- 22 Mayıs 2007
- 4.482
- 105
-
- Konu Sahibi DreamLover
- #1
Amniyosentez tarih oluyor!
Hamilelik, bir çocuk dünyaya getirebilmek isteyen anne ve baba adayları için sadece bir başlangıç. Vücutsal ve zihinsel anlamda sağlıklı bir çocuğun dünyaya gelebilmesi için katedilmesi gereken uzun bir yol var. Sadece beklemekle de olmuyor, çocuğun gelişimini kontrol eden testler de bu yolun aydınlatılmasında önemli başvuru kaynakları oluyor. Çeşitli kan testleri, ultrasonografiyle ense kalınlığı ve vücut ölçümleri, bir bebeğin gelişimiyle ilgili ipuçları veriyor. Kesinlik ise, amniyosentez (iğneyle karından su alma) gibi girişimsel yöntemlerle sağlanabiliyor. Bu yöntemlerde yüzde 0.5-1 arasında bebeğin kaybedilmesi riski, anne adaylarını ve hekimleri tedirgin ediyor.
Bilim adamları, basit bir kan almanın ardından uygulanabilecek kapsamlı testle bebeğin genetik anomalilerinin tespiti için uzun süredir çalışıyor. Üstelik İngiltere, ABD ve İtalya’da sürdürülen çalışmalar nihayet yüz güldürmeye başladı. İlk müjde, İtalya’nın Perugia Üniversitesi’nden. Hasta kontrollerine başlayan bilim adamları, anne kanında buldukları bebeğin DNA’sını kültürde çoğaltarak anomali tespiti yapabiliyorlar. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği’nin Antalya’da düzenlenen Ulusal Eğitim Sempozyumu’a katılan İtalyan Prof. Giancarlo Di Renzo da kan testini rutin uygulama kapsamına aldıklarını, 6 ay içinde İtalya’da yaygın kullanılacağı müjdesini verdi.
TÜRKİYE BİRAZ BEKLEYECEK
Düşük riskini ortadan kaldıran ve sadece kan testiyle bebeğin DNA’sının incelenebildiği sistemin Türkiye’ye gelmesi ise birkaç yılı bulabilecek. Yöntemin tıp dünyasında bir çığır açacağına, rutinleştiğinde ise Türkiye’de de uygulanabileceğine dikkat çeken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Cansun Demir, yeni yöntemle ilgili sorularımızı yanıtladı.
Bebekte anomali olup olmadığını saptayabilmek için nasıl yöntemler izliyorsunuz?
Öncelikle ikili test ve üçlü test denilen çeşitli kan testleri var. Bu testleri 11. haftadan itibaren yapmaya başlıyoruz. İlave olarak da ense kalınlığına bakıyoruz. Bu testler bebekte kromozom anomalisi şüphesini yüzde 60-70 oranında veriyor. Ne yazık ki hepsi kesin tanı testi değil, risk altında olup olmadığını gösteriyor.
Anomali şüphesi duyduğunuz zaman hangi yönteme başvuruyorsunuz?
Risk grubu saptanıyorsa ileri tanı testlerine başvuruyoruz. Gebe kadınlarda kromozom anomalisi şüphesi olursa, bebeğe ait hücrelere ulaşmak için iğneyle girişimsel yöntemler uygulamak zorunda kalıyoruz. Eğer hasta 11 ila 13. hafta civarındaysa CVS (koryon villus biyopsisi) denilen, plansentadan alınan girişimsel bir yöntem uyguluyoruz. 16 ila 20. haftalarda ise amniyosentez uyguluyoruz. Burada da anne karnından iğneyle girerek bebeğin içinde bulunduğu sıvıdan örnek alıyoruz. Ne yazık ki hem CVS’de hem de amniyosentezde yüzde 1’lik bir oranda düşük riski yaşıyoruz. Ancak bu da hem anne hem de hekim için hoş olmayan bir süreç yaşatıyor.
