• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

7 milyon çocuk şeker bile yiyemiyor

Hayyal

Doruk♥
Pro Üye
4 Temmuz 2008
5.767
14.787
773
7 milyon çocuk şeker bile yiyemiyor
Türkiye’deki 20 milyon çocuğun 7 milyonundan fazlası şiddetli maddi yoksunluk içerisinde yaşıyor. Çocukların yüzde 40’ı imkânsızlıklardan dolayı et yiyemiyor.
23 Nisan 2016 Cumartesi - cumhuriyet.com.tr
dt.jpg


Avrupa Birliği’nin yoksunluk tanımına göre Türkiye’de yaklaşık her üç çocuktan biri, başka bir deyişle 7 milyondan fazla çocuk şiddetli maddi yoksunluk çeken hanelerde yaşıyor. Avrupa’nın geneli ile karşılaştırıldığında, Türkiye hem daha düşük kişi başı gelire sahip ülkelerin hem de ekonomik krizden şiddetli olarak etkilenmiş ülkelerin gerisinde kalıyor.

Bölgeler arası uçurum

Çocuklar arasındaki şiddetli maddi yoksunluk sorunu, batı illerinden doğu illerine doğru gidildikçe daha ciddi bir hal alıyor.

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (Betam) araştırması 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda çocukların ne şartlar altında yaşadığını dramatik şekilde gözler önüne serdi.

Betam Direktörü Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, Yrd. Doç. Dr. Gökçe Uysal ve Araştırma Görevlisi Selin Köksal tarafından hazırlanan “Her üç çocuktan biri maddi yoksunluk içinde” başlıklı araştırma notunda şu tespitlere yer verildi:

* Türkiye’de maddi yoksunluk çeken hanelerde yaşayan çocukların yarısından fazlası Akdeniz, Kuzey Doğu Anadolu, Orta Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ikâmet ediyor.

Tatil yok

* Şiddetli maddi yoksunluğun alt kalemlerine bakıldığında her dört çocuktan üçünün yılda bir haftalık tatil yapamayan hanelerde yaşadığı, yarısından fazlasının hanesinde otomobil olmadığı görülüyor.


* Çocukların yüzde 40’ının protein ihtiyacını et, tavuk ya da balık ile karşılayamadığı gözlemleniyor.

* Uzun süren gelir yoksulluğunun bir sonucu olan maddi yoksunluk, yetişkinlerde geçici olabilirken çocuklarda genelde ömür boyu sürer ve sonraki nesillere aktarılma riski taşıyor.

* Doğu bölgeleri ve Akdeniz bölgesinde maddi yoksunluk oranları Türkiye ortalaması olan yüzde 36.2’nin üzerindeyken diğer 7 bölgede ortalamanın altında yer alıyor.

* Çocuk maddi yoksunluğunda en yüksek oranlara sahip iki bölge Kuzeydoğu Anadolu (yüzde 52.9) ve Güneydoğu Anadolu’dur (yüzde 55.1). Bu iki bölgede yaşayan çocukların yarısından fazlasının şiddetli maddi yoksunluk çektiği söylenebilir.

* Çocuklarda maddi yoksunluk açısından bölgeler arası uçurumun başlıca nedeni bölgelerde medyan gelirler arasındaki mevcut devasa farklılık, tali olarak da doğu bölgelerinde hanelerin ortalama çocuk sayısının yüksekliği ön plana çıkıyor.

Evler ısınmıyor

* Avrupa Birliği İstatistik Ofisi’ne göre (1) kira ve faturaların ödenmesi, (2) evin ısınma ihtiyacının yeterince karşılanması, (3) beklenmedik harcamaların karşılanması, (4) her iki günde bir et, balık ya da protein eşdeğer gıdalarının tüketilmesi, (5) evden uzakta bir haftalık tatil masrafının karşılanması, (6) bir arabaya, (7) bir çamaşır makinesine, (8) bir renkli televizyona ve (9) bir telefona sahip olunması (cep telefonu da dahil), olarak belirlenen dokuz kriterlerden dördünü yerine getiremeyen hanelerde yaşayan bireyler şiddetli maddi yoksunluk içerisinde kabul ediliyor.
http://www.cumhuriyet.com.tr/m/haber/ekonomi/520661/7_milyon_cocuk_seker_bile_yiyemiyor.html
 
