- 8 Haziran 2012
- 5.378
- 1.437
- 248
- Konu Sahibi melekyavrum
- #21
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Bir Sivas'lı olarak 20 yıldır adını utançla söylediğim memleketim..20 yıldır her 2 Temmuz'da ateşler basar yüreğimizi..Yengemin akrabası da yanarak ölenlerdendi..
Lanet olsun o güne,lanet olsun eli kanlı yobaz şeytanlara..
Dilerim Allah'tan bu tarihe kazınmış olayı yaşatanlar da eğer o çok inandıkları cehennem varsa ateşinde cayır cayır yansınlar inşallah..
Allah'ın adaleti masum insanlardan yanadır elbet..
Ne kadarda kolay söyleniyor "yakilan taraf"utanç duymanıza gerek yok sizde yakılan taraftaymışsınız
Ne kadarda kolay söyleniyor "yakilan taraf"
orda yanan 33 kisi degildi sadece arkalarinda biraktiklari aileride yandi...onlar gibi düsünenlerin düsünceleri yandi..bir cocuk yandi..bir baba yandi daha cocugunu görmemis,koklamamais..bir anne yandi arkasinda evladini birakmis..
orda o 33 kisi yanmadi,bizde onlarla yandik..
ne kadar kolay söylemesi "yakilan taraf"...
sizin yazinizin altina yazdim,kastim siz degildiniz yanliz.eger yanlis anlasildiysam kusura bakmayin...söylemesi kolay değil tabi ki bende o taraftayım neler yaşandı çok iyi biliyorum
sizin yazinizin altina yazdim,kastim siz degildiniz yanliz.eger yanlis anlasildiysam kusura bakmayin...
samimi gerçek bir müslüman olarak düşüncem kimse ama kimsenin bu düşmanım da olsa diri diri yanmasını istemem. eğer orada olsaydım insanları korumak için neyim var neyim yok ortaya koyardım buna emin olun.
orada bişeylere gözyumma var, orada provakasyon var begeselde konuşan biri askerin kasti olarak geç geldiğini söylüyor,konuşmacılardan biri alevlerden dolayı 3-5 dakika içerisinde seslerin kesildiğini söylüyo!
Murat Alan'ın haberi
37 kişinin öldüğü Sivas olayları sonrasında Ankara GATA'dan alelacele bir ekip Sivas'a götürüldü... Otelin içinden açılan ateşle enselerinden vurulan insanların vücutlarındaki kurşunlar, Galip Deniz isimli astsubay tarafından çıkarıldı ve yaralar dikildi... Numune Hastanesi'ne gelen Erdal İnönü, Başhekim'e; 'Hepsi yandı diye rapor yazın' talimatı verdi... Başhekim direndi, istifa etti."
Akit'in ulaştığı şok bir tanık, 'ense dikme' ve 'otopsi raporu operasyonu'na ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. 19 yıl sonra provokasyonun ardındaki sır perdesini aralayan Ö.D. "Bu işin arkasında derin devlete çalışan askerler vardı. Sivas Asker Hastanesi'nde görevli Galip Deniz isimli astsubay, otelden çıkan cesetlerde bulunan kurşunları çıkartıp yaraları dikti. 'Enselerini ben diktim' diye konuşuyordu. Numune Hastanesi Başhekiminin imzalamak istemediği 'hepsi yandı' raporunu da bunlar hazırlayıp onaylattı. Otel içinden ateş açıldığını, içeridekilerin yine içerideki provokatörler tarafından vurulduğunu gizlemeye çalışıyorlardı" şeklinde konuştu.
19 YILLIK KUMPAS DEŞİFRE OLUYOR
Madımak Oteli'nde ölen kişilerden bazılarının otel içerisindeki provokatörler tarafından enselerinden vurularak öldürüldüğü, bu durumun ortaya çıkmaması için yapılan gizli operasyonda cesetlerin enselerindeki mermi çekirdiklerinin çıkartılıp 'hepsi yandı' şeklinde rapor hazırlandığı iddia edilmişti. O dönem yaşananlara ilişkin Akit'e konuşan şok bir tanık, Müslümanların üzerine yıkılmaya çalışılan iğrenç operasyonu deşifre edecek önemli bilgiler verdi. İsminin, baş harfleriyle kodlanmasını isteyen, Sivas'ta bulunan ailesinin, anlatacaklarından zarar görmesinden çekinen Ö.D., yaklaşık 10 yıldır İngiltere'de yaşadığını, Sivas davasından ömür boyu hapis cezası alan Bülent Düvenci'nin eşi Buket Düvenci'nin gazetemizde çıkan açıklamaları sonrası aramaya karar verdiğini belirtti. Düvenci'nin aktardığı Numune Hastanesi'nde yaşanan olaylar ve cesetlerdeki kurşunların çıkartılıp enselerinin dikilmesi iddialarının birebir gerçek olduğunu aktaran Ö.D. olayların arkasında askerler olduğunu söyledi.
