- 2 Temmuz 2019
- 1.470
- 1.488
Merhaba arkadaşlar. Öyle pek dert sayılmaz anlatacağım şey ama sizlede paylaşmak istedim çünkü sanırım bunu gerçek hayatta kimseyle konuşamam. Benim çocukluktan bu yana birlikte büyüdük diyebileceğim çok yakın üç tane arkadaşım var isimlerini farklı yazacağım. ceyda, burçak ve simel diyeyim. üçüde kuzenler altlı üstlü bir aile apartmanında yaşıyorlar. biz ilkokuldayken tanıştık ceydayla. ben ceydayla bir tık daha yakınım ilk onla tanışıp, daha sık vakit geçirip, başbaşa daha çok vakit geçirdiğim için olsa gerek. Neyse yıllar geçti büyüdük arkadaşlığımız çok sıkılaştı. Burçak ve simel kafa yapısı olarak yakın sayılırız hatta belki onlarla daha çok eğleniyorumdur, ceyda ile aynı kafada olmasakta hep ortak bir nokta bulduk bir şekilde ve değer verme-alma olayımız daha yüksek aramızda diğerlerine nazaran. Her gün birlikteyiz nerdeyse. Elbette sadece dördümüz vakit geçirmiyoruz onların ortak çevreside buluşmalarımıza geliyor. Aslında olay burada başlıyor çünkü çevresi ile hiç ama hiç aynı kafada değilim tamamen farklı yaşantılar, farklı idealler, farklı hayat görüşlerine sahipler. Benimde adaptasyonumun bir sınırı var ve gerçekten çok zorlanıyorum. Ama bunu o an değil eve dönüp yalnız kaldığımda fark ediyorum. Şimdi diyeceksiniz sana tam olarak ne batıyor diye. Bizim bu dörtlü arkadaş grubumuzda, küçük yaşta eğlencesine başlattığımız bir olay var, 1. sinsilik, 2. dedikodu 3. insanların asıl niyetini doğru tahmin etmeye çalışma vs... Amaç neydi hatırlamıyorum bile, en zekimiz kim diye mi merak ettik acaba Şaşırtıcı olan şu ki hala daha sürüyor bu ve çevrelerine bile yayılmış durumda. Herkes entrika, dedikodu peşinde kızından erkeğine. Yani artık 10’lu yaşlarda değiliz ama öyle işlenmişki herkesin beynine, bize bakan bizim gibi olmuş zamanla. Zaten biri bizle bir kaç gün geçirsin en yapmam diyen insan bile dedikodu yapıyor, haset fesat şeyler yapıyor. Ben bu oyunda küçüklükten beri beceriksizdim dedikodu pek yapamam çünkü insanların hayatlarını istesemde merak edemiyorum, yaptıklarını gözlemlemiyorum sadece anlık olarak niyet okuma, çözme konusunda iyi olduğum için sinsi bulurlar beni hep. Hatta saf gözüken zekilerden falan derler. Halbuki gerçek çok başka Ben aralarında bildiğiniz saf kalıyorum çaktırmamaya çalışsamda. İşte bu olayın yayılmış olduğu çevreye girdiğimde ise elimi versem kolumu kaptıracakmış gibi hissediyorum. Çünkü daha savunmasız hissediyorum kalabalıkta. Biri bir laf attığında 2 kere düşünmek zorunda kalıyorum cevap verirken. Herkes çok sinsi geliyor. Ben normalde hep içimden geldiği gibi konuşan biriyimdir fakat nereye çekilir bilemediğimden hep davranışlarıma, konuşmalarıma aşırı dikkat etmek zorunda kalıyorum. Hatta bazen ona niye şu cevabı vermedim, o bana ne demek istedi acaba ya doğru mu anladım falan diye jetonumun geç düştüğüde oluyor. Sadece dördümüzken yine rahatım ama tam manası ile değil tabi.
