Merhabalar,
Hayatta tesadüfler olduğuna çok fazla inanmam, Allah'ın herşeyi bir sırayla karşımıza çıkardığına inanırım. KK'de bu başlığa ilk kez giriyorum ve karşıma benimle ilgili birşey çıkıyor :) Ben 12 yaşımdan beri Tip 1 diyabetliyim ve şu anda 34 yaşımdayım. Benim için uzun yıllar oldu, ama bu aile için her şey yeni başlıyor. Onlarla bağlantı kurmak isterim.
İlk başta kendi ailemden de hatırlıyorum, anne-baba-kardeşler ve diğer aile büyükleri için nasıl bir şok oluyordu. Kronik hastalıklar sanki hep başkalarının çocuklarının başına gelir, bizim ailelerimiz de onlar için üzülürdü. Ama durum böyle değil. Tip 1 diyabet çocukluk çağındaki en yaygın kronik hastalıklardan biri, ama belki de bütün bir hayatı geçirmek için de en uygunu
Bu yavru da maşallah diğer tip 1'li çocuklar gibi çok güzel ve eminim çok da akıllıdır. Benim aileye tavsiyem en yakın üniversite hastanesinden takip edilmeleri. Eğer İstanbul'da olsalardı bu konudaki 1 numaralı yer Çapa'dır. Daha sonra Cerrahpaşa ve Marmara gelir. Buralardaki doktorlar hem gelişmeleri daha yakından takip ediyorlar hem de daha fazla tip 1 diyabetli hastaları olduğu için (genelde ilk başta üniversite hastanelerine gidilir, daha sonra alışılınca eve yakın bir devlet hastanesine devam edilir, böylece tahliller ve ilaçlar konusunda bir sıkıntı yaşanmaz) hastalığı tanırlar. Bazı devlet hastanesindeki doktorların, 'Aaa, nasıl yani, bu yaşta diyabet mi olurmuş?' dediğine çok rastlamışımdır. Hastalığının takibinde bu yavruya doktor-diyabet hemşiresi-diyetisyenden oluşan bir ekip yardımcı olacak, eğitimler verecek. Diyetisyen eğer karbonhidrat sayımını biliyorsa o zaman 'benim çocuğum misafirliğe gittiğimizde, arkadaşlarının doğumgünlerinde ne yiyecek?' sıkıntısıyla da karşılaşmaz aile.
Ayrıca, diyet ürünlerden kaçınmalarını da tavsiye ederim. İçlerindeki tatlandırıcılar ya kimyasal madde (aspartam, asesulfam, vs.) ya da kan şekerini yükselten madde (fruktoz). O yüzden evde tatlı mı yapıldı? Çocuktan gizlenip gizlenip yemek yerine, onun sinirlerini hoplatmak ve sinir sahibi yapmak yerine, bütün ev halkı hep beraber az miktarda yerse çocuk da kendini farklı hissetmez. Önce
ailenin kendini çok çok iyi eğitmesi, hastalığı ve acil durumlarda soğukkanlılığı kaybetmeden neler yapılacağını öğrenmeleri, çocuklarının ve de etraftakilerin (bazen saçmalama sınıflandırmasına giren) sorularına iyi cevap vermeleri gerekiyor. Bu yavru bu hastalıkla uzun yıllar geçireceği için onun da çok iyi eğitilmesi gerekli. Ama bazı şeyler de yaşayarak öğreniliyor. Zamanla Allah kolaylığını verecektir.
Umarım bu aile en yakın zamanda kendilerine güvenebilecekleri bir sağlık ekibi bulurlar. İl Siirt olduğu için bir tavsiyede bulunamıyorum. Belki Diyarbakır Üni.Hastanesi olabilir. Eğer İstanbul'a gelme imkanları olursa, hem kendi hastanelerinden hem de yılda 2 defa kadar Çapa'dan da takip edilebilirler.
Çok geçmiş olsun. Eğer danışmak istedikleri bir konu olursa buradan bana yazarsanız bağlantı kurmak isterim.