• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Geriatri - Yaşlılık Bilimi Alzheimer...Bilgi ve paylaşım alanı...

Alzheimer Düşmanı Meyveler


Bu hastalığa yakalanmamak için tüketilmesi gereken 3 meyve...
Alzheimer'a yakalanmamak için antioksidan içeren 3 meyveyi her gün yemek gerek

İngiltere'de yapılan bir araştırma, antioksidan içeren meyvelardan elma, muz ve portakalın alzheimer ve parkinson gibi beyin fonksiyonlarını etkileyen ya da yavaşlatan hastalıkları önlediğini ortaya çıkarttı.

Çalışmayı yapan Profesör Chang Lee, Batı’da ünlü olan bu 3 meyveyle yapılan günlük dietin stres altındaki bünyelerde sinirleri kontrol edip ve düzenlediğini ifade etti.

Alzheimer hastalığının aşırı stres sonucu ortaya çıktığı biliniyor.
 
arkadaşlar benim ananemde alzheimer hastası 2 senedir onunla beraber bizde acı çekiyoruz resmen Allah'ım kimsenin başına vermesin çok zor bu arada bilgi bankası bölümünde beyin sağlığı adı altında rosen ablanın bir yazısı var onuda okumanızı tavsiye ederim kısaca şöyle söyleyim aslında aliminyum hastalığı olup beyindeki aliminyum fazlalığından kaynaklanıyormuş lıght ürünlerden tutunda içtiğimiz bir çok şurupta aspirinde bulunuyormuş bir göz atın derim
 
Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, uyguladığı taze sıkılmış havuç suyu kürü ile Alzheimer'ı yüzde 30 oranında iyileştirdiğini belirtiyor

- Taze sıkılmış havuç kürünün yüzde 30 oranındaki tedavi gücü, Alzheimer hastalığının başlangıç evresinde olanlar için geçerli

- Prof. Saracoğlu, "Hastalığının son evresinde olanlarda da, hastalığın ilerlemesinin belirgin bir şekilde durdurduğu gözleniyor" diyor


Bitkilerin barındırdığı ve insan sağlığını etkileyen aktif maddeler üzerinde yaptığı çalışmaları uluslararası alanda kabul gören Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, çok önemli bir çalışmasının sonuçlarını yine ilk kez Tempo dergisine açıkladı. Prof. Dr. Saraçoğlu, uyguladığı havuç kürü ile Alzheimer'ı yüzde 30 oranında iyileştirdiğini belirtti.


- Havucun insan sağlığına etkilerini genel başlıklar halinde anlatır mısınız?

"Havuç neye yararlıdır?" diye kime sorarsanız sorun, önce "gözler" diyecektir. Halbuki, gözlerimiz için havuçtan çok daha faydalı olan sebze domatestir. Havuç, bol miktarda A vitamini içerdiğinden dolayı gözler için faydalıdır. Ancak, burada bilmemiz gereken nokta A vitamininin yağda çözünen bir vitamin olmasıdır. Havuç suyunu doğrudan içtiğimiz taktirde içerdiği A vitamininden tam anlamıyla istifade edemeyiz. İçerdiği A vitaminini büyük bir oranda vücudumuza kazandırmak istiyorsak, bu taktirde bir bardak havuç suyunun içerisine iki-üç damla sıvı yağ damlatmamız gerekir.

A ve E-vitamini hücre içerisinde denge halinde bulunur. Bazı insanlar hekimlerine danışmadan iki veya üç günde bir E-vitamini tableti alırlar. Birincisi, fazla alınan E-vitamini yorgunluk yapar. İkincisi ise belirttiğim gibi A- ve E-vitaminleri hücre içerisinde karşılıklı olarak denge halinde bulunur. İşte, bu nedenledir ki çok fazla E-vitamininin alınması demek, hücreden A-vitamininin atılması demektir. Aynı şekilde çok fazla A-vitamininin kullanılması demek hücre içindeki E-vitamininin belirli oranda dışarı atılmasına neden olur. Bu da, hücre içindeki A- ve E-vitamin dengesinin bozulması anlamına gelir. Hekiminize danışmadan A- ve E-vitamin tüketimini alışkanlık haline getirmeyiniz veya uzun vadeli olarak kullanmayınız.

