- 20 Haziran 2007
- 4.250
- 27
- 45
Son yüzyıldır insanın doğayla alışverişi yeryüzünün ve diğer canlıların aleyhine işledi.
Özellikle son yüzyılda insan yeryüzünün kaynaklarının sadece kendi yararını gözeterek kullandı. Sistemini “Az ver ama daha fazla al” üzerine işletti… ya da işlettiğini sandı.
Yeryüzü artık bu sistemin çöktüğünü haykırıyor. Alışverişi tersine çeviriyor. İnsanın yeryüzüne verdiklerini yüzüne geri kusuyor.
Biz yeryüzünden ne aldık?
İçmek için, enerji üretmek için; t-shirt, otomobil, boya vs. yapan fabrikalarda kullanmak için Su ALDIK
Defter, kitap için, yakacak için, tarım yapmak/barınacak kentler inşa etmek üzere arazi açmak için
Ormanları ALDIK
Yemek için, ilaç için, giyinebilmek için,
Bitkileri ALDIK
Isınabilmek için,
Kömür ALDIK
Kendi yarattığımız sistemde birilerinin önünde diğerlerini güçlü kılmak için, diğerleri önünde daha güzel ve güçlü görünmek için,
Altın ALDIK
Yemek için, giyinmek için, zevk için,
Hayvanları ALDIK
Daha fazla gıda üretmek üzere kimyasallarla öldürerek, ilaç yapmak için,
Böcekleri ALDIK
Yemek için,
Balıkları ALDIK
Barınmak üzere binalar yapmak için, daha çok tarımsal ürün almak üzere kimyasallarla kirleterek,
Toprakları ALDIK…
Biz yeryüzüne ne verdik?
Otomobil, t-shirt, mobilya, boya vs. üreten fabrikaların suyu, toprağı ve havayı zehirleyen
Kimyasal yüklü atıklarını VERDİK
Bulaşık ve çamaşır yıkarken kullandığımız, suları kirleten
Deterjanlı suları VERDİK
Daha kolay taşımak ve saklamak için doğada binlerce yıl kaybolmayan
Plastik, pet şişeler VERDİK
Ulaşmak, enerji sağlamak için kömürü, petrolü, doğal gazı yakarak iklimleri değiştiren
Bol bol karbon VERDİK
Tarladan daha fazla ürün alabilmek uğruna bedenlerimizi, toprağımızı ve suyumuzu zehirleyen
Kimyasal ilaç ve gübreler VERDİK
Aydınlanmak, ısınmak, daha rahat yaşamak adına ürettiğimiz teknolojilerde kullanmak için enerji üreten
Nükleer santrallerin atıklarını VERDİK
Yiyeceklerimizi bozulmadan saklayabilmek için milyonlarca yıldır aynı duran ve 20-30 yılda ozon tabakasının incelmesine yol açan
Koloroflorokarbon gazı VERDİK
Son birkaç yüz yıldır yeryüzünde hâkim olan üretim biçimleriyle yeryüzünü insanın kullanamayacağı şekilde dönüştürdük, dönüştürmeyi sürdürüyoruz.
İnsanın lehine işlediğini sandığımız üretim sistemlerinin insanın nasıl da aleyhine işlediğini, yeryüzüne VERDİKLERİMİZİ bize aynen GERİ VERDİĞİNİ de gördük.
Biz alışverişin kuralını bozduk. Temiz aldık, kirli verdik. Şimdi yeryüzü bize alışverişi öğretiyor. Kirli aldığını bize yine aynen geri veriyor. Ve bize de ondan aldıklarımızı döngüye hizmet edecek şekilde geri vermemiz gerektiğini hatırlatıyor sürekli.
Şimdi alışverişi tersine çevirme zamanı. Dönüşümü -yeryüzünün ve diğer canlıların da bu sistemin parçaları olduğu gerçeğini gözden kaçırmadan- gerçekleştirme zamanı.
Ne dersiniz artık kendi yaşamlarımızı yeryüzünün bize göstermeye çalıştığı “alışveriş” modellerine göre değiştirmenin, bencillikten kurtulmanın zamanı gelmedi mi?
sevgiyle kalına.s.