Korkunç tezgahta görev alan askerlerden bazılarının isimlerini dahi veren Ö.D. şöyle konuştu: "Sivas olayları sonrası gözaltına alındım. Suçsuz olduğumu, olay yerinde olmadığımı somut delillerle kanıtlayınca tahliye oldum ve daha sonra 1995'in son günlerinde askere gittim. Askerliğimi tamamlamama kısa bir süre kala, 1997'nin 5. ayında rahatsızlanıp askeri hastaneye kaldırıldım. Sivas Asker Hastanesi'nde kaldığım 15 günde öyle bir olaya şahit oldum ki ucundan tutulsa Sivas olayları deşifre edilir. Tedavi gördüğüm hastaneye dosyam gelmiş. Kayıtlarımda hakkımda açılan soruşturmalar da görüldüğü için mimlendim. Yatış aldıktan birkaç gün sonra hastane laboratuvarının başında bulunan bir astsubay tanışmak istedi. Galip Deniz isimli bu astsubayla sık sık sohbet eder olduk. Bir gece alkollü bir şekilde yanıma geldi.
Sivas olaylarından bahsetti. 'Sen de bu olaylarda tutuklanmışsın, dosyanda 'sakıncalı' yazıyor. Neden söylemedin şimdiye kadar bana' dedi. 'Ben suçsuzum komutanım, hiçbir şey yapmadım. Sivaslılara komplo kuruldu' deyince ağlamaya başladı. 'Ne oldu komutanım' diye sordum, 'vicdan azabı duyuyorum. Böyle ölürsem gözüm açık gider' deyip Sivas olaylarında kendisinin de görev aldığını tüm detaylarıyla anlattı."
CESETLERİN ENSELERİNDEN KURŞUN ÇIKARTILMIŞ
Sivas Askeri Hastanesi'nde görev yapan Astsubay Galip Deniz'in de arasında olduğu bir grup askerin 2 Temmuz 1993 gecesi Ankara'dan Sivas'a getirildiğini aktaran Ö.D. sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben teselli ettikçe o daha da rahatlayıp detayları anlatmaya başladı. 2 Temmuz gecesi cesetlerin Numune Hastanesi morguna taşınmaya başladığı sırada Ankara'dan kendisinin de içinde olduğu bir ekibin Sivas'a geldiğini söyledi. Sorunlu cesetlerin Numune Hastanesi'nden alınıp götürüldüğünü belirtti. 'Otelde arkalarından kurşun sıkılarak öldürülen cesetlere otopsiyi biz yaptık. Enselerine yakın bölgede bulunan kurşunu ben çıkartıp diktim' diyordu. Otel içinden ateş açıldığını, içeridekilerin yine içerideki provokatörler tarafından vurulduğunu gizlemeye çalışıyorlardı."
'HEPSİ YANDI' RAPORUNU ONLAR HAZIRLAMIŞ
Ö.D., Galip Deniz'in konuşma sırasında Numune Hastanesi Başhekimine baskı yapıldığını, başhekimin hazırlanan düzmece otopsi raporlarını imzalamak istemediğini söylediğini belirtti. Ö.D. "Cesetler gece yarısı operasyonu ile dikilmesinden sonra tekrar Numune Hastanesi'ne götürülmüş. Başhekim'in istifasına neden olan 'hepsi yandı' raporunu da onlar hazırlamış. 'Raporları biz hazırladık' deyip bunu bilen veya konuşmaya meyilli herkesin başına iş geldiğini söyleyince korkup hiçbir şey anlatamadım. Ta ki Buket Düvenci'nin Akit'teki açıklamalarını okuyuncaya kadar" şeklinde konuştu.
