• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Adem Güneş:Çocuklar sizin oyuncağınız değil ki!

cinderella

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
26 Şubat 2008
364
0
96
A.B.D.
Avusturyalı ünlü bestekâr Joseph Haydn’ın ölmeden önceki son sözü, “Bu müthiş harp beni bitirdi.” olmuştu…

Evet, eğer bu ülkede çocuğa karşı duyarlı, eğitime karşı hassas birisi iseniz, Haydn’ın sadece ölürken duyduğu bu ıstırabı her gün, her saat ruhunuzda duyabilirsiniz…

Ülkemizde çocuklar, yetişkinler için ya bir haz kaynağı işlevini görür; kendisini “delice” seven (!) yetişkinin sevgi yoksunluklarının gidericisi… Ya da yetişkinin büyüklük tutkunluklarının en amansızca babalanıldığı insandır çocuk bu ülkede…

Çocuğun ruhu yoktur, duyguları yoktur… Beğenisi ve tercihleri hep yanlıştır… O yüzden bütün bu hakların kullanıcılığını yetişkin devralmıştır çocuktan…

Mesela, okullar görürsünüz, duvarlarında tebessüm eden öğrenci resimleri ile karşılar sizi… Ama sadece sizi karşılar… Çocuğu değil… Öğrenciyi değil… Bir yetişkin olarak sizin beğeninizi kazanabilmek için rengârenktir duvarlar, tavanlar, merdivenler… Bir çocuğun ruhuna göre mimari edilmemiş, dekorasyonda çocuk ruhunun incelikleri gözlemlenmemiştir hiç…

Kızlar pembe sever, erkekler mavi… O hâlde, boyayın duvarları pembe ve maviye… Tavandan aşağı kurdeleler sarkıtın, duvarları çiçeklerle, kuşlarla doldurun... Çocuklar için en iyisini yetişkinler düşünür, çünkü çocuk düşünemez neyin güzel olduğunu!

Veya çocuk kitapları görürsünüz bir kitapevine girdiğinizde… Rengârenk, ışıl ışıl, cıvıl cıvıl kapaklı çocuk kitapları ‘al beni’ der size raflarda… Ama size der ‘al beni’ diye… Bir yetişkin olarak size, sizin “doyumsayamadığınız” çocukluğunuza hitap eder çocuk kitapları… Ama yanı başınızdaki çocuğa değil… Çocukların hangi kitapları sevdiklerine, çocukların ruhunu duyamayan yetişkinler karar verir hep… Kocaman kocaman kafalı böcekler, karıncalar… Konuşan havuçlar, gülümseyen ağaçlar… Sanki korku filmi gibidir ama yetişkinler tebessüm eder ne güzel değil mi diyerek…

Evet, ne acı…

Ya da yetişkinler görürsünüz okulların kapanış törenlerinde. Kendi çocuklarına bir “sirk maymunu gibi” şov yaptırıp kendisi de karşıda coşku ile alkış tutar… Ya da daha bebek yaştaki çocuklara “en güzel gülen çocuk” yarışması düzenlenir de “Yahu ayıp değil mi? Çocuklar sizin oyuncağınız değil ki!” diyen bir anne sesinin haricinde ses çıkmaz bu ülkenin insanlarından, entelektüellerinden, gazetecilerinden, milletvekillerinden…

Kutluyorum seni Tuba Ünsal…

Bir baba olarak, bu ülkenin bir uzmanı olarak kutluyor ve saygı duyuyorum annelik hassasiyetine…

Çocuklar yetişkinlerin haz kaynağı değildir… Ve çocukların bedenleri üzerinde “hiç kimse” keyiflenmek üzere tasarrufta bulunamaz… Bu bir çocuk istismarıdır… ve bu hâl dramatik bir harptir çocuk bedeni üzerinde…

Ve bu duyarsızca devam eden müthiş harp, çocuğa karşı duyarlı olan insanları yedi bitirdi artık ülkede…
 
Back