• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Arif baltacı

  • Konu Sahibi Konu Sahibi EU3
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
Bir acı vardır sanki
O tenha kaldırımlarda
Sessizdir oysa gündüzlere inat
Sonra sessizlik bozulur
Ayak seslerin gelir
Beklerim ardından sen gel diye
Sen gelmezsin benim ölesim gelir
Ve artar bu acı
Her ayak sesinde
Ayak seslerini öldüresim gelir
ARİF BALTACI
 
Bu sitemim sana değil
Sakın yanlış anlama
Binlerce kez yenil
Boyun eğme hayata
Her aşkın bir sonu varmış
Sevenler elbet ağlarmış
Aşk akıllara zararmış
Sakın sevme bir daha
Ümitlerim bitmez dersin
Kapıldın sele gidersin
Sonra hayata küsersin
Ümidin kalır bahara
Çabuk geçer durmaz zaman
Uğraşma boşa vermez aman
Azrailin gel dediği an
Zaman ateştir sana..
 
Aşkın adresi yoktur
Karambolde bulursun onu
Aşka dair bilinen tek yer var
Yürek denen o sonsuz diyar
Hangi köşededir bilinmez sevda
Sana gelir uzak diyarlardan
Uzak diyarlardan kalbine akar.
Aşkın zamanı yoktur
Zaten aşk zamansızlık değil mi
Apansız, amansız gelir
Toparlanmaya bile vaktin yoktur
Geniş zamanlar istersin oysa sen
Geniş zaman bulunurda aşk kaybolur.
Aşkın mantığı yoktur
Mantığın bittiği yerde başlar aşk
Aşka dair hiçbir şey bilinmez
Aşk yaşanır hissedilir ama söylenmez
Anlatılamaz aşk aşkı tatmamış insana
Aşk meydan okumaktır dünyaya
Aslında aşk yoktur
Biz duygularımıza aşk demişiz
Bir şeyler hissetmişiz de
Ne olduğunu bilememişiz
Aşk demişiz adına bu bilinmezin
Bu bilinmezde yönümüzü kaybetmişiz
ARİF BALTACI
 
Karanlık bir sonbahar akşamında
Aniden içime bir sızı düştü
Yoksa aşk dedikleri bu muydu
Ya da bir anlık sevinçten sonra
Gözlerde oluşan nemim adımıydı aşk
Her aşkta ayrılık
Her aşkta acı
Her aşkta gözyaşı
Olmasa aşk yaşanmazmıydı
Neydi aşk dedikleri anlayamadım
Kalbimin hızla çarpması aşk sayılmazmıydı
Aşık olmak için ne gerekiyordu
Aşk duygusunu yaşamak için
Sabaha kadar onu düşünmekmi lazımdı
Aşk sadece güzel birine mi bağlanmaktı
Ama ben sabaha kadar düşündüm
Ağladım ayrıldım acıyı tattım
Ama bir kız için değildi
Bunun adı aşk değilmi şimdi
Aşk sadece birinimi sevmekti
İnsanları doğayı,hayvanları
Allah’ı sevmekte aşk değil miydi
Gökyüzünü,yağmuru,baharı,kuşları
Sevmek aşka sığmaz mıydı
Sonunda ayrılık olmayan sevgilere
Aşk denmez miydi sizin oralarda
Aşk vuslata ulaşamadan ölmek miydi sence
Aşk güzellikle acıyı
Bir arada yaşamak mıydı
Aşkı bulmak için
Bazı şeylerden vazgeçmek mi lazımdı
Aşk imkansızlık mıydı
Kucaklaşamadan vurulmak mıydı aşk
Ya da kurşunların önüne geçip
Uğruna ölmekmiydi
Eğer aşk buysa arkadaş
Zor rastlanır bu devirde
Aşka düşene
ARİF BALTACI
 
Rüzgarların koynuna bıraktığın saçların
Hala öyle divane hala öyle deli midir.
Ya hovarda yüreğin sonbaharın ardından
Yine öyle umarsız yine serseri midir
Acıtır mı kalbini verdiğin bütün sözler
Acıtır mı söylesene aşkımızın şarkısı
Senden bir şey kalmasa da silinse de tüm izler
Ben seni unutamam kalbimin vefasızı
Ahmak ıslatan yağmurlarını bilirim ben
Yakalanmadım desem yalan olacak
Bilemezdim ayrıldığımız gün sen giderken
Bu yağmurlar yüreğime yağacak
Yüreğimde aşkımızı boğacak...
 
