Anne ve Babama Mektup ''Ben Gencim''

cnvr

Nirvana
Kayıtlı Üye
13 Temmuz 2007
305
8
Hanımefendi dergisi Ağustos 2007 Başyazı-Saliha Erdim

Ben gencim, bana birşeyler oluyor. Boyum büyüyor, gelişiyorum, boyumun büyüdüğü tepeden bakınca herşey değişik görünüyor. Kabıma sığmamaya başladım. Duygularım boyumdan da hızlı büyüyor, durdurak bilmeden koşuyor ve daldandala konuyor. ''Babam annem çok cahil, kimse birşey bilmiyor ve ben aslında çok şey biliyorum oysa kimse beni dinlemiyor ve anlamıyor'' gibi geliyor bana.

Ben gencim, evet kabıma sığamıyorum, kendime yeni bir duruş, yeni bir tarz oluşturma ihtiyacındayı. Evde duramıyorum. Arkadaşlarım benim herşeyimmiş gibi geliyor. Onlarla gece gündüz otursam, konuşsak, hayal kursak, çocuklar gibi koşup zıplasak ve kimse bana karışmasa istiyorum. ''Boyun büyüdü, koca adam oldun'' diyorlar bana, oysa içimdeki çocuk hala at koşturuyor. Tabii ki boyum kadar olgunlaşacağım fakat zamanla. Siz büyükler ne kadar sabırsız ve acelecisiniz farkında mısınız? Söylediğiniz herşey ters geliyor bana, ne zaman itiraz penceresinden uzansa cümlelerim, tenkit ve azarlama soğuğunda kırağı çalıyor filizlerimi. ''Sen de kimsin ki, nasıl büyüklerinle böyle konuşursun'' deyip susturuyorsunuz. Oysa siz büyükler onaylamadığınız bir durumla karşılaştığınızda ''aman incinmesin'' ya da '' ayıp olur'' veya '' el ne der'' diye çoğunlukla susuyor, yüzlerine karşı onaylıyor daha sonra da ya arkalarından konuşuyor veya içinize atıp bir süre sonra patlayacak kadar biriktiriyorsunuz. Ben ise şimdi yanlış olsa bile sizinle açık açık konuşmak istiyorum fakat bus efer de beni dinlemeye tahammül edemiyor ve beni hemen susturuyorsunuzç Şimdi size soruyorum, nasıl doğru konuşulur, nasıl itiraz edilir, ne zaman ve nasıl hakkımı koruyabilirim? Bunu bana siz öğretmezseniz kim öğretecek? Beni sürekli susturur ve bastırırsanız ben de size benzerim, ve fakat size benzemek istediğimi kim söyledi?

Ben gencim, bırakın itiraz edeyim, bırakın eleştireyim, biraz idare edin ne olur? Çalkalanıyorum hayat denizinin dalgalarında. Nasıl olursam kendim olurum bilmiyorum. Sürekli itirazları baskılananlar, hayatta da itiraz etmeyi unutuyor, kendinize bakın beni daha iyi anlarsınız. Şimdi itirazlarım anlamsız olabilir fakat zamanla bu da oturacak. Bazen saçmaladığımın farkındayım fakat engel olamıyorum. Bazen duymazdan, bazen görmezden geliverin, bazen susuverin ne olur?

Ben gencim, nasıl durursam, nasıl bakarsam daha alımlı, daha güzel ya da daha yakışıklı olurum bilmiyorum, deniyorum. Diken gibi saçlarla ilgi toplar mıyım acaba? Ya da bende nasıl duruyor şöyle bol, düşecek gibi duran pantolonlar. Bunların hepsi bana yabancı ve zor geliyor aslında, fakat arkadaşlarımdan ayrı düşmek ve onlardan farklı olmak istemiyorum. Her yaptıkları bana güzel geliyor, onlar gibi olmazsam bana ilgi göstermezler ve yanlarınd aküçük düşerim, belki de dışlarlar diye korkuyorum. Onlara benzediğimde kendimi daha güçlü ve güvenli hissediyorum.
Ben gencim, anne babacığım beni bu halimle sevmenizi o kadar çok istiyorum ki. Ne olur azıcık geç kalsam, ne olur eve girer girmez eleştiri oklarıüzerime yağmasa ve gönlüm yaralanmasa. Eve girdiğimde asık yüzlerinizle karşılaşmak bazen bir kabus gibi beni korkutuyor.

