Öncelikle herkese merhabalar. Kendi tedavi sürecimde bu tür yazıları okudukça moralimi düzeltip umutla yola devam ediyordum ve bir gün mucizeler bana da uğrarsa mutlaka hikayemi ben de yazacağım buraya demiştim. Biraz uzun olacak ama anlatmaya başlayayım.
27 yaşındayım ve 3 yıldır evliyim. Henüz 6 aylık evliyken adet düzensizliği şikayeti ile gittiğim Kadın doğum doktorunun yaptığı hormon testlerinde FSH değerim 34 çıkmıştı. Doktor bu sonucun yaşı daha büyük ve menapoza girmiş kadınlarda görüldüğünü söylemesi üzerine sonraki ay tekrar değere bakalım demişti. Sonraki ay tekrar bakıldı ve sonuç 38 çıktı. Daha sonra hemen Amh değerine bakıldı ve onun da sonucu 0.16 çıktı. Doktor bu durumun erken menapoz olduğunu ve hemen tüp bebek tedavisi olmam gerektiğini, yoksa ileriki zamanlarda düşük yumurta rezervim olduğu için çocuk sahibi olamayacağımı söyleyince neye uğradığımı şaşırdım çünkü daha annem bile menapoza girmemişken nasıl olur da ben 24 yaşımda erken menapoza girmiştim ve evliliğimizin daha ilk senesinde tüp bebek tedavisine başlamış olacaktım. Bu erken menapoz konusunda araştırmalar yaptım, yazılar okudum, yapılabilecek doğal tarifleri öğrendim, kendimi biraz sakinleştirmeyi başardım, Allahtan ümit kesilmeyeceğine inandım ve durumu eşimle paylaştım. Vakit kaybetmeden tedaviye başlama kararı aldık. Daha önce tedavi görüp sonuç almış olan arkadaşımın tavsiyesi ile bir tüp bebek doktoru bulduk. Şişlide özel kliniği olan Doç. Dr. Bulat Aytek Şık ilk muayenede hemen tedaviye başlanılması gerektiğini, aksi halde çocuk sahibi olmak için geç kalabileceğimizi söyledi. Biz tabi hemen doktorun yönlendirmesi ve olayın vehameti ile tedaviye başlamış olduk. Eşime ve bana gereken testler yapılmıştı ve yumurta toplamaya başlayacaktık. Doktor her seferinde bana ne kadar zor bir hasta olduğumu, ilaçlara karşı vücudumun dirençli olduğunu, yumurtaların tepki vermediğini vs….. söylüyordu ve ister istemez moralim bozuluyordu. Her ay farklı farklı iğneler, ilaçlar, vitaminler, kontroller derken 8 ayda yalnızca 3 sefer yumurta toplama işlemi yapılabildi. Bunların birinde yumurtanın içi boş çıktı, diğer ikisinde de birer adet yumurta ile döllenme yapıldı ve çok şükür ki elimizde iki adet 5.gün embriyosu oluştu. Biz artık bu zorlu süreçten maddi manevi yorulduğumuzdan dolayı bu iki embriyonun transferini istedik ve transfer gerçekleşti. Tabi heyecanlıyız bu kadar zamandır uğraştık didindik, emek verdik, dualar ettik. Sonunda 10. gün geldi bhcg baktırmıştık ve değer yüksek çıkmıştı(değeri hatırlayamadım malesef), biz o kadar sevindik ki havalara uçuyorduk. Hemen doktorun hemşiresini arayıp değeri paylaştım, biz o kadar heyecanlıyken hemşirenin bana verdiği tepki: bu değer çok yüksek değil beklediğimizin altında bir değer, siz yine kontrol gününü bekleyin ve muayeneye gelin dedi. 14. gün kontrol gününü sabırsızlıkla bekledik ve sonunda kontrole gittik. İki embriyodan biri tutunmuş, 5 haftalık kese görünüyor fakat henüz kalp atışı yok, bu kese gelişebilir de gelişmeyebilir de dedi doktor ama ümitsiz bir şekilde söyledi bunu biz o kadar heyecanlı durumdayken. 