ERDAL İNÖNÜ: "HEPSİ YANDI DİYECEKSİNİZ"
Sivas olayları sonrası ömür boyu hapse mahkûm edilen Bülent Düvenci'nin eşi Buket Düvenci 19 Aralık 2011'de Akit'e konuşmuştu. Dönemin Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'nün Sivas Numune Hastanesi'ne gelerek hastane raporlarını değiştirdiğini belirten Düvenci "Hastanede olay öncesi ilginç şeyler olmuş, birçok doktor izne veya farklı ilçelere göreve gönderilmiş. Aynı binada oturduğumuz, hastanede çalışan doktor S.K., cesetlerin hastaneye getirildiği sırada birçok sıradışı şeyin yaşandığını söyledi. Doktor S.K.'nın söylediğine göre ilk incelemede cesetlerde birinci derece yanık tespit edilememiş. Bazıları kurşun yaralarına bağlı aşırı kan kaybı, bazılarında ise duman zehirlenmesi sonucu ölüm kayda geçirilecekken, Erdal İnönü hastaneye gelip müdahale etmiş. Başhekimin odasına geçip başhekime 'Hepsi yanarak öldü' diyeceksin demiş ve gitmiş. Doktor raporları bu doğrultuda hazırlanmış" demişti
HABER 7
KIZLAR TÜM KALBİMLE TÜM SAMİMİYETİMLE SÖYLÜYORUM Kİ İNŞAALLAH GERÇEK KATİLLER BULUNSUN VE CEZASINI ÇEKSİN.
Melekyavrum nick'li arkadaş ne demek kanal 7ye mi kaldı sivas olaylarını haber yapmak.
sivas olaylarını haber yapmak senin tekelindemi karar mercii sen misin..?
benim istediğim yayın organından ve benim söylemlerimle yapılacak aksini kabul etmem diyosun şu söyleminle çok yanlış.
olayları tek bir perspektif'ten bakıp yorumlamak yerine sözcü de okuyacaksın akit de kanal 7 de izleyeceksin ulusal da .
aksi takdirde bir arpa boyu yol alamayız
gerçekten tepkiniz beni çok şaşırttı. her kesimin bu yapılanlardan rahatsızlık duyması bizi mutlu etmeli. bu tamamen vicdani bir durum. illa ayrıştırmak mı gerek. gerçekten çok ilginç. ayrıca bir önceki cevabınızda iş inönü' ye mi kaldı demek yerine gerçekten suçlu kimse ortaya çıkarılması taraftarı olmalıyız. amacımız gerçek suçluların bulunmasıysa bu konuda objektif olmak gerek.kanal 7 ve sivas olayları yan yana bile ne kadar ironik çocuklar güler buna
ben kanal 7de izlemem akitte okumam
utanç duymanıza gerek yok sizde yakılan taraftaymışsınız
samimi gerçek bir müslüman olarak düşüncem kimse ama kimsenin bu düşmanım da olsa diri diri yanmasını istemem. eğer orada olsaydım insanları korumak için neyim var neyim yok ortaya koyardım buna emin olun.
orada bişeylere gözyumma var, orada provakasyon var begeselde konuşan biri askerin kasti olarak geç geldiğini söylüyor,konuşmacılardan biri alevlerden dolayı 3-5 dakika içerisinde seslerin kesildiğini söylüyo!
Murat Alan'ın haberi
37 kişinin öldüğü Sivas olayları sonrasında Ankara GATA'dan alelacele bir ekip Sivas'a götürüldü... Otelin içinden açılan ateşle enselerinden vurulan insanların vücutlarındaki kurşunlar, Galip Deniz isimli astsubay tarafından çıkarıldı ve yaralar dikildi... Numune Hastanesi'ne gelen Erdal İnönü, Başhekim'e; 'Hepsi yandı diye rapor yazın' talimatı verdi... Başhekim direndi, istifa etti."
Akit'in ulaştığı şok bir tanık, 'ense dikme' ve 'otopsi raporu operasyonu'na ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. 19 yıl sonra provokasyonun ardındaki sır perdesini aralayan Ö.D. "Bu işin arkasında derin devlete çalışan askerler vardı. Sivas Asker Hastanesi'nde görevli Galip Deniz isimli astsubay, otelden çıkan cesetlerde bulunan kurşunları çıkartıp yaraları dikti. 'Enselerini ben diktim' diye konuşuyordu. Numune Hastanesi Başhekiminin imzalamak istemediği 'hepsi yandı' raporunu da bunlar hazırlayıp onaylattı. Otel içinden ateş açıldığını, içeridekilerin yine içerideki provokatörler tarafından vurulduğunu gizlemeye çalışıyorlardı" şeklinde konuştu.
