Ak- memnunun Peykeri....Nur Aysan...

isolde

sadece kızım....
Kayıtlı Üye
3 Mart 2009
11.815
11
206
Diğer
ASIL ADI nur aysan


DOĞUM YERİ duisburg, almanya


DOĞUM TARİHİ 12.11.1980


ROL ALDIĞI YAPIMLAR: Benden Baba Olmaz, Gönül Salıncağı, Aşk-ı Memnu


Nur Fettahoğlu, 5 çocuklu Karadenizli bir ailenin 4. çocuğu olarak 12 Kasım 1980 tarihinde Almanya'da dünyaya geldi. Doğumundan kısa bir süre sonra yurda geri dönen ailesi ile Istanbul'da yaşamaya başlayan Nur, kariyerine Sky Turk kanalında borsa spikerliği yaparak devam etti. Bu kısa sürecin ardından dizilere transfer olan Nur, Benden Baba Olmaz ve Gönül Salıncağı isimli yapımlarda roller aldıktan sonra, Kanal D'nin büyük prodüksiyonu Aşk-ı Memnu'da Peyker Yöreoğlu karakteri ile dikkatleri üzerine çekti. 2008 Ağustos ayında Murat Aysan ile dünya evine girip Aysan soyadını alan Nur, bir yandan oyunculuk kariyerini sürdürürken diğer yandan Haliç Üniversitesi'nde Moda Tasarımı eğitimi alıyor ve en yakın zamanda dizide olduğu gibi bir bebek sahibi olma isteğini her fırsatta dile getiriyor.








 
Güzel kadın da 29 yaşından büyük görünüyor..Özellikle aşkı memnu da..

Bilmesem 36 derdim şahsen..
 
çok asil bi duruşu var çok hoş ahım şahım bi güzelliği yok belki ama ayrı bi karizması var.
 
çok asil bi duruşu var çok hoş ahım şahım bi güzelliği yok belki ama ayrı bi karizması var.
 
bende çok begenıyorum çok hoş bı bayankaydirigubbakcemile5 bıhterden daha güzel dızıde mesale
 
'Aşk-ı Memnu'da Peyker'i canlandıran Nur Aysan, evlilik hikayesini D-Smart dergisine anlattı:

"Eşimle borsada tanıştım. İkimiz de çok zor anımızda birbirimizi bulduk. Ve her şey kendiliğinden gelişti. Çok iyi dosttuk, sonra sevgili, en sonunda da eş olduk."

Bundan önce borsada haber muhabirliği yapıyordu. 'Aşk-ı Memnu'daki Peyker karakteriyle tanışması ise hayatında güzel değişimlerin baş gösterdiği bir döneme denk geldi. 'Bana Bihter rolü gelseydi, ben yine de Peyker'i seçerdim' diyor.

'Aşk-ı Memnu'dan önce oyunculuk deneyiminiz oldu mu?

- 'Benden Baba Olmaz', 'Gönül Salıncağı' ve 'İyi Uçuşlar'da oynadım

Peyker rolüyle nasıl tanıştınız?

- Ajansım Sihirli Anahtar'a oyuncu aradıklarını söylemişler. Onlar beni önerdi ve görüştük. Herhalde beni Peyker'le bütünleştirdiler. Ben de ilk duyduğumda 'Bu projede olmalıyım' dedim.

Peki size Bihter rolünü teklif etseler kabul eder miydiniz?

- Bence o da çok güzel bir karakter. Ama ben yine de Peyker'i isterdim

Eşinizle aranızdaki yaş farkından memnun olduğunuzu söylemişsiniz. Bu memnuniyeti yaratan faktörler neler?

- Benimle aynı yaşta bir insanla ilişki sürdüremezdim. Beni yönetecek insanları severim. Ama yönettiğini belli etmeyecek. Eşim, süper bir beyne sahip ve beni çok iyi yönetiyor. Her konuda bana destek oluyor.

Çocuk istiyor musunuz?

- Doğru zaman gelince elbet olur. Eşimin eski evliliğinden olan bir oğlumuz zaten var ve onunla çok iyi anlaşıyorum.