10 gün sonra tekrar kontrol dedi. Biz tabi dualarla ümitle heyecanla geçmesini bekledik bu 10 günü ve sonunda kontrole gittik. Doktorun bize verdiği tepki ise kalp atışları yok bu sağlıklı bir kese değil kürtajla alınması gerekiyor şeklinde oldu. Biz üzüntümüzü bu denli yaşıyorken bu doktor ile verdiğimiz bir yıllık emeğimiz düşük ile sonuçlanmışken çok normal bir şekilde karşılanması bizi daha da üzmüştü ve anlamıştık ki burada verdiğimiz 1 senelik emeğimizin tek amacı onlara göre maddiyatmış . Hayatımızdaki bu sarsıntı ve hayal kırıklığı ile aldığımız karar üzerine bir kaç ay tedaviye ara verip kafamızı dağıtmak istedik. Daha sonrasında kendi araştırmalarımız sonucu Medikal Park Pendik Hastanesi Tüp Bebek Doktoru Op.Dr.Semra ESENKAYA hocamızla tanıştık. Bu süreçte 3-4 farklı doktor ile görüşmüş olmamız sebebiyle ilk görüşmede yapılan yönlendirmeler ile sürecin iyi kötü nasıl ilerleyeceği hakkında fikir sahibi olabiliyorduk. Muayene sürecinde ilk kez Semra hocamız durumun ciddi olduğunu fakat kendiliğinden de gebeliğin olabileceğini söyledi ve aldığımız bu cevapla yeniden umutlarımız yeşerdi, güvenle tedavilerimize başladık. Burada tekrarlanan test sonucunda Amh değerimin 0.04 olduğu yani geçen seneye oranla yumurta rezervinin 4 kat azaldığı ortaya çıktı. Bu testlerin yanısıra tiroit hormonu da bakılmıştı, bu değerin sınırda olması bile yumurta kalitesini etkilediğinden doktorumuz düşük dozda tiroit ilacı başladı. 3 ay boyunca yumurta toplama için takip edildik. Ve bütün ilaç ve iğnelere rağmen yumurta gelişimi istenilen düzeyde olmadı. Doktorumuz son bir sefer yumurta gelişimi için çabaladı ve sonucunda yumurta toplama işlemi yapıldı ancak yumurta boş çıktı. Bunun üzerine bu kadar tedaviye rağmen gelişim olmadığından dolayı bize Over
Prp uygulamasını önerdi. Fakat biz psikolojik olarak gerçekten çok yorulmuş olmamız sebebiyle tedaviye ara verme kararı aldık. Bu süreçte bol bol dua ettim, kendi kendime birşeyler deneme çabası içerisine girdim, ve 2 ay boyunca düzenli olarak hayıt otu ve ısırgan otu çaylarını içtim. Daha öncesinde soğan kürü de yapmıştım fakat bir etki görememiştim. Önümüzdeki ay tam PRP yaptıracakken lekelenme ve adet gecikmesi görmemin üzerine hemen bir test yaptırdım ve sonuç koskoca bir POZİTİF, hem de tedaviye ara vermişken kendiliğinden olmuştu ve işte o zaman anladım ki her şey Allah ne zaman isterse o zaman oluyormuş. Biz bu hikayede 1 buçuk senenin sonunda güzel haberimizi aldık ve şimdi çok şükür kucağımızda minik yavrumuz. Yani bu tedaviye yönlendirilmiş ve bu süreçte olan herkese söyleyeceğim şu ki doktorlar ne kadar uğraşırsa uğraşsın, siz ne kadar emek verirseniz verin herşeyin sonucu Allah’a olan inancımıza ve ettiğimiz dualara varıyor. Allahım isteyen herkese hayırlısıyla bu duyguyu yaşatsın inşallah… Benimle aynı durumda olan arkadaşlarıma da umut olması dileğiyle, herkese hayırlı tedaviler diliyorum….