- 12 Haziran 2013
- 117
- 2
Şimdi bazı arkadaşlar biliyorum ki bana çok kızacaklar ama bunu yazmak zorundaydım.
Dinimizin kesinlikle yasakladığı falcılık, bir çeşit gaybdan haber vermedir. Halbuki, Kur'an-ı Kerîm; gaybı, Allah'tan başka hiçbir kimsenin bilemeyeceğini, peygamberlerle melekler dahi, kendilerine vahyedilmedikçe gaybdan haber veremeyeceklerini açıkça bildirmektedir:
Dinimizin kesinlikle yasakladığı falcılık, bir çeşit gaybdan haber vermedir. Halbuki, Kur'an-ı Kerîm; gaybı, Allah'tan başka hiçbir kimsenin bilemeyeceğini, peygamberlerle melekler dahi, kendilerine vahyedilmedikçe gaybdan haber veremeyeceklerini açıkça bildirmektedir:
"De ki: 'Göklerde ve yerde olan gaybı, Allah'tan başka bilen yoktur." (Neml, 27/65) ve
"De ki: Size 'Allah'ın hazineleri elimdedir demiyorum, gaybı da bilmiyorum..." (En'âm, 6/50),
"Eğer gaybı bilseydim, daha fazla hayır yapardım..." (A 'râf, 7/188) âyetleri buna yeterli delildir.
Kendilerine "arrâf" yahut "kâhin" denilen falcıları ve bu falcılara gidip fal açtıran, onlara inanan veya destekleyenleri Peygamber (s.a.s.) ağır bir dille kınamış hatta kâfirlikle nitelemiştir."De ki: Size 'Allah'ın hazineleri elimdedir demiyorum, gaybı da bilmiyorum..." (En'âm, 6/50),
"Eğer gaybı bilseydim, daha fazla hayır yapardım..." (A 'râf, 7/188) âyetleri buna yeterli delildir.
"Her kim bir arrafa gidip de ona bir şey sorarsa, kırk gecelik namazı kabul olmaz." (Müslim, Selâm, 125) buyurmuştur. Ebû Dâvûd'da geçen bir hadis ise şöyledir:
"Kim bir kâhine gider, dediklerini doğrularsa; şüphesiz ki Muhammed'e indirilmiş olanı inkâr etmiş olur." (Ebû Dâvûd, Tıb, hadis no: 3904).
Bu konuyu Peygamberimiz (a.s.m.) bir tek cümleyle ifade etmiş:
Kâhinler bir şey değildirler. (Müslim, Selam 123)
Yani geleceği okuduklarını iddia edenlerin sözleri boş, bir değeri ve bir anlamı yoktur.