30lu yaşlarda yüklenen özellikler :) kendimi tanıyamıyorum bazen..

bucebuse

Mutluluk yakın
Anneler Kulübü
Kayıtlı Üye
10 Haziran 2011
895
640
34 yaşımı dolduruyorum aralık ayında
Son zamanlarda iyice anlıyorum artık o 20li yaşlarımın enerjisi, coşkusu, dinamikliğinin geride kaldığını.. demek istediğim yaşlanmak değil dinamiklik ruhun gençliği. Umarım anlaşılır farklı yöne çekilmez:) herşeyi kafama takan umursayan arkadaşlarına deli gibi değer veren bir insandım. Elim öyle açıktı ki hep paylaşayım mutlu edeyim mutlu olalım kafasında yaşıyordum. Herkesi kendim gibi sandığımdan herkesin mutlu olmasını diler kimseyi kıskanmaz imrenmez onlar adına mutlu olurdum. Hırslarım yoktu çünkü istersem herşeyi başarabileceğimi sanırdım.

Bir yıl kadar önce arkadaşım kendine sıfır bir araç aldı tahminim benim fitili ateşleyen kıvılcım burada başladı. Çünkü cesaret edemiyordum araç sürmekten korkuyordum. Evlendikten sonra araç almıştım ama eşim kullanıyordu. Neyse bu durumu kıskandığımı farkettirm bakın imrenmek değil bildiğiniz kıskanmak. O yapıyorsa ben neden yapamayım ki? Dedim ve o gazla sürmeye başladım aktif bir yıldır kullanıyorum (iyi oldu baya rahatladım otobüslerden kurtuldum) sonrasında çevremdeki insan kalabalığından sıkıldığımı hissettim o her çağırılan yere giden kişiden evimde sessiz sedasız kafa dinlemeyi arzulayan birine dönüştüm.

Alışveriş yapmayı avm gitmeyi çok seven biriyken cimrileşmiş gibi asla birşey almak istemiyorum kendi eşyalarımı paylaşmak istemiyorum. Mesela kahve makinemi satıp daha işlevsel bir makina aldım sonra sattığım makineme çok üzüldüm niye o kadar bağlanmışım anlamadım. Var olan hiçbir düzeni değiştirmek istemiyorum. Sade sakin düzeyde kalmak istiyorum. Müzik zevkim bile değişti.
Karman çorman örnekler verdim galiba ama kendimde olan bu değişimler beni bazen tedirgin ediyor. Eskiden susan içine atan biriyken sevmediğim bir hareket olunca hemen tepki verip o kişiyi kırabiliyorum. Bu da dün iş yerinde oldu personel arkadaşı biraz üzdüm galiba ama haketmişti de. Sizce benim neyim var kötü bir insana mı dönüştüm ben? Hayatımda iş stresi dışında şükür olumsuz birşey yok ama ben negatif biri olmaktan korkuyorum. Geçiş dönemi mi nedir? Çocuğumu bile biri sevse kıskanıyorum saçma sapan. Çocuk bana yanlışlıkla anneanne dedi diye bozuldum (annem bakıyor tabi ki alışkanlık olması normal halbuki)
İşte böyle böyle delirdim galiba yazarken anladım
 
Hepsi normal,İnsan değişir ya kimse geçen seneki kendisi bile değil, yaşadıkları gördükleri,tecrübeleri olgunluk katıyor veya yeni bir ben oluşturuyor
 
Bir kadının en güzel çağı 30 ve sonrasıdır bana göre. 20 li yaşlarda insan daha gözü kara oluyor. Sanırım kazık yeme skalamız 30 da doluyor, sonra aniden gelen aydınlanma ile kısa sürede iade ediyoruz. ☺️

20 li yaşlarımda, şu an ki aklımla olsaydım keşke ☺️
Mesela 20 li yaslarinda olsan ne yapardin.
 
