• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Ahmet Muhip Dıranas Şiirleri

HER GÜNKÜ ŞARKIM

Her gün ekmeğimi bölüşürsün
Yalnızlığımın sofrasında,
Yorganım altında üşürsün
Her güz ve bahar arasında.

Bağlayansın her göz yaramı,
Gülmek görevin ben gülünce;
Yağmur senin gibi ağlar mı
Gözlerimden yaş dökülünce?

Her düşüncemin ıstıraplı
Serüveni, hayırlı rüyam.
Sen ey, günahlı ve sevaplı,
Allahlı ve şeytanlı dünyam!

Her günkü şarkısı dudağın,
Havayı dolduran kokusu
Yağmura kavuşmuş toprağın;
Yediğim ekmek, içtiğim su.

Ahmet Muhip DRANAS
 
HERSEY UZAKTADIR

Uzaktadır her şey; gökyüzü, deniz,
Her an peşimizden koşan gölgemiz,
Özlenen limanlar, yanan yıldızlar.
Uzaktadır her şey; anneler, kızlar...

Uzaktadır her şey, hep... yalnız ölüm,
Her yerde, her an yakınımız, ölüm.

Ahmet Muhip DRANAS
 
KAR

Kardır yağan üstümüze geceden,
Yağmurlu, karanlık bir düşünceden,
Ormanın uğultusuyla birlikte
Ve dörtnala, dümdüz bir mavilikte

Kar yağıyor üstümüze,inceden.
Sesin nerde kaldı,her günkü sesin,
Unutulmuş güzel şarkılar için
Bu kar gecesinde uzaktan,yoldan,

Rüzgâr gibi tâ eski Anadolu’dan
Sesin nerde kaldı? Kar içindesin!
Ne sabahtır bu mavilik,ne akşam!
Uyandırmayın beni,uyanamam.

Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,
Allah aşkına,gök,deniz aşkına
Yağsın kar üstümüze buram buram...
Buğulandıkça yüzü her aynanın

Beyaz dokusunda bu saf rüyanın
Göğe uzanır-tek,tenha- bir kamış
Sırf unutmak için, unutmak ey kış!
Büyük yalnızlığını dünyanın.

Ahmet Muhip DRANAS
 
PARKTA SERENAD

İstek ve aşk onları kavramış saçlarından
Sürüklüyordu, Gök mordu
Ayışığı ihtiyar çınar ağaçlarından
Yüzlerine düşüyordu.

Fısıl fısıl binlerce dudaktı yaprakları
Dalcıkların kuytularda
Onların da kopmuş birer yaprak, dudakları
Akıp gidiyor sularda.

Sürükleniyordu aşkın sesine doğru
Aşkın çağrısı tez, keskin.
Bir ateş yanıyordu Sibiryalarında bu
Işıksız serserilerin

İçimi gıcıklıyor bu ıhlamur kokusu
Bu ıhlamur kokusu, ah!
Ya görünmez güllerin kokuları! Hep pusu
Hep pusu bana, kah kah kah...
Bir kedi sever gibi okşasın istiyorum
Parmakların saçlarımı.
Bu gece bütün ömrüm yaşasın istiyorum
Doyur bütün açlarımı!

Birleşelim bu gece tek bir göğüste atan
Kalbinde bin sevişmenin.
İçsem şu damlayan ayışığını dallardan
Ak südü sanki memenin.

Ölsek bile ne çıkar! tek böyle sarmaş dolaş
Şuracıkta sabah sabah
Birbirinde başlamış, birbirinde tükenmiş
İki ölücük... Kah kah kah...