'Aşk-ı Memnu' sevilen bir dizi ama izleyiciler bir yandan da sürekli sinirleniyor, karakterleri eleştiriyor.

- Kızıyorlar 'Amcaya yapılır mı böyle şey!? diye, ama bizim insanımız bunları izlemeyi seviyor. Sokakta beni çevirip 'Behlül'le Bihter ne zaman öpüşecekler? diye soruyorlardı. şimdi de 'Ne zaman yatağa girecekler' diye soruyorlar.

Bihter, eski sevgilinizle yasak aşk yaşıyor. Gerçek hayatta başınıza böyle bir şey gelse affeder misiniz?

- Eğer çok yakın bir arkadaşımsa, içimde hiçbir şey kalmamış dahi olsa kötü karşılarım. Bunu kendime yediremem.

'Eşim öpüşme sahnemi gördüğünde içim cız etti' demişsiniz...

- Senaryoda öyle bir sahne olduğunu söylememiştim. Birden görünce şoke oldu ve 'Nur, varmış böyle bir sahne' dedi. Tuhaf yani... Düşünsenize, eşinizi çok seviyorsunuz ve başka biriyle öpüşürken görüyorsunuz. Bunu anlatmak istedim.

Türkan Şoray kanunlarınız var mı?


- Benim hesap vermem gereken bir ailem, onun dışında eşimin oğlu var. Bu yüzden 'Eğer aile kavramıma uymuyorsa yapamam' demeyi tercih ederim. Bunun Türkan şoray kanunuyla alakası yok.

Moda tasarımı okuyorsunuz. İlerisi için planlarınız neler?

- Kendi işyerimi açmak istiyorum. Gelen kişinin halinden, tavrından nelerden hoşlandığını tahmin edersin. Ona göre bir kıyafet tasarlayacağım ve sadece onda olacak. Moda programı yapabilirim veya kostüm tasarımcısı olabilirim. Bir filmin kostümlerini yapsam ne şahane olur...

AŞKI BORSADA BULDU

Eşinizle borsa binasında tanışmışsınız...

- İkimiz de çok zor anımızda birbirimizi bulduk. Çok iyi dost olduk önce. Bu aşamadan sonra maddiyatı düşünemiyorsun zaten. Hiçbir şeyim olmasın ama eşim yanımda olsun.

Peki nasıl ilerledi bu arkadaşlık?

- Bir gün yine borsayla ilgili konuşuyoruz. 'Benden bir şey iste' dedi. Ben de 'Ne isteyeceğim' Sen benden bir şey iste' dedim. 'Telefon numaranı ver o zaman' dedi. Bu arada yanında kalem kâğıt yok, hafızasına almış. Akşam ben Akmerkez'de gezerken telefonum çaldı ve 'Nur Hanım, nasılsınız?' diye işletti beni. Her şey kendiliğinden gelişti. Dosttuk, sonra sevgili, sonunda da eş olduk.
 
‘Aşk-ı Memnu’ dizisinin Peyker’i, evlilikle oyunculuğu bir arada götüren isimlerden. Ateşli öpüşme sahneleri yüzünden Bihter karakterini canlandıramayacağını söyleyen genç oyuncu, sevişme sahneleri olduğu için çok istediği halde Uğur Yücel’den gelen bir film teklifini de reddetmek zorunda kalmış!

Beğeniyle izlenen ‘Aşk-ı Memnu’ ara verdi ama dizinin son bülümündeki sevişme sahneleriyle ilgili yorumlar hâlâ devam ediyor. Yani dizi tatildeyken bile konuşuluyor. Biz de dizide Bihter’in ablasını canlandıran Nur Aysan’la keyifli bir sohbet gerçekleştirdik...


Dizinin bu kadar tutacağını tahmin etmiş miydiniz?

Kesinlikle tahmin ettim. Halit Ziya Uşaklıgil’in ölümsüz eseri; gerçekten reklamlarımızdaki gibi. Konu çok güzel. Şu devirde ilgi görebilecek bir şey. Çünkü ihanet eden insanlar çok fazla. Ama bunu deşifre etmeyi sevmiyorlar. ızleyenler; “Amcasının oğluyla aldatıyor”, “Yasak aşk bu” diyorlar ama bunu da görmek istiyorlar. Ne kadar “Iyy” deseler de, bunu diyenler her hafta izliyor. Reytinglerden belli!