Ben gencim, tamam siz de anne-babasınız, elbette sınır koyacaksınız ve benim bilmediğim tehlikelere karşı uyaracaksınız fakat sizi dinleyebilmem ve görebilmem için benim seviyemde ve benim kulvarımda bulunup elimden tutmalı ve sevgiyle gözlerime bakmalısınız. Hiçbirşeyimi ve hiçbir yaptığımı beğenmeyince, kendimi işe yaramaz ve değersiz biri gibi hissediyorum. O zaman da kendime güvenim azalıyor, moralim bozuluyor ve gerginleşiyorum. Nadiren söylediğiniz o'' seni elbette seviyoruz'' sözü ise yakınımdan bile geçmiyor, çünkü yakınlarımda bana sürekli iğne gibi batan ve sizden uzaklaştıran tenkit edici, aşağılayıcı sözleriniz var.

Ben gencim, duygularımı ve aklımı siz beslemezseniz, ben başka beslenme kaynağı bulmak zorunda kalabilirim. Benim odama, giysilerime karışmayın. Sadece olması gerekeni söyleyin bırakın. Ben evime içim rahat olarak gidip gelebilmeliyim. Beni hep seveceğinizi ve hiç yalnız bırakmayacağınızı bilmeme her zamankinden çok ihtiyacım var. Hele arkadaşlarımı hiç eleştirmeyin. Onlar benim en önemli desteğim. Onlarsız kalırsam yıkılırım. Ufak tefek yanlışlarıma göz yumun. Mükemmeliyetçi olduğunuzda hiç beğenmeyip daha iyisini yapmamı beklediğinizde ümitsizliğe düşer, tamamen herşeyi bırakabilirim. İçimde çok gitgeller yaşıyorum. Neyi istediğimi, neyi sevdiğimi, hangisinin doğru olduğunu çoğu zaman karıştırıyorum. Düşünmeye ve bulmaya ihtiyacım var. Bu zamana kadarki bana verdiklerinizle hareket ediyor zihnim. Daha çok kaygılarınız ve eleştirileriniz kalıcı olmuş. Siz huzurlu ve mutlu olduğunuzda kendimi çok güçlü ve zorluklarla mücadele edebilecek yetenekte görüyorum. Siz kavga edip huzursuzluk yaşadığınızda, ayağımın altındaki zemin kayıyor gibi hissediyorum.

Ben gencim, hayata, kendime ait pencereden bakmak istiyorum.Sizin pencerenizden bakmamı istemeyin benden.Tamamen başıboş bırakmanız da işime gelmez Sevin, koruyun fakat o koruma ipini boynumdan çıkarın ki beni boğmasın. Beni sürekli korumanıza, benim adıma düşünmenize değil, benim düşünmemi sağlamanıza ihtiyacım var. Bazen öyle oluyor ki, o tenkitlerinizi ve aşağılayan cümlelerinizi duymamak için eve bile gelmek istemiyorum.Size hep karşı çıkıyor ve hiçbirşeyi kabul etmiyor gibi görünsem de, içimde size karşı çok büyük bir sevgi ve ihtiyaç var Sizin şartsız sevgi ve güveniniz benim sıçrama tahtam gibi. Siz benim gerçeği görmemi şefkatli sözlerle sağlayın ve bana şartsız saygı duyun ve zaman tanıyın. Bana verdiğiniz bütün o güzel sözlerin hepsi zihnimde fakat ben daha iç dünyamın dalgalanmasını durduramadığım için sanki hiç söylenmemiş ve beni etkilememiş gibi görünüyor olabilir. Siz bu şaşırtıcı görüntüye inanmayın. Hiçbirinin boşa gitmediğini göreceksiniz. Yeter ki, ben dalgalarla boğuşurken elimi bırakmayın.Sizden koparsam ya boğulur giderim ya da başka sahillerde gözümü açabilirim

