bu yaz anamurdaydık tavsiye üzerine çıktık yola . ankaradan haraket edenler için zahmetli mi zahmetli bir yolu var. hele bizim gibi yol bilmiyorsanız. yolu kısaltmak için gülnar üzerinden gidelim dedik. ama kısalttıkmı uzattıkmı anlayamadık. bir sağa bir sola viraj dönmekten başımız döndü zira. eşim ve oğlum anamurda ısrarcı olan ben olduğum için yol boyu anamdan emdiğim sütü burnumdan getirdiler. orman içi kıvrımlı yolarda ağustos böcekleri ve bizler vardık sanki. bu kadar uzun ormanli bir yoldan hiç gitmemiştim daha önce. dağların arasından denizi görmemiz hepimizi mutluluktan uçurdu . arabanın içinde sevinç naraları attık. iniş oldukça zordu. eşim bu yaz tam bir şoförlük sınavı verdi. dağlardan inip denize ulaştık ama hevesimiz kursağımızda kaldı çünkü anamura daha 60 km vardı. o tableya gördükten sonra eşim resmen çıldırıdı. uçurumlu yolları onun bu çılgın lıklarıyla geçtik. ama sağsalim anamura varmayı başardık. öyleki anamur levhasını gördüğümde inip toprağı öpesim geldi. ilk görünüşte ne yani o kadar yolu burası içinmi aştık dedik . sonra kalacağımız eve geçip dinlenmeye koyulduk. ertesi gün şehri keşve çıktık. keşif:
2 anamur var. birisi dağların dibindek eski anamur diğerei ise deniz kıyısındaki yazlıkçıların anamuru. o günümüzü denize ayırdık. denizin kıyısı taşlık sonrası kumsaldı bizim girdiğimiz yerde. fazla açılamıyosunuz. çabuk derinleşiyor. yüzme bilmiyorsanız kenarlarda kazlar gibi suya dalıp dalıp çıkıyosunuz. denizi berrak ve güzel. ayrıca sırtınız denize verip manzaryı izlemkte oldukça keyifli. karşımizda uzanan yemyeşil dağlar bize her ne kadar yolları hatırlatsada denizde olmak keyif verici. bi kaç gün den sonra şehirden geçen dragon çayını keşfetmeye çıktık. tarifler bizi yine kıvrımlı yollra itti. eşim yolun yarısında dönmek isteyince bu güzellikten mahrum kalacağız diye üzülmüştüm ama neyseki beni kırmadı. yılan yollar (oğlumun deyimi ) bizi muhteşem bi güzelliğe ulaştırdı. vadiden akan buz gibi bir çay. içine girdiğinizde iliklerinize kadar donuyorsunuz. etraf alabildiğine orman. muhteşem bir güzellik. karnınızı acıktıran bu manzara karşısında alternatifinizin orada bulunan balık çiftliklerinden alabalık yemek. çayın suyunun bir kısmı masaların altına verilmiş böylelikle serin serin yemeğinizi yiyebiliyorsunuz.
sonradan öğrendikki bu serinliğe ulaşmak için o kadar yol gitmeye gerek yokmuş. ermenek yolundan giderek ala köprüye ulaştığınızda çay akmaya devam ediyor. ayrıca burada piknik keyfide yapabiliyorsunuz.
anamurdaki bir diğer keşfimiz anamiryum oldu. muhtemelen yanlış yazıyorum. bir diğer ismi ören. ms.100. yıdan itibaren kurulmuş taa ms.400 yıla kadar yaşamış bir roma şehri. harabeler müthiş. gezerken kendinizi bir romalı gibi hissediyorsunuz. harabelerin ötesinde deniz var. ama ne deniz. pırıl pırıl. dibindeki çakıl taşlarını sayabilirsiniz. deniz burda da derinleştiğinden bizler kaz gibi dalmaya devam ediyoruz. kum yok burda minik minik çakıl taşları . kum olmamamsı işmize eldi küçük kızım sueda bu minik taşlarla ve denizden gelen esintiyle çok güzel vakit geçirdi. bizlerde yanımızdan ayırmadığımı termosumuzla çay saati yaptık. bir diğer keşif mamure kalesi idi. denize nazır görkemli bir kale. tarihini tam hatırlayamadım .yanlış bilgi olmasın diye yazmıyorum. orasıda çok güzeldi. hele kalenin dibindeki suda gördüğümüz yüzlerce kaplumbağa. o kadar sevimlilerdiki. anamur gezimiz 10 gün sürdü. ben çok sevdim eşimde o kadar yolun sonunda böyle alternatifli bir tatil geçirdiği için mızmızlanmadı.
notlar: anamurda en hoşuma giden şey halkının güler yüzlü ve çocukları çok sevmeleri oldu. ayrıca çok temiz bir şehir . hırsızlık olayı yok kesinlikle. çantamı apartman girişnde unuttuğumuzda yüreğimiz hop etmişti. herşeyimiz paramız dahil çantayla birliklte apartman girişinte kalmıştı üstelk ağzı açık. ama hiçbirşey kaybolmadan bulduk. alıp bir kenara konmuştu. çantayı unutan oğlumda iyi bir cezadan kurtulmuş oldu. ayrıca oldukça sakin haşemayla çok rahat denizie girilebiliyo. kesinlikle yadırganmıyo.
