- 24 Ekim 2007
- 2.985
- 1.453
- 698
aile mahkemesinde yargiç avukata döner ve sorar;
-müvekkiliniz neden bosanmak istiyor avukat hanim?
-karsi taraf ile aralarinda düsünce farkliliklarindan kaynaklanan
siddetli geçimsizlik bulunuyor sayin hakim
-tabi biri aristo digeri descartes çünkü.
** yil 2005.istanbul 4. agir ceza mahkemesinde sahte raki imal etmek
suçundan açilan davada saniklarin sorgusu yapiliyor.
sanik-.....lokantalardan filan topladigimiz siselere yaptigimiz rakilari
doldurduk.
mahkeme baskani- alinan parmak izi örneklerinde hem sizin hem de sabikali
baska kisilerin parmak izi var.
sanik-dogrudur.
mahkeme baskani-bu ne pislik,bari siseleri yikayip doldursaydiniz .
** dava: uyuşturucu kaçakçılığı
sanık: takriben 65 yaşında bir amca
yer : ağır ceza mahkemesi
olay : amcanın ahırı ağzına kadar marihuana dolu olarak bulunmuştur.
hakim - amca anlat bakalım ne oldu ?.
sanık - içiciyim ben reisim.
hakim - nasıl yani ?. bir ahır dolusu esrarı mı içecektin ?.
sanık - yazları yetiştirir ve biriktiririm. kışları da içerim hakim bey.
hakim - (kahkahalar) kapatırım seni ahıra, kapına da
iki jandarma koyarım, yaza kadar o otu bitiremezsen sonra görüşürüz.
** dava : tarihi eser kaçakçılığı yer : ağır ceza mahkemesi
olay : arabanın bagajında roma dönemi büstler yakalanmıştır.
- anlat bakalım osman ?.
- tarlamı sürerken bu kafaları buldum hakim bey, tam müzeye
tesli etmek üzere yola çıkmıştım ki tutuklandım. masumum hakimbey,
tahliyemi isterim.
- osmannnn. osmannnnnnn. hatay'da bulduğun kafaları neden
istanbul'daki müzeye teslim etmeye çalışıyorsun
** yer sulh hukuk mahkemesi, hakim değişikliği sebebiyle
dosyalarla ilgisi olmayan başka bir hakim kürsüde yer almaktadır.başka
hakimin dosyalarına baktığı için,yaptığı işi çok da ciddiye
almamaktadır.davacı vekiline adını sorar.
-avukat..? -x...y...z...
-aaa nekadar ahenk dolu bir adınız var ,kim koydu?
-babam koymuş efendim
-babanız mesleği nedir?
-edebiyat öğretmeni
-bellibelli....
** mahkeme kaleminde hakim sanığın ifadesini almaktadır (nasıl oluyorsa)
sanık anlattıktan sonra hakim sanığın sözlerini zapta kendi sözleri ile
geçirtmektedir. örneğin sanık imam nikahlı eşinden bahsetmiş ama hakim o
kısmı zapta "nikahsız yaşadığım eşimle" diye geçirtmektedir. işte o
esnada elektriklenen diyalog: hakim: ben nikahsız yaşadığım eşimle...
sanık: nikahsız yaşadığım değil imam nikahlı eşim.
hakim: bırak şimdi imam nikahını lan! imam nikahı suç. hakkında dava mı
açtıracaksın?
** yer : beykoz adliyesi yeni tck'nin 233/2. maddesi uyarınca hamile
sevgiliyi terk edene hapis cezası verilebilecek olması nedeni ile şikayette
bulunmak için savcıya giden avukat meslekdaşımıza;
- nedir bu avukat hanım?.
- sevgilisinin hamile olduğunu bildiği halde terkeden şüpheli hakkında suç
duyurusunda bulunacaktım.
- Allah Allah. (katibe seslenir)yeni tck'yı getirin. evet burada varmış
madde. ilk defa karşıma çıkıyor.
- ya yeni bir madde.
- bu çocuk evlilik dışı mı şimdi?.
- evet.
- burası istanbul.
** hakim:gereği düşünüldü........
sanık:çok düşüncelisiniz hakim bey sağolun
** olay askeri mahkemede geçer. ida askeri mahkemede asker kaçağı olarak
yargılanmaktadır:
hakim: bir buçuk yıldır seni
arıyoruz,
nerdesin sen?
sanık: askerdeydim komutanım!
hakim: ???
sanık : ) )
hakim: sırıtma
sanık: emredersiniz komutanım!