Birinin bu insanlara öteki dünyada mükafatlandırılacaklarını ve aslında tüm bunların birer imtihan olduğunu, sınavdan iyi not alabilmek için ise uslu durmaları gerektiğini anlatması lazım.
Hiç olmadı, onları güneşin zararlı ışınlarından korumak adına gökdelenlerin yükseldiğini, BMW'lerin de aynı şekilde rüyalarına neşe katmak gibi kadim bir amaca hizmet ettiğini kavramaları gerekir.
En kötü ihtimal, bari, mevki sahiplerinin onlar için çalıştığını bilsinler yeter.

Sınıfların zorunluluğu biyolojik olarak kanıtlanmıştır ve bunu doğayı gözlemleyerek bile anlayabiliriz, insanında doğası kötüdür zaten...Blah...
Ha bir de, bu çocuklar önlerine atılanla yetinmek zorundalar çünkü diğer şanslı zengin veletler neden bu insanlarla eşit bir hayat sürerek kendilerini küçük düşürsünler ki? Hadi diyelim okula gidemedi, gününün 15 saatini çalışarak geçirdi... Ne olmuş yani, mühendis olsaydı ya! Ya da doktor! Olamadıysa kendi cahilliği, zavallılığı ve tembelliğidir.

Okula gitmekten kaçıp tuğla taşıyor, bir de üstüne kolejli velet doktor olunca eşit maaş almak istiyor... Oysa koleje, kendi emeğiyle, pardon babasının, pardon o da dedesinin, pardon o da büyük büyük dedesinden kalan mirasın sayesinde gidiyor. Yani ortada bir adaletsizlik yok. Eğer o da isteseydi tuğla yerine laptop taşıyor olabilirdi. Ortada bir zorlama değil seçim var...

Bir de zaten bu dünyada herkes emeğinin karşılığını alıyor. Fakirse vardır bir sebebi, bir önceki hayatında kral olmadığı ne malum!

Eh, bu insanlara birinin kaderden dem vurması lazım. Birde zenginlerin cebine bakınca nasıl da "yattığı yerden para kazanma sevdalısı, hırsız, Kızıl" damgası yiyecekleri önceden söylenmeli.

Sınıflar zorunludur. Sonsuza dek var olmalıdır.
Çok yaşasın sınıflar arası uçurum.
Çok yaşasın Kapitalizm.
Kahrolsun Komünizm.

Heil Hitler.
 
Birinin bu insanlara öteki dünyada mükafatlandırılacaklarını ve aslında tüm bunların birer imtihan olduğunu, sınavdan iyi not alabilmek için ise uslu durmaları gerektiğini anlatması lazım.
Hiç olmadı, onları güneşin zararlı ışınlarından korumak adına gökdelenlerin yükseldiğini, BMW'lerin de aynı şekilde rüyalarına neşe katmak gibi kadim bir amaca hizmet ettiğini kavramaları gerekir.
En kötü ihtimal, bari, mevki sahiplerinin onlar için çalıştığını bilsinler yeter.

Sınıfların zorunluluğu biyolojik olarak kanıtlanmıştır ve bunu doğayı gözlemleyerek bile anlayabiliriz, insanında doğası kötüdür zaten...Blah...
Ha bir de, bu çocuklar önlerine atılanla yetinmek zorundalar çünkü diğer şanslı zengin veletler neden bu insanlarla eşit bir hayat sürerek kendilerini küçük düşürsünler ki? Hadi diyelim okula gidemedi, gününün 15 saatini çalışarak geçirdi... Ne olmuş yani, mühendis olsaydı ya! Ya da doktor! Olamadıysa kendi cahilliği, zavallılığı ve tembelliğidir.

Okula gitmekten kaçıp tuğla taşıyor, bir de üstüne kolejli velet doktor olunca eşit maaş almak istiyor... Oysa koleje, kendi emeğiyle, pardon babasının, pardon o da dedesinin, pardon o da büyük büyük dedesinden kalan mirasın sayesinde gidiyor. Yani ortada bir adaletsizlik yok. Eğer o da isteseydi tuğla yerine laptop taşıyor olabilirdi. Ortada bir zorlama değil seçim var...