Aynı yaşlarda sayılırız bu zamanlarda bir güncelleme geliyor sanki🤭🤭 ama iyi de oluyor. Bunlar hayatın bize kattıkları zevkerimiz değişiyor hayata bakış açımız şuan değişim yeni geliyor size ama alışınca şimdiki kendinizi daha çok seveceksiniz gibi☺️
 
Yaşıtız. 33’ten sonra bende değişimler oldu. Farklı bi ben buldum içimde . İnsanlara karşı zaten seçiciydim daha seçici olmaya başladım. Görünürlükten kaçmaya başladım zaten gizemi severdim iyice mağaramda yaşamaya başladım sosyal medya kullanmıyorum insanlardan çok uzaklaştım kendi alemimde yaşayan bi insan haline geldim. Yaptığım herşeyi kendım ıçın yapıyorum ve anı yaşıyorum kımseyle muhattap olmamak harıka bı duygu. Enerjım düşmedi, ama 20 lerin başında enerjimi herşeye bangır bangır kullanıyormuşum. Şimdi kendime ve aileme kullanıyorum o çılgınus enerjıyı :) insan gerçekten değişiyor ama 30’lar da çok güzel..🤍
 
34 yaşımı dolduruyorum aralık ayında
Son zamanlarda iyice anlıyorum artık o 20li yaşlarımın enerjisi, coşkusu, dinamikliğinin geride kaldığını.. demek istediğim yaşlanmak değil dinamiklik ruhun gençliği. Umarım anlaşılır farklı yöne çekilmez:) herşeyi kafama takan umursayan arkadaşlarına deli gibi değer veren bir insandım. Elim öyle açıktı ki hep paylaşayım mutlu edeyim mutlu olalım kafasında yaşıyordum. Herkesi kendim gibi sandığımdan herkesin mutlu olmasını diler kimseyi kıskanmaz imrenmez onlar adına mutlu olurdum. Hırslarım yoktu çünkü istersem herşeyi başarabileceğimi sanırdım.

Bir yıl kadar önce arkadaşım kendine sıfır bir araç aldı tahminim benim fitili ateşleyen kıvılcım burada başladı. Çünkü cesaret edemiyordum araç sürmekten korkuyordum. Evlendikten sonra araç almıştım ama eşim kullanıyordu. Neyse bu durumu kıskandığımı farkettirm bakın imrenmek değil bildiğiniz kıskanmak. O yapıyorsa ben neden yapamayım ki? Dedim ve o gazla sürmeye başladım aktif bir yıldır kullanıyorum (iyi oldu baya rahatladım otobüslerden kurtuldum) sonrasında çevremdeki insan kalabalığından sıkıldığımı hissettim o her çağırılan yere giden kişiden evimde sessiz sedasız kafa dinlemeyi arzulayan birine dönüştüm.

Alışveriş yapmayı avm gitmeyi çok seven biriyken cimrileşmiş gibi asla birşey almak istemiyorum kendi eşyalarımı paylaşmak istemiyorum. Mesela kahve makinemi satıp daha işlevsel bir makina aldım sonra sattığım makineme çok üzüldüm niye o kadar bağlanmışım anlamadım. Var olan hiçbir düzeni değiştirmek istemiyorum. Sade sakin düzeyde kalmak istiyorum. Müzik zevkim bile değişti.
Karman çorman örnekler verdim galiba ama kendimde olan bu değişimler beni bazen tedirgin ediyor. Eskiden susan içine atan biriyken sevmediğim bir hareket olunca hemen tepki verip o kişiyi kırabiliyorum. Bu da dün iş yerinde oldu personel arkadaşı biraz üzdüm galiba ama haketmişti de. Sizce benim neyim var kötü bir insana mı dönüştüm ben? Hayatımda iş stresi dışında şükür olumsuz birşey yok ama ben negatif biri olmaktan korkuyorum. Geçiş dönemi mi nedir? Çocuğumu bile biri sevse kıskanıyorum saçma sapan. Çocuk bana yanlışlıkla anneanne dedi diye bozuldum (annem bakıyor tabi ki alışkanlık olması normal halbuki)
İşte böyle böyle delirdim galiba yazarken anladım
Kıskançlık ve cimrileşme harici bende de var bu değişimler. Ek olarak ben para harcamayı sever oldum:)
 
34 yaşımı dolduruyorum aralık ayında
Son zamanlarda iyice anlıyorum artık o 20li yaşlarımın enerjisi, coşkusu, dinamikliğinin geride kaldığını.. demek istediğim yaşlanmak değil dinamiklik ruhun gençliği. Umarım anlaşılır farklı yöne çekilmez:) herşeyi kafama takan umursayan arkadaşlarına deli gibi değer veren bir insandım. Elim öyle açıktı ki hep paylaşayım mutlu edeyim mutlu olalım kafasında yaşıyordum. Herkesi kendim gibi sandığımdan herkesin mutlu olmasını diler kimseyi kıskanmaz imrenmez onlar adına mutlu olurdum. Hırslarım yoktu çünkü istersem herşeyi başarabileceğimi sanırdım.