“Artık tanınıyorum” cümlesini hangi olayla kurdunuz?

Babam ameliyat olmuştu. Hastanenin kafeteryasında oturuyorum. Yan masadaki kızlar gözüme bakıyor. “O mu, değil mi? Hayır, o değil” diye konuşuyorlardı. En sonunda geldiler yanıma; “Özür dileriz ama siz ‘Aşk-ı Memnu’da oynuyorsunuz değil mi?” dediler. ılk o şekilde anladım. Çok güzel bir duygu. Geliyorlar; “Çok güzelsiniz, çok tatlısınız, eşinle çok yakışıyorsun” diyorlar...

Bazı insanların “Bihter, Nur Aysan olmalıydı. Çünkü Beren Saat’ten daha güzel” dediğini duyuyorum. Bu düşünceye siz ne kadar katılıyorsunuz? Sağ olsunlar ama ben Beren’i gerçekten çok beğeniyorum. Oyunculuğu da çok güzel. Gözlerini çok iyi kullanıyor. Oyununda o anda ne hissettiğini gözlerinden anlayabiliyorsun. Ne güzel, Bihter karakterinde beni görmek istemişler ama gerçekten Bihter olmak istemezdim. Beren’in üstünde gerçekten çok büyük bir yük var. Onun da üstesinden çok güzel geliyor. Evet, verilseydi yapardım ama Bihter olamazdım.

Peyker karakteri alttan alan, idareci, yumuşak başlı bir tip… Ne kadarı size uyuyor?

Gerçek hayatta da öyleyim. Önceden çok çabuk tepki veriyordum, sabrım yoktu. Gençliğin verdiği çılgınlık diyorum o zamanlara. Evet hâlâ bir sertlik, bir oğlan çocuğu durumu var. Ama yaş ilerledikçe onu daha bir arkaya atıyorsunuz. Gerçi her zaman arabulucuydum. Kavgadan nefret ederim. Annemle babam bile kavga etse çok kötü olurum. Yani Peyker’le benziyorum.


Bazı insanlar rolle gerçeği karıştırıyorlar. Eleştirilerle başa çıkamaz mıydınız?

Hayır alakası yok, bizim işimiz bu. ‘Benden Baba Olmaz’ dizisinde kötü bir kadını oynadım. “Kötü kadın Tülay” diye dalga geçiyordum kendimle. Çok ağır eleştiriler oluyordu. “Çekil aradan kötü kadın!” diye ağır eleştiriler geliyordu. Ama olacak. Sen onu yansıtabiliyorsun ki seni eleştiriyorlar. Gerçekten bir başarı bu. Ben neden yapamazdım Bihter’i; evliliğim, eşim var, sorumluluklarım var. Sevişme sahnesi, öpüşme sahnesi… Yapamazdım. Gerçekten Bihter olmak istemezdim.


Ama eşiniz sizi kendi elleriyle oyunculuğa yönlendirmiş. Bu durumda “Öpüşemezsin!” diyemez, değil mi?

Aynen öyle. Hiç söylemiyor. Ama oğlumuz diyor, “Hani yoktu öpüşme sahnesi?” diye. Eşimin değil de onun daha büyük etkisi var üzerimde. Gerçekten de eşim beni oyunculuğa yönlendirdi. Şaka gibi oldu her şey. ışten ayrıldım, üniversite sınavına girdim. Ben 17 yaşından beri çalışıyorum. Bir tek okul beni tatmin etmiyordu ve mutsuzdum. O da mutsuz olduğumu görünce; “Haydi seni Esra’yla tanıştırayım” dedi.


Kaç yaşında evlendiniz?

28 yaşında evlendim. Esra Akkaya çok yakın arkadaşıydı. Onun ajansına götürdü beni. ıyi ki de götürmüş. Hep hayalimde olan, hep kendimi hayal ettiğim yerde bu işi yapıyorum. Çünkü tiyatroyu çok severim ve her izleyişimde sahneye bakıp; “Ben orada olmak istiyorum” derdim. Değişik bir duygu. Evet, egoysa orada alkışlanmak çok değişik bir ego. Bir şey üretiyorsun, ruhunu katıyorsun ve karşılığında alkışlanıyorsun.

Şöyle düşünün; muhteşem bir rol teklifi geldi. Ama sevişme sahnesi var…

Uğur Yücel aşığıyım. Muhteşem bir oyuncu. Onunla ilgili bir teklif geldi. Sevişme sahnesi var diye kabul etmedim. Oysa hep şunu söylemişimdir: “Uğur Yücel olsun, isterse para vermesin ben oynarım!” Ama büyük konuşmamak lazımmış.

Bu arada eskiden haber spikerliği yapmışsınız...

Haber spikerliğinden çok, haber muhabirliği yaptım. O apayrı bir şey zaten. Bankadan ayrıldıktan sonra bir süre çalışmadım. Ablam “Yapar mısın?” diye sordu. Kendisi SKYTürk’te ana haber bültenini sunuyordu. Ayrıca bir program daha yapıyordu. Ben de “Yaparım” dedim. Yayın yönetmeni Serdar Akinan’la konuştum. O da yapabileceğimi söyledi. Bankada çalıştığım için de rakamlarla içli dışlıydım. Borsada başladım. ılk çıktığımda tir tir titriyordum. Çok heyecanlanmıştım. ılk defa kamera karşısına geçiyorsun; canlı yayın, ufacık bir hata kabul etmiyor. Çok zordu. Borsayla ilgili konuk alıyorduk. Benden önce orada çalışmaya başlayan bir arkadaşım borsacılar için hep “Uzak dur onlardan çapkın olurlar. Muhatap olma” derdi. Eşim Murat da borsacı ama hiç öyle bir insan değil. Onunla çok iyi arkadaş olduk. Hatta o da beni uyardı, “Samimi olma, mesafeni koru” diye. Ama kesinlikle art niyetle değil. O şekilde ilk önce arkadaş, sonra sevgili, sonra da eş olduk.

Bir ilişkiye önce arkadaş olarak başlamak daha mı iyi?

Murat benim her şeyimi biliyor. En ince ayrıntısına kadar. Bir bakışımdan her şeyi anlıyor. Bir ortamda gözümden sıkıldığımı anlayıp, “Haydi kalkalım” diyor. Çünkü çok iyi arkadaşız. Her şeyi paylaşıyoruz. Hâlâ en ufacık bir sıkıntım olduğunda ailemden önce eşime gidiyorum. Allah nazarlardan saklasın.

Diziyle tanınmaya başladınız. Farklı teklifler de gelecek mutlaka. Ya bu arada bebek de gelirse?

Nasıl olacak onu ben de bilmiyorum. Şu dönem benim için çok iyi bir dönem aslında. Dizide ikinci çocuğuma hamileyim. Çok istiyorum ama kısmet. Çocuk da yaparım, kariyer de. Onun üstesinden gelirim.

Dizi önümüzdeki sezon da devam edecek. Daha sonrası için hayaliniz nedir? Neler yapmak istiyorsunuz?

Fransız bir kadını canlandırmak istiyorum.

Türk sinemasında bir Fransız kadını mı, yoksa bir Fransız filminde mi?

Fransız filminde olsa ne Şahane olur! Türk sinemasında da o dönemi anlatan bir film yapsalar ne güzel olur. Orada kendimi hayal ediyorum. Mesela ‘Boleyn Kızı’nı izlediğimde bayılmıştım. .

Kıvanç Tatlıtuğ gibi bir yakışıklıyla aynı filmde oynamak nasıl? Üstelik rol gereği sevgilisiniz…

Çok şeker bir insan. Kıvanç’la bir yerde oturduğumuz zamanlar çok komik oluyor. Yemeğe gidiyoruz mesela; sürekli kızlar geliyor, fotoğraf çektirmek istiyorlar. Sevgilileri kolundan çekip götürüyor kızları. Gerçekten çok şeker biri Kıvanç. Allah sahibine bağışlasın.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…