Bu yeni sistemde ne yapılıyor?
İlk 3 ayda bebekten anneye çok fazla hücre geçişi olmuyor. Hücrelerin kanda görülmesi 12. haftada yaşanıyor. Basit bir şeker testi yapılır gibi kan alınıyor. Alınan hücrelerin kültür yapılarak çoğaltılması sağlanıyor. X kromozomunda ya da Trizomi 13, 18 ve 21’de problem var mı belirlenebiliyor. Amniyosentezde belirleyebildiğiniz tüm anomalileri bu testle belirlemek mümkün.
Yeni test, ikili ve üçlü testlerin, amniyosentezin pabucunu dama atar mı?
Biraz daha olgunlaşmasını beklemek gerek. Ama her şeyin pabucunu dama atar diye düşünüyorum. Direkt kromozom yapısını belirleyecek. İtalya’da ve ABD’de kullanılmaya başlandı.
Türkiye’de ne zaman kullanılmaya başlanır?
Yurtdışında rutin uygulamaya girdiğinde, birkaç yıl içinde Türkiye’de de kullanılmaya başlanır. Ancak iş, ekonomik boyuta da bağlı. Kitlerinin pahalı olup olmaması yaygınlığını da etkiler.
Anomaliler erken teşhis edilecek
Erken bir haftada anomali tespit edilen bebek dünyaya getirilmek istenmediğinde de yaşanan travma biraz daha farklı olacak. Çünkü özellikle anne adayı için ‘vazgeçmek’ kolay bir şey değil. Düşük riskinin yanında, anne ve baba adayı anomali tespit edilen bebeği dünyaya getirmek istemediklerinde de büyük bir travma yaşanıyor. Amniyosentez testi 20. hafta civarında yapılıyor. Sonucu da bir süre sonra alındığında anne artık tüm hareketlerini hissettiği, daha da bağlandığı çocuğundan vazgeçmek zorunda kalıyor. Hekim olarak bizim de çok etkilendiğimiz bir süreç yaşanıyor.
Hamilelik, bir çocuk dünyaya getirebilmek isteyen anne ve baba adayları için sadece bir başlangıç. Vücutsal ve zihinsel anlamda sağlıklı bir çocuğun dünyaya gelebilmesi için katedilmesi gereken uzun bir yol var. Sadece beklemekle de olmuyor, çocuğun gelişimini kontrol eden testler de bu yolun aydınlatılmasında önemli başvuru kaynakları oluyor. Çeşitli kan testleri, ultrasonografiyle ense kalınlığı ve vücut ölçümleri, bir bebeğin gelişimiyle ilgili ipuçları veriyor. Kesinlik ise, amniyosentez (iğneyle karından su alma) gibi girişimsel yöntemlerle sağlanabiliyor. Bu yöntemlerde yüzde 0.5-1 arasında bebeğin kaybedilmesi riski, anne adaylarını ve hekimleri tedirgin ediyor.
Bilim adamları, basit bir kan almanın ardından uygulanabilecek kapsamlı testle bebeğin genetik anomalilerinin tespiti için uzun süredir çalışıyor. Üstelik İngiltere, ABD ve İtalya’da sürdürülen çalışmalar nihayet yüz güldürmeye başladı. İlk müjde, İtalya’nın Perugia Üniversitesi’nden. Hasta kontrollerine başlayan bilim adamları, anne kanında buldukları bebeğin DNA’sını kültürde çoğaltarak anomali tespiti yapabiliyorlar. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği’nin Antalya’da düzenlenen Ulusal Eğitim Sempozyumu’a katılan İtalyan Prof. Giancarlo Di Renzo da kan testini rutin uygulama kapsamına aldıklarını, 6 ay içinde İtalya’da yaygın kullanılacağı müjdesini verdi.