Bir yıl kadar önce arkadaşım kendine sıfır bir araç aldı tahminim benim fitili ateşleyen kıvılcım burada başladı. Çünkü cesaret edemiyordum araç sürmekten korkuyordum. Evlendikten sonra araç almıştım ama eşim kullanıyordu. Neyse bu durumu kıskandığımı farkettirm bakın imrenmek değil bildiğiniz kıskanmak. O yapıyorsa ben neden yapamayım ki? Dedim ve o gazla sürmeye başladım aktif bir yıldır kullanıyorum (iyi oldu baya rahatladım otobüslerden kurtuldum) sonrasında çevremdeki insan kalabalığından sıkıldığımı hissettim o her çağırılan yere giden kişiden evimde sessiz sedasız kafa dinlemeyi arzulayan birine dönüştüm.

Alışveriş yapmayı avm gitmeyi çok seven biriyken cimrileşmiş gibi asla birşey almak istemiyorum kendi eşyalarımı paylaşmak istemiyorum. Mesela kahve makinemi satıp daha işlevsel bir makina aldım sonra sattığım makineme çok üzüldüm niye o kadar bağlanmışım anlamadım. Var olan hiçbir düzeni değiştirmek istemiyorum. Sade sakin düzeyde kalmak istiyorum. Müzik zevkim bile değişti.
Karman çorman örnekler verdim galiba ama kendimde olan bu değişimler beni bazen tedirgin ediyor. Eskiden susan içine atan biriyken sevmediğim bir hareket olunca hemen tepki verip o kişiyi kırabiliyorum. Bu da dün iş yerinde oldu personel arkadaşı biraz üzdüm galiba ama haketmişti de. Sizce benim neyim var kötü bir insana mı dönüştüm ben? Hayatımda iş stresi dışında şükür olumsuz birşey yok ama ben negatif biri olmaktan korkuyorum. Geçiş dönemi mi nedir? Çocuğumu bile biri sevse kıskanıyorum saçma sapan. Çocuk bana yanlışlıkla anneanne dedi diye bozuldum (annem bakıyor tabi ki alışkanlık olması normal halbuki)
İşte böyle böyle delirdim galiba yazarken anladım
Kıskançlık durumu hoş olmamış ama o da bir kereliğine olmuşsa sorun yok, insansın sonuçta. :)

Diğer şeyler normal geldi bana.

Ben " insan 7 sinde neyse 70 inde de odur" sözüne katılmam mesela. Çünkü insanın sadece ufak tefek birkaç huyu değişir en fazla, geri kalan tüm özellikleri mutlaka değişir. Hem bir insan çocukken de yaşlıyken de yüzde 100 aynıysa demek ki o , hayatı hiç yaşamamış demektir, ottan bir farkı yoktur.
 
Yanii 31 yasimdayim bende de degisimler oldu ama olumlu yöne dogru gitti bu degisimler. Normalde olmayan cimrilik, kiskanclik gibi seyler yüklenmedi. 🙄 20 yasimda fazla fevriyken simdi daha az fevriyim bunun gibi seyler.
O kadar büyük huy değişimleri garip yani.
 
Ay ben şu an 29um ama inanın yaşım ilerledikçe akıllandığımı hissediyorum 😅😅😅 önceden anlayamadığım konuları şu an tek görüşte anlıyorum. Sanki git gide anksiyetem azalıyor. Bazen eskiyi düşünüyorum da ne kadar mantıksızmışım. Bide şu sıra hayatımın en sağlıksız dönemindeyim ona rağmen daha dingin daha mantıklı hissediyorum. Sanki son zamanlarda aklım başıma geldi de artık ne yapmam gerektiğini iyi biliyormuşum gibi hissediyorum. Yani bazı değişiklikler var da herkeste aynı mıdır bilemem 😅
 
Mesela 20 li yaslarinda olsan ne yapardin.
İllegal yoldan yurt dışı imkanım, orda daha iyi kazancım olacakken "Ben yapamam yeaaa" demezdim. ☺️ Şu an da işim yine rahat, kadrom iyi fakat Türkiye şartları artık iyi değil.
 
Eskiden biri hakkımda kötü birşey dediği zaman 0.0001 milim de olsa 😅 kafama takıp dusunebiliyordum. Şuan diyebiliyorsam yüzüne diyemiyorsam içimden hadi len ordan diyebiliyorum 😁 tabi bazen o senin fikrin diyip susuyorum ve kafama asla takmıyorum. Tuhaf şekilde insanlar sizi sizden çok daha iyi tanıdıklarını ısrarla iddia ediyorlar . Umrumda asla olmuyor . Kendim hakkımda dusuncelerim çok sabitlesti kendimden daha eminim . Kimse beni bağlamıyor. Birde hayatımdan kimsenin gidişi bana koymuyor gidene hızlı bye diyebiliyorum . Kimseye baglanmiyorum arkadaşlarım da dahil . Ne kadar iyi birşey tabi bu bilemiyorum. Sınırlarım çok keskinlesti 20lerde bu pek olmuyor mesela . Sana ne diyorum direkt .
 
İllegal yoldan yurt dışı imkanım, orda daha iyi kazancım olacakken "Ben yapamam yeaaa" demezdim. ☺️ Şu an da işim yine rahat, kadrom iyi fakat Türkiye şartları artık iyi değil.
Anladım herseyde bir hayır vardir.
 
34 yaşımı dolduruyorum aralık ayında
Son zamanlarda iyice anlıyorum artık o 20li yaşlarımın enerjisi, coşkusu, dinamikliğinin geride kaldığını.. demek istediğim yaşlanmak değil dinamiklik ruhun gençliği. Umarım anlaşılır farklı yöne çekilmez:) herşeyi kafama takan umursayan arkadaşlarına deli gibi değer veren bir insandım. Elim öyle açıktı ki hep paylaşayım mutlu edeyim mutlu olalım kafasında yaşıyordum. Herkesi kendim gibi sandığımdan herkesin mutlu olmasını diler kimseyi kıskanmaz imrenmez onlar adına mutlu olurdum. Hırslarım yoktu çünkü istersem herşeyi başarabileceğimi sanırdım.

Bir yıl kadar önce arkadaşım kendine sıfır bir araç aldı tahminim benim fitili ateşleyen kıvılcım burada başladı. Çünkü cesaret edemiyordum araç sürmekten korkuyordum. Evlendikten sonra araç almıştım ama eşim kullanıyordu. Neyse bu durumu kıskandığımı farkettirm bakın imrenmek değil bildiğiniz kıskanmak. O yapıyorsa ben neden yapamayım ki? Dedim ve o gazla sürmeye başladım aktif bir yıldır kullanıyorum (iyi oldu baya rahatladım otobüslerden kurtuldum) sonrasında çevremdeki insan kalabalığından sıkıldığımı hissettim o her çağırılan yere giden kişiden evimde sessiz sedasız kafa dinlemeyi arzulayan birine dönüştüm.

Alışveriş yapmayı avm gitmeyi çok seven biriyken cimrileşmiş gibi asla birşey almak istemiyorum kendi eşyalarımı paylaşmak istemiyorum. Mesela kahve makinemi satıp daha işlevsel bir makina aldım sonra sattığım makineme çok üzüldüm niye o kadar bağlanmışım anlamadım. Var olan hiçbir düzeni değiştirmek istemiyorum. Sade sakin düzeyde kalmak istiyorum. Müzik zevkim bile değişti.
Karman çorman örnekler verdim galiba ama kendimde olan bu değişimler beni bazen tedirgin ediyor. Eskiden susan içine atan biriyken sevmediğim bir hareket olunca hemen tepki verip o kişiyi kırabiliyorum. Bu da dün iş yerinde oldu personel arkadaşı biraz üzdüm galiba ama haketmişti de. Sizce benim neyim var kötü bir insana mı dönüştüm ben? Hayatımda iş stresi dışında şükür olumsuz birşey yok ama ben negatif biri olmaktan korkuyorum. Geçiş dönemi mi nedir? Çocuğumu bile biri sevse kıskanıyorum saçma sapan. Çocuk bana yanlışlıkla anneanne dedi diye bozuldum (annem bakıyor tabi ki alışkanlık olması normal halbuki)
İşte böyle böyle delirdim galiba yazarken anladım
Aynı yaştayız bende kendimde değişiklikler farkediyorum. Eskisi gibi iş sonrası dışarda arkadaşlarla vakit geçirmek istemiyorum evime gitmek istiyorum. Kendimle kalmak istiyorum. Evliyim çocuğum yok ama yinede kalan vaktimi kendimi dinlemek istiyorum. Şüphe duygusu yoğunlaştı. Etrafımdaki çoğu insana güvenmek istemiyorum. Ve yüzümdeki değişikliği farkediyorum göz çevremdeki çizgilerin arttığını 🥹Bilmiyorum ya bana ne kadar iyi geldiğini tam olarak anlayamıyorum. Sadece insanlardan uzak kalmak huzur veriyor bunu anladım. O eski kız neşesi yok gibi . Enerjim yok belkide buna . Bilmiyorum
 
34 yaşımı dolduruyorum aralık ayında
Son zamanlarda iyice anlıyorum artık o 20li yaşlarımın enerjisi, coşkusu, dinamikliğinin geride kaldığını.. demek istediğim yaşlanmak değil dinamiklik ruhun gençliği. Umarım anlaşılır farklı yöne çekilmez:) herşeyi kafama takan umursayan arkadaşlarına deli gibi değer veren bir insandım. Elim öyle açıktı ki hep paylaşayım mutlu edeyim mutlu olalım kafasında yaşıyordum. Herkesi kendim gibi sandığımdan herkesin mutlu olmasını diler kimseyi kıskanmaz imrenmez onlar adına mutlu olurdum. Hırslarım yoktu çünkü istersem herşeyi başarabileceğimi sanırdım.

Bir yıl kadar önce arkadaşım kendine sıfır bir araç aldı tahminim benim fitili ateşleyen kıvılcım burada başladı. Çünkü cesaret edemiyordum araç sürmekten korkuyordum. Evlendikten sonra araç almıştım ama eşim kullanıyordu. Neyse bu durumu kıskandığımı farkettirm bakın imrenmek değil bildiğiniz kıskanmak. O yapıyorsa ben neden yapamayım ki? Dedim ve o gazla sürmeye başladım aktif bir yıldır kullanıyorum (iyi oldu baya rahatladım otobüslerden kurtuldum) sonrasında çevremdeki insan kalabalığından sıkıldığımı hissettim o her çağırılan yere giden kişiden evimde sessiz sedasız kafa dinlemeyi arzulayan birine dönüştüm.

Alışveriş yapmayı avm gitmeyi çok seven biriyken cimrileşmiş gibi asla birşey almak istemiyorum kendi eşyalarımı paylaşmak istemiyorum. Mesela kahve makinemi satıp daha işlevsel bir makina aldım sonra sattığım makineme çok üzüldüm niye o kadar bağlanmışım anlamadım. Var olan hiçbir düzeni değiştirmek istemiyorum. Sade sakin düzeyde kalmak istiyorum. Müzik zevkim bile değişti.
Karman çorman örnekler verdim galiba ama kendimde olan bu değişimler beni bazen tedirgin ediyor. Eskiden susan içine atan biriyken sevmediğim bir hareket olunca hemen tepki verip o kişiyi kırabiliyorum. Bu da dün iş yerinde oldu personel arkadaşı biraz üzdüm galiba ama haketmişti de. Sizce benim neyim var kötü bir insana mı dönüştüm ben? Hayatımda iş stresi dışında şükür olumsuz birşey yok ama ben negatif biri olmaktan korkuyorum. Geçiş dönemi mi nedir? Çocuğumu bile biri sevse kıskanıyorum saçma sapan. Çocuk bana yanlışlıkla anneanne dedi diye bozuldum (annem bakıyor tabi ki alışkanlık olması normal halbuki)
İşte böyle böyle delirdim galiba yazarken anladım

20'li yaşların ponçikliği geçmiş sizden.

Araba kullanmak istemeniz hariç diğerleri 40'lı yaşlarda başlar sizde çok erken başlamış.

Sizin yaşlarınızdayken Arkadaşlarımla daha fazla vakit geçiriyordum.

Gezip tozmam da eksik olmazdı.

Tabi, her insan farklıdır.

Çok rahatsız oluyorsanız bir psikoloktan destek isteyebilirsiniz.
 
X