**
- cinayeti senin işlediğin söyleniyor...ne cevap vereceksin ?
- hiç bir şey kanıtlayamazsınız..
- mübaşir !
** 1940'lardan aktarılan bir anı: yaşlıca bir rum kadıncağız sanık
kürsüsünde durmaktadır.duruşma uzadıkça uzar. kadıncağız şişmanlığın ve yaşı
nedeniyle, mahalle karısı misali, tanık kürsüsüne yaslanıp belini bırarak
ağırlığını bir tarafa vererek durur.
hakim: "hanım düzgün dur!" (sertliğiyle bilinen bir hakimdir)
beş dakika sonra kadıncağız dikilmekten yine yorulur, bu sefer
ağırlığı öbür tarafa vererek bükük durur.
hakim: "hanım düzgün dur!"
kadıncağız tekrar toparlanır. bu olay birkaç kere tekrarlar. en
sonunda
hakim yine: "hanım düzgün dur!" dediğince kadıncağız lafı
patlatır:
- a yeter bea! mahkeme mi yapiyoruz, fotogıraf mi çektiriyoruz?
** 2005 yılının kadıköy adliyesinde yaşanmıştır.
becerikli bir katip, mübaşir hakim ekibine sahip mahkeme kadrosu, benim de
birinde bulunduğum boşanma davalarını seri olarak karara bağlamaktadır.
ancak bu arada listeye uyulmamakta hazır beklemekte olan kim varsa onlara
öncelik de verilmektedir. arka arkaya davalar karara bağlandıktan sonra
mübaşire "bizim duruşma vardı" diye danışan kimse
kalmaz. mübaşir de hesabı hafiften şaşırdığı için koridora
çıkıp bağırır:
"bilmemkaçıncı bilmemne mahkemesinde davası olan!"...
kimsecikler üzerine alınmaz. mübaşir açık olan kapıdan içeri bakar.
teşkilat tam kadro hazır müşteri beklemektedir. döner tekrar koridora
bağırır: - haydi! yok mu boşanmak isteyen?
-müvekkiliniz neden bosanmak istiyor avukat hanim?
-karsi taraf ile aralarinda düsünce farkliliklarindan kaynaklanan
siddetli geçimsizlik bulunuyor sayin hakim
-tabi biri aristo digeri descartes çünkü.
** yil 2005.istanbul 4. agir ceza mahkemesinde sahte raki imal etmek
suçundan açilan davada saniklarin sorgusu yapiliyor.
sanik-.....lokantalardan filan topladigimiz siselere yaptigimiz rakilari
doldurduk.
mahkeme baskani- alinan parmak izi örneklerinde hem sizin hem de sabikali
baska kisilerin parmak izi var.
sanik-dogrudur.
mahkeme baskani-bu ne pislik,bari siseleri yikayip doldursaydiniz .
** dava: uyuşturucu kaçakçılığı
sanık: takriben 65 yaşında bir amca
yer : ağır ceza mahkemesi
olay : amcanın ahırı ağzına kadar marihuana dolu olarak bulunmuştur.
hakim - amca anlat bakalım ne oldu ?.
sanık - içiciyim ben reisim.
hakim - nasıl yani ?. bir ahır dolusu esrarı mı içecektin ?.
sanık - yazları yetiştirir ve biriktiririm. kışları da içerim hakim bey.
hakim - (kahkahalar) kapatırım seni ahıra, kapına da
iki jandarma koyarım, yaza kadar o otu bitiremezsen sonra görüşürüz.
** dava : tarihi eser kaçakçılığı yer : ağır ceza mahkemesi
olay : arabanın bagajında roma dönemi büstler yakalanmıştır.
- anlat bakalım osman ?.
- tarlamı sürerken bu kafaları buldum hakim bey, tam müzeye
tesli etmek üzere yola çıkmıştım ki tutuklandım. masumum hakimbey,
tahliyemi isterim.
