Aşk, insanı çok mutlu ederken 'aşk hastalığı' mutsuzluğa sürüklüyor...
28.12.2006
Aşkı "iki karşı cinsiyetten birinin diğerini, şanslıysalar her ikisinin birbirini ömür boyu ayrılmamayı isteyecek kadar sevmesi ve koşulsuz sevmesi" olarak tanımlayan Ege Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Çelikol, aşkın insanı mutlu eden ve saygı gösterilmesi gereken bir duygu olduğunu belirtti. Prof. Dr. Çelikol, aşık olunan kişiye bağımlılık olarak tanımlanan "aşk hastalığının" ise kişiyi mutsuzluğa sürüklediğini kaydetti.
Prof. Dr. Çelikol, aşkın insanı yaşamının her döneminde mutlu ettiğini belirterek, "Aşk, küllendikten on yıllar sonra bile insanları mutlu etmeye devam eder"' dedi ve aşkı değerli kılan en önemli unsurların başında "ulaşılmazlık ve meşakkatin" geldiğini söyledi.
"Doğa gereği, her sürecin bir ömrü olmalıdır" diyen Prof. Dr. Çelikol, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aşkın başlıca üç komponenti, ruhsal, tensel ve toplumsal uyuşma yeterliyse aşkın süresi, bir insan ömrü süresine ulaşmış olur. Bu durumda, aşk ölümsüzlüğe ulaşmış demektir ve elbette bu bir şans meselesidir. Aşk, küçümsenecek bir duygu değildir ve elbette riskleri de barındırır. Aşkın bir biyokimyası olduğuna göre, hastalığı da vardır ve aşk hastalığının hekimlikteki adı, ilişki bağımlılığıdır."
Aşkta bağımlılık madde bağımlılığı gibidir
Aşkta bağımlılığın madde bağımlılığı gibi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çelikol, uyuşturucu yerine bağlanılan kişinin geçtiğini ve bireyin bir süre sonra istese de bırakamadığını, zorunlu ayrılma durumunda kişide birtakım yoksunluk belirtilerinin ortaya çıktığını kaydetti.
Prof. Dr. Çelikol, bağımlı kişi ve bağlandığı partnerinin, bir tahterevallinin iki ucuna oturmuş gibi olduğunu ve bağımlı kişinin, yoğun duygular yaşarken partnerinin bu duyguları yaşamadığını belirterek, şöyle dedi:
BUYRUN ARKADAŞLAR
28.12.2006
Aşkı "iki karşı cinsiyetten birinin diğerini, şanslıysalar her ikisinin birbirini ömür boyu ayrılmamayı isteyecek kadar sevmesi ve koşulsuz sevmesi" olarak tanımlayan Ege Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Çelikol, aşkın insanı mutlu eden ve saygı gösterilmesi gereken bir duygu olduğunu belirtti. Prof. Dr. Çelikol, aşık olunan kişiye bağımlılık olarak tanımlanan "aşk hastalığının" ise kişiyi mutsuzluğa sürüklediğini kaydetti.
Prof. Dr. Çelikol, aşkın insanı yaşamının her döneminde mutlu ettiğini belirterek, "Aşk, küllendikten on yıllar sonra bile insanları mutlu etmeye devam eder"' dedi ve aşkı değerli kılan en önemli unsurların başında "ulaşılmazlık ve meşakkatin" geldiğini söyledi.
"Doğa gereği, her sürecin bir ömrü olmalıdır" diyen Prof. Dr. Çelikol, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aşkın başlıca üç komponenti, ruhsal, tensel ve toplumsal uyuşma yeterliyse aşkın süresi, bir insan ömrü süresine ulaşmış olur. Bu durumda, aşk ölümsüzlüğe ulaşmış demektir ve elbette bu bir şans meselesidir. Aşk, küçümsenecek bir duygu değildir ve elbette riskleri de barındırır. Aşkın bir biyokimyası olduğuna göre, hastalığı da vardır ve aşk hastalığının hekimlikteki adı, ilişki bağımlılığıdır."
Aşkta bağımlılık madde bağımlılığı gibidir
Aşkta bağımlılığın madde bağımlılığı gibi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çelikol, uyuşturucu yerine bağlanılan kişinin geçtiğini ve bireyin bir süre sonra istese de bırakamadığını, zorunlu ayrılma durumunda kişide birtakım yoksunluk belirtilerinin ortaya çıktığını kaydetti.
Prof. Dr. Çelikol, bağımlı kişi ve bağlandığı partnerinin, bir tahterevallinin iki ucuna oturmuş gibi olduğunu ve bağımlı kişinin, yoğun duygular yaşarken partnerinin bu duyguları yaşamadığını belirterek, şöyle dedi:
BUYRUN ARKADAŞLAR