Bebek sahibi olmaktan korkmayanin aklına şaşarım
tamamen bir belirsizlik. Hamilelik nasıl geçecek, hastayken bile bal+zencefil içip kendi kendine iyileşirken hastaneler ayakyolu olacak, belki sorunlu geçecek,aylarca yatacaksin, belki düzenli olarak oynastigin kocana yasak gelecek, aranıza giren cinsel engel ister istemez soğukluk olarak yansıyacak, sonra doğum nasıl olacak, bebek sağlıklı olacak mı, bebeğin karakteri nasıl olacak? Mesela yumuşak huylu,güler yüzlü bir bebeğe bakmak kolaydır. Ama içine şeytan girmiş gibi sabah akşam ağlayan, kolikli ya da uykusuz,iştahsız, huysuz, memnuniyetsiz bir bebeğe akmak çok daha zordur. Akça pakca ,lüle saçlı bebek de olabilir, aynı kaynanana benzeyen,onun kel hali,biraz da gorumceyi andıran bir bebek de olabilir:) karakteri de sen ne veririsen ver istediğin özelliklere sahip olmuyor olabilir. Pisirik, zorba, hayvanlardan korkan, paylaşmayı sevmeyen, kindar, her reklama özenen,yaygaraci , aşırı duygusal... Piyangodan sana ne çıkacağı hiç belli değil ki .
Bu büyük bir risk :)
Ben de 31 olacağım, henüz daha bu riski almaya kendimi hiç hazır hissetmedim. Ama sanırım yavaş yavaş biyolojik saatim işaret vermeye başladı. Geçen sene eski sevgilimden tam ona benzeyen, maviş lülüş bir bebeğim olsa gibi bir his geçmişti içimden. İlk defa boyle bir istek duydum,otuz yıllık ömrümde. Bu istek artarsa tüm korkuları kabul edip annelik sürecine girmek isteyebilirim:)
Artık bahtimiza ne çıkarsa
Allah pişman etmesin kimseyi