Genel olarak yağda çözünen vitaminlerin (A, D, E ve K) hekime danışılmadan alınması doğru değildir.

Havuç suyunun önemli bir özelliği yemek borusu ve mide yanmasına karşı olan gücüdür. Mide yanması çekenler için bir bardak havuç suyu bulunmaz bir nimettir. Havuç kürü, insan vücudunda bulunan OGG1 (8-OxoGuanine DNA Glycosylase) enzimini aktive etme özelliğine sahiptir. OGG1 enziminin aktivitesinin düşüklüğü, akciğer kanserinin oluşumunda oldukça etkilidir. Akciğer kanserine yakalanmış hastalarda OGG1 enziminin aktivitesinin düşük olduğu gözlenmiştir. Yapılan klinik deneyler OGG1 enziminin aktivitesinin düşük olması durumunda, akciğer kanserine yakalanma riskinin on misli artış gösterdiğini ortaya koymuştur. Taze sıkılmış havuç suyu kürü, OGG1 enziminin aktivitesini yükselterek, bu kanser türüne karşı güçlü bir önleyici özellik göstermektedir. Bu özellik aynı zamanda keçiboynuzu küründe de bulunmaktadır.

Havuç kürünü uygulayanlar, sigara tiryakisi iseler, havuç suyu kürünü uygularken bol bol balgam sökerler. Bu anlamda havuç suyu kürü aynı zamanda sigara içenler için iyi bir balgam söktürücüdür. Kalp krizi geçirme riski altında olanlara taze sıkılmış havuç suyu kürünü ihmâl etmemelerini özellikle tavsiye ederim.


- Havuç suyu kürünün Alzheimer hastalarına olan etkileri nelerdir?

Ben, genelde incelemek istediğim bitkinin önce kökleri ile işe başlarım. Her bitkinin kökü kendine özgü bir yapıya sahiptir. Köklerin içerdiği bazı maddeler, o bitkinin yapraklarının, saplarının ve hatta çiçeklerinin içerdiği etkin maddeleri bulmamızda anahtar vazifesi görür. Havuçun köklerinde acethylcolin maddesi bulunmaktadır. Acethylcolin beyin hücrelerinde (nöron) bulunan bir madde. Bu maddeye neurotransmitter da denilmektedir. Acethylcolin seviyesinin, Alzheimer hastalarında düşük olduğu birçok klinik deneyler ile ortaya konmuş ve yüzlerce makale bu konuda yayınlanmıştır. Acethylcolin havuçun köklerinde bulunmasına rağmen, havuçun kendisi yani, yumrusu acethylcolin içermemektedir. Ancak, sinir sistemi ile ilgili olarak doğrudan etkili birçok değişik etkin madde içermektedir.

Taze sıkılmış havuç suyunda, Alzheimer hastalığını önleyici güce sahip etkin maddelerin sayısı en az 17 tanedir. Bunlar arasında alpha-terpinene, gama-terpinen, tryptophan, thyamin, carotol, daucic asit, daucine, choline, camphor, borneol ve terpinen-4-ol etkin maddeleri bulunmaktadır. Camphor etkin maddesi havuçta çok çok az bulunmasına rağmen, beraberinde glutamate türevi içermesi camphor'un etki gücünü artırarak beyinde plak oluşumuna engel olabilmektedir. Bunlardan terpinen-4-ol ve borneol etkin maddeleri acetylcholinesterase-inhibitörü görevi yaparak, acethylcholinin beyin hücrelerinde (nöron) azalmasına engel olur.

