BELKı BıR GÜN KIZIM
Belki bir gün kızım, belki birgün,
yıllaröncesinden sana yazılmış bu yazıyı okuyacaksın,
iyice eskimiş, yıpranmış ve sararmış bir kitabın sayfalarında...
Çok daha eski bir başka kitapta,
yine senin adın için yazılmış bir yazı daha bulacaksın...
ıhtimaldir ki, o yazıdaki adlardan biri olacak senin adın...
Keşke sevdiğim bütün kadınların adlarını sana verebilseydin kızım,
sen, kimbilir üzerinde ne güzel taşırdın benim bütün aşklarımı...
Aşk anne ve babamızdan bize geçen
kalıtımsalbir hastalık güzel kızım...
Bana annem ve babamdan geçti,
sana da benden ve annen olacak
masal gözlü kadından geçecek...
Onu iyi taşı ve sakla kızı, çünkü
sadece aşk katlanılırkılıyor hayatı...
Aşkla beraber, genlerimdeki uçarılık ve
ailikte geçecek sana kızım, bir de annenin güzelliği ve sadakati...
Sen, bütün bunları göğsünde bir boş gibi taşıyacaksın kızım...
Saçlarının yağmur kokusunu ve teninin tanrısal kokusunu şimdiden duyuyorum...
Zamanı gelince, saçlarını örttüğünde ne kadar güzel
olacaksındır kim bilir...
Başındaki örtünle, mübarek ayetler okunurken gözyaşı dökende,
aynı örtüyü bir kına gecesinde başından çözüp beline bağladığında
neşe içinde raks eden de sen olacaksın kızım...
Zamanı gelince bir adam seveceksin kızım...
Ondan yasak ağacın meyvesini iste...
Seni cennetten tekrar kovulmak pahasına sevemeyecek bir adamı, sakın sevme kızım...
Geceleri senin saçlarını avuçlarına doldurmadan uyuyacak bir adamı sakın sevme kızım...
Bir de ardında sakın kırık bir kalp bırakma kızım, bir de neden yaşamadım ki diyebileceğin her hangi bir şey...
Sana benden geçecek tüm emanetlere iyi bak kızım, çünkü o emanetleri sende kızına bırakacaksın...
Bir gün kızım, bir gün, seninle konuşacağımız çok şey olacak, hayata, insana, aşka ve bizi yaratana dair...
Şimdilik bu kadar...
Seni bekliyorum güzel kızım...
Ahmet Savaş Özpınar