Ben gencim, yüzümdeki bir sivilce beni allak bullak ettiğinde ve ayna ile sıkıfıkı olduğumda beni küçümsemeniz ve anlamamanız var ya, çok canımı acıtıyor. Odamdaki resimler ve dağınıklık korkutmasın sizi. KAfamın içi dağınık da ondan böyle Siz aslında arada sırada benim size yaklaştığımı ve şirinleştiğimi farkedemeyecek kadar yanlışlarıma takılısınız. O dönemlerimi bir yakalayabilseniz ve beni anlamaya çalışsanız, iki taraf da çok mutlu olabillir inanın.

Ben gencim, arkadaşlarımla tanışın, eve çağırın ve onları benim gözlerimle görmeye çaılışın, nasihatleri hiç dinlemediğimizi gördüğünüz halde, devam etmenize şaşırıyorum. Elalemin sözüne çok bakıyorsunuz.''aaa çok yüz veriyorsun, bu kıyafet de ne böyle? sizin delikanlı saçlarını mı uzatmış öyle ya da kızınızın üstündekiler de ne öyle, ne olacak, zamane çocukları, bana göre hiç yakışmamış. Şimdiden bu kadar yüz verirseniz daha sonra hiç başa çıkamazsınız'' gibi sözler sizi ne çabuk etkiliyor. Onları dinlediğiniz kadar beni dinleseniz daha kolay anlaşırız. Alınmayın ama anne-babacığım, hiç benim sorunlarım ve ihtiyaçlarım hakkında kitap okudunuz mu? Bir uzmana hiç danıştınız mı? Hayır ya da evet derken neye göre diyorsunuz? '' Acaba biz nasıl davranırsak doğru olur''sorusu var mı zihninizde? Eğer yoksa Allah iki tarafın da yardımcısı olsun, demek ki daha çok düşüp kalkacağız ve çok yara alacağız. Çünkü '' bilmeyen el hüner üretmez'' demiş büyükler. Bildiklerinin ve yaptıklarının tamamının doğru olduğunu düşünmek kadar tehlikeli br şey yoktur.

Ben gencim, birgün öfkemin rengi gözlerime vurduğunda '' sizden nefret ediyorum, bu evde yaşanmaz'' deyip kapıyı çarpıp çıktığımda, bunu söyleyen dilim ve giden sadece bedenim, kalbim ise sizin yanınızda atıyor olacak inanın. Ben sağa sola zikzaklar çizerken kimi zaman dibe çökersem, iyi arkadaşlar, verdiğiniz güven ve sabrınız, benim en iyi ilacım olacaktır. Unutmayın, kanımın deli deli aktığı bu zamanlarda beni idare etmenize ihtiyacım var.

Ben gencim, takdire, teşekküre ve az da olsa başardığım şeyleri bilmeye hava kadar ihtiyacım var. Siz benim yanımda mısınz karşımda mısınız, sözlerinizin renginden ve gözlerinizin nesajından derhal anlaşılıyor. Yanımda olmanızsize olan bağlılığımı artırıyor. Nereye güçlü bir bağ ile bağlansam, orada kalmaya müsaitim. Ben size bağlanmak ve sizinle kalmak istiyorum. Bana bu fırsatı verin olur mu?

Ben gencim, bazen sizinle ve akrabalarımla birlikte görünmek bile istemiyorum. Bu geçici, ne olur beni anlayın. Sizin yapamadıklarınızı yapmam ya da yaptığınız yanlışları yapmamam için gözünüzün üzerimde olması beni boğuyor. ''Yapma yapma'' diye sürekli söylediğiniz şeyler daha kalıcı oluyor, farkında değilsiniz. Benim yapmamam gerekenlerden ziyade yapmam gerekenleri bilmeye ihtiyacım var. Beni kendinizle ve başkalarıyla mukayese ediyorsunuz, ben de sizi başka anne babalarla mukayese etsem hoşunuza gider mi?

