- 16 Ağustos 2010
- 293.025
- 602.886
- 43
Ani işitme kaybı öncelikle iç kulak tipinde bir sağırlıktır. Yani iç kulakta işitme organı olan kokleadan, beyindeki işitme merkezine kadar olan geniş alanda herhangi bir yerdeki hasara bağlı oluşabilir. İşitme kayıplarını orta kulak, iç kulak veya her ikisini kapsayan işitme kayıpları olarak grupladığımızda, iç kulak tipi işitme kaybından daha çok korkarız. İç kulak bizim gözle değerlendiremediğimiz, kemik dokusu içine gömülü bir alandır. Orta kulak gibi kolaylıkla cerrahi müdahalelerde bulunabildiğimiz bir bölge değildir. Bu da bizi biraz aciz konuma düşürdüğü için, tedirgin eder.
Ani işitme kaybı diyebilmek için iç kulak tipi sağırlığın en çok 3 gün içinde veya daha kısa sürede yerleşip, birbirini izleyen 3 ayrı frekansta, toplam 30 db. üzerinde olması gerekmektedir. Bu ani işitme kaybı belirtisinin klasik tanımıdır.
Belirtiler
Birden ortaya çıkar. Birden, hatta saniye ve dakika içerisinde ortaya çıkması çok önemli bir bulgudur. Bazen uykudan uyanınca fark edilir. "Aniden kulağım tıkandı", "Sabah kalkınca bir kulağımın tıkandığını fark ettim" gibi tanımlamalar çok tipiktir. Kulakta uğultu bulunabilir. Bazı olgularda baş dönmesi, dengesizlik, mide bulantısı olabilir. Bu durumda iç kulakta yerleşen denge merkezinin de etkilendiği anlaşılır. Tablo daha ciddileşir. Sağırlık çoğunlukla tek kulaktadır, %2 oranında 2 kulağı da tutabilir.
Aslında ani işitme kaybı bir hastalık adı değildir, bir belirti adıdır, arkasında neden olarak başka hastalıklar taşıyabilir veya başka hastalıkların habercisi olabilir. Birçok bilinen ve bilinmeyen nedenleri vardır. En ilginç olanı bu belirtiyi yakaladığımız hastaların neredeyse %90'ında altındaki nedeni bulamayışımızdır. Bu grup a idiopatik diyoruz, yani nedeni bilinmeyen. Diğer nedenler arasında en sık virüslere rastlarız. Viral enfeksiyonlar koklea kanalına, denge merkezine, işitme ve denge sinirine yerleşebilir, buralarda iltihabi reaksiyon meydana getirebilirler. Daha spesifik virüslerden kabakulak, kızamık, aids, zona (uçuk) kulakta işitme kaybı yapma olasılıkları en yüksek olanlarıdır.
Kulağa toksik etkisi olan ilaçlar da (aminoglikozid grubu antibiotikler, kemoterapi ilaçları, idrar söktürücüler gibi) ani işitme kayıpları görülebilir. Frengi gibi bakterial enfeksiyonlar, multiple skleroz gibi nörolojik nedenler, akustik nörinom gibi beyin tümörleri, iç kulak ve orta kulak arasında doğuştan veya daha sonradan oluşan fistül varlıklarında ani işitme kayıplarına rastlanır. Vücudun kendi immün sistemi de sorumlu tutulabilir.
İşitme kaybının dereceleri
İşitme kaybı pes sesleri veya tiz sesleri daha çok tutmuş ve 30 db'den tam işitme kaybına kadar değişik seviyelerde olabilir.
İyileşme oranı ve etkileyen faktörler
Tam olmayan, pes sesleri tutan, tek taraflı olan, uğultu ve baş dönmesi ek şikayetleri olmayan, erken tedaviye başlamış genç grup iyileşme ihtimali yüksek gruptur. İki taraflı, tam veya tama yakın, tiz frekansları tutan, uğultu ve baş dönmesi şikayetleri olan, geç tedaviye başlamış, daha yaşlı grup iyileşme ihtimali risk altında olan gruptur.
Bir genelleme yapacak olursak, biz yakaladığımız her 3 ani işitme kaybından 2'sinin iyileştiğini görmekteyiz.
Tanı
İyi bir sorgulamadan sonra kulak burun boğaz muayenesi yapılır. Kulak muayenesinde her iki dış kulak ve orta kulak normal görülür. Derhal işitme testi yaptırılır. Sağlam kulak muayenesi arkasında iç kulak tipinde aniden beliren işitme kaybı test ile doğrulanarak teşhis koyulur.
Tetkikler en çok 1 gün içinde yapılıp aynı gün, en geç ertesi gün tedaviye başlanır. Tedavi protokolleri işitme kaybının derecesine göre değişir. Bazı ağır durumlarda hastaları hastane şartlarında ilaçları damar yolundan vererek tedavi ederiz, bazılarını sadece ağızdan alınan ilaçlarla. Yatak istirahatı, yoğun tempoyu ve stresi azaltmak, serum, kortikosteroid, vitamin (b vit.), iç kulak kan akımını arttıran ve kanda trombositlerin birikimini azaltan medikal tedavi, %5 CO2 %95 O2'den oluşan karbojen gazı soluması ve yüksek basınçlarda aralıklı olarak %100 saf oksijen solumayı esas alan hiperbarik oksijen tedavisi çeşitli tedavi protokolleridir. Hepsi esas olarak iç kulak organında veya işitme sinirindeki enflamasyonu, ödemi azaltmak ve oraya giden kan akım hacmini arttırmaktır.
Hastaların %40 ila 70'i kendiliğinden iyileşirler. Ancak biz buna rağmen, risk almamak için acilen tedaviye başlarız. Ani işitme kaybı iyileşmediği zaman, beyin tümörü veya multiple skleroz riskleri için beyin MR çektirmek gibi ileri tetkikler isteriz.
Bu rahatsızlıkta yaş önemli bir faktör mü, yani yaşlılarda daha mı sık oluyor?
En sık 40-50 yaş civarında rastlarız. Çocuklarda ve gençlerde daha azdır.
Size gelen hastaların profilinden bahseder misiniz? Kaç yaş, hangi meslek grubu v.s.
40 yaş civarı, sosyoekonomik düzeyi yüksek, iş gerginliği fazla olan insanlarda daha sık rastlıyorum. İlkbahar ve sonbahar gibi vücut direncinin zorlandığı mevsimlerde daha sık rastlıyorum. Mutlaka kırsal kesimde de vardır, ancak hastaların bu durumu umursayıp hekime başvurma oranları daha düşüktür.
Sizce bu hastalık son yıllarda artıyor mu? Öyleyse neden?
Bilemiyorum, gürültü ve stres arttırabilir. Önerebileceğim en önemli nokta, böyle bir şikayet hissedildiği anda gecikmeden, hatta acilen bir KBB hekimine başvurmak gerekliliğidir. Tek kulakta kalıcı sağırlık riski almak istemiyorsak! Erken tedavi yüksek iyileşme oranı demektir.
Kaynak: doktor sitesi