![cemaati-emniyete-askere-ve-mite-karsi-biz-yerlestirdik-0308141200_m.jpg](http://odatv.com/images/2014_08/2014_08_03/cemaati-emniyete-askere-ve-mite-karsi-biz-yerlestirdik-0308141200_m.jpg)
AKP'nin kurucusundan itiraf: Cemaat'i Emniyet'e askere ve MİT'e karşı biz yerleştirdik
03.08.2014 12:36
Karakter boyutu :
![font_02.gif](http://odatv.com/tplimages/font_02.gif)
![font_04.gif](http://odatv.com/tplimages/font_04.gif)
AKP'nin Kurucu isimlerinden Mir Dengir Mehmet Fırat Bugün gazetesine verdiği röportajda çarpıcı itiraflarda bulundu. Hükümet-Cemaat kavgasını yorumlayan Fıray Hükümetin de Cemaatin de masum olmadığını söylerken, Cemaat'i Emniyet istihbarat'a TSK ve MİT'e karşı Hükümet'in yerleştirdiğini söyledi.
İşte Fırat'ın söyleşisinden o bölüm:
"İlk yıllarda Sayın Başbakan, Bürokratik devletten, demokratik devlete geçeceğiz demiştir. Bu süreci aşabilmenin kolay bir yöntemi yoktu. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldiğinde birçok tehdit aldı. Yeni bir anayasa çalışması yapıldığında, ABye tam üyelik için imzalara atıldığında, bunlardan vazgeçilmesi için bunlardan vazgeçmesi talepleri iletildi. Bu olmadığı takdirde, partinin kapatılacağı söylendi bize.
*Askerler tarafından mı?
Askerlerdi; ama bugünkü bir bakanımız tarafından bize iletilmişti. Bunu Başbakana götürdüm. Böyle saçmalık mı olur? Bizi niye kapatsınlar? dedi. Aynı kararlılıkla devam ettik; ama çok kısa süre sonra kapatma davası geldi. Kuyruğu zor kurtardık! Bir mücadele gerekiyordu ve bunu hukuk içinde yapabilmek pek mümkün değildi. Çünkü karşınızdaki, hukuki bir yapılanma değildi. Bir altyapı hazırlanmaya başladı.
*Nasıl bir altyapı?
Polis istihbarat biriminin güçlendirilmesi MİT o gün askerin denetimi altındaydı. Sivil iktidarla hiçbir ilişkisi yoktu. Emniyet içinde bir istihbarat örgütünün hem hukuken, hem personel olarak güçlendirilmesi hedeflendi. O mekanizmanın aynı ideolojiyi, aynı inancı paylaşan insanlardan oluşmasının doğru olmadığı kanısındaydım. Sayın Başbakana, bunun yarın komplikasyonlar yaratacağını söylediğimde, Kıblemizin aynı olduğu insanlardan bize zarar gelmez demişti. O gün destek verilen kişilerle, bugün düşmanlık seviyesinde, hukuk dışı bir mücadele içine giriliyor. Bu insanları atayan, Başbakanın ifade ettiği gibi, Pennsylvania değil! Üçlü kararnameyle yapılan o atamalarda İçişleri Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanının imzaları var.
Artı, Ceza Kanununda yapılan değişikliklerle, bilinçli olarak, hukukun dışında teknik takip, ortam dinlemesi gibi imkânlar verilmiştir. Buna da karşı çıktım. Topluma ve bize zarar vereceğini söyledim. Ama dinletemedim. Türkiye öyle bir hal aldı ki, sokaktaki ayakkabı boyacısı bile devletin kendisini dinlediği korkusuna kapıldı. Büyük Biraderin (Big Brother) sizi dinlediği korkusu var ise o korku yeter!
*Büyük Biraderden kastınız, Hizmet Hareketi mi?
İkisi de masum değil aslında. Cemaate mensup polisler, Emniyetin önemli birimlerinde bir hâkimiyet sağladılar, bu doğru. Ama oraya yerleştiren, üçlü kararname; Pennsylvania değil. Kanunlar da Pennsylvaniada değil, Mecliste çıkarılır. Çünkü orada hukukun ihlal edilerek, denetlenemeyecek yetkilerin verilmesi, Meclisten geçti. Belki ben de oy vermişimdir, bilmiyorum! Ama o zaman bunun yanlış olduğunu ifade ettim.
Odatv.com
http://odatv.com/n.php?n=cemaati-emniyete-askere-ve-mite-karsi-biz-yerlestirdik-0308141200