Ben gencim, sanki siz her yaptığınızı doğru görüyor ve hiç beni kaale almıyor, adam yerine koymuyorsunuz gibi hissediyorum. Bu da benim size yakınlaşmamı engelliyor.
Biliyorum geçecek bu zikzaklar, her gecenin sabahının olduğundan, her fırtınanın durulduğundan ve her kışın bir baharının olduğundan biliyorum. Kuşluk vakti yakın anne ve babacığım. Az daha sabır lütfen, beni olgunlaştıracak kontrollü serbestlik ve değer aktarımınızı gün ışığı niyetine bekliyorum. Sizi seven ve anlayan ve fakat daha çok da anlaşılmayı bekleyen genç bir çocuğunuz var, zor da olsa realitemiz bu...

Ben gencim, herşeye rağmen siz dünyanın en iyi anne babalarısınız. Bizlere rağmen gene iyisiniz, sizleri çok seviyorum. Yakında fazlasıyla geri ödeme yapmak kaydıyla gönül hesabıma geri ödemesiz saygı, güven ve sevgi yatırılmasını acilen talep ediyorum. Sizi ömür boyu gönlünde yaşatacak, baştacı yapacak, sözlerinizi dinleyecek,sizinle ilgilenecek ve fakat kumandasınız asla size vermeyecek olan ve duanıza muhtaç genç çocuğunuz......

Eveett hanımlar...
Tam da kızımın yazdığı kendimi tanıyamıyorum, ben bir ergenim, annem babam bana garip davranıyorlar gibi sözlerle dolu yazıyı bulup çareler aramaya başladığım bugünlerde dişçide sıra beklerken elime geçen bir dergi. Sıram geldiğinde izin isteyip çantama atmıştım. Okurken kah duygulandım kah düşündüm. Ağlamaklı oldum. Bazen kızımı düşündüm kendi davranışlarımı düşündüm, bazen de benim o yaşlardaki halimi.. Ben kendimi tanıyamıyorum neler oluyor bana böyle dememiştim, kimse beni anlamıyor demiştim ve çok zor bir ergenlik dönemi geçirdim hem kendim hem ailem için. Sakinleşip durulduğumda huy değiştirdiğimi düşündü herkes, ben de dahil.
Yazı bu kadardı. düşüncelerinizi bekliyoruma.s.
buketçim birleştirdiğin için teşekkür ederim.
 
bu gibi sorunları hepimiz yaşadık. o dönemdeyken ne anne babamız bizleri anlarlar, nede biz onları anlarız yada anlamak istemeyiz...ama arkadaş çevresine de güvenmemek lazım yani sonuçta bizim iyiliğimizi ailemizden daha çok kim isteyebilir ki bunu o zaman anlamak çok zor.
 
anneler nerdesiniz hadi okuyun bakalım.a.s.a.s.50 karakteeeeeeeeeeeeeeeeeeeeerrrrrrr
 
evet hepimiz bu yollardan geçtik belki bu duyguları yaşadık ama gerçekten herşeyin yerine oturması için belli bir zaman ihtiyacımız var zaten ondan sonra herşeyin farkına varıyoruz ailemiz için çok yanlış düşündüğümüüz anlıyoruz sonuçta buda biz gençlerin geçmiş sorunlarından biri ve bizden sonraki gelecek kuşagında sorunları halindee hiçbir zamanda kalkmaz diye düşünüyorum.
 
ya ergenlik hakketen çok zor bi dönem hem ana-baba hemde çocuk için...şuan ergenliği yaşayan bi kızım var.ve kolay bi ergenlik geçirmiyoruz..ergen olmak nekadar zorsa ergen ana-babası olmak daha zor.çatışmadan yanlış yapmadan anlaşabilmek çocuğu koruyabilmek hakkikaten zor..yazı çok güzel teşekkür ederim.emeğine sağlık.
 
X