Yapılan klinik deneylerde, Alzheimer hastalarında acethylcholin seviyesi düşük olarak gözlenmektedir. Methyl-pentosans ve lupeol maddesinin tüm bu etkin maddeler ile birarada bulunması, taze sıkılmış havuç suyu kürünü Alzheimer hastalığının önlenmesinde, durdurulmasında ve de tedavi edilmesinde tartışmasız kılmaktadır. Burada tekrar hatırlatmayı uygun buluyorum, havuç suyunun içerdiği etkin maddelerin tamamını bir bütün olarak düşünmek gerekir. Birini veya bir kaçını bir arada uygulama yöntemi olarak düşünmek yanlıştır.


- Bu kürün etkileri ne zaman görülüyor?

Alzheimer hastaları bu kürü uygularken sonuçlarını bir iki haftadan önce alamazlar. Ancak, ikinci haftadan sonra Alzheimer hasta yakınları, TSHSK'nün olumlu sonuçlarını ve dikkate değer ölçüde olumlu gözlemlerini yapabilmektedirler. Diğer tüm kürlerde olduğu gibi, bu kürün de her Alzheimer hastasında yüzde yüz etkili olacağı söz konusu değildir. Bu durum, modern tıbbın imkânlarında da böyledir. Bir ilacın veya uygulanan kürün başarılı olabilmesi, o insanın genetik yapısına, bağışıklık sistemine, başka rahatsızlıklarının olup olmadığına, sürekli bir rahatsızlığının olup olmadığına, yaşına, hamile olup olmadığı gibi bir çok faktörlere bağlıdır.

Alzheimer hastalığı ile ilgili olarak bir noktayı önemle vurgulamak istiyorum. Bu hastalık, genel olarak bir kaç ayda ani olarak ortaya çıkan bir hastalık değildir. Başlangıcı, en erken on ile yirmi yıl öncesinden yavaş yavaş ve sinsi bir şekilde gelişmeye başlamaktadır. Yeterli düzeye gelmeden bu hastalığı erken teşhis etmek mümkün olmamaktadır.

Bulguların doğrultusunda teşhis konulduğunda, hastalık yerleşmiş ve kendisini bariz şekilde belli etmeye başlamış bulunmaktadır. Bu nedenle önleyici veya durdurucu olarak TSHSK'nın orta yaşlardan itibaren kullanılmasını tavsiye ederim. Günümüzün modern tıbbı bu hastalık için: "Son yıllarda hastalığın seyrini değiştiren bazı tedavi seçenekleri ortaya çıkmış olmasına rağmen, iyileştirilebilir ya da düzeltilebilir bir hastalık değildir. Ancak hastalığın ilerleme hızını yavaşlatmak, hastalık seyri sırasında ortaya çıkan bazı rahatsız edici bulguları düzeltmek, ortadan kaldırmak mümkündür" ifadesini kullanmaktadır.


- Havuç suyu kürünü uygulayan hastalarda başarı oranı nedir?

Bugün için Alzheimer hastalığını doğrudan tedavi edebilecek bir ilaç henüz geliştirilememiştir. Ancak, Alzheimer hastalığının neden olduğu bazı şikâyetlerin tedavisi mümkün olmaktadır. Ayrıca, Alzheimer hastalığının başladığını tayin edebilecek herhangi bir analiz yöntemi de henüz geliştirilememiştir. Taze sıkılmış havuç suyu kürünün, Alzheimer hastalığını tedavi gücü yaklaşık yüzde 30 oranındadır. Mevcut 11 hastamda bu kürün bahsettiğim sonuçlarını gözlüyorum. Bu oranın çok daha yukarılara çekilmesi mümkündür.

Bu da ikinci bir bitkinin promotor veya medyatör olarak kullanılması ile mümkün olabilecektir. Kitabımda yer verdiğim gibi kereviz-ıspanak veya ısırgan-ebegümeci veya da maydanoz-tereotu ikili karışım kürleri gibi. Havuç suyunun etkisini daha da artırabilecek, ilave ikinci bitki üzerindeki araştırma çalışmalarım devam etmektir. TSHSK'nın yaklaşık yüzde 30 oranındaki tedavi gücü, Alzheimer hastalığının başlangıç evresinde olanlar için geçerlidir. Alzheimer hastalığının son evresinde olanlar için tedaviden ziyade, hastalığın ilerlemesini belirgin bir şekilde durdurduğunu gözlemek mümkün olmaktadır. Burada tekrar hatırlatmayı uygun buluyorum, bir hastalığı önlemek onu tedavi etmekten çok daha kolaydır.


