daha once konu acmisdim amcamin kizin kanser oldugunu soylemisdim.daha 28 yasindaydi.3-5 saat once ogrendimki cuma gunu 3 gun once vefat etmis bile.yurt disinda yasiyoruz kimse soylememis bize.ben annemlri arayinca ogrendim.annem evde yokmus koye gitmis babam zaten daha onceden gitmisdi.
annemi aradim hemen agliyodu ablani gomduk diye.amcama verdi annem teli yani kizi vefat eden amcama aglamdim amca dedim bi kizim diyisi vardi aglamay basladim ozaten agliyodu yarim yamalak basin saglosun dedim aglayak ablan gitii kizim ablan gtiii dedi o telefonun bi ucunda agladi ben obur ucunda.inAnamiyorum butun bu olup bitenlere inanamiyorum.heryaz bize gelip kalan birlikte ayaklarimiz sisene kadar gezdigimiz ablam diye sarildigim bi abalm yok artik.hicbirsey yapamiyorum.suan bende koyde olup ablama son vazifemi yerine getirmek amcam sarilip aglama amcam demek isterdim.gurbette olmak ilk defa bu kadar koydu bana.yengeminde ne cilesi varmis diyorum .1 de ogullari var skat ayaklari tutmuyo vucudunu cok zor kullaniyo.yengemin annesi desen yengem cok kukken vefat etmis babasida yeni vefat etti daha 1 ay olmadiki kizini bitanecik kiznida toparaga verdi.rabbim sabir versin.ablam hastaligin ikimseye soylmemis ben bu hastaligi yenerim demis yendide kanser ordan oraay sicramis onu yenmis onu yenmis ama sonuncaya yenildi.
alllahim sabor ver.hepimize.buray yazdim bunlari cunku acim cok buyuk ruh gibiyim.anlatcam kimsem yok.
ALLAHU TEALA sabır versin başınız saolsun yüce rabbim günahlarını affetsin rahmet eylesin
kimsesiz deilsin anlatacak kimsen olmayabilir ama içindende konuşsan seni bir duyan var inan aslında bizler yanlış biliyoruz çünki asıl ölü bizleriz gerçek yaşam orası sonsuz yaşam inan gözyaşlarının ona bir faydası yok ne kadar ağlarsanız o kadar faydasız o aleme gecenlerin sadece duaya ihtiyacı var acısı böle hafifler ve sizler dua ettikçe derecesi yükseli cennete dahada yaklaşır
MEZARLIKTA SEVAP PAYLAŞIMI
Salihlerden biri bir akşam, misafir olmak istediği köyün mezarlığına kadar gelmiş; ancak köyde bir tanıdığı bulunmadığından, mezarlığın tenha bir yerinde sabahlamaya karar vermiş.
Yatsıyı kılıp duasını yaptıktan sonra otların üzerine yatıp uyumuş.
Geceleyin İbretli bir rüya görmüş…
Bütün kabir halkı ayakta, sevinçle bir şeyler paylaşıyorlarmış… Merak edip sormuş:
— Ey kabristan sakinleri, ne paylaşıyorsunuz böyle sevinçle? Biri cevap vermiş:
— Sevap paylaşıyoruz, sevap!
— Sevap sizin için çok mu önemli?
— Ne diyorsun sen! Ateşe düşen bir adamın, ateşin yakmadığı bir gömleği giymesi ne kadar mühimse, sevap da bizim için öyle önemli. Çünkü bizler de, sizin gibi hayatta iken bazı günahlar işlemişiz. Bu günahlardan dolayı burada ateş gibi sıcakların İçinde yatıyoruz. Ancak bize sevap hediye edilirse, onları sırtımızda sıcaklık geçirmeyen gömlek gibi hissediyoruz. Sıcaklığın te'siri azalıyor. Azabımız hafifliyor.
Uyuyan zat tekrar sormuş:
— Söyler misiniz, bu taksim ettiğiniz sevabı kimler hediye etti?
— Bu sevabı yoldan geçen mü'minler hediye ettiler. Birçok insan mezarlıktan geçerken duygusuz ve anlayışsız şekilde dalgın-dalgın geçip gidiyor. Bir Fatiha üç İhlâs, yahut bildikleri bir duayı okuyup da ölülere hediye etmiyorlar. Ama öyleleri de var ki; yarın biz de öleceğiz, bize de okumazlar sonra, diyerek mezarlıktan geçerken hemen bildikleri duaları okuyup ölmüşlere hediye ediyorlar. İşte böyle bir grup geçti buradan… Akşamdan bu yana onların okuduklarının sevabını paylaşıyoruz. Artık bu sevaplarla bizi sıkan sıcaklığın te'sirinden biraz daha kurtulacağız. Bunun için sevinçli görüyorsun bizi…
Misafir yolcu, bundan sonra gördüğü her mezarlıktan okumadan geçmemiş. Mutlaka bildiği dualardan okuyup hediye ederek, mevtaların sevap paylaşmalarına vesile olmaya gayret etmiş…
SORU : Ölen kişiler nereye gidiyorlar ne oluyor okuduğumuz duaları onlara iletiyoruz kimin gönderdiğini tanımasalarda biliyorlar mı?
CEVAP: Değerli Kardeşimiz;
Ölüler kimin gönderdiğini bilmeselerde kendilerine gönderilen manevi hediyelerden haberdar olur. Mesela; yaşayan bir üslüman bir fatiha okusa ve bütün vefat etmiş müslümanlara bunun sevabını bağışlasa bu fatihanın sevabı bütün vefat eden müslümanların ruhuna aynı şekilde ulaşır.
Abdullah İbn-i Abbas (r.a.) rivayet etmiştir. Allah’ın Resulü (s.a.v.) şöyle dedi: “Kabirdeki ölü, boğulmak üzere olup imdat isteyen kişi gibidir. Babasından, anasından, kardeşinden veya dostundan kendisine ulaşacak bir duayı bekler. O dua kendisine ulaşınca, dünya ve içindekilerden kendisine daha sevgili olur. Allah-u Teâlâ, yer ehlinin duasından kabir ehline, dağlar gibi (rahmetler) indirir. Muhakkak ki dirilerin ölülere hediyesi, onlar için istiğfarda bulunmaktır.” (Beyhaki, Şuabu’l İmam No 7905)