Bir de zaten bu dünyada herkes emeğinin karşılığını alıyor. Fakirse vardır bir sebebi, bir önceki hayatında kral olmadığı ne malum!

Eh, bu insanlara birinin kaderden dem vurması lazım. Birde zenginlerin cebine bakınca nasıl da "yattığı yerden para kazanma sevdalısı, hırsız, Kızıl" damgası yiyecekleri önceden söylenmeli.

Sınıflar zorunludur. Sonsuza dek var olmalıdır.
Çok yaşasın sınıflar arası uçurum.
Çok yaşasın Kapitalizm.
Kahrolsun Komünizm.

Heil Hitler.
Üzgünüm çocuklarımız adına
 
Asgari ücretli olupta çok çocuk doğuran kadınlara acımıyorum,beter olsunlar
 
Asgari ücretli olupta çok çocuk doğuran kadınlara acımıyorum,beter olsunlar
Acima, hakki olani ver yeter.
Cunku kimsenin emeginin karsiligi, ay sonunu zor gormesine sebep olacak kadar az olamaz.
Ve yine kimseye cocuk sayisindan oturu "ohhh"denilemez.
O kisi ayrimcilik degil, hakki olani istiyor.
Ve bu durumda cocuk sayisini hesaba katarak yorum yapmak, esitlige degil duruma gore yorum yapmak, zor durumda kalanin halinden anlamamaktir.
Kadin emeginin karsiligini alabiliyor mu alamiyor mu, bu cevap icin yeterli. Devamina siralanacak olan cocuk sayisi, lukse giden harcama, yapilan yanlisla vb cevabi degistiremez. Cunku kutsal olan esit bir yasama hakkidir. Ve hicbir gerekce bunu saunmayi, savunana destek olmayi engellememeli.
 
Kimisi şanslı doğar kimi şansız fakirlik içinde büyüyen yavruların dilerim gelecekleri iyi olur...
 
Asgari ücretli olupta çok çocuk doğuran kadınlara acımıyorum,beter olsunlar
Karar mekanizması yetişkinler olduğu sürece, maalesef yoksul bir hayata çocuk getiren yetişkin suçlanacaktır.
Bizim mahallede vardı, bir asgari ücretle 5 çocuk. Hadi bakalım buyrun.
Hakkım diyorsun çocuk yapmak da o çocuğun bir şekere gözü düştüğünde sen ne konuma düşüyorsun?
E gelir eşitliği falan deniyor da düzen kapitalizmken tedbirsiz davranırsan yine senin canın yanar, zenginin değil!
Ben de bunu anlatmak istiyorum. Düzen değişsin evet katılıyorum, ama bu düzeni de bakamayacağın çocuklar yaparak değiştiremezsin. Kaybedenler kulubüne 5 kişi daha eklemiş olursun sadece.
 
Zengin için ucuz iş gücü 5 çocuğun hangisini üniye yollayacak , kadınlar akıllı olmazk zorunda yoksa yine fatura ona kesiliyor mesela adana 'da sabancın'ın bir firması var sadec 5 yıl çalıştırıyor sonra işten atıyor nasılsa doğuran kadın çok ucuz iş gücü çok biri gelsin biri gitsin
Karar mekanizması yetişkinler olduğu sürece, maalesef yoksul bir hayata çocuk getiren yetişkin suçlanacaktır.
Bizim mahallede vardı, bir asgari ücretle 5 çocuk. Hadi bakalım buyrun.
Hakkım diyorsun çocuk yapmak da o çocuğun bir şekere gözü düştüğünde sen ne konuma düşüyorsun?
E gelir eşitliği falan deniyor da düzen kapitalizmken tedbirsiz davranırsan yine senin canın yanar, zenginin değil!
Ben de bunu anlatmak istiyorum. Düzen değişsin evet katılıyorum, ama bu düzeni de bakamayacağın çocuklar yaparak değiştiremezsin. Kaybedenler kulubüne 5 kişi daha eklemiş olursun sadece.
 