Yani artık ister istemez alıştığımdan ötürü bu durumdan rahatsız olmayada hakkım yokmuş gibi hissediyorum. Ama kendim olamıyormuşum gibi geliyor. Yaşlar büyüdükçe yaşananlarda değiştiği için artık yapılan dedikodularında bir masumluğu kalmadı dudak uçuklatan boyutta şeyler duyuyorum insanlarla ilgili. Benim yakın olmadıklarım benimkinide yapılıyor olabilir bunuda biliyorum. Açıkçası korkuyorumda. Yanlış anlaşılmaya müsait biriyim zaten. Kendimi yapmadığım bir şeyi veya niyetimin ne olduğunu açıklamak zorunda kalırken bulmak istemiyorum. Görüşmemek bir seçenek bunu biliyorum. Lakin şu ara başka arkadaşımda yok yalnız kalmak istemiyorum. Zaten senelerdir tek yaşayan biriyim. Ailem uzakta. Sevgilim uzakta. Sevmiyorum yalnızlığı. Pandemi nedeniyle yeni arkadaşlıklar kurulabilecek sosyal bir yaşantı zaten kalmadı. Bir onlar var yakınımda oturan. Bir yandan düşününce ortamımızda her ne kadar böyle saçma ve entrika dolu şeyler olsada yinede eğleniyorum sosyalleşiyorum. Birine bir şey olsa hepimiz koşarız, yardımımızı esirgemeyiz herkes birbirini korur kollar. Böyle dengesiz bir durum işte. İyi mi kötü mü anlamıyor insan. Tabi okuduğunuz anladığınız üzerine olayın derinlerine indiğimde keyfim kaçıyor. Bu kadar insanı iyi yönde değiştirebilmemde mümkün değil işlemiş artık herkesin içine. Ki zaten teklifini dahi edemem bende farklı değilim onlardan, onlara göre. İnsanın kendisi gibi olmak isteyip olamaması çok kötü bir şeymiş. Keşke okullar kapanmasaydı diyorum bazen. Üniden edindiğim arkadaşlarım ailelerinin yanlarına döndü. En azından onlarla olduğum kişi gibiydim rahattım ve güvende hissediyorum kendimi. Doğal olarak bu bahsettiğim arkadaşlarımlada üni açıkken daha az görüşüyordum ve aralarında dönen olaylara uzak kaldığımdan resmen dokunulmazlığım vardı kafam rahat oluyordu. Oh be rahatladım öyle anlatıp içimi dökmek istedim sadece okuyan arkadaşlara teşekkür ederim
Yani artık ister istemez alıştığımdan ötürü bu durumdan rahatsız olmayada hakkım yokmuş gibi hissediyorum. Ama kendim olamıyormuşum gibi geliyor. Yaşlar büyüdükçe yaşananlarda değiştiği için artık yapılan dedikodularında bir masumluğu kalmadı dudak uçuklatan boyutta şeyler duyuyorum insanlarla ilgili. Benim yakın olmadıklarım benimkinide yapılıyor olabilir bunuda biliyorum. Açıkçası korkuyorumda. Yanlış anlaşılmaya müsait biriyim zaten. Kendimi yapmadığım bir şeyi veya niyetimin ne olduğunu açıklamak zorunda kalırken bulmak istemiyorum. Görüşmemek bir seçenek bunu biliyorum. Lakin şu ara başka arkadaşımda yok yalnız kalmak istemiyorum. Zaten senelerdir tek yaşayan biriyim. Ailem uzakta. Sevgilim uzakta. Sevmiyorum yalnızlığı. Pandemi nedeniyle yeni arkadaşlıklar kurulabilecek sosyal bir yaşantı zaten kalmadı. Bir onlar var yakınımda oturan. Bir yandan düşününce ortamımızda her ne kadar böyle saçma ve entrika dolu şeyler olsada yinede eğleniyorum sosyalleşiyorum. Birine bir şey olsa hepimiz koşarız, yardımımızı esirgemeyiz herkes birbirini korur kollar. Böyle dengesiz bir durum işte. İyi mi kötü mü anlamıyor insan. Tabi okuduğunuz anladığınız üzerine olayın derinlerine indiğimde keyfim kaçıyor. Bu kadar insanı iyi yönde değiştirebilmemde mümkün değil işlemiş artık herkesin içine. Ki zaten teklifini dahi edemem bende farklı değilim onlardan, onlara göre. İnsanın kendisi gibi olmak isteyip olamaması çok kötü bir şeymiş. Keşke okullar kapanmasaydı diyorum bazen. Üniden edindiğim arkadaşlarım ailelerinin yanlarına döndü. En azından onlarla olduğum kişi gibiydim rahattım ve güvende hissediyorum kendimi. Doğal olarak bu bahsettiğim arkadaşlarımlada üni açıkken daha az görüşüyordum ve aralarında dönen olaylara uzak kaldığımdan resmen dokunulmazlığım vardı kafam rahat oluyordu. Oh be rahatladım öyle anlatıp içimi dökmek istedim sadece okuyan arkadaşlara teşekkür ederim