- Kür uygulanırken nelere dikkat edilmeli?

Satın aldığınız havuçların taze ve olgunlaşmış olmasına mutlaka özen gösteriniz. Kolay bükülebilen veya tazeliğini kayıp etmiş olan havuçları satın almayınız. Kolayca eğilebilenler tazeliğini yitirmiş olanlardır. Tam olgunlaşmadan (genç) toplanmış olan küçük havuçlarda şeker oranı yüksektir. Havuç olgunlaştıkça içerdiği şeker oranı da azalır. Havucun rengi ne kadar güçlü ise içerdiği beta-karoten maddesi de o kadar fazladır. A-vitamini (retinol) ihtiyacımızı genel olarak hayvansal besinlerden alırız. Bitkilerde moleküler yapıları birbirlerinden farklı çok çeşitli karotenler vardır. Karotenler, A-vitamininin ön basamaklarıdır. Bunlardan molekül yapıları uygun olanlar, insan vücudunda kısmen A-vitaminine dönüştürülürler. Bu dönüşüm için molekül yapısı en uygun olan karoten, beta karotendir.





(alıntıdır)
 
yakınlarında alzaymır hastası olan varmı?alzaymır hastalarına ne yapılabilir nasıl yardımcı olunur?:çok üzgünüm:
 
bizim de bir yakınımız bu hastalıkla uğraşıyor daha doğrusu etrafındakiler onunla uğraşıyor bir kaç ay önce sabah 6 da evden çıkıyodu gece yarısına kadar gelmiyodu karakoldan alıyolardı, şimdide onu bıraktı kıyafetlerini parçalıyo ve malesef artık büyük abdestini yapıp etrafa sürüyo bu en son evresiymiş yani anlayacağın bakana çok zor huzurevide almıyor Allah kolaylık versin bir ilacı var düzenli kullanması gerek dahada ilerlememesi için ama verenleri dövüyo içmem diye o yüzden iyice ilerledi:delphin:
 
yakınlarında alzaymır hastası olan varmı?alzaymır hastalarına ne yapılabilir nasıl yardımcı olunur?:çok üzgünüm:

benim ananem bu hastalıkla 5 yıl yaşadı ve sonunda kalp krizi geçirerek vefat etti senağlama ama inanın üzülemedik okadar kötü şeyler yaşıyor ve yaşatıyorduki Allahım düşmanımın başına vermesn bu illeti çok zorr çokk yapılabilcek tek şey
sabır-sabır-sabır :Saruboceq:
 
bizim de bir yakınımız bu hastalıkla uğraşıyor daha doğrusu etrafındakiler onunla uğraşıyor bir kaç ay önce sabah 6 da evden çıkıyodu gece yarısına kadar gelmiyodu karakoldan alıyolardı, şimdide onu bıraktı kıyafetlerini parçalıyo ve malesef artık büyük abdestini yapıp etrafa sürüyo bu en son evresiymiş yani anlayacağın bakana çok zor huzurevide almıyor Allah kolaylık versin bir ilacı var düzenli kullanması gerek dahada ilerlememesi için ama verenleri dövüyo içmem diye o yüzden iyice ilerledi:delphin:

allah sabır versin ailesine babam felçle birlikte demans oldu dayımı alzeheimer da kaybettik o kadar zor bir hastalıkki yakınındakilerininde psikolojik tedaviye ihtiyacı oluyor huzur evi değilde özel bakımevleri alıyor eğerki isim isterseniz özelden veririm son derece güzel hijyen bakımı iyi olan baklımevi hastalığın daha ileri safhasında zaten artık beyin tamamen olüyor ve yatağa düşüyor...
 