Karar mekanizması yetişkinler olduğu sürece, maalesef yoksul bir hayata çocuk getiren yetişkin suçlanacaktır.
Bizim mahallede vardı, bir asgari ücretle 5 çocuk. Hadi bakalım buyrun.
Hakkım diyorsun çocuk yapmak da o çocuğun bir şekere gözü düştüğünde sen ne konuma düşüyorsun?
E gelir eşitliği falan deniyor da düzen kapitalizmken tedbirsiz davranırsan yine senin canın yanar, zenginin değil!
Ben de bunu anlatmak istiyorum. Düzen değişsin evet katılıyorum, ama bu düzeni de bakamayacağın çocuklar yaparak değiştiremezsin. Kaybedenler kulubüne 5 kişi daha eklemiş olursun sadece.
Bir çok aile çocuklarını geleceklerinin tazminatı olarak görüyor
Eğitim durumu ile çocuk sayısı paraleldir bu insanların kızılmaya değil eğitime insanı hayat şartlarına ihtiyacı var
Ve suçlu kim olursa olsun çocuklar değil
 
Zengin için ucuz iş gücü 5 çocuğun hangisini üniye yollayacak , kadınlar akıllı olmazk zorunda yoksa yine fatura ona kesiliyor mesela adana 'da sabancın'ın bir firması var sadec 5 yıl çalıştırıyor sonra işten atıyor nasılsa doğuran kadın çok ucuz iş gücü çok biri gelsin biri gitsin
İşte ben de onu diyorum ya zenginin kulağı mı duyuyor sanki senin dramını?
Olan sefalete gözlerini açmış çocuklara oluyor. Adaletsiz olan sistem ama, sisteme bir çark ekleyen sen de masum sayılmazsın emin ol!
 
Bir çok aile çocuklarını geleceklerinin tazminatı olarak görüyor
Eğitim durumu ile çocuk sayısı paraleldir bu insanların kızılmaya değil eğitime insanı hayat şartlarına ihtiyacı var
Ve suçlu kim olursa olsun çocuklar değil
Evet ama eğitimde fırsat eşitliği var mı sence şu durumda?
Çocukların suçu yok zaten burada masum olan tek taraf onlar.
Mesela kendi ailemden örnek vereyim ben. Orta halli bir aileyiz, 2 kardeşiz ama bu değil 5, 3 bile olsa bizi zorlardı canım. Sofraya bir tabak eklemekle iş bitmiyor canım emin ol. Bak üniversitedeyim, birinci sınıftayken bir kitaba 100 tl para verdiğim olmuştu.
 
Artık orta tabaka üniyede gidemeyecek çünkü okulda doğru dürüst matematik öğretmiyorlar ama gitmek isteyenin matematik ve fen bilgileri çok iyi olmak zorunda bunuda ancak özel ders aldıran paralı veli sağlaya bilecek yine fakirin çocuğu işçi zenginin müdür olacak
Evet ama eğitimde fırsat eşitliği var mı sence şu durumda?
Çocukların suçu yok zaten burada masum olan tek taraf onlar.
Mesela kendi ailemden örnek vereyim ben. Orta halli bir aileyiz, 2 kardeşiz ama bu değil 5, 3 bile olsa bizi zorlardı canım. Sofraya bir tabak eklemekle iş bitmiyor canım emin ol. Bak üniversitedeyim, birinci sınıftayken bir kitaba 100 tl para verdiğim olmuştu.
 
Artık orta tabaka üniyede gidemeyecek çünkü okulda doğru dürüst matematik öğretmiyorlar ama gitmek isteyenin matematik ve fen bilgileri çok iyi olmak zorunda bunuda ancak özel ders aldıran paralı veli sağlaya bilecek yine fakirin çocuğu işçi zenginin müdür olacak
İşçiyi müdürü boş ver geç oraları, yaşama şansı bile çok farklı.
 
5 tane çocuğun mutfak masrafı ne kadar çoktur , okul masrafını hesaplıyamıyorum yani 3 öğün karnını doyuracaksın , hiç bana göre değil
artık mutfaktanda çıkamazsın , varsa yoksa yemek pişir artık ömrün mutfakta biter
 
Onu söyleyen zaten çok doğuruyor sonra çocuklar büyüyünce ip'in ucunu kaçırı veriyor birşeye yetemiyor , çocukta asi oluyor eğitimide yarıda kalıyor mesleksiz kervanına katılıyor yada dandik işlerle uğraşıyor
Olsun çocuk kısmetiyle gelir.
 
Back