kleopatra makyajı yapabilirsiniz. örnekler vereyim.
Tarih 8 Mart 2007, akşam saatleri ve Paris Moda Haftası'nın heyecanla beklenen defilelerinden biri başlamak üzere. Kentin dışındaki mahallelerden birinde şiddetli yağmur yağıyor. Ancak ne yağmur ne de sapa mahalle kalabalıkları engelliyor. Defile mekanının bulunduğu sokak hıncahınç dolu, makam arabalarının şoförleri taksileri itip kakıyor, moda editörleri moda öğrencilerine dirsek atıyor ve Louboutin marka ayakkabılar çamurlu sokaklara kurban gidiyor.
Büyük bir hevesle izlemeye geldikleri defile Alexander McQueen'inki. Bu tür etkinlikleri biraz takip ediyorsanız McQueen'in defilesinin davetiyelerinin kapışıldığından ve bu tasarımcının şovlarının teatral bir gösteri vaat ettiğinden haberdarsınızdır.
Dışarıda bu hengame yaşanırken kuliste de ayrı bir dram yaşanıyor. Defilenin başlamasına bir saat var ve makyaj sanatçısı Charlotte Tilbury elinde fırçalarıyla koşuşturuyor. Elindeki Elizabeth Taylor'ın 1963 yapımı "Kleopatra" filminden görüntüsüne işaret ederek M.A.C ekibine sesleniyor: "Canlarım, tanrıça cildi istiyorum, kontur istiyorum, bu gözleri istiyorum!"
Makyaj sanatçılarının masaları ressamların paletlerini andırıyor: Absent yeşili, askorbik turkuvaz ve safirimsi peygamber çiçeği renklerinde krem göz farları, yumuşak pırıltılı pudralar ve şeffaf parlatıcılar...
Kuliste bir kargaşadır gidiyor, saat ilerliyor; defile vakti geliyor, hatta yarım saat geçiyor ve daha modellerin yarısı makyaj yaptırmayı bekliyor. Ve M.A.C sanatçıları hayatları ipin ucundaymış edasıyla kızların gözlerini boyuyor.
Modern bir yorum
Alexander McQueen makyajı konusunda çok hassas bir tasarımcı. Onun için makyaj koleksiyonu hazırladıktan sonra düşünülecek bir konu değil. O daha koleksiyonu tasarlama aşamasında makyajı da kafasında şekillendiriyor: "Makyaj genel görüntünün bir parçası ve ben güçlü görüntüden esinleniyorum. Seyirci sadece yarım saat bana ait... Buradan ayrıldıkları sıradaki hisleri benim için çok önemli ve bunda makyajın rolü çok büyük."
Elizabeth Taylor'ın Kleopatra göz makyajı sadece duygusal olduğu için McQueen'e esin kaynağı olmamış. McQueen daldan dala atlayarak bu görüntüye ulaşmış: "Bir kaynak buluyorum, sonra domino etkisi gerçekleşiyor."
McQueen işe 1962'deki Salem Cadısı olaylarını araştırarak başlamış, oradan bağnaz Protestanlara, oradan da güneşe ve aya tapınılan paganizme geçiş yapmış. Paganizmin temelleri de antik Mısır'da atıldığı için bu noktada McQueen firavunlarla ilgilenirken bulmuş kendini ve tabii ki yol onu Kleopatra'ya götürmüş.
McQueen "Defilede ortaya çıkan görüntüyü tasarladım: Benim için bütün mesele şekil, sfenks ve firavunların başlıklarının modern yorumuydu. Tavır ise güçlü kadın cinselliği" diyor.
Tilbury de aynı fikirde: "Filmde Elizabeth Taylor'ın makyajı inanılmaz güzeldi, gözleri beni çok etkiledi. Göz kapaklarındaki uçuk pırıltı ipnotik ve bu dünyaya ait değilmiş gibiydi. Ayrıca gözkapaklarına kontrast oluşturan cesur grafik çizgilere bayıldım."
Evet, kuliste kızların makyajı tamamlanmak üzere ve Tilbury elindeki pırıltılı pudrayla kızların elmacık kemikleri, kaşlarının altı ve dudaklarının ortasındaki parlaklığı alıyor: "Pazarda bu üründen bir tane daha yok. Bu heykelsi görüntüyü yakalamak için sipariş üzerine ürettik bu pudrayı."
Yaratıcılığını konuşturuyor
Zamanı sekiz ay ileri alalım. Şimdi bu pudra dünyanın belli başlı M.A.C mağazalarında satışa sunuluyor. Sadece pudra değil tabii, McQueen'in kulisinde makyaj sanatçılarının önünde duran krem göz farları, dudak parlatıcıları, rujlar ve sürmeler de...
Yani Alexander McQueen'in sonbahar/kış defilesindeki makyaj doğrudan bir M.A.C koleksiyonuna dönüştürüldü ve mağazalarda satışa sunulmaya başlandı.
Ünlülerle işbirliği sonucu ortaya çıkan çok sayıda makyaj koleksiyonunun pazarlandığı güzellik endüstrisinde McQueen ile MAC'in ortak projesi çıtayı yükselteceğe benzer.
McQueen sadece cebini doldurmayı amaçlayarak bir projeye dahil olacak türde bir tasarımcı değil. Uçlardaki tasarımcı olarak anılan birinin sadece bir makyaj koleksiyonu olsun diye böyle bir projeye girişmesi pek gerçekçi değil; McQueen bu noktada da yaratıcılığını konuşturuyor.
McQueen "M.A.C yaratıcılığa değer veren, sınırları zorlamaktan çekinmeyen ve vicdanlı bir marka. HIV ve AIDS'le ilgili kampanyalarını anlamlı buluyorum. Beni anlamayı da öğrendiler. Aramızda bir güven oluştu. Defiledeki makyajın koleksiyonun ötesinde bir hayatı var artık. Bu noktadan itibaren kişisel yorumlara açık" diyor.
Krem farın üzerine aynı renkte göz farı
Koleksiyonda 16 ürün yer alıyor. Bunlardan 12'si makyaj direktörü Terry Barber ve baş makyaj tasarımcısı Charlotte Tilbury tarafından defileye özel olarak elde yapıldı. Ürünlerin üzerinde M.A.C'in yanı sıra Alexander McQueen'in de logosu bulunuyor.
Gözler
Gözleri boyamada kullanılan krem farlar, sarımsı yeşil, deniz mavisi ve koyu mavi renklerinde. Krem farla boyanan göz kapaklarının üzerine aynı tonlarda yapılan göz farları sürülüyor. Gözler, Jealous, Black Karat ve Feline adları verilen kalemlerle çerçeveleniyor. Kalın çizgilerle çerçevelenen gözlerin etkisi MAC no. 20 takma kirpiklerle pekiştiriliyor.
Dudak
Yumuşak, soluk renkli dudaklar yaratmak üzere Archetype ve Masque adları verilen dudak bazlarından birinin üzerine Nothingless ya da White Magic dudak parlatıcıları sürülüyor.
Cilt
Elmacık kemiklerine metalik bir ton kazandırmak için az miktarda Mineralize Skinfinish