Ebruli akşamlardan sonra
Güneş merhaba derken yeni güne
Sensizliği düşünür
Ağlardım...
Horozlar öterdi sabaha yakın
Ezanlar okunurdu minarelerden
Yaşlı bir adam dua ederdi.
Seni arardım...
Anadolu’nun bozkırlarında
Temmuz güneşinde kavrulurdu başaklar
Onlar güneşe yanardı
Ben sana yanardım...
Uçmayı yeni öğrenmiş
Yavru bir kuş konardı pencereme
Saksıların altındaki suyu içerdi
Dinerdi susuzluğu
Ben sana susardım...
Yokluğun düşünce aklıma
Kalbim buz tutardı
Donardım...
Karabulutlar kaplardı gökyüzünü
Şimşekler çakardı sonra
Bulutlara yarenlik ederdim.
Ağlardım...
Masmavi gökyüzü kararırdı
Yağmur yağardı mütemadiyen
Her bahar güller açardı
Ben solardım...
Bir yıldızlı kayardı semadan
Dilek tutardı faniler
O dileklerde seni bulamazdım
Kanardım....
ARİF BALTACI
 
Gün ışığına hasret bir gül gibi
Öyle mahzun öyle solgundu yüzü
Büküktü boynu güneşsiz bahar gibi
Gözlerinde bir telaş bir korku vardı
Sanki yaşamaktan korkar gibi
Sonra bir siren sesiyle
Değdi gözlerimiz birbirine
Gözünü kapattı bir şeyler saklar gibi
Vapur yanaşınca iskeleye
Hızla indi vapurdan bir şeyden kaçar gibi
Soru işaretleriyle birlikte
Düştüm o bilinmezin peşine
Birden döndü baktı bana
İçimdeki o ateşi yakar gibi
Bende bir telaş başladı
Sandım birden dünyam karardı
Geldi durdu yanımda bir şey hatırlar gibi
Dedi tanışıyor muyuz biryerlerden
Bana öyle geldi dedi başını eğerken
Sustu anlamsızca bir anda
İçinde bir yerler yanar gibi
Dedi neyse karıştırdım herhalde
Elbet benzer insan insana değil mi
Ve sen dedi gözlerime bakıp sustu
Sanki benden birşeyler umar gibi
Lal oldu dilim konuşamadım
Baktım anlamsızca gözlerine o yabancının
İçerimden bir yerle kopar gibi
Gitti bir meçhule bakarak arkasına
Sildi gözyaşlarını hırkasının ucuna
Unutamadım o günü ömrümce hatırlarım
Hatırladıkça dönerim arkama
Sanki o sesi duyar gibi
Gönlümde o kız sessizce ağlar gibi...
ARİF BALTACI
 
Ey be İstanbul, ey taşı toprağı altın
Sevdaları yalan, sevenleri hain şehir.
O boğazının mavileri yetmedi mi sana
Gözyaşımı da istedin benden.
Aksın sevdiğimin uğrunda gözyaşlarım ne çıkar ki
Varsın durmasın sonsuza kadar
Senin mavilerin yetmiyorsa sana
Ağlarım yetene kadar aklımda sevdiğim var.
Ağıt yaksın yaşlı teyzeler ardımdan
Yalnızım ey gökteki yıldızlar.
Ağla be YASAK KELİME İstanbul
Sende ağla biraz benim ardımdan.
Bahara soyunan taze çiçek kokan ormanlarını
Bindiğim vapurun ardından uçan martılarını
Ve beni sevmeyen o kadını
Çıkarıp anılarımdan gideceğim şehrinden
Çantama biraz umut, çok az dostluk ve biraz da vefa aldım
Bütün kötü anlarımı sana miras bıraktım.
Dedim ya İstanbul biraz da sen ağla.
Benim acım zaten yeter bana
 