Erkek susamış yılan gibi sokulgan, kıvrak
Uzanıyor gözlerine;
Bir şey boşalıyor lık lık lık, kadında sıcak
Bir kan gibi ta derine

Ahmet Muhip DRANAS
 
ŞEHRİN ÜSTÜNDEN GECEN BULUTLAR

Bakıp imreniyorum akınına
Şehrin üstünden geçen bulutların,
Belki gidiyorlar yakınına
Rüyamızı kuşatan hudutların.
Evler, ağaçlar, sular, ben be bu an
Sanki bulutlarla bir, akıyoruz;
Onların hevesine uyaraktan
Cenup ufuklarına bakıyoruz.
Biz de hafif olsaydık bir rüzgardan,
Yer alsaydık şu bulut kervanında,
Güzle’e ve Yeni’ye doğru koşan
Bu sonrasız gidişin bir yanında;
Dağlara, denizlere, ovalara
Uzansaydık yağarak iplik iplik
Tohumları susamış tarlalara
Bahar, gölge ve yağmur götürseydik.
Bakıp imreniyorum akınına
Şehrin üstünden uçan bulutların.
Gidiyor, gidiyorlar yakınına
Rüyamızı kuşatan hudutların.

Ahmet Muhip DRANAS
 
SELAM

Uçuyor, duran bir anın havasında
Işıktan kuşları bir akşam seherinin;
Gündüzün geceyle buluşan noktasında
Yaklaşıyor musikisi eteklerinin.

Ve sanki ufkuma baştanbaşa gül rengi
Kanatlarını açmada bir altın devir.
Başlıyor ömrün ve ölümün güzelliği,
Söyleyecek şimdi zaferlerini şiir;

Selam, sonsuzluğun aydınlık bahçesinden
Selam, senelerce,senelerce evvele,
Hatırası kalbe ışıklarla dökülen
En sevgiliye,en iyiye,en güzele.

Geçmiş bir zamanı kalbim bulmak üzredir,
Tamamlanacaktır yarım kalmış rüyalar;
Ey hafıza cömert memenden beni emzir,
Zengin renklerini ufkuma dök, ey bahar!

Uzattığımız bu tası dolduracak mı
Yine bol sularla akarak o çeşmeler?
Yoksa , hiç bulunmayacak kadar uzak mı
Dudakları öpüşlerle dolu geceler?

Ey pembe akşamların karasevdaları!
Güzelliklerine doyulmamış zamanlar!
Ergen yastığının ateşten rüyaları!
Ey, saf kalbimizde doğmuş ve ömüş anlar!...

Hatırası kalbe ışıklarla dökülen
En güzele, en iyiye, en sevgiliye
Selam, sonsuzluğun aydınlık bahçesinden,
Selam,senelerce öteye...

Ahmet Muhip DRANAS
 
SON BULUT SIYRILINCA

Son bulut sıyrılınca üstünden
Beyaz alevden bütününle sen
Hayalimde belirmeden daha,

Gece yeryüzü varıp uykuya
Issızlıkta ay inince suya
Benzedin odamda bir sabaha.

Aman dur! ve hiç kıpırdama ki,
Kusursuzluğunda başlar belki
Kalbi ulaştıran yol Allah'a

Sonsuzsun bu ak güzelliğinle!
Ölüp,Ölüp de her an sevginle
Dirilmek... bir,bir daha,bir daha

Ahmet Muhip DRANAS
 
TESTİ

Dolu bir testi idim ben,
Baş aşağı ettiniz beni
Eh, boşalıverdim derken.
İyi mi ettiniz yani

Sevgiler vardı içimde
Ezgiler vardı, iyilikler
Boşaltıverdiniz, hem de
Düşürüp kırmaktan beter.

Hoş, yine bir testiyim ben,
Yine varım ama bomboş.

Ahmet Muhip DRANAS
 
TİTREK BİR DAMLADIR

Titrek bir damladır aksi sevincin
Yüzünün sararmış yapraklarında
Ne zaman kederden taşarsa için
Şarkılar taşırsın dudaklarında.

İşlerken hülyama sesten örgüler
Bir çini vazodan dökülen güller
Gibi hülyada fecirler güler
Buruşmuş bir çiçek parmaklarında.

