- 10 Ağustos 2009
- 26.100
- 18.286
www.gazetevatan.com/15-inde-evlendi, 16'sında anne oldu, 18'inde
ölmek istedi
15'inde evlendi, 16'sında anne
oldu, 18'inde ölmek istedi
Yorum Yaz0
31 Ocak 2015 Cumartesi - 12:18
MERSİN’de 15 yaşında iken
kuzeniyle ile nikahsız evlendirilen
bir yıl sonra da anne olan 18
yaşındaki Ayşe A., mahkeme
kararına rağmen oğlunun kendisine
verilmemesi üzerine bunalıma girip
çok sayıda hap içti. Son anda fark
edilip kaldırıldığı hastanede hayata
döndürülen genç kadın, hasta
yatağında çocuğunun emziği ve
patiklerini sevip, kazağını
koklayarak ona kavuşacağı günün
hayalini kuruyor.
Gaziantep’ten 2012’de Mersin’e
ziyaretlerine gelen teyzesinin isteği
ve ailesinin de onayı ile o zaman 15
yaşında olan Ayşe A., kendisinden 1
yaş büyük teyzesinin oğlu Kemal P.
ile nikahsız evlendirildi.
Küçük gelin, evliliğin ardından
Gaziantep’in Şahinbey İlçesi’nde
yaşamaya başladı. Çiftin 1 yıl sonra
Mehmet Said adını verdikleri
oğulları dünyaya geldi. Evlendiği
günden bu yana sözlü ve fiziksel
şiddet gördüğü ileri sürülen Ayşe A.,
6 ay önce eşi tarafından dövülerek
sokağa atılınca, Mersin’de yaşayan
annesinin evine döndü.
MAHKEME ÇOCUĞU ANNEYE VERDİ
Mersin’e dönen Ayşe A., kendisine
verilmeyen oğlu için Gaziantep’te
3’üncü Aile Mahkemesi’nde velayet
davası açtı. 25 Aralık 2014’de
mahkeme çocuğun velayetini
anneye verdi. Aynı gün 13’üncü İcra
Müdürlüğü görevlileri takibat
başlatıp, polis ve anne ile birlikte
verilen adrese gitti. Ancak çocuk
bulunamayınca, bu durum tutanak
altına alındı. İcra Müdürlüğü ocak
ayında 2 kez daha adreslere gitti,
ama bir sonuç alamadı. Bu
gelişmeler üzerine Ayşe A.,
Gaziantep Cumhuriyet
Başsavcılığı’na da nikahsız eşi
Kemal ile kayınpederi Mehmet
P.’nin oğlunu kaçırdığını, mahkeme
kararının uygulanamadığını ve
çocuğunun hayatından endişe
duyduğunu belirterek suç
duyurusunda bulundu. Savcılık
iddialar üzerine soruşturma
başlattı.
MİDESİNDEN 300 HAP YUTTU
Nikahsız evlendirildiği günden bu
yana sözlü ve fiziksel şiddete maruz
kaldığı iddiasıyla psikolojik tedavi
gören genç anne, geçtiğimiz 27
Ocak’ta, evde bulduğu tüm hapları
içti. Kısa süre sonra halsizleşen genç
kadın, ailesi tarafından fark edilince
hemen Mersin Üniversitesi Tıp
Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı.
Tedaviye alınan genç kadının
midesinden 300 hap çıktı. Ardından
da Reanimasyon Yoğun Bakım
Ünitesi’ne alındı. 3 günlük
tedavisinin ardından hayati
tehlikeyi atlatan genç anne, taburcu
edildi.
OĞLUM BULUNMAZSA CANIMA
KIYARIM
Hasta yatağında oğlunun emziği ve
patiklerini sevip, kazağını
koklayarak hayata tutunmaya
çalışan genç anne başından
geçenleri şöyle anlattı:
"Teyzem kısa süreliğine misafirliğe
gelince o anda ne olduysa oldu,
evlenmek zorunda kaldım. İmam
nikahı ile evlendiğimde 15, eşim 16
yaşındaydı. Evlendikten sonra
şiddet ve kötü sözlere maruz
kaldım. Kayınpederim, eşim ve
kayınvalidem hem fiziksel, hem de
psikolojik şiddet uyguladı. En son
bebeğimin elindeki şurup şişesini
kırmasından sonra şiddet
uygulayarak sokağa attılar. Polisi
aradım ’Sen küçüksün, büyük birini
yanına al gel’ dedi telefonu kapattı.
Ben de çareyi annemin evine
dönmekte buldum. İntihara
kalkıştığımda, oğlumun emziğini
koltuğun kenarında buldum. Elime
alınca içerlendim ve evde bulunan
ne kadar hap varsa bir anda içtim.