Islak ve dar sokaklarda yaşardım yalnızlığı
Ve o zaman aklıma gelmezdi ağaracağı saçlarımın.
Babamı kaybettiğimde yaşamıştım ilk acımı
Daha sonra ise seni sevdiğimde.
Bilmezdim ki ayrılığının
Ölümün yansıması olacağını yüreğimde.
Ben umutlarıma ip bağlayıp salmıştım gökyüzüne
Küçük bir uçurtmanın kanatlarında sana gelmiştim.
Rüzgarsız havalara alışıktım ben
Fırtınana yenildim...
Sen deli bir kısrak, ben isimsiz kahraman
Nasıl da sevmişim seni anlayamadım.
Bir bir kaybettim güzelliklerini
Gözlerime yaşlar doldu ağlayamadım.
Sevdalarımı isimsiz bir limana boşalttım
Ve uğruna döktüğüm göz yaşlarımdan
Küçük küçük denizler yaptım...
Kulak asmadım yalnızlığıma
Kulak asmadım acılarıma
Ben hep seni gözyaşımda yaşattım...
Adını koyamadım yalnızlığımın
Sevda dedim ben bu karamsarlığa
Hiç bestelenmeyecek şiirler yazdım sana
Hiç söylenmeyecek şarkılar yaptım.
Bir tarafını aldırdım kalbimin
Bir tarafını sana bıraktım...
Mühürlenmiş gözlerimin dermanı sendin.
Her nereye baksam seni görürüm.
Gözlerin idam sehpası olmuş
Hasretin çöreklenmiş bağrımın ortasında
Çek git sevdiğim ne olacak sonunda
Ya beni öldürürsün, yada ölürüm
Issız sokaklarda sabaha karşı
Ezanlar yükseliyor minarelerden.
Yüzüm kabeye dönük, dilimde dualarım
Rabbimden seni istiyorum ben
Öksüz bıraktığın yüreğime dön
Gel ey gönlümün mihrabı yeniden...
ARİF BALTACI
 
Her yeni doğan günden seni diledim.
Beklemenin sabırsızlığı yaşadım
Tenha ve sen kokan sokaklarda.
Oysa biliyordum yine gelecektin bana
Yüzünde masum gülümseyişin
Elinde ufak kırmızı çanta
Ya çok yoruldum taşısana diyecektin.
Yorulana kadar umarsızca dolaşacaktık yollarda
Çamlıca’nın ardından güneş tepeye doğru yol alıyor
Saat ayrılığı çoktan geçmiş
Ve ben hala seni bekliyorum
Biliyorum her gün daha da ağaracak saçlarım
Biliyorum her gün daha da ağır gelecek yaşamak
Oysa bana söz vermiştin, sana söz vermiştim
Bir Perşembe gecesi gittiğin gibi gelecektin
Bende vuslat gününe kadar seni bekleyecektim.
Ne çok dualar ettim tanrıya
Bir kez daha göreyim diye rüyamda seni.
Sevdiğim, günüme doğan güneşim benim.
İstanbul artık bana dar geliyor.
Sigaraya da başladım yeniden.
Her nefeste seni çektim içime
Her nefeste seni düşündüm.
Bu yüzdendi sigaraya düşkünlüğüm.
Tam da mutluluğun şifresini çözmüşken
Anlayamadın bu acele gidişin neden....
Toplamadan valizini, düşünmeden sensiz beni
Henüz çizmemiştik ki mutluluğun resmini
Oysa biraz umudun mavisinden katacaktık
Birazda gözlerindeki kahverenginden
İçine kalbinin beyazından koyacaktık
Ve birazda ilk bahar yeşilinden...
Daha bitmemişti ki resmimiz
Bu acele gidişin anlamadım neden...
Yine sensiz uyandım
Kaç gün oldu sevdiğim alışamadım
Ben senin yokluğuna dayanamadım
Geçen zamanın inadına daha bir arttı acım
Yalnızım sevdiğim yalnızım
Kimse anlamıyor beni
Kimse dindiremiyor içimdeki sensizliği,
Oysa “hiç adı koyulur mu yalnızlığın derdi” Sevil hanım
Ama ben hala adını koyamadım yalnızlığım
Annem “Onlarca dostun var ya etrafında oğlum” diyor
Oysa ben sensiz yapayalnızım annem bunu bilmiyor.
Ne çıkar ki etrafımda binlerce insan olsa
Sensiz olmak, yalnızlık demektir benim lügatımda...
Kaç zaman geçti sevdiğim sen yoksun
Biliyorum dönemezsin gittiğin yerden
Biliyorum sen daim beni beklersin
Gece uyurken rüyama gelir
Gündüzleri her an beni izlersin.
Ben sensiz doğan her güne lanet ettim.
Her gece tanrıdan seni istedim.
Mezarının başında ne dualar ettim.
Sana gelmeyi de beceremedim sevdiğim..
Sana gelmeyi de beceremedim.
ARİF BALTACI
 
Back