TÜRKİYE BİRAZ BEKLEYECEK
Düşük riskini ortadan kaldıran ve sadece kan testiyle bebeğin DNA’sının incelenebildiği sistemin Türkiye’ye gelmesi ise birkaç yılı bulabilecek. Yöntemin tıp dünyasında bir çığır açacağına, rutinleştiğinde ise Türkiye’de de uygulanabileceğine dikkat çeken Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Cansun Demir, yeni yöntemle ilgili sorularımızı yanıtladı.
Bebekte anomali olup olmadığını saptayabilmek için nasıl yöntemler izliyorsunuz?
Öncelikle ikili test ve üçlü test denilen çeşitli kan testleri var. Bu testleri 11. haftadan itibaren yapmaya başlıyoruz. İlave olarak da ense kalınlığına bakıyoruz. Bu testler bebekte kromozom anomalisi şüphesini yüzde 60-70 oranında veriyor. Ne yazık ki hepsi kesin tanı testi değil, risk altında olup olmadığını gösteriyor.
Anomali şüphesi duyduğunuz zaman hangi yönteme başvuruyorsunuz?
Risk grubu saptanıyorsa ileri tanı testlerine başvuruyoruz. Gebe kadınlarda kromozom anomalisi şüphesi olursa, bebeğe ait hücrelere ulaşmak için iğneyle girişimsel yöntemler uygulamak zorunda kalıyoruz. Eğer hasta 11 ila 13. hafta civarındaysa CVS (koryon villus biyopsisi) denilen, plansentadan alınan girişimsel bir yöntem uyguluyoruz. 16 ila 20. haftalarda ise amniyosentez uyguluyoruz. Burada da anne karnından iğneyle girerek bebeğin içinde bulunduğu sıvıdan örnek alıyoruz. Ne yazık ki hem CVS’de hem de amniyosentezde yüzde 1’lik bir oranda düşük riski yaşıyoruz. Ancak bu da hem anne hem de hekim için hoş olmayan bir süreç yaşatıyor.
Bu yeni sistemde ne yapılıyor?
İlk 3 ayda bebekten anneye çok fazla hücre geçişi olmuyor. Hücrelerin kanda görülmesi 12. haftada yaşanıyor. Basit bir şeker testi yapılır gibi kan alınıyor. Alınan hücrelerin kültür yapılarak çoğaltılması sağlanıyor. X kromozomunda ya da Trizomi 13, 18 ve 21’de problem var mı belirlenebiliyor. Amniyosentezde belirleyebildiğiniz tüm anomalileri bu testle belirlemek mümkün.
Yeni test, ikili ve üçlü testlerin, amniyosentezin pabucunu dama atar mı?
Biraz daha olgunlaşmasını beklemek gerek. Ama her şeyin pabucunu dama atar diye düşünüyorum. Direkt kromozom yapısını belirleyecek. İtalya’da ve ABD’de kullanılmaya başlandı.
Türkiye’de ne zaman kullanılmaya başlanır?
Yurtdışında rutin uygulamaya girdiğinde, birkaç yıl içinde Türkiye’de de kullanılmaya başlanır. Ancak iş, ekonomik boyuta da bağlı. Kitlerinin pahalı olup olmaması yaygınlığını da etkiler.
Anomaliler erken teşhis edilecek
Erken bir haftada anomali tespit edilen bebek dünyaya getirilmek istenmediğinde de yaşanan travma biraz daha farklı olacak. Çünkü özellikle anne adayı için ‘vazgeçmek’ kolay bir şey değil. Düşük riskinin yanında, anne ve baba adayı anomali tespit edilen bebeği dünyaya getirmek istemediklerinde de büyük bir travma yaşanıyor. Amniyosentez testi 20. hafta civarında yapılıyor. Sonucu da bir süre sonra alındığında anne artık tüm hareketlerini hissettiği, daha da bağlandığı çocuğundan vazgeçmek zorunda kalıyor. Hekim olarak bizim de çok etkilendiğimiz bir süreç yaşanıyor.