Oğlumun hasreti yüzünden ölmek
istedim. Bir anne kaç ay oğluna
hasret kalabilir ki? Ben oğlumun
kokusuna, bakışına, anne demesine
hasret kaldım. Artık
dayanamıyorum, vücudum
kaldırmıyor oğlumun hasretini. O
yüzden canıma kıymaya kalktım.
Oğlum gelmezse yine yaparım bu
deliliği, yine kıyarım canıma."
Astım bronşit hastası olan oğlu
Mehmet Said’in hayatından endişe
ettiğini de kaydeden Ayşe A., "Aile
Mahkemesi çocuğun velayetini
bana verdi. İcra yoluyla çocuğumu
almaya gittiğimizde bulamadık
çocuğumu. Öldü mü, sattılar mı hiç
bir bilgimiz yok? Oğlumun nerede
olduğunu bilmiyorum, hasretine
dayanamıyorum. Oğlumun
kazağındaki kokusu ile uyuyorum
her gece. Kokusuna içime
çekemiyorum, elini tutamıyorum,
gözlerine bakamıyorum" diye
konuştu.
TÜRKİYE’DE ADALET YOK MU?
Kızının öksüz büyüdüğünü
kaydeden anne Gülsüm Biricik ise,
Ayşe’nin canına kıyacak kadar evlat
hasreti yaşadığını ifade ederek
şunları söyledi:
"2 yıl boyunca Ayşe’yi
göstermediler bize. Bizimle iletişim
kurmasını da engellediler. Orada
sürekli şiddet ve işkence gördü. En
son ’Anne beni buradan kurtarın
dayanamıyorum’ diye feryat etti.
Her seferinde isyan ederek ’Anne
oğlumu almak istiyorum’ diye
ağlıyor. Dava açtık defalarca
Gaziantep’e gittik, savcıya, hakime
gittik. Elimizden gelen her şeyi
yaptık ama maalesef her defasında
elimiz boş döndük. Ayşe bir kere
daha yıkıldı, umutsuzluğa düştü.
Biz bebeğin satıldığını
düşünüyoruz, hayatından endişe
ediyoruz. İcra Müdürlüğü ekipleri ile
çocuğu teslim almak için gittik ama
çocuk ’yok’ diyorlar. Benim
yavrumun hayatı söz konusu.
Canını verecek kadar bebeğinin
hasreti ile yanıyor. Türkiye’de
adalet yok mu? A
ölmek istedi
15'inde evlendi, 16'sında anne
oldu, 18'inde ölmek istedi
Yorum Yaz0
31 Ocak 2015 Cumartesi - 12:18
MERSİN’de 15 yaşında iken
kuzeniyle ile nikahsız evlendirilen
bir yıl sonra da anne olan 18
yaşındaki Ayşe A., mahkeme
kararına rağmen oğlunun kendisine
verilmemesi üzerine bunalıma girip
çok sayıda hap içti. Son anda fark
edilip kaldırıldığı hastanede hayata
döndürülen genç kadın, hasta
yatağında çocuğunun emziği ve
patiklerini sevip, kazağını
koklayarak ona kavuşacağı günün
hayalini kuruyor.
Gaziantep’ten 2012’de Mersin’e
ziyaretlerine gelen teyzesinin isteği
ve ailesinin de onayı ile o zaman 15
yaşında olan Ayşe A., kendisinden 1
yaş büyük teyzesinin oğlu Kemal P.
ile nikahsız evlendirildi.
Küçük gelin, evliliğin ardından
Gaziantep’in Şahinbey İlçesi’nde
yaşamaya başladı. Çiftin 1 yıl sonra
Mehmet Said adını verdikleri
oğulları dünyaya geldi. Evlendiği
günden bu yana sözlü ve fiziksel
şiddet gördüğü ileri sürülen Ayşe A.,
6 ay önce eşi tarafından dövülerek
sokağa atılınca, Mersin’de yaşayan
annesinin evine döndü.
MAHKEME ÇOCUĞU ANNEYE VERDİ
Mersin’e dönen Ayşe A., kendisine
verilmeyen oğlu için Gaziantep’te
3’üncü Aile Mahkemesi’nde velayet
davası açtı. 25 Aralık 2014’de
mahkeme çocuğun velayetini
anneye verdi. Aynı gün 13’üncü İcra
Müdürlüğü görevlileri takibat
başlatıp, polis ve anne ile birlikte
verilen adrese gitti. Ancak çocuk
bulunamayınca, bu durum tutanak
altına alındı. İcra Müdürlüğü ocak
ayında 2 kez daha adreslere gitti,
ama bir sonuç alamadı. Bu
gelişmeler üzerine Ayşe A.,
Gaziantep Cumhuriyet
Başsavcılığı’na da nikahsız eşi
Kemal ile kayınpederi Mehmet
P.’nin oğlunu kaçırdığını, mahkeme
kararının uygulanamadığını ve
çocuğunun hayatından endişe
duyduğunu belirterek suç
duyurusunda bulundu. Savcılık
iddialar üzerine soruşturma
başlattı.