verdiğiniz yanıtlar için hepinize teşekkürler.gerçekten zor bir hastalık.her zaman dediğim gibi beyinle mücadele çok zor.havuç kürünü deniyeceğiz.umarım faydasını görürüz.
 
benim babam da 2 yıldır alzeimer hastası son zamanlarda evde farkında olmadan bi takım zarrarlar yapıyor gözlüklerini sobaya atıyor,tv kumandasını ve japon balığını yanan sobanın üstüne bırakıyor ,çeşmeleri açık bırakıyor,dışarıya dolaşmaya diye çıkıp eve dönemiyor evden çok uzak bi yerlerden bulunup getiriliyor...malesef çok üzücü aile olarak hepimizin gözü onun üzerinde ne zaman neyapacağı bellii olmuyor son kontrole gittimizde doktoru bazı hastaların 1 yıl sonra yürüme ve konuşma yeteneklerinin kaybolduğu söyledi gerçekten böle hastaların yakınları için çok zor bir durum böle hastası olan herkese ALLAH çokk sabır versinn....
 
ebrucum allah sağlık ve kolaylık versin alzehiemer derneği var oraya gidin derim orda hasta ve hasta yakınları için kolaylıklar öğretiyorlar en zor hastalıklardan birisi özellikle hasta yakınları bu hastalık esnasında depresyona giriyor sizin sağlıklı ve ayakta durmanız lazım bu süreç içerisinde...
 
teşekkür ederim canım bu tür dernekler genellikle büyük şehirlerde oluyo bizim burda yok gerçekten çok zor bir hastalık anneannemi gördükce gözlerim doluyo Allah'ım düşmanımın başına vermesin gerçektende annemde teyzemde resmen depresyona girdiler şimdi onların sağlığındanda endişe duyuyorum insanoğlu işte neyken ne oluyor
 
benimde babannemde var Alzhimer. doktor bir takım ilaçlar verdi şu anda onları kullanıyor. atma kırma huyu falan yok. sadece unutuyor. bi sorduğu 1 dakka sonra gene soruyor. geçmişte yaşadığı olayları sürekli kafasında kuruyor.geçmiş olaylarla geecek olayları birbirine karıştırıyor. bazen kendi kendine bişe olmamışken ağlıyor. umarım ilerlemez Allahım yardım et...

bir de alzhimer için aktarlarda satılan bir kür varmış. geçede kuaförde bi kadın söyledi. arkadaşları kullanmış iyi gelıomuş beyin damarlarını açıyormuş. unutkanlığını geriliyormuş.

hemen araştırmaya geçtik bulunca alcaz yerimseniben

Allahım tüm hastalara şifa ver
 
çok saol themis hemen akuyacağım bende bnmde babannem geçende ağlama krizine girdi. beni istemiosunz falan dedi evde
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Arkadaşlar dedem 79 yaşında. Alzheimer teşhisi konmadan Ebixa 10 mg isimli alzheimer ilacına başlatılmış. Düşük doz alırken çok etkisi olmamış ama yüksek dozda aşırı uyku hali, hızlı nefes alıp verme, yürüyememe, kalp atışlarında yükselme gibi yan etkiler görüldü.
Dedem sürekli uyku halinde ve sürekli konuşuyor.
Bu sabah dr a götürüldü ve dr suçu ilaçta aramayın demesine rağmen ilacı almış ve geri vermemiş. Onun yerine Abizol 5 mg vermiş ki bu şizofreni tedavisinde de kullanılan antidepresan tarzı bir ilaç.
Şimdi eğer dedem alzheimersa ve bu yan etkiler o ilaçtan olmadıysa dr neden ilacı değiştirip başka ilaç verdi.
Bir de dedem bu ilacı bıraktıktan sonra iyileşir mi? Bu sürekli uyku ve sayıklama hali düzelir mi? Çok korkuyoruz :(
 
