiyar Dost. 1939; Kadın Pençesinde, 1939; İzmir Hikâyeleri, (ö.s.), 1950. Oyun: Kabus, 1918. Anı: Kırk Yıl, 1936; Sara ve Ötesi, 1942; Bir Acı Hikâye, 1942. Şiir: Mensur Şiirler, 1889. Deneme: Sanata Dair, 3 cilt, 1938-1955
roman-ozetleri.b logspot.com.tr
YAZARI Halit Ziya UŞAKLIGİL
YAYIN EVİ İnkılap Kitap Evi Sirkeci/İSTANBUL
BASIM YILI 1987(8inci basım)
1.KİTABIN KONUSU :
İstanbulda yaşayan bir ailenin içinde bulunduğu karmaşık durum,aile ilişkilerinin çarpıklığı ve insanın ihtirasları uğruna ne hallere düşeceği anlatılıyor.
2.KİTABIN ÖZETİ :
İstanbul’un tanınmış ve zengin aileleri eğlence yerlerine gelerek gecelerini neşe içerisinde geçirmektedirler.Adnan Bey ve ailesi de bunlardan birisidir.Adnan Bey iki tane çocuğu olan karısını kaybetmiş dul bir adamdır.Eğlencelerde sık sık Firdevs Hanımla karşılaşırlar.Firdevs Hanım da eski istanbul ailelerine mensup soylu bir kadındır.Bihter ve Peyker adında iki tane kızı vardır.Adnan Bey aralarındaki yaş farkına rağmen bihterle evlenmek ister ve evlenirler.Mutlu bir hayatları vardır.
Adnan Beyin Nihal adında bir kızı vardır.Nihal, amcasının oğlu Behlülle evlendirilmek istenmektedir.Behlül ise yengesine karşı ilgi duymaktadır.Bir gece Bihteri odasına davet ederek ona duygularını anlatır.Bihter ise Behlüle inanmaz çünkü onun Peykere karşı ilgi duyduğuna şahit olmuştur zaten Behlülün ne kadar çapkın olduğu herkes tarafından bilinmektedir.O gece Bihterle Behlül birlikte olurlar ve bu binbir tehlike içinde devam eder.
Nihali, evde yetiştirilmiş bir zenci çocuğun olan Beşir de sevmektedir.Bir gün Nihal üvey annesinin macerasını öğrenir ve onları dinlerken düşer bayılır böylece öğrendiklerini de açığa vurur.Bu olaydan sonra Nihal yatağa düşer onun kötü olduğunu gören Beşir herşeyi Adnan Beye anlatır.Karısı tarafından aldatıldığını öğrenen Adnan Bey çok kızar.Bihter de gelecek tepkilerden korktuğu için kendisini odasına kapatır ve yaşamakla ölmek arsında bir tercih yapmak zorundadır.Birkaç dakika sonra odadan bir el silah sesi duyulur .Bihter intahar etmiştir.Olayları öğrenen behlül ise ortadan kaybolarak kayıplara karışır.
Bir süre sonra Nihal iyileşir ve babasıyla beraber birbirleri için yaşamaya başlarlar.
3.KİTABIN ANAFİKRİ :
Toplumun değer yargılarına ters düşen davranışların insanları nereye sürükleyeceği.
4.KİTAPTAKİ OLAY VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Olaylar İstanbulda geçer.Genelde İstanbul ailelerinin gece eğlencelerinden ,aile yaşantılarından ve ilişkilerinden bahsedilir.
Adnan Bey :Saf iyi kalpli bir insandır.Karısyla aralarında yaş farkı olmasına rağmen iyi geçinir ama iyi niyeti aldatılmayla son bulur.
Firdevs Hanım:Bihterle Peyker’in annesidir.Kocasının vefatı üzerine kızlarıyla yalnız kalmış ve herşeyini onlara adamıştır.
Bihter :Adnan Beyle evlidir ama aklı fikri hep aşkta meşktedir.
Behlül :Oldukça çapkın birisidir kadınları baştan çıkarır ve onlarla birlikte olur.
Nihal :Adnan Beyin kızıdır çok hassas ve narin bir yapısı vardır.
5.KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER:
Kitap Osmanlının son döneminde Fransız akımının etkisiyle yazılmıştır.Bahsedilen eğlence kültürü Fransızlarınkine benzemektedir.Kitabın dili ağır sayılabir.
6.KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:
İstanbul'da doğdu, 22 Mart 1945'te aynı kentte öldü. Mahalle mektebinden sonra Fatih Rüştiyesi'ne gitti.Sonra da Fransızca öğrenmesi için rahipler okuluna gönderildi. Fransızca'dan ilk çevirilerini bu yıllarda yaptı. Tevfik Nevzat ile 1884'te Nevruz dergisini, 1886'da da Hizmet gazetesini çıkarttı. İlk romanlarını bu gazetede yayımladı. Okulu bitirdikten sonra bir yandan İzmir Rüştiyesi'nde Fransızca öğretmenliği yaparken, bir yandan da Osmanlı Bankası'nda memur olarak çalıştı. 1896'da Edebiyat-ı Cedide topluluğuna katılarak Servet-i Fünun dergisinde kendine geniş ün sağlayan romanlarını yayımladı.
Uşaklıgil Edebiyat-ı Cedide'nin sanat anlayışı doğrultusunda yeni bir dil yaratmaya çaba göstermiştir. Osmanlıca'da bile kullanılmayan Farsça ve Arapça sözcükler bularak, Türkçe'de olmayan kurallarla tamlamalar yaparak konuşulan dilden çok ayrı, süslü ve yapay bir sanat dili oluşturmuştur.
Yaşantı alanının darlığına karşın, Uşaklıgil Türk romanının öncüsü sayılmıştır. Çünkü ondan önce, romanı bir sanat yapıtı kabul ederek onun kadar ciddiye alan, bir sanatçı titizliğiyle romanın yapısına ve tekniğine gereken önemi veren başka bir Türk yazarı olmamıştır.
YAPITLAR (başlıca): Roman: Nemide, 1889; Bir Ölünün Defteri, 1889; Ferdi ve Şürekâsı, 1894; Mai ve Siyah, 1897; Aşk-ı Memnu, 1900; Kırık Hayatlar, 1923. Öykü: Bir Muhtıranın Son Yaprakları, 1888; Bir İzdivacın Tarih-i Muaşakası, 1888; Heyhat, 1894; Solgun Demet, 1901; Sepette Bulunmuş, 1920; Bir Hikâye-i Sevda, 1922; Hepsinden Acı, 1934; Onu Beklerken, 1935; Aşka Dair, 1936; İhtiyar Dost. 1939; Kadın Pençesinde, 1939; İzmir Hikâyeleri, (ö.s.), 1950. Oyun: Kabus, 1918. Anı: Kırk Yıl, 1936; Sara ve Ötesi, 1942; Bir Acı Hikâye, 1942. Şiir: Mensur Şiirler, 1889. Deneme: Sanata Dair, 3 cilt, 1938-1955
roman-ozetleri.b logspot.com.tr