Bu travmayı atlatmamız zor olacak. Ben bir iki gece eşimi falan uyandırıp acilen dışarı çıkmalıyız kendimi çok kötü hissediyorum, nefes alamıyorum demiştim. Gece yarısı hiçbir şey yokken sokağa inip yarım saat bir saat benim sakinlesmemi beklemisligimiz var. Aklıma geldikçe panik oluyorum ama kendimi meşgul tutmaya çalışıyorum.
Banyo yaparken kapıyı açık bırakıyorum ben de. Tuvaletin kapısını da kapatamıyorum henüz. Eskiden dış kapıyı kilitlemeden uyumazdım artık kilitlemiyorum. Evde ışık olmayınca uyuyamıyorum.
Tüm bunlara rağmen kendimi meşgul tutarak iyileşmeye çalışıyorum. Spor yapıyorum mesela evde. Kitap okuyorum. Film, dizi izliyorum. Çok sıkılırsam markete çıkıyorum. Faydası oluyor açıkçası.
Siz de terapinize devam ederken bir taraftan da kendinizi meşgul edecek şeyler yapın. Hayata devam etmek zorundayız. Bir şekilde geçecek, geçmek zorunda. Böyle devam edemeyiz.
Ayrıca o günü ve sonrasını hatırlatacak şeylerden kaçıyor ve uzak duruyorum ben. Hatırladıkca iyileşmek mümkün olmuyor çünkü.
Hala yıkılacak durumda binalar var etrafımızda çok fazla. Bunun psikolojik yükünü kimse bilemez. Hala bitiremediler bu yıkım işini. Hala havamız toz bulutu içerisinde. Hala o sokak açık mı acaba, kapalı mı nerden nasıl gideriz şuraya diye düşünüyoruz. Bütün bunlar bitmeden de düze çıkmamız zor.
Bazen; çok şükür duş alabiliyorum, sıcak bir evdeyim, leş gibi kokmuyorum, elimi yüzümü karla değil musluktan akan suyla temizliyorum, yiyecek sıkıntım yok, yatacak yer sıkıntım yok gibi şeyler düşünerek kendimi ferahlatiyorum.
Hangi sehirdesiniz bilmiyorum ama yalnız değilsiniz. Kendinizi iyi etmek için biraz çaba sarfedin. Ne kadar ilaç alırsanız alın, siz iyi olmak istemedikten sonra bir fayda sağlamaz. Kendinize olumlu telkinlerde bulunun. Zamanla her korku biraz daha azalacak, panikleriniz seyrekleserek yok olacak.
Dilerim zaman bizi, bizim de çabamızla iyileştirecek.