- 2 Ağustos 2006
- 266
- 0
- 51
2-3 yaş çocuklarında öfke krizleri sizi korkutmasın!
2-3 yaş, çocuğunuzun kendine odaklandığı bir dönemdir. Çocuğunuz bu süreçte kendi istek ve arzularıyla meşguldür. Hayal kırıklığı ya da kendilerini engellenmiş hissettiklerinde, duygularını fiziksel olarak ifade etmeleri bu yaştaki çocukların ortak özelliğidir.
Öfke krizi nedir?
İki yaş çocukları öfke krizleriyle ünlüdür, fakat günlük hayatta bu daha çok çocuğun bireysel kişiliğine, mizacına ve gelişimine bağlı olarak duygularının üstesinden gelip gelemeyeceğine bağlıdır. Çocuk küçük yaşta, öfke krizleriyle anne-babasının ya da bakıcısının dikkatini çekebileceğini öğrenmişse bunları daha fazla dikkat çekmek için duygusal bir manevra olarak kullanabilir.
Öfke krizleri çocuğunuz duygularından bunaldığında ortaya çıkar. Bu durum genellikle hayal kırıklığından kaynaklanır. İnsanlar onun söylemeye çalıştığı şeyi anlamadığında ya da kapasitesinin üzerinde bir şey yapmaya çalışıp da başarısız olursa, bu onda büyük hayal kırıklığı yaratabilir. Tutarsızlık küçük bir çocuğun kafasını karıştırabilir. (Örneğin, süpermarkete bir gidişinde şeker verilip, sonraki alışverişlerde ise bu tarz davranıştan kaçınılırsa.) İki yaş çocuğu sıkıntı hissettiği zaman, kendisini sakinleştirmesi çok zordur, çünkü bunu henüz öğrenmemiştir. Bütün bunlar zaman zaman oldukça şaşırtıcı ve bunaltıcı olabilir. Bu dönemler çocuğun gerçekten bir yetişkinin yardımına gereksinim duyduğu zamanlardır.
Öfke krizlerini tetikleyen nedenleri tanımak
Bazı çocuklar sıkıntı ve korkuya benzer şekillerde tepki gösterseler de, duygusal patlamalar genellikle hayal kırıklığının ifadesidir. Hayal kırıklığı ile başa çıkmak ve ortaya çıktığında şartlar ve çevredeki zorlukları görmek kazanılan bir beceridir. Çocuğunuz da sizin nazik rehberliğinizle bunun nasıl olduğunu keşfedecektir. Çocuğunuz büyüdükçe öfke krizleriyle başa çıkmak da bir o kadar zor olur. Bu nedenle, öfke krizlerinin alışkanlığa dönüşmesini önlemek için bazı yaklaşımları deneyebilirsiniz:
• Deneyiminize dayanarak, durumu bir öfke krizine vardıran tetikleyicileri araştırın. Çocuğunuz günün sonuna doğru yeni şeylerin üstesinden gelmekte ya da oyuncaklarını paylaşmakta zorlanıyor mu? Kapasitesini aşan şeyleri yapamamak güvenini sarsarak onu bunaltıyor mu? Gün sonu isteklerinden kaçının. Paylaşmaya karar verdiği oyuncaklara öncelik verin, diğerlerini şimdilik kaldırın.
• Yorgun, susuz, aç ya da hasta mı? Bu şartlar altında çocuğunuzdan çok şey beklemeyin. Fiziksel gereksinimlerinin karşılandığından emin olun; böylece çocuğunuzun dikkati daha az dağılır ve duygusal beklentilere daha kolay odaklanabilir.
• Durumu onun bakış açısından değerlendirin. Stresle baş etmek belirli bir olgunluk seviyesi gerektirir ve çocuğunuz bunu henüz yapamaz. En önemsiz gibi görünen şeyler bile kendini hassas hisseden bir çocuğu etkileyebilir. Kurabiyesinin kırılması size göre çok şey ifade etmeyebilir, fakat çocuğunuza bu dünyanın sonu gibi gelebilir ve onun için tesellisi olmayabilir. Çocuğunuzun duygularına saygı gösterin.
• Bazen öfke krizleri kaçınılmazdır. Bu yaşta bazı çocuklar bazı olayları atlatabilmek için gerçekten duygusal patlamalara gereksinim duyar gibi görünür. Eğer bu sizin çocuğunuz için de geçerliyse ve şaşırtma taktikleri denemek için geç kaldıysanız, farklı bir yöntem deneyin. Çocuğunuzun güvende olduğundan emin olun ve dikkatinizi ona vermeden yanında durun. Sakinleştiği zaman da orada olacağınız konusunda ona güvence verin. Sorunu daha sonra çözebilirsiniz.
Güveninin tazelendiğini hissettirin
Birçok çocuk öfke krizlerini oldukça korkutucu bulur ve güveni tazelemenize gereksinim duyar. Çocuğunuzu keyifle yapabileceği şeyleri yapması için sürekli cesaretlendirin. Bu yolla kendine güveni ve öz saygısı artar, kendinde daha büyük mücadelelere girişecek cesareti bulur.
Geçiş süreci
Çocuğunuzun yaşadığı öfke krizleriyle ilgili unutmamanız gereken belki de en önemli şey, bunun bir süreç olduğu ve geçeceğidir. Bu nedenle çocuğunuzun doğru davranışlarını doğal karşılamak yerine mutlaka alkışlayın ve ödüllendirin.
Bir şeye her zaman “hayır” dememek de yardımcı olabilir. Eğer çocuğunuz zamansız olarak bir şey isterse, “hayır” demek yerine “İyi bir fikir, sonrası için biraz alalım mı?” ya da “evet, bunu yaptıktan sonra onu da yaparız” diyebilirsiniz. Bu yolla çocuğunuzun önerisini duyduğunuzu ve daha sonrası için onayladığınızı gösterebilirsiniz; bunların hepsi de onun kendini iyi ve değerli hissetmesini sağlar. Çocuklar kendilerini güvende hissederlerse, daha az yaramazlık yapar ve böylece daha seyrek öfke krizi yaşarlar.
Kriz nasıl önlenir?
Çocuğunuzu sevdiğiniz ve sıkıntısını önlemek istediğiniz için ona vereceğiniz güven tazeleyici bir kucaklama ve şakacı bir yaklaşım zor bir krizi atlatmaya yardımcı olabilir. Ya da ilgisini çekecek bir şeyi göstererek dikkatini başka yöne çekmeye çalışın ve konuşmayı o yöne yöneltin.
2-3 yaş, çocuğunuzun kendine odaklandığı bir dönemdir. Çocuğunuz bu süreçte kendi istek ve arzularıyla meşguldür. Hayal kırıklığı ya da kendilerini engellenmiş hissettiklerinde, duygularını fiziksel olarak ifade etmeleri bu yaştaki çocukların ortak özelliğidir.
Öfke krizi nedir?
İki yaş çocukları öfke krizleriyle ünlüdür, fakat günlük hayatta bu daha çok çocuğun bireysel kişiliğine, mizacına ve gelişimine bağlı olarak duygularının üstesinden gelip gelemeyeceğine bağlıdır. Çocuk küçük yaşta, öfke krizleriyle anne-babasının ya da bakıcısının dikkatini çekebileceğini öğrenmişse bunları daha fazla dikkat çekmek için duygusal bir manevra olarak kullanabilir.
Öfke krizleri çocuğunuz duygularından bunaldığında ortaya çıkar. Bu durum genellikle hayal kırıklığından kaynaklanır. İnsanlar onun söylemeye çalıştığı şeyi anlamadığında ya da kapasitesinin üzerinde bir şey yapmaya çalışıp da başarısız olursa, bu onda büyük hayal kırıklığı yaratabilir. Tutarsızlık küçük bir çocuğun kafasını karıştırabilir. (Örneğin, süpermarkete bir gidişinde şeker verilip, sonraki alışverişlerde ise bu tarz davranıştan kaçınılırsa.) İki yaş çocuğu sıkıntı hissettiği zaman, kendisini sakinleştirmesi çok zordur, çünkü bunu henüz öğrenmemiştir. Bütün bunlar zaman zaman oldukça şaşırtıcı ve bunaltıcı olabilir. Bu dönemler çocuğun gerçekten bir yetişkinin yardımına gereksinim duyduğu zamanlardır.
Öfke krizlerini tetikleyen nedenleri tanımak
Bazı çocuklar sıkıntı ve korkuya benzer şekillerde tepki gösterseler de, duygusal patlamalar genellikle hayal kırıklığının ifadesidir. Hayal kırıklığı ile başa çıkmak ve ortaya çıktığında şartlar ve çevredeki zorlukları görmek kazanılan bir beceridir. Çocuğunuz da sizin nazik rehberliğinizle bunun nasıl olduğunu keşfedecektir. Çocuğunuz büyüdükçe öfke krizleriyle başa çıkmak da bir o kadar zor olur. Bu nedenle, öfke krizlerinin alışkanlığa dönüşmesini önlemek için bazı yaklaşımları deneyebilirsiniz:
• Deneyiminize dayanarak, durumu bir öfke krizine vardıran tetikleyicileri araştırın. Çocuğunuz günün sonuna doğru yeni şeylerin üstesinden gelmekte ya da oyuncaklarını paylaşmakta zorlanıyor mu? Kapasitesini aşan şeyleri yapamamak güvenini sarsarak onu bunaltıyor mu? Gün sonu isteklerinden kaçının. Paylaşmaya karar verdiği oyuncaklara öncelik verin, diğerlerini şimdilik kaldırın.
• Yorgun, susuz, aç ya da hasta mı? Bu şartlar altında çocuğunuzdan çok şey beklemeyin. Fiziksel gereksinimlerinin karşılandığından emin olun; böylece çocuğunuzun dikkati daha az dağılır ve duygusal beklentilere daha kolay odaklanabilir.
• Durumu onun bakış açısından değerlendirin. Stresle baş etmek belirli bir olgunluk seviyesi gerektirir ve çocuğunuz bunu henüz yapamaz. En önemsiz gibi görünen şeyler bile kendini hassas hisseden bir çocuğu etkileyebilir. Kurabiyesinin kırılması size göre çok şey ifade etmeyebilir, fakat çocuğunuza bu dünyanın sonu gibi gelebilir ve onun için tesellisi olmayabilir. Çocuğunuzun duygularına saygı gösterin.
• Bazen öfke krizleri kaçınılmazdır. Bu yaşta bazı çocuklar bazı olayları atlatabilmek için gerçekten duygusal patlamalara gereksinim duyar gibi görünür. Eğer bu sizin çocuğunuz için de geçerliyse ve şaşırtma taktikleri denemek için geç kaldıysanız, farklı bir yöntem deneyin. Çocuğunuzun güvende olduğundan emin olun ve dikkatinizi ona vermeden yanında durun. Sakinleştiği zaman da orada olacağınız konusunda ona güvence verin. Sorunu daha sonra çözebilirsiniz.
Güveninin tazelendiğini hissettirin
Birçok çocuk öfke krizlerini oldukça korkutucu bulur ve güveni tazelemenize gereksinim duyar. Çocuğunuzu keyifle yapabileceği şeyleri yapması için sürekli cesaretlendirin. Bu yolla kendine güveni ve öz saygısı artar, kendinde daha büyük mücadelelere girişecek cesareti bulur.
Geçiş süreci
Çocuğunuzun yaşadığı öfke krizleriyle ilgili unutmamanız gereken belki de en önemli şey, bunun bir süreç olduğu ve geçeceğidir. Bu nedenle çocuğunuzun doğru davranışlarını doğal karşılamak yerine mutlaka alkışlayın ve ödüllendirin.
Bir şeye her zaman “hayır” dememek de yardımcı olabilir. Eğer çocuğunuz zamansız olarak bir şey isterse, “hayır” demek yerine “İyi bir fikir, sonrası için biraz alalım mı?” ya da “evet, bunu yaptıktan sonra onu da yaparız” diyebilirsiniz. Bu yolla çocuğunuzun önerisini duyduğunuzu ve daha sonrası için onayladığınızı gösterebilirsiniz; bunların hepsi de onun kendini iyi ve değerli hissetmesini sağlar. Çocuklar kendilerini güvende hissederlerse, daha az yaramazlık yapar ve böylece daha seyrek öfke krizi yaşarlar.
Kriz nasıl önlenir?
Çocuğunuzu sevdiğiniz ve sıkıntısını önlemek istediğiniz için ona vereceğiniz güven tazeleyici bir kucaklama ve şakacı bir yaklaşım zor bir krizi atlatmaya yardımcı olabilir. Ya da ilgisini çekecek bir şeyi göstererek dikkatini başka yöne çekmeye çalışın ve konuşmayı o yöne yöneltin.