Gözlerin kararan yollarda üzgün
Ve bir zambak kadar beyazdı yüzün
Süzülüp akasya dallarından gün
Erir damla damla ayaklarında.

Sesin perde perde genişledikçe
Solan gözlerinden yağarken gece
Sürür eteğini silik ve ince
Bir gölge bahçenin uzaklarında.

Sen böyle kederden taştığın akşam
Derim dudağında şarkı ben olsam
Gözlerinde damla, içinde gam
Eriyen renk olsam ayaklarında.

Ahmet Muhip DRANAS
 
YASARKEN

Ağaçların daha bu bahçelerde
Bütün yemişleri dalda sarkıyor
Umutların mola verdiği yerde
Geceler bir nehir gibi akıyor.

Baksan bir uzaklık var hangi yana
Hangi eşyaya dönsen boş bir ayna
Varmak istediğim uzak limana
Gemiler beni almadan kalkıyor.

Gelmedi gün daha çalmadı saat
Daha uçurmuyor beni bu kanat
Sabırsızlanma, ey kapımdaki at!
Güneş daha gözlerimi yakıyor

Ahmet Muhip DRANAS
 
SERENAD

Yeşil pencerenden bir gül at bana
Işıklarla dolsun kalbimin içi.
Geldim işte mevsim gibi kapına,
Gözlerimde bulut, saclarimda çiğ.

Açılan bir gülsun sen yaprak yaprak
Ben aşkımla bahar getirdim sana.
Tozlu yollardan geçtiğim uzak
iklimden şarkılar getirdim sana.

Şeffaf damlalarla titreyen ağır
Goncanın altında bükülmüş her sak;
Seninçin dallardan süzülen ıtır,
Seninçin yasemin, karanfil, zambak...

Bir kuş sesi gelir dudaklarından
Gözlerin gönlümde açar nergisler,
Düşen bin öpştür yanaklarından
Mor akasyalarla ürperen seher.

Pencerenden bir gül attığın zaman
Işıklarla dolacak kalbimin içi..
Geçiyorum mevsim gibi kapından,
Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ

Ahmet Muhip Dranas


Ahmet Muhip Dıranas'ın en sevdiğim şiiridir kendisi de en sevdiğim şairlerden biridir zaten
 
YURT

Doğuda bir yurdu vardı ozanların,
Her gece uykumda bir nal şakırtısı;
Serüvenlerini anlatır şarkısı
At üzerinde ölen kahramanların.

Egemen olduğu yer eski Hanların,
Elden ele gök bir bayrağın yalkısı;
Havada yalın bir kılıç parıltısı
Korur düzenini geçmiş zamanların.

Yaşadım sanırım ben orda bir zaman,
Çıplak atlarda bir kadınla yan yana
Bozkırlar boyunca çıkmışız akına.

Kimbilir şimdi nerde? Hangi yıldızda?
Ve hangi odada? İçtiği kımızda
Beni anar mı ki o, dişi kahraman?


Ahmet Muhip Dıranas
 
ahmet muhip dranasın hatırlanması beni öyle mutlu etti ki
 
ÜLKERİN GÖZLERİ

Bir bahar sabahının karanlığında ıssız
Gökte diz çökmüş iki titrek ışıklı yıldız
Olan gözlerinize aşıkım, Bayan ülker!

Mutlu, esen ve hoşken ve gülerken gülerken
Nerden gelir bilinmez üzgünlüklerle birden
Solan gözlerinize aşıkım, Bayan Ülker!

Ne zaman perdelese içlerini bir buğu
Ölümüm güzelliği, özlemim yorgunluğu
Dolan gözlerinize aşıkım, Bayan Ülker!

Kalbinizin sezilmez parıltıcıklarını
Bir büyük ateş gibi göstermenin sırrını
Bulan gözlerinize aşıkım, Bayan Ülker!


Ahmet Muhip Dıranas
 
Back