19 YILLIK KUMPAS DEŞİFRE OLUYOR
Madımak Oteli'nde ölen kişilerden bazılarının otel içerisindeki provokatörler tarafından enselerinden vurularak öldürüldüğü, bu durumun ortaya çıkmaması için yapılan gizli operasyonda cesetlerin enselerindeki mermi çekirdiklerinin çıkartılıp 'hepsi yandı' şeklinde rapor hazırlandığı iddia edilmişti. O dönem yaşananlara ilişkin Akit'e konuşan şok bir tanık, Müslümanların üzerine yıkılmaya çalışılan iğrenç operasyonu deşifre edecek önemli bilgiler verdi. İsminin, baş harfleriyle kodlanmasını isteyen, Sivas'ta bulunan ailesinin, anlatacaklarından zarar görmesinden çekinen Ö.D., yaklaşık 10 yıldır İngiltere'de yaşadığını, Sivas davasından ömür boyu hapis cezası alan Bülent Düvenci'nin eşi Buket Düvenci'nin gazetemizde çıkan açıklamaları sonrası aramaya karar verdiğini belirtti. Düvenci'nin aktardığı Numune Hastanesi'nde yaşanan olaylar ve cesetlerdeki kurşunların çıkartılıp enselerinin dikilmesi iddialarının birebir gerçek olduğunu aktaran Ö.D. olayların arkasında askerler olduğunu söyledi.
Korkunç tezgahta görev alan askerlerden bazılarının isimlerini dahi veren Ö.D. şöyle konuştu: "Sivas olayları sonrası gözaltına alındım. Suçsuz olduğumu, olay yerinde olmadığımı somut delillerle kanıtlayınca tahliye oldum ve daha sonra 1995'in son günlerinde askere gittim. Askerliğimi tamamlamama kısa bir süre kala, 1997'nin 5. ayında rahatsızlanıp askeri hastaneye kaldırıldım. Sivas Asker Hastanesi'nde kaldığım 15 günde öyle bir olaya şahit oldum ki ucundan tutulsa Sivas olayları deşifre edilir. Tedavi gördüğüm hastaneye dosyam gelmiş. Kayıtlarımda hakkımda açılan soruşturmalar da görüldüğü için mimlendim. Yatış aldıktan birkaç gün sonra hastane laboratuvarının başında bulunan bir astsubay tanışmak istedi. Galip Deniz isimli bu astsubayla sık sık sohbet eder olduk. Bir gece alkollü bir şekilde yanıma geldi.
Sivas olaylarından bahsetti. 'Sen de bu olaylarda tutuklanmışsın, dosyanda 'sakıncalı' yazıyor. Neden söylemedin şimdiye kadar bana' dedi. 'Ben suçsuzum komutanım, hiçbir şey yapmadım. Sivaslılara komplo kuruldu' deyince ağlamaya başladı. 'Ne oldu komutanım' diye sordum, 'vicdan azabı duyuyorum. Böyle ölürsem gözüm açık gider' deyip Sivas olaylarında kendisinin de görev aldığını tüm detaylarıyla anlattı."
CESETLERİN ENSELERİNDEN KURŞUN ÇIKARTILMIŞ
Sivas Askeri Hastanesi'nde görev yapan Astsubay Galip Deniz'in de arasında olduğu bir grup askerin 2 Temmuz 1993 gecesi Ankara'dan Sivas'a getirildiğini aktaran Ö.D. sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben teselli ettikçe o daha da rahatlayıp detayları anlatmaya başladı. 2 Temmuz gecesi cesetlerin Numune Hastanesi morguna taşınmaya başladığı sırada Ankara'dan kendisinin de içinde olduğu bir ekibin Sivas'a geldiğini söyledi. Sorunlu cesetlerin Numune Hastanesi'nden alınıp götürüldüğünü belirtti. 'Otelde arkalarından kurşun sıkılarak öldürülen cesetlere otopsiyi biz yaptık. Enselerine yakın bölgede bulunan kurşunu ben çıkartıp diktim' diyordu. Otel içinden ateş açıldığını, içeridekilerin yine içerideki provokatörler tarafından vurulduğunu gizlemeye çalışıyorlardı."
'HEPSİ YANDI' RAPORUNU ONLAR HAZIRLAMIŞ
Ö.D., Galip Deniz'in konuşma sırasında Numune Hastanesi Başhekimine baskı yapıldığını, başhekimin hazırlanan düzmece otopsi raporlarını imzalamak istemediğini söylediğini belirtti. Ö.D. "Cesetler gece yarısı operasyonu ile dikilmesinden sonra tekrar Numune Hastanesi'ne götürülmüş. Başhekim'in istifasına neden olan 'hepsi yandı' raporunu da onlar hazırlamış. 'Raporları biz hazırladık' deyip bunu bilen veya konuşmaya meyilli herkesin başına iş geldiğini söyleyince korkup hiçbir şey anlatamadım. Ta ki Buket Düvenci'nin Akit'teki açıklamalarını okuyuncaya kadar" şeklinde konuştu.
ERDAL İNÖNÜ: "HEPSİ YANDI DİYECEKSİNİZ"
Sivas olayları sonrası ömür boyu hapse mahkûm edilen Bülent Düvenci'nin eşi Buket Düvenci 19 Aralık 2011'de Akit'e konuşmuştu. Dönemin Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'nün Sivas Numune Hastanesi'ne gelerek hastane raporlarını değiştirdiğini belirten Düvenci "Hastanede olay öncesi ilginç şeyler olmuş, birçok doktor izne veya farklı ilçelere göreve gönderilmiş. Aynı binada oturduğumuz, hastanede çalışan doktor S.K., cesetlerin hastaneye getirildiği sırada birçok sıradışı şeyin yaşandığını söyledi. Doktor S.K.'nın söylediğine göre ilk incelemede cesetlerde birinci derece yanık tespit edilememiş. Bazıları kurşun yaralarına bağlı aşırı kan kaybı, bazılarında ise duman zehirlenmesi sonucu ölüm kayda geçirilecekken, Erdal İnönü hastaneye gelip müdahale etmiş. Başhekimin odasına geçip başhekime 'Hepsi yanarak öldü' diyeceksin demiş ve gitmiş. Doktor raporları bu doğrultuda hazırlanmış" demişti
HABER 7
KIZLAR TÜM KALBİMLE TÜM SAMİMİYETİMLE SÖYLÜYORUM Kİ İNŞAALLAH GERÇEK KATİLLER BULUNSUN VE CEZASINI ÇEKSİN.
Ne kadarda kolay söyleniyor "yakilan taraf"
orda yanan 33 kisi degildi sadece arkalarinda biraktiklari aileride yandi...onlar gibi düsünenlerin düsünceleri yandi..bir cocuk yandi..bir baba yandi daha cocugunu görmemis,koklamamais..bir anne yandi arkasinda evladini birakmis..
orda o 33 kisi yanmadi,bizde onlarla yandik..
ne kadar kolay söylemesi "yakilan taraf"...
O otelin önünde yüzlerce, hatta binlerce insan allahu ekber diye bagriyorlardi. Orada resmen gülen, sevinen insanlar vardi, bunlar videolarden, fotoraflardan gayet net bir sekilde görünüyor. Bu toplulugu nasil acikliyacaginiz? Odami bir komplo? Orada olan polisler, itfaye sadece yangini seyrettigi belli oluyor, odami komplo?
Orada binlerce nefret,ve kin ile dolmus olan insanlar vardi. Bir otelin önünde allahu ekber diye bagirabilen, o otelin icinde insanlarin, cocuklarin oldugunu bile bile hatta, neden o oteli kendisi yakmasin?
Gercekten size yaziklar olsun. Bunlardan sorumlu olan kisileri bile magdur bir duruma koymayi basariyorsunuz. Gercekten, siz nasil bu tür bahanlere inaniyorsunuz? Gezi bir komplo, Gezideki polis sadece emir aliyor, gezide provokatör var, sivas derin devlet, maras derin devlet, corum derin devlet...... Insanlarin kendi hür iradesi olmasina inanirmisiniz merak ediyorum?