MİDESİNDEN 300 HAP YUTTU
Nikahsız evlendirildiği günden bu
yana sözlü ve fiziksel şiddete maruz
kaldığı iddiasıyla psikolojik tedavi
gören genç anne, geçtiğimiz 27
Ocak’ta, evde bulduğu tüm hapları
içti. Kısa süre sonra halsizleşen genç
kadın, ailesi tarafından fark edilince
hemen Mersin Üniversitesi Tıp
Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı.
Tedaviye alınan genç kadının
midesinden 300 hap çıktı. Ardından
da Reanimasyon Yoğun Bakım
Ünitesi’ne alındı. 3 günlük
tedavisinin ardından hayati
tehlikeyi atlatan genç anne, taburcu
edildi.
OĞLUM BULUNMAZSA CANIMA
KIYARIM
Hasta yatağında oğlunun emziği ve
patiklerini sevip, kazağını
koklayarak hayata tutunmaya
çalışan genç anne başından
geçenleri şöyle anlattı:
"Teyzem kısa süreliğine misafirliğe
gelince o anda ne olduysa oldu,
evlenmek zorunda kaldım. İmam
nikahı ile evlendiğimde 15, eşim 16
yaşındaydı. Evlendikten sonra
şiddet ve kötü sözlere maruz
kaldım. Kayınpederim, eşim ve
kayınvalidem hem fiziksel, hem de
psikolojik şiddet uyguladı. En son
bebeğimin elindeki şurup şişesini
kırmasından sonra şiddet
uygulayarak sokağa attılar. Polisi
aradım ’Sen küçüksün, büyük birini
yanına al gel’ dedi telefonu kapattı.
Ben de çareyi annemin evine
dönmekte buldum. İntihara
kalkıştığımda, oğlumun emziğini
koltuğun kenarında buldum. Elime
alınca içerlendim ve evde bulunan
ne kadar hap varsa bir anda içtim.
Oğlumun hasreti yüzünden ölmek
istedim. Bir anne kaç ay oğluna
hasret kalabilir ki? Ben oğlumun
kokusuna, bakışına, anne demesine
hasret kaldım. Artık
dayanamıyorum, vücudum
kaldırmıyor oğlumun hasretini. O
yüzden canıma kıymaya kalktım.
Oğlum gelmezse yine yaparım bu
deliliği, yine kıyarım canıma."
Astım bronşit hastası olan oğlu
Mehmet Said’in hayatından endişe
ettiğini de kaydeden Ayşe A., "Aile
Mahkemesi çocuğun velayetini
bana verdi. İcra yoluyla çocuğumu
almaya gittiğimizde bulamadık
çocuğumu. Öldü mü, sattılar mı hiç
bir bilgimiz yok? Oğlumun nerede
olduğunu bilmiyorum, hasretine
dayanamıyorum. Oğlumun
kazağındaki kokusu ile uyuyorum
her gece. Kokusuna içime
çekemiyorum, elini tutamıyorum,
gözlerine bakamıyorum" diye
konuştu.
TÜRKİYE’DE ADALET YOK MU?
Kızının öksüz büyüdüğünü
kaydeden anne Gülsüm Biricik ise,
Ayşe’nin canına kıyacak kadar evlat
hasreti yaşadığını ifade ederek
şunları söyledi:
"2 yıl boyunca Ayşe’yi
göstermediler bize. Bizimle iletişim
kurmasını da engellediler. Orada
sürekli şiddet ve işkence gördü. En
son ’Anne beni buradan kurtarın
dayanamıyorum’ diye feryat etti.
Her seferinde isyan ederek ’Anne
oğlumu almak istiyorum’ diye
ağlıyor. Dava açtık defalarca
Gaziantep’e gittik, savcıya, hakime
gittik. Elimizden gelen her şeyi
yaptık ama maalesef her defasında
elimiz boş döndük. Ayşe bir kere
daha yıkıldı, umutsuzluğa düştü.
Biz bebeğin satıldığını
düşünüyoruz, hayatından endişe
ediyoruz. İcra Müdürlüğü ekipleri ile
çocuğu teslim almak için gittik ama
çocuk ’yok’ diyorlar. Benim
yavrumun hayatı söz konusu.
Canını verecek kadar bebeğinin
hasreti ile yanıyor. Türkiye’de
adalet yok mu? A