- 8 Mayıs 2008
- 8.605
- 524
- 363
ANNE
Düştüğüm sokaklardan koşup geldim
Sen çağırdın diye
4’te devre 8’de hava kararıyor
Geciktim ….
Özür dilerim
Elim,yüzüm kir,pas içinde
Ne olur kızma
Biraz daha kalayım böyle...
Yıkarsam çıkacak çocukluğum
İzin ver anne
Ne kadar kirliysem o kadar çocuğum
O kadar toprak hala sokaklar
Kat karşılığı dairelerle dolacak mahallemiz
Ekmek almaya gönderdiğin bakkalın yerinde plaza olacak
Gittiğimizde sevinçten deliye döndüğüm lunaparkın istimlak bedeli ödenmiş olacak
Kovulmuş atlı karıncalar
Çarpışmış düzen
Yola gidiyor çocukluğum
Yoldan çıkıyor yine açgözlük
Yalvarırım anne …
Anla beni…
Siyah okul önlüğüm biraz daha üzerimde kalsın
Sıradan bir okul günü olsun
Cuma şahane olur misal
Matematik defterimi gördün mü anne?
Çabuk anne çabuk
Zil çalacak beni senden
Geç kalıyorum anne
Bırakma beni korkuyorum sensizlikten
Yine sıkıca sar atkıyı camların buz tuttuğu bir kış günü
Her nefesimde boğulayım düşlerimle okul yolunda
Söz veriyorum tüyleri ağzıma girsede çözmeyeceğim atkıyı
Zaten ne zaman çözsem hiçbir zaman bağlayamadım senin gibi
Anne dur ne olur !
Gideceğim birazdan
Dondurmacıyı bekleyelim en azından
Ne zamandır uğramıyor anne
Toplanalım yine pasaklı arkadaşlarla dondurma arabasın etrafına
Ben balkonun altına geleyim para istemek için
Evde karpuz var, ne dondurması dediğinde anlamaya çalışacağım bu kez
Vaz geçtim dondurmadan anne
Karpuzda olur sen yeter ki kes
Telaş etme…
Yıkayacağım elimi yüzümü az sonra
Biliyorum benim iyiliğim için her söz
Bilmem ki üzdüm mü seni anne ?
Oyuna doyamadım diye
Sokaktan beriye gelmedim diye
Geceler yarısı kaldırdım diye
Ateşim vardı neyleyim anne
Üşütmüştüm titriyordum
Ki sen bilirsin anne
Üzdüysem seni
Affet
Affet ne olur anne
Hiç geçmeyecekti zaman
Hep yanımdaydın nasıl olsa
Ben çocuk kalacaktım
Sen anne
Hayat ekmek arası domates destekli gıdalar almak için eve uğrayabileceğim molalar verdirmedi
Daha sonra anne
Önce sınavlar,sonra iş
Bitmeyen projeler
Kahveyle ayakta durulan geceler
Hiç kimse ,hiçbir iş beklemezdi öyle ya
Sen neden mecburdun peki anne
Neydi bu sonsuz sabrının sebebi
İhmal ettiysem seni
Özür dilerim anne
Nazım sana geçiyordu kırdım
Hem seni
Hem porselenlerini
Affet beni anne
Affet
Gidiyorum şimdi
Çocukluğumdan,heveslerimden,gülüşlerimden
Uyuyanın üstüne karın yağdığı;üstümün açık kaldığı gecelerden
Biliyorum uyandırmadan örtersin yine
Aslında her defasında uyanmıştım
Fakat sen duruma uyanmamıştın
Keyfini çıkardım annem oluşunun
Şükrettim
Teşekkür ettim
ZEKİ KAYAHAN COŞKUN
Düştüğüm sokaklardan koşup geldim
Sen çağırdın diye
4’te devre 8’de hava kararıyor
Geciktim ….
Özür dilerim
Elim,yüzüm kir,pas içinde
Ne olur kızma
Biraz daha kalayım böyle...
Yıkarsam çıkacak çocukluğum
İzin ver anne
Ne kadar kirliysem o kadar çocuğum
O kadar toprak hala sokaklar
Kat karşılığı dairelerle dolacak mahallemiz
Ekmek almaya gönderdiğin bakkalın yerinde plaza olacak
Gittiğimizde sevinçten deliye döndüğüm lunaparkın istimlak bedeli ödenmiş olacak
Kovulmuş atlı karıncalar
Çarpışmış düzen
Yola gidiyor çocukluğum
Yoldan çıkıyor yine açgözlük
Yalvarırım anne …
Anla beni…
Siyah okul önlüğüm biraz daha üzerimde kalsın
Sıradan bir okul günü olsun
Cuma şahane olur misal
Matematik defterimi gördün mü anne?
Çabuk anne çabuk
Zil çalacak beni senden
Geç kalıyorum anne
Bırakma beni korkuyorum sensizlikten
Yine sıkıca sar atkıyı camların buz tuttuğu bir kış günü
Her nefesimde boğulayım düşlerimle okul yolunda
Söz veriyorum tüyleri ağzıma girsede çözmeyeceğim atkıyı
Zaten ne zaman çözsem hiçbir zaman bağlayamadım senin gibi
Anne dur ne olur !
Gideceğim birazdan
Dondurmacıyı bekleyelim en azından
Ne zamandır uğramıyor anne
Toplanalım yine pasaklı arkadaşlarla dondurma arabasın etrafına
Ben balkonun altına geleyim para istemek için
Evde karpuz var, ne dondurması dediğinde anlamaya çalışacağım bu kez
Vaz geçtim dondurmadan anne
Karpuzda olur sen yeter ki kes
Telaş etme…
Yıkayacağım elimi yüzümü az sonra
Biliyorum benim iyiliğim için her söz
Bilmem ki üzdüm mü seni anne ?
Oyuna doyamadım diye
Sokaktan beriye gelmedim diye
Geceler yarısı kaldırdım diye
Ateşim vardı neyleyim anne
Üşütmüştüm titriyordum
Ki sen bilirsin anne
Üzdüysem seni
Affet
Affet ne olur anne
Hiç geçmeyecekti zaman
Hep yanımdaydın nasıl olsa
Ben çocuk kalacaktım
Sen anne
Hayat ekmek arası domates destekli gıdalar almak için eve uğrayabileceğim molalar verdirmedi
Daha sonra anne
Önce sınavlar,sonra iş
Bitmeyen projeler
Kahveyle ayakta durulan geceler
Hiç kimse ,hiçbir iş beklemezdi öyle ya
Sen neden mecburdun peki anne
Neydi bu sonsuz sabrının sebebi
İhmal ettiysem seni
Özür dilerim anne
Nazım sana geçiyordu kırdım
Hem seni
Hem porselenlerini
Affet beni anne
Affet
Gidiyorum şimdi
Çocukluğumdan,heveslerimden,gülüşlerimden
Uyuyanın üstüne karın yağdığı;üstümün açık kaldığı gecelerden
Biliyorum uyandırmadan örtersin yine
Aslında her defasında uyanmıştım
Fakat sen duruma uyanmamıştın
Keyfini çıkardım annem oluşunun
Şükrettim
Teşekkür ettim
ZEKİ KAYAHAN COŞKUN