anamura gitmeden önce orası ile ilgili hiç bir not bulamadım. bu kadar detaylı yazmamın sebebi bu. gidecek olan olursa en azından fikir sahibi olmuş olur. büyük otel fazla yok. yolların kötü olması sebebiyle çok gelişmiş bir yer değil. genelde aparlarda yada kiraık evlerde konaklanıyor.
herşeyiyle güzel bir tatildi. yolu göze alana tavsiye ederim.
2 anamur var. birisi dağların dibindek eski anamur diğerei ise deniz kıyısındaki yazlıkçıların anamuru. o günümüzü denize ayırdık. denizin kıyısı taşlık sonrası kumsaldı bizim girdiğimiz yerde. fazla açılamıyosunuz. çabuk derinleşiyor. yüzme bilmiyorsanız kenarlarda kazlar gibi suya dalıp dalıp çıkıyosunuz. denizi berrak ve güzel. ayrıca sırtınız denize verip manzaryı izlemkte oldukça keyifli. karşımizda uzanan yemyeşil dağlar bize her ne kadar yolları hatırlatsada denizde olmak keyif verici. bi kaç gün den sonra şehirden geçen dragon çayını keşfetmeye çıktık. tarifler bizi yine kıvrımlı yollra itti. eşim yolun yarısında dönmek isteyince bu güzellikten mahrum kalacağız diye üzülmüştüm ama neyseki beni kırmadı. yılan yollar (oğlumun deyimi ) bizi muhteşem bi güzelliğe ulaştırdı. vadiden akan buz gibi bir çay. içine girdiğinizde iliklerinize kadar donuyorsunuz. etraf alabildiğine orman. muhteşem bir güzellik. karnınızı acıktıran bu manzara karşısında alternatifinizin orada bulunan balık çiftliklerinden alabalık yemek. çayın suyunun bir kısmı masaların altına verilmiş böylelikle serin serin yemeğinizi yiyebiliyorsunuz.
sonradan öğrendikki bu serinliğe ulaşmak için o kadar yol gitmeye gerek yokmuş. ermenek yolundan giderek ala köprüye ulaştığınızda çay akmaya devam ediyor. ayrıca burada piknik keyfide yapabiliyorsunuz.
anamurdaki bir diğer keşfimiz anamiryum oldu. muhtemelen yanlış yazıyorum. bir diğer ismi ören. ms.100. yıdan itibaren kurulmuş taa ms.400 yıla kadar yaşamış bir roma şehri. harabeler müthiş. gezerken kendinizi bir romalı gibi hissediyorsunuz. harabelerin ötesinde deniz var. ama ne deniz. pırıl pırıl. dibindeki çakıl taşlarını sayabilirsiniz. deniz burda da derinleştiğinden bizler kaz gibi dalmaya devam ediyoruz. kum yok burda minik minik çakıl taşları . kum olmamamsı işmize eldi küçük kızım sueda bu minik taşlarla ve denizden gelen esintiyle çok güzel vakit geçirdi. bizlerde yanımızdan ayırmadığımı termosumuzla çay saati yaptık. bir diğer keşif mamure kalesi idi. denize nazır görkemli bir kale. tarihini tam hatırlayamadım .yanlış bilgi olmasın diye yazmıyorum. orasıda çok güzeldi. hele kalenin dibindeki suda gördüğümüz yüzlerce kaplumbağa. o kadar sevimlilerdiki. anamur gezimiz 10 gün sürdü. ben çok sevdim eşimde o kadar yolun sonunda böyle alternatifli bir tatil geçirdiği için mızmızlanmadı.
notlar: anamurda en hoşuma giden şey halkının güler yüzlü ve çocukları çok sevmeleri oldu. ayrıca çok temiz bir şehir . hırsızlık olayı yok kesinlikle. çantamı apartman girişnde unuttuğumuzda yüreğimiz hop etmişti. herşeyimiz paramız dahil çantayla birliklte apartman girişinte kalmıştı üstelk ağzı açık. ama hiçbirşey kaybolmadan bulduk. alıp bir kenara konmuştu. çantayı unutan oğlumda iyi bir cezadan kurtulmuş oldu. ayrıca oldukça sakin haşemayla çok rahat denizie girilebiliyo. kesinlikle yadırganmıyo.
anamura gitmeden önce orası ile ilgili hiç bir not bulamadım. bu kadar detaylı yazmamın sebebi bu. gidecek olan olursa en azından fikir sahibi olmuş olur. büyük otel fazla yok. yolların kötü olması sebebiyle çok gelişmiş bir yer değil. genelde aparlarda yada kiraık evlerde konaklanıyor.
herşeyiyle güzel bir tatildi. yolu göze alana tavsiye ederim.