Selamınaleyküm,
Babam 2009 yılında by-pass ameliyatı geçirdi.
Herşey çok iyiydi sonrasında çok şükür. Çok çabuk iyileşti, normal hayatına döndü.
Fakat aldığı narkoz unutkanlık yaptı ve bu seneler içerisinde gösterdi kendini.
Biz anlayamadan...sonra ne oldu?
Unutkanlığı garip bir hâle gelince şüphelenip seneler sonra doktora gittik ki Alzheimer başlangıcı teşhisi konuldu.
Henüz 56 yaşındaydı bu teşhis konulduğunda,belirteyim.
Bu ebixa,exelon patch denen bantlar vs. kullanmaya başladık.
Unutkanlığına gelince ciddi boyutlarda değildi ama kendisi de iş hayatında 5 dk. Önce yapmaya karar verdiği şeyi unutmaktan vs. Şikayet edince gitmiştik.
Bunun yanında aslında çok iyi bildiği birşeyi bir anlığına unuttuğunu gözlemledik.
Yada bazı şeyleri aslında yerini çok iyi bildiği hâlde saçma bir yerde aramak(pijamalarını koltuğun altında denince koltuğun gerçekten altında yani yerde aramak), az önce sorduğu birşeyi hiç habersizmişçesine tekrar sormak ve hatırlamıyor olmasına şaşırdığımızda (ki bunu yapmamamız gerek ama insanlık hali garipsiyorduk annemle ben) asabileşmek gibi tavırları olmaya başladı.
Gittikçe uykuya eğilimi arttı. Sürekli uyuyor. Çok sessizleşti. Sohbeti güzel adam artık konuşmaktan büyük ölçüde kaçınıyor. Konuştuğunda benim diğer bir gözlemim; çok basit gündelik kelimeleri bazen hatrına getiremiyor,dili dönmüyor. Sanırım kendi kendine buna da sinirleniyor olacak ki cümleyi bitirmeden susuyor.
Çok basit şeylere alınganlık edip sinirleniyor ki ameliyatından önce özellikle müthiş ılımlı isteseniz de bağırmayan öfkelenmeyen bir adamken şimdilerde herşeye agresif tavırlar sergiliyor.
Biz bunu ameliyata bağladık uzunca süre ama gittikçe fazlalaşıyor bu durum.
İlaçların dozu arttıkça bu da arttığı için en sonunda zorla bu ilaçlardan onu vazgeçirttim. Herşeyi göze aldım ve doktorunun ısrarla hiçbirşey yapmadığını iddia ettiği o ilaçları kestim.
Ama yeterli değil çünkü babacım bypass yüzünden hayatı boyunca olmayan kolestrolü için ilaç kullanıyor ameliyattan beri ve hâlen. Kolesterol ilaçları ise unutkanlığı alevlendiriyor. Hatta hakkında dünyanın birçok ülkesinde yazılmış bunu doğrulayan bir sürü makale var.
Hatta bu yüzden alzheimer olduğu düşünülüp ilaç verilen insanlar olmuş. Tıpkı babam gibi... Babamın hiçbir problemi yoktu bu hastalıkla...
İnanıyorum ki kolesterol ilaçları onu mahvetti ve yetmezmiş gibi alzheimer olduğuna inanıp diğer ilaçlara da başladık.
Geri dönüşü eminim yok...Ama durdurabilirsem ne mutlu... Başka bu şekilde başına gelen kimse var mı acaba?
Kimse ilaç tedavi falan maval okumasın.İlaçlardır babacımı bu hâle getiren. Alternatif tıbba yönelmekte çok geç kaldık ama şu kolesterol ilaçlarından da kurtarmak istiyorum onu. Doktoruysa diretiyor korkutuyor. Oysa bu durumun tek müsebbibi onlar.
Babam alzheimer olsun istemiyorum hatta tahminimce değil ama bu gidişle olacak.
Benzer şeyler yaşayanlar varsa lütfen paylaşın...
 
Reklam İçerikli Mesaj
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Back