17.YAŞ
Buraya ilk geldiğim zaman kendimi çok yalnız hissettim. Çok kederliydim ve bana anlayış gösterilmesini bekliyordum. Bu olmadı. Sadece vücutları benim kadar kotu berelenmiş binlerce başka insan gördüm. Bana bir numara verildi ve "trafik kazasından ölümler" bölümüne gönderildim. Kazanın nasıl olduğu önemli değil. Avarelik ediyor, hızlı gidiyor çılgın hareketler yapıyordum. Hatırladığım en son şey çok yavaş ilerleyen yaşlı bir kadının önüne geçtiğimdi. Sonra bir çarpışma sesi duydum ve müthiş bir sarsıntı hissettim. Her yer cam ve çelik parçaları ile dolmuştu. Bedenimin sanki içi dışına çıkmıştı. Birisi haykırıyordu. Bu galiba bendim. Sonra birden uyandım. Etraf çok sessizdi. Bir polis memuru başımda duruyordu. Derken bir doktor gördüm. Bedenim paramparçaydı. Her tarafım kan içindeydi. Bir suru yerime cam parçaları saplanmıştı. Çok tuhaftı, çünkü hiç bir şey hissetmiyordum. Ay yy, durun neden o çarşafı yüzüme örtüyorsunuz? Ölmem mümkün değil. Daha henüz 17 yaşındayım. Bu gece bir kızla randevum var. Önümde upuzun bir hayat var. Daha ben ne yasadım ki? Hayır, ölmüş olamam. Sonra beni uzun bir çekmeceye yerleştirdiler. Ailem beni teşhis etmeye geldi. Neden beni böyle görmek zorunda kaldılar? Neden, annem hayatında başına gelen en zor şeyi yasarken onun gözlerine bakmak zorundaydım? Babam birdenbire ihtiyarlamış gibiydi. Sorumlu kişiye, "Evet bizim oğlumuz" dedi. Cenaze töreni çok garipti. Bütün akrabalarım ve arkadaşlarım tabutumun yanına geldiler ve bana hiç görmediğim kadar üzgün gözlerle baktılar. Arkadaşlarımın bazıları ağlıyordu. Lütfen birisi beni uyandırsın. Beni buradan çıkarın. Annemi ve babamı bu kadar üzgün görmeye dayanamıyorum. Büyükannem ve büyükbabam o kadar bitkinler ki yürüyemiyorlar. Kız ve erkek kardeşlerim hayalet gibi dolaşıyorlar. Herkes bir şaşkınlık içinde. Herkes beni dinlesin. Kimse buna inanamıyor. Ben de inanamıyorum. Lütfen beni gömmeyin! Ben ölmedim! Benim daha yapacak çok şeyim var. Tekrar gülmek koşmak istiyorum. Lütfen beni toprağa vermeyin. Tanrım, sana söz veriyorum, bana bir şans daha verirsen, dünyanın en dikkatli sürücüsü ben olacağım. Tek istediğim bir şans daha verilmesi. Lütfen tanrım, daha 17 yaşındayım.