Gercekten mi bilmiyorsunuz, saka mi yapiyorsunuz ben anlamiyorum.
Simdi ANKA yi ODTÜ yaptimi zannediyorsunuz?
Aslinda nasil oldugunu bildiginizi ama sirf hükümet karsitligi yapmak icin böyle yazdiginizi düsünsemde anlatacagim.
2003 yilinda Hükümet insansiz hava aracini yurt icinde üretmek istedi ve karar alindi.
2004 yilinda Savunma Bakanligi,TUSAS a müracat etti ve TUSAS " gelistirebiliriz" deyince bir sözlesme imzalandi.
TUSAS, Aselsan ile birlikte yürüttügü ve 1000 lerce mühendisin calistigi bu projeyi 2010 yilinda tamamladi ve ilk ucusunu gerceklestirdi.
ODTÜ, DPT nin verdigi para ile ancak 2013 yilinda bir prototip üretti.
OTDÜ nün bu gelistirdigi IHA ise ancak sinirli seylerde ( cevre kirliligi falan) kullanilabiliyor.
Yani ANKA nin bir tekeri bile ODTÜ nün ürettigi prototipten daha fazla mühendislik gerektiriyor.
Bakin ODTÜ nün ürettigi IHA :))
http://www.airnewstimes.com/odtu-den-amfibik-insansiz-hava-araci-26114-haberi.html TUSAS in Aselsan ile isbirli icinde ürettigi ANKA ise bu
Yani umarim anlamissinizdir. Yani ODTÜ ye verilen 93 bin tl lik DPT yardimi ile olacak is degil:)))
Birseyleri uydurmak bana yakismaz, kendisine yakisan kisi varsa o uydurup paylassin.
Bakin buda TUSAS in 2013 te, ANKA nin son gelisimlerini tamamlamadan önceki aciklamalari.
30 BİN FEET İÇİN MİLYONLARCA DOLAR GEREKİYOR Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ.'nin (TUSAŞ) bünyesinde çalıştırdığı binlerce personel ile uzun bir süreç sonrası ürettiği Türkiye'nin ilk insansız hava aracı ANKA'nın milyonlarca dolara mal edildiğini ve 1,5 tonluk ağırlığı ile en son yapılan testlerde dahi ancak 26 bin fit yükseklikte 18 saat havada kalarak görüntü aktarabildiğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Reis, ''O yüzden yayınlanan haberlerde bahsedildiği gibi 30 bin feet için 100 bin TL değil milyonlarca dolar para gerekiyor. ANKA'nın geri planındaki sermaye ve emek gücüne bakıldığında da bu işin hiç de kolay olmadığı çok net bir şekilde görülüyor.'' şeklinde konuştu.
DİĞER İHA'LARDAN FARKI DİKEY İNİŞ VE KALKIŞ YAPABİLİYOR Kendi geliştirdikleri insansız hava aracı ile amaçlarının emniyet ve jandarmanın istihbarat ihtiyacını karşılamak olduğunu aktaran Yrd. Doç. Dr. Reis, aracının özelliklerini ise şu sözlerle açıkladı; ''Aracımız 4 adet yatay konumlandırılmış pervane, yüksek verimli fırçasız motorlar, kanatlar, dayanıklı hafif gövde, otonom çalışabilen görüntü ve veri aktarma üniteleri ile yüksek çözünürlüklü kameralardan oluşuyor. Aracın motorları havada doksan derece dönme özelliğine sahip. Kanatları sayesinde bilinen İHA'lar gibi uzun süre havada kalıp görüntü aktarabilmesinden farklı olarak ise dikey iniş ve kalkış yapma özelliği bulunuyor. Her türlü arazi koşulunda rahatlıkla çalışabilen insansız hava aracımız yüksek hızlı motorları ve sensörleri sayesinde de stabil bir uçuş gerçekleştirebiliyor"
HEM HELİKOPTER HEM DE UÇAK OLABİLECEK! 100 bin TL'lik destek ile projeye başladıklarını ve henüz tam olarak projeyi bitirmediklerini sözlerine ekleyen Yrd. Doç. Dr. Reis, ''Kendi üretimimiz olan Hibrit İnsansız Hava Aracı'nda yeni bir kanat-pervane kombinasyonu kullandık. Bu kombinasyon ile araç hem uçak hem de helikopter modunda uçuş yapılabilecek. Ayrıca bu geçişi havada uçuş esnasında da gerçekleştirebilecek. Bunu tabi daha patentini almadığımız için cihazın üzerine yerleştirmedik. Öte taraftan araçta görüntü kameraları ve onların aktaracak antenler de mevcut değil. 3 ay içinde tüm bu eksikleri bitirmiş olacağız.'' dedi.
ARACIN ÜZERİNE SİLAH YERLEŞTİRİLECE
Önümüzdeki aylarda Uludağ Üniversitesi Otomotiv Mühendisliği Bölümü ve Makine Mühendisliği Bölümü tarafından düzenlenen Otomotiv Teknolojileri Kongresi'nde aracı yeni kanat pervane kombinasyonu da dâhil tamamlanmış bir şekilde uçuracaklarını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Reis, bu uçuş sırasında önceden emniyetten de izin almak sureti ile aracın üzerine silah yerleştireceklerini ve bu silah ile de hedefe atış denemesi yapacaklarını söyledi.
http://www.ekoayrinti.com/news_detail.php?id=137699