- osmannnn. osmannnnnnn. hatay'da bulduğun kafaları neden
istanbul'daki müzeye teslim etmeye çalışıyorsun
** yer sulh hukuk mahkemesi, hakim değişikliği sebebiyle
dosyalarla ilgisi olmayan başka bir hakim kürsüde yer almaktadır.başka
hakimin dosyalarına baktığı için,yaptığı işi çok da ciddiye
almamaktadır.davacı vekiline adını sorar.
-avukat..? -x...y...z...
-aaa nekadar ahenk dolu bir adınız var ,kim koydu?
-babam koymuş efendim
-babanız mesleği nedir?
-edebiyat öğretmeni
-bellibelli....
** mahkeme kaleminde hakim sanığın ifadesini almaktadır (nasıl oluyorsa)
sanık anlattıktan sonra hakim sanığın sözlerini zapta kendi sözleri ile
geçirtmektedir. örneğin sanık imam nikahlı eşinden bahsetmiş ama hakim o
kısmı zapta "nikahsız yaşadığım eşimle" diye geçirtmektedir. işte o
esnada elektriklenen diyalog: hakim: ben nikahsız yaşadığım eşimle...
sanık: nikahsız yaşadığım değil imam nikahlı eşim.
hakim: bırak şimdi imam nikahını lan! imam nikahı suç. hakkında dava mı
açtıracaksın?
** yer : beykoz adliyesi yeni tck'nin 233/2. maddesi uyarınca hamile
sevgiliyi terk edene hapis cezası verilebilecek olması nedeni ile şikayette
bulunmak için savcıya giden avukat meslekdaşımıza;
- nedir bu avukat hanım?.
- sevgilisinin hamile olduğunu bildiği halde terkeden şüpheli hakkında suç
duyurusunda bulunacaktım.
- Allah Allah. (katibe seslenir)yeni tck'yı getirin. evet burada varmış
madde. ilk defa karşıma çıkıyor.
- ya yeni bir madde.
- bu çocuk evlilik dışı mı şimdi?.
- evet.
- burası istanbul.
** hakim:gereği düşünüldü........
sanık:çok düşüncelisiniz hakim bey sağolun
** olay askeri mahkemede geçer. ida askeri mahkemede asker kaçağı olarak
yargılanmaktadır:
hakim: bir buçuk yıldır seni
arıyoruz,
nerdesin sen?
sanık: askerdeydim komutanım!
hakim: ???
sanık : ) )
hakim: sırıtma
sanık: emredersiniz komutanım!
**
- cinayeti senin işlediğin söyleniyor...ne cevap vereceksin ?
- hiç bir şey kanıtlayamazsınız..
- mübaşir !
** 1940'lardan aktarılan bir anı: yaşlıca bir rum kadıncağız sanık
kürsüsünde durmaktadır.duruşma uzadıkça uzar. kadıncağız şişmanlığın ve yaşı
nedeniyle, mahalle karısı misali, tanık kürsüsüne yaslanıp belini bırarak
ağırlığını bir tarafa vererek durur.
hakim: "hanım düzgün dur!" (sertliğiyle bilinen bir hakimdir)
beş dakika sonra kadıncağız dikilmekten yine yorulur, bu sefer
ağırlığı öbür tarafa vererek bükük durur.
hakim: "hanım düzgün dur!"
kadıncağız tekrar toparlanır. bu olay birkaç kere tekrarlar. en
sonunda
hakim yine: "hanım düzgün dur!" dediğince kadıncağız lafı
patlatır:
- a yeter bea! mahkeme mi yapiyoruz, fotogıraf mi çektiriyoruz?
** 2005 yılının kadıköy adliyesinde yaşanmıştır.
becerikli bir katip, mübaşir hakim ekibine sahip mahkeme kadrosu, benim de
birinde bulunduğum boşanma davalarını seri olarak karara bağlamaktadır.
ancak bu arada listeye uyulmamakta hazır beklemekte olan kim varsa onlara
öncelik de verilmektedir. arka arkaya davalar karara bağlandıktan sonra
mübaşire "bizim duruşma vardı" diye danışan kimse
kalmaz. mübaşir de hesabı hafiften şaşırdığı için koridora
çıkıp bağırır:
"bilmemkaçıncı bilmemne mahkemesinde davası olan!"...
kimsecikler üzerine alınmaz. mübaşir açık olan kapıdan içeri bakar.
teşkilat tam kadro hazır müşteri beklemektedir. döner tekrar koridora
bağırır: - haydi! yok mu boşanmak isteyen?