Özellikle son yüzyılda insan yeryüzünün kaynaklarının sadece kendi yararını gözeterek kullandı. Sistemini “Az ver ama daha fazla al” üzerine işletti… ya da işlettiğini sandı.
Yeryüzü artık bu sistemin çöktüğünü haykırıyor. Alışverişi tersine çeviriyor. İnsanın yeryüzüne verdiklerini yüzüne geri kusuyor.
Biz yeryüzünden ne aldık?
İçmek için, enerji üretmek için; t-shirt, otomobil, boya vs. yapan fabrikalarda kullanmak için Su ALDIK
Defter, kitap için, yakacak için, tarım yapmak/barınacak kentler inşa etmek üzere arazi açmak için
Ormanları ALDIK
Yemek için, ilaç için, giyinebilmek için,
Bitkileri ALDIK
Isınabilmek için,
Kömür ALDIK
Kendi yarattığımız sistemde birilerinin önünde diğerlerini güçlü kılmak için, diğerleri önünde daha güzel ve güçlü görünmek için,
Altın ALDIK
Yemek için, giyinmek için, zevk için,
Hayvanları ALDIK
Daha fazla gıda üretmek üzere kimyasallarla öldürerek, ilaç yapmak için,
Böcekleri ALDIK
Yemek için,
Balıkları ALDIK
Barınmak üzere binalar yapmak için, daha çok tarımsal ürün almak üzere kimyasallarla kirleterek,
Toprakları ALDIK…
Biz yeryüzüne ne verdik?
Otomobil, t-shirt, mobilya, boya vs. üreten fabrikaların suyu, toprağı ve havayı zehirleyen
Kimyasal yüklü atıklarını VERDİK
Bulaşık ve çamaşır yıkarken kullandığımız, suları kirleten
Deterjanlı suları VERDİK
Daha kolay taşımak ve saklamak için doğada binlerce yıl kaybolmayan
Plastik, pet şişeler VERDİK
Ulaşmak, enerji sağlamak için kömürü, petrolü, doğal gazı yakarak iklimleri değiştiren
Bol bol karbon VERDİK
Tarladan daha fazla ürün alabilmek uğruna bedenlerimizi, toprağımızı ve suyumuzu zehirleyen
Kimyasal ilaç ve gübreler VERDİK
Aydınlanmak, ısınmak, daha rahat yaşamak adına ürettiğimiz teknolojilerde kullanmak için enerji üreten
Nükleer santrallerin atıklarını VERDİK
Yiyeceklerimizi bozulmadan saklayabilmek için milyonlarca yıldır aynı duran ve 20-30 yılda ozon tabakasının incelmesine yol açan
Koloroflorokarbon gazı VERDİK
Son birkaç yüz yıldır yeryüzünde hâkim olan üretim biçimleriyle yeryüzünü insanın kullanamayacağı şekilde dönüştürdük, dönüştürmeyi sürdürüyoruz.
İnsanın lehine işlediğini sandığımız üretim sistemlerinin insanın nasıl da aleyhine işlediğini, yeryüzüne VERDİKLERİMİZİ bize aynen GERİ VERDİĞİNİ de gördük.
Biz alışverişin kuralını bozduk. Temiz aldık, kirli verdik. Şimdi yeryüzü bize alışverişi öğretiyor. Kirli aldığını bize yine aynen geri veriyor. Ve bize de ondan aldıklarımızı döngüye hizmet edecek şekilde geri vermemiz gerektiğini hatırlatıyor sürekli.
Şimdi alışverişi tersine çevirme zamanı. Dönüşümü -yeryüzünün ve diğer canlıların da bu sistemin parçaları olduğu gerçeğini gözden kaçırmadan- gerçekleştirme zamanı.
Ne dersiniz artık kendi yaşamlarımızı yeryüzünün bize göstermeye çalıştığı “alışveriş” modellerine göre değiştirmenin, bencillikten kurtulmanın zamanı gelmedi mi?
sevgiyle kalına.s.
