Şaka gibi. Hala bu tür "baskı" yapan insanlar var.
Şöyle söyleyeyim,
"Açıklar her ne kadar dindarsa,
Kapalılar da bir o kadar aşufte olabiliyor."
Bilmem anlatabildim mi?
Yani demem o ki;
Öncelikle dış görünüşe önem verilmemeli.
Dinden ötürü baskı yapılmamalı, bu hatta küfre bile iter larşı tarafı. Aileler beraber yaşamayacaklar, elbette git-geller olacak, ancak baban içiyorsa kendine, tutupta müstakbel kayınpederine içki uzatmaz.
Annen de anlaşamamış, ikinci evliliğini yapmış.
Buna da laf edemezler.
Ayrıyeten ailede sadece teyzenin kapalı olması bu onlar için bir puan olacaksa, teyzenle oturup kalksınlar.
Kısacası;
Açık diye damgalanıp ötekileştirilmemeli. Önce gençlere bakılır. Seviyorlar mı birbirlerini? Anlaşabiliyorlar mı? Birbirlerine saygılı mı? Tamam.
Tabiri caizse geri kalana b.k yemek düşer.
Sen gelecekteki eşine onun suyundan giderek kendi istediklerini dile getir. Sonuçta 1 kez evleniyor insan, ve içinde uhde kalsın istemez.
Pekâlâ straplez gelinlikte giyersin, balık elbise de giyersin, dantelli de giyersin, kapalı da giyersin. Bu senin tercihin. Senle eşinin arasında, diğerleri saygı duymak zorunda. Eşini ikna edip, ben böyle istiyorum dersen, o da gereken cevabı verecektir karşı çıkanlara.