2 Yaş,
bu yaş beraberinde anne-baba için hem çok olumlu deneyimleri, hem de bir yığın olumsuz deneyimi getirmektedir. Çocuk bu yaşla birlikte ilk defa bir şeyleri “tercih” etmediğini, “isteyip istemediğini” kararlı ve ısrarlı bir şekilde ifade etmeye başlar. Bunlar çoğu zaman anne-baba için olumsuz duygulanımları getirse de, aslında bunlar çocuğun bir “birey” olarak ilk defa kendini ortaya koyuşunun bir göstergesi olmaktadır. Tabii bu noktada oturup çocuğun hiç bir tepkisine cevap vermemek bir çözüm değildir. Zaten aslında bunu çocuk da istemez. ılişkide ebeveynin hiç bir şekilde olumlu ya da olumsuz davranışa cevap vermemesi beraberinde “ihmal ve ilgisizlik” algısını (çocuk böyle algılar) getirir, bu da çocuğun tepkilerinde daha da olumsuz yöne gitmesine yol açar. Çünkü çocuk “duyulmak, fark edilmek, sahiplenilmek” ister. Böyle olmayınca kendini daha fazla duyurabilmek aslında daha doğrusu kendini ebeveynin karşısında “var edebilmek” adına aşırı ve olumsuz davranışlarını arttırır. Buradan hareketle görebiliriz ki her olumsuz davranış aslında bir yardım ve ondan da öte anne-baba için bir “farkındalık” çağrısıdır. Şimdi bu yaşla ilgili sorun örneklerine bir bakalım:
2 Yaş için sorun örneği 1: Çocuğum özellikle tuvalet terbiyesini reddediyor, hep istediği şekilde dışarı çıkmak istiyor, bir türlü bu konuda eğitici olamıyoruz.
Farkındalıklı çözüm önerisi: Bu yaş için tipik olan bu sorunla baş çıkmanın ilk adımı öncelikle bu durumu var olduğu şekilde “kabul” etmektir. Daha önceki yazıları takip etmişseniz biliyorsunuzdur: “Kabul” olmadan “Değişim” olmaz. Her ne konuda olursa olsun, gerçekleştireceğimiz her türlü değişim için öncelikle “var olan”ı kabul etmemiz lazımdır. Şimdi, tuvalet terbiyesine kısaca bakarsak, bilimsel olarak bu bir “kontrol” savaşının başladığını bize göstermektedir. Bu kontrol mücadelesi çocuğumuzun kişiliğinden kaynaklandığı gibi aynı zamanda aramızdaki “mücadeleli ilişki”den de kaynaklanıyor olabilir. Örneğin bizim kendi kişiliğimizde “kontrol etmek”le ilgili bazı sorunlu alanlar varsa, çocuğumuzun her hareketini ve her yaptığını kontrol etme ihtiyacı duyuyorsak, çocuğumuz da eline fırsat geçtiği ilk an bizi “kontrol” etmeye çalışıyor olabilir. Buna da kendisine bağlı olarak gördüğü ilk olaydan başlıyordur.
Bunun yanında bir de çocuğun “kişilik eğilimi” dediğimiz bir konu vardır. O da, çocuğun doğuştan getirdiği özellikler itibariyle belli bir şekilde “kendini ortaya koyuş” biçimi olmasıdır. Bazen kendilerini ortaya net bir biçimde koymak isteyen çocuklarda tuvalet terbiyesi gecikebilir. Bu da illa önemli bir sorun olarak algılanmamalıdır. Üstelik bu tür çocuklar eğer bu yaş dönemlerinde anne-baba tarafından “ fazla baskılanmazlarsa”, ileride toplumda lider rolünü üstlenebilen, özerk ve özgür bireyler olarak işlev görebilirler.
Özet olarak, böyle bir sorun yaşıyorsanız, ilk bakmanız gereken yer “ilişki”niz, daha sonra da çocuğunuzun “kişilik eğilimi”dir. Eğer bu bakış size bir takım yararlar sağlıyorsa ve işler iyiye gidiyorsa ne aladır. Ancak eğer bu bakış karşısında daha çok kaybolduğunuzu hisseder ve sorun sizi boğmaya başlarsa mutlaka